Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanı Tatar:Tanınma elbette bir gün gelecek. dünya bu gerçeğe gözlerini kapayamaz

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kayseri temasları çerçevesinde Kayseri Üniversitesi’nde “Mavi Vatan’da KKTC’nin Rolü” konulu konferans verdi. Cumhurbaşkanı Tatar’a burada, fahri doktora da verildi. Fahri doktora belgesi, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa tarafından Cumhurbaşkanı Tatar’a takdim edildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansta, video gösterimi de yapıldı.

Konferans öncesinde müzik dinletisi de sunuldu. “Gesi Bağları” ve “Mağusa Limanı” türküleri seslendirildi.

Konferansın yapıldığı Kayseri Üniversitesi 15 Temmuz Yerleşkesi Kongre ve Kültür Merkezi salonu Türkiye ve KKTC bayraklarıyla donatıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar: “Kıbrıs Türk varlığını sürdürme mücadelesini veriyoruz”

Cumhurbaşkanı Tatar konferansta yaptığı konuşmada, ilk olarak sıcak karşılama için teşekkür etti. 2 yıl önceki Kayseri ziyaretini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı olarak fahri doktora almasından duyduğu memnuniyeti belirtti.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ve Alparslan Türkeş’in atalarının Kayseri bölgesinden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Osmanlı torunları olarak Kıbrıs Türk varlığını sürdürme mücadelesini verdiklerini söyledi.

Osmanlı döneminde ilk olarak Vakıflar İdaresi’nin kurulduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, 307 sene Kıbrıs’ın kesintisiz olarak Osmanlı tarafından yönetildiğini belirtti.

“En acı gün, adanın İngiltere’ye kiralanması”

Kıbrıslı Türklerin tarihinde en acı günün adanın İngiltere’ye kiralanması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Türk bayrağının gönderden indirilmesinin bir yıkım olduğunu kaydetti.

Dedesinin de Türk milliyetçisi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, dedesinin hayatında Türkiye’ye gidemese de Ankara radyosunu dinleyerek Türkiye özlemini giderdiğini söyledi.

“Hep Anadolu’ya, Toroslar’a baktık”

“Hep ayakta durmasını bildik, başardık” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, hep Anadolu’ya ve Toroslar’a baktıklarının altını çizdi.
Kıbrıs’ın eski dönemlerde cevher niteliğinde bir ada olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz sömürge yönetiminde Rumların, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak istediğini anlattı. Kıbrıslı Türkleri adadan göç ettirmek için Rum ve Yunanların her şeyi yaptığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, TMT’nin kurulmasıyla Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleye işaret etti.

Lozan Antlaşması’na dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bu çerçevede 1960 antlaşmalarında Türkiye’nin garantör olarak şahitlik ettiğini söyledi.

“Kıbrıs’taki mücadele, sadece Kıbrıs Türk halkının değil Türkiye’nin de mücadelesidir”

Türkiye’nin, Kıbrıs meselesine ağırlığını vermemiş olsaydı, Enosis ve Büyük Yunanistan’ın gerçekleşmiş olacağını belirten Cumhurbaşkanı Tatar; “Kıbrıs’taki mücadele sadece Kıbrıs Türk halkının değil Türkiye’nin de mücadelesidir” dedi.

“Dış güçler sürekli işleri karıştırmaya çalışıyor”

Dış güçlerin Kıbrıs’ta işleri sürekli karıştırmaya çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı’na Kıbrıslı Türklerin evet demesine rağmen, hukuksuzluk yapılarak, Güney Kıbrıs’ın tek başına AB’ye alındığını söyledi.

Kanlı Noel’i ve Kıbrıslı Türklerin köylerden kovulmasını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin direnişinin önemini vurguladı.

Türkiye’nin Kıbrıs’ı hiçbir zaman kendi kaderine bırakmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın verdiği mücadeleye dikkat çekti.

27-28 Ocak’ta Kıbrıslı Türklerin İngilizlere karşı ayaklandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bundan 64 yıl önce verilen 8 şehidi hatırlattı. Bu süreçten sonra da Kıbrıs Türkü’nün direnmeye devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Erenköy Direnişi’nde büyük zorluklar içerisinde öğrencilerin mücadele verdiğini söyledi.

“Çok şehitler verildi, acılar yaşandı”

Çok şehitler verildiğini, acılar yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar; 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıslı Türklerin özgürlüğüne kavuştuğunu ve bundan sonra Kıbrıs’ta barış ve huzurun teminatının temellerinin atıldığını ifade etti.

“Doğu Akdeniz’deki duruş çok önemli”

Mavi Vatan’da kıta sahanlığı, deniz yetki alanları, münhasır ekonomik bölge kavramlarının çok değerli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bunlara sahip çıkmanın önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, hidrokarbon zenginliklere sahip çıkma adına, Doğu Akdeniz’deki duruşun önemine işaret etti.

Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumlar kadar egemen olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların Annan Planı’na hayır demesinin ortaklık temelinde bir anlaşmanın olamayacağını ortaya çıkardığını kaydetti.

Kıbrıslı Türklere karşı verilen sözlerin tutulmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, yaşananları “Çifte değil üçlü standart” diye tanımladı.

“Güçlü olan değil haklı olanın güçlü olması” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar; “Biz, Türkiye’nin desteğiyle varlığımızı sürdürebildik” dedi.

“Biz aktör olamadık, insan yerine konulmadık” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ile birlikte mücadele edildiğinde aktör sayıldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, empoze çözümleri kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek yan yana yaşayan iki egemen eşit devlet vurgusu yaptı.

Asrın Projesi ile Türkiye’den KKTC’ye su getirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar; “Türkiye’nin desteğiyle KKTC ekonomisi bir yere gelmiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, pandemi döneminden sonra KKTC’ye yatırımların artacağını belirtti.

Kıbrıs’ta 60 yıldır yan yana yaşayan iki ayrı devlet olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar; “Tanınma elbette bir gün gelecek. Dünya, bu gerçeğe gözlerini kapayamaz” şeklinde konuştu.

“Bizim için önemli olan milletin bekası ve Kıbrıslı Türkler olarak varlığımızı sürdürebilmek” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Tatar, vizyonlarının daha güçlü bir KKTC olduğunun altını çizdi.

“Ercan’a karşı Maraş önerisini kabul etmemiz mümkün değil”

Kıbrıslı Türklerin, Rumlar kadar egemen ve devlet sahibi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ercan’a karşı Maraş önerisini kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Maraş açılımının iki egemen eşit devlet politikasıyla ilgili olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar; 400 bine yakın kişinin, Kapalı Maraş’ı ziyaret ettiğine dikkat çekti.

“Ne münasebet Maraş iade edilecek!..”

“Ne münasebet Maraş iade edilecek” şeklinde vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, bunun egemenlikten fedakarlık olduğunu belirtti. “Kıbrıs meselesinin özü, egemenlik mücadelesidir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, devleti daha da kalkındırmak, geliştirmek ve Doğu Akdeniz’deki pozisyonu ve milli çıkarları korumanın bize yakışan olduğunu kaydetti.

23 Ocak’ta yapılan milletvekilliği seçimlerinde kendi siyasetini destekleyen milletvekillerinin sayısının yüzde 65’in üzerinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bunun kendisini mutlu ettiğini söyledi.

“Biz geri adım atamayız” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, kalıcı, adil, sürdürülebilir, kapsamlı anlaşma için önerilerini paylaştıklarını kaydetti.

“Kıbrıslı Türkler gücünü ve desteğini Türkiye’den almıştır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, fahri doktora almaktan dolayı duyduğu gururu da paylaştı.

Karamustafa: “Dostluğumuz ve kardeşliğimiz sonsuza dek sürecek”

Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa yaptığı konuşmada, yaklaşık 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Tatar’ı Başbakanlığı döneminde üniversitede misafir ettiklerini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Tatar’ı Cumhurbaşkanı sıfatıyla üniversitede bir kez daha ağırlamanın ve beraberinde fahri doktora tevcih edilmesinin büyük mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Karamustafa, davetlerini kırmayarak, kendilerini onurlandırdıklarını için Cumhurbaşkanı Tatar’a şükranlarını sundu.

Karamustafa; “Dost ve kardeş KKTC, bizler için ve milletimiz için son derece önemlidir. Her iki ülkenin dostluğu ve kardeşliği sonsuza dek sürecektir” vurgusu yaptı.

Kurtuluş Karamustafa konuşmasının sonunda, Antarktika’nın en yüksek noktası Vinson Dağı’nın zirvesinde KKTC bayrağını gururla dalgalandıran ve yakın zamanda geçirdiği talihsiz kaza sonucu hayatını kaybeden dağcı Birkan Uzun’u ve bugün doğum günü olan ve yaşasaydı 98 yaşında olacak olan merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başta olmak üzere KKTC’nin bağımsızlığı ve bekası için hizmeti geçenleri rahmetle andı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam