Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu, Erhürman ile CTP’nin açıklamalarını değerlendirdi

Published

on

 

Cumhurbaşkanlığı, Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye arasındaki bağları koparmanın mümkün olmadığını, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının en büyük dayanağı ve en büyük güvencesi olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı, Tufan Erhürman’ın genel başkanı olduğu CTP tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın müdahale sonucu seçildiğini iddia edecek kadar ileri gittiğine dikkat çekerek, “açıklamada Cumhurbaşkanımız istifaya  çağırmaktadır. İleri sürülen bu iddialar ile yapılan istifa çağrısı gülünç olduğu kadar kabul edilemezdir. Erhürman, Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimde halkın özgür iradesi sonucunda yüzde 52 oy aldığını unutmuşa benzerken, halkın iradesine de büyük bir saygısızlıkta bulunmaktadır. Bu noktada da, Erhürman’ı halkın iradesine saygılı olmaya davet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tufan Erhürman’ın genel başkanlığını yaptığı CTP’nin açıklamaları değerlendirildi.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Hükümeti kurma görevi sadece CTP’ye verilmeli ve CTP, 15 gün içerisinde hükümeti kuramazsa erken seçime gidilmeli”  şeklinde Anayasa’ya aykırı şartlar ileri sürüp, siyasi darbe yapmaya kalkışan ve Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın kararlı tutumu karşısında bunu başaramayan CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın içinde bulunduğu siyasi ruh hali oldukça dikkat çekicidir. Erhürman, ülkenin ve halkın sorunlarının çözümüne katkı sağlayacağı yerde, kaos, gerginlik ve çatışma ortamı  yaratmaya çalışmakta, psikolojide ‘takıntı’ olarak tanımlanan bir ruh haliyle sürekli olarak gerçek dışı ve yalan iddialarla Sn. Cumhurbaşkanımızı hedef almaya devam etmektedir.

Erhürman’ın genel başkanı olduğu CTP tarafından  yapılan açıklamada, sayın Cumhurbaşkanımızın müdahale sonucu seçildiğini iddia edecek kadar ileri giderken, sayın Cumhurbaşkanımızı istifaya  çağırmaktadır. İleri sürülen bu iddialar ile yapılan istifa çağrısı gülünç olduğu kadar kabul edilemezdir. Erhürman, Sn. Cumhurbaşkanımızın seçimde halkın özgür iradesi sonucunda yüzde 52 oy aldığını unutmuşa benzerken, halkın iradesine de büyük bir saygısızlıkta bulunmaktadır. Bu noktada da, Erhürman’ı halkın iradesine saygılı olmaya davet ediyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, CTP Genel Başkanı Erhürman’ın en zor dönemlerde hükümetten kaçan ve sorumluluk alamayan partisi tarafından yapılan açıklamada, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına, ekonomiye ve tüm sektörlere uyguladığı haksız ve insanlık dışı ambargolar ile Avrupa Birliği’nin (AB) yanlı tutumunun saklanarak, Cumhurbaşkanı Tatar’a yönelik gerçek dışı ve yalana dayalı iddiaların ileri sürüldüğü kaydedildi.

Söz konusu açıklamada eşit egemen iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerisine de saldırılar yapıldığını, CTP’nin gerçekleşmesi mümkün olmayan federasyon hayali peşinde koştuğunun görüldüğü ifade edilen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Türk tarafı çözüm karşıtı olarak da suçlanırken, Erhürman’a  ikinci Cumhurbaşkanı ve CTP’nin ruhani lideri Mehmet Ali Talat’ın ‘ben Rumları böyle bilmezdim, çözüm olmuyor, ne yapayım kendimi Sarayönü’nde asayım mı’ şeklindeki açıklamasını da hatırlatmakta büyük yarar vardır.

Hükümetin oluşumuyla ilgili olarak Anayasa’ya aykırı şartlar ileri sürüp siyasi darbe gerçekleştirmeye çalışan Erhürman’ın CTP’si şimdi de ‘sokak eylemlerini Meclis’e taşıma’ stratejisi ve kabul edilemez eylemlerle çatışma ortamı ve ‘korku iklimi’ yaratmaya çalışırken, CTP’nin arka bahçesinde yer alan  örgütler de ‘işgalci Türkiye Kıbrıs’tan defol’ sloganları ile Anavatan Türkiye ile aramızda var olan bağları koparmaya çalışmaktadır. Erhürman ve partisi ile dış güçler şunu bilmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye arasındaki bağları koparmak mümkün değildir.  Anavatan Türkiye, Kıbrıs Türk halkının en büyük dayanağı ve en büyük güvencesidir.

Erhürman ile partisinin bilmesi gereken bir diğer gerçek ise, halkımızın içi boş söylemlere, ‘çok bilmişliğe’, iftira ve yalanlara itibar etmeyip, değer vermediğidir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam