Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı: AB’ye düşen en önemli görev; Rum liderliğine, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin destekleme telkininde bulunmasıdır

Published

on

Cumhurbaşkanlığı, Rum liderliğinin, Kıbrıslı Rumları olduğu kadar Kıbrıslı Türkleri de eşit derecede ilgilendiren “kayıplar” konusunda iyi niyetle bağdaşmayan açıklamalarına devam ettiğine işaret ederek, “Avrupa Birliği’ne düşen en önemli görevin; Rum liderliğine, Kayıp Şahıslar Komitesi’ni destekleme telkininde bulunmasıdır” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, Rum Liderliği adına konuşan Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu’nun, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan beyanlarıyla, böylesi insancıl bir konuyu propaganda malzemesi haline getirmeye ve Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yürütülmekte olan faaliyetlere gölge düşürmeye devam ettiğine işaret edildi.

“Kıbrıs Türk tarafı olarak Kayıp Şahıslar Komitesi’ne desteğimiz tamdır ve faaliyetlerine etkin bir şekilde devam etmesini teminen finansal dahil, her türlü katkı sağlanmaktadır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Rum Komiser Fotis Fotiu’nun Rum basınına yansıyan açıklamasında, Avrupa Birliği’nin kayıplar konusunda oynayacağı rolün belirleyici ve gerekli olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır. 2006 yılından itibaren Avrupa Birliği’nin Kayıp Şahıslar Komitesi’ne yapmış olduğu 33,300,000 Avro tutarındaki finansal destek, ki bu destek Kıbrıslı Türklere ayrılmış olan mali yardımdan alınıp yapılmaktadır, iki tarafın kayıplarını içeren Kayıp Şahıslar Komitesi’nin faaliyetlerine aktarılmaktadır.

Avrupa Birliği’ne düşen en önemli görev, eğer yapıcı olmak istiyor ve böylesine insancıl bir konuya katkı koymak istiyorsa, Rum liderliğine, basın yoluyla konuyu baltalayarak, ikili ilişkileri bozmaktan imtina etmesi ve Kayıp Şahıslar Komisyonu’nu destekleme telkininde bulunmasıdır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar seçilmesinin ardından, pandemi dönemi de dahil olmak üzere, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarını sekteye uğratmamak için gereken tüm önlemleri almış, her türlü desteği vermiş ve vermeye devam etmektedir.

Gelinen nokta, bu çalışmaların sağlıklı ve etkin şekilde devam etmesini teminen, Rum liderliğini basın yoluyla yapmakta olduğu kara propagandaya son vermesi ve bu çalışmaları iyi niyet ve samimiyetle desteklemesi telkininde bulunmayı bir kez daha gerekli kılmıştır.”

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam