Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi bina projelerine ilişkin açıklama yaptı

Published

on

Cumhurbaşkanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi bina projelerine ilişkin yapılan açıklamada, “Akıl, sağduyu ve vicdan sahibi halkımızın büyük bir çoğunluğunun, halkın malı olacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili sergilediği sağduyulu tavrın; yürütülen manipülasyon ve saldırgan tutumlar karşısında üstün geleceğine inancımızı yineliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bazı odaklar tarafından Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi bina projelerine yönelik yapılan “manipülasyonla bezenmiş iddiaların” devam etmekte olduğuna işaret edilen açıklamada, “Bugün bazı sendika başkan ve yöneticileri tarafından Cumhurbaşkanlığı önünde yapılan basın açıklamasında değinilenler hem ciddi bir mantık hatası barındırmakta, hem de soğuk savaş dönemi taktiklerinin kötü bir kopyası niteliği taşımaktadır” denildi.

Açıklamada, siyaseten bakıldığında yeni Cumhurbaşkanlığı binası projesinin, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın göreve gelmesiyle “kökleşen yeni siyaset olan ‘egemen eşit iki devlet’ anlayışının daha da derinleşmesi, KKTC’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin nişanesi olacak olması bakımından önemli” olduğu kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halka İlişkiler Bürosundan yapılan yazılı açıklama aynen şöyle:

“Akıl, sağduyu ve vicdan sahibi halkımızın büyük bir çoğunluğunun, halkın malı olacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili sergilediği sağduyulu tavrın; yürütülen manipülasyon ve saldırgan tutumlar karşısında üstün geleceğine inancımızı yineliyoruz”

İktidar eleştirisi yapmak ve nefret siyaseti gütmek arasındaki farkı idrak edememiş bazı odaklar tarafından KKTC-TC Ekonomik ve Mali İş Birliği Protokolü’ndeki Ankara kaynaklı projelerden biri olan, 350 dönüm halka açık Milli Park’ın, fiziksel koşullarıyla bugün artık yetersiz kalan KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasının yenisinin de yer alacağı projelere yönelik yapılan manipülasyonla bezenmiş iddialar, üzülerek gözlemlemekteyiz ki devam etmektedir.

Kimi zaman gerçek dışı, kimi zaman çarpıtılmış bir şekilde yapılan açıklamalarla ülkedeki yapısal sorunların çözümüne ayrılan bütçenin, yeni Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasının yapımında kullanılacak olan kaynağa aktarıldığı algısının zorla yaratılmak istenmesi, en basit tabirle aymazlıktır.

Bugün bazı sendika başkan ve yöneticileri tarafından Cumhurbaşkanlığı önünde yapılan basın açıklamasında değinilenler hem ciddi bir mantık hatası barındırmakta, hem de soğuk savaş dönemi taktiklerinin kötü bir kopyası niteliği taşımaktadır.

Unutulmamalıdır ki sendikaların öncelikli görevi, çalışma koşullarını oluşturan konuların önemini gündemde tutmak ve anlatmaktır. Hal böyleyken, görev ve sorumluluklarını terk ederek halkın iradesi ile göreve gelmiş Cumhurbaşkanı’na yönelik sistematik bir şekilde, maksatlı, haddini aşan ve hasmane bir üslupla gerçek dışı eleştirilerde bulunan ‘sendikacılarla’ ilgili takdiri, halkın yüce vicdanına bırakıyoruz.

Sağduyu sahibi, vicdanı hür sendika üyelerinin yaşananlarla ilgili doğru bir muhakeme yapacağına, pozitif bir duruş sergilemekten uzak, yapıcı siyaseti terk ederek çatışma ve gerilim üzerinden kendini var etme çabası güden bu çağdışı sendikal ağalık zihniyetine daha fazla müsamaha göstermeyeceklerine güvenimiz tamdır.

Hem fiziksel anlamda barındırdığı tehlikeler, hem de fonksiyonellik açısından sıkıntılarıyla birçok konuda olumsuzluk yaşanmasına neden olan mevcut Cumhurbaşkanlığı binasının yerine yapılması planlanan 350 dönüm halka açık Milli Park’ın, KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasının şehircilik açısından uygunluğunu görmezden gelen odaklara hatırlatmakta fayda vardır;

Yeni yerleşkenin, mevcut binanın yer aldığı alandan halihazırda yaklaşık 6 kat büyüklükte bir alana sahip olması ve genişleme imkânı bulunması, sınırlayıcı faktörlerin kentsel koruma alanı olan Surlariçi’ne nazaran çok daha esnek olması, bulunduğu konum ve sahip olduğu topoğrafya nedeniyle algılanabilir olması hiç kuşkusuz akla ilk gelen unsurlardır.

Kent içi ve kent dışı ulaşılabilirliğin güçlü olması, geçmiş dönemlerde kent parkı yapılması amacı ile KKTC Meclisi’nin kullanımına verilen alanın, başkentin en büyük “kent parkı” olma potansiyeli taşıması da ayrıca büyük önem arz etmektedir.

Yeni Cumhurbaşkanlığı binasının yapılmasıyla birlikte; mevcut binanın müze, sanat galerisi veya benzeri kültürel maksatlarla kullanımının turizm bölgesi ilân edilen Surlariçi’ne katkı sağlayacak olması da hem mali, hem sosyal hem de kültürel açıdan artı bir değer olacaktır.

Siyaseten bakıldığında ise bahse konu yeni proje, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın göreve gelmesiyle kökleşen yeni siyaset olan ‘egemen eşit iki devlet’ anlayışının daha da derinleşmesi, KKTC’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin nişanesi olacak olması bakımından önemlidir.

Devlet sahibi olmanın, egemenliğin erdemiyle sömürge döneminden kalan bir yapının bağımsız ve özgür bir devletin itibarını da temsil edecek bir yapıya dönüştürülmesinin anlamının altını çizmekte de ayrıca fayda vardır.

Akıl, sağduyu ve vicdan sahibi halkımızın büyük bir çoğunluğunun, halkın malı olacak olan KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili sergilediği sağduyulu tavrın; yürütülen manipülasyon ve saldırgan tutumlar karşısında üstün geleceğine inancımızı yineliyor, egemen eşit iki devletin iş birliğini öngören bir çözümü savunan, halkın büyük onayı ile bunu dünyaya anlatma konusunda yürüttüğü proaktif siyasetle Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yönelik yürütülen etik olmayan ve gerçek dışı iddiaları sahiplerine geri iade ediyoruz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in girişine izin verdiği 104 yardım tırının çoğu işgalci gözetiminde yağmalandı

Published

on

By

Gazze Şeridi’ndeki Filistin hükümeti, İsrail’in dün Gazze Şeridi’ne girişine olanak sağladığı 104 yardım tırının çoğunun “işgalin gözetimi” altında yağmalandığını açıkladı.

Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, “İşgalci İsrail, 24 Temmuz Perşembe günü Gazze Şeridi’ne 104 yardım tırının girişine izin verdi. Ancak bu yardım tırlarının çoğu, işgalin bilinçli ve sistematik olarak sürdürdüğü güvenlik kaosu nedeniyle yağmalandı ve talan edildi. Bu durum, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü kaos ve aç bırakma politikasının bir parçasıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail’in temel amacının insani yardımların dağıtımını sabote etmek ve sivil halkın bu yardımlardan faydalanmasını engellemek olduğu vurgulandı.

Gazze Şeridi’nin günlük asgari yaşam ihtiyacının karşılanabilmesi için sağlık, hizmet ve gıda sektörlerine yönelik en az 600 yardım ve yakıt tırına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekilen açıklamada, altyapının tamamen çökmesi nedeniyle bu sayının asgari düzeyde belirlendiği aktarıldı.

Açıklamada, İsrail ve ona destek veren ülkeler, Gazze Şeridi’nde devam eden insani felaketten tamamen sorumlu tutulurken, Gazze’ye yardımların girişi için sınır kapılarının derhal ve tam kapasiteyle açılması ve yardımların Birleşmiş Milletler denetiminde güvenli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması çağrısı yapıldı.

Açıklamada, “Bu suç düzeninin devamı insanlık için kara bir leke niteliğindedir. Uluslararası toplum, 21. yüzyılın en ağır toplu suçlarından birini durdurmak için acilen harekete geçmelidir.” ifadelerine yer verildi.

Gazze Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, saldırıların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 91’i çocuk en az 160’a yükseldi.

Yerel kaynaklar, İsrail’in 5 aydan uzun süredir sınır kapılarını kapalı tutarak, bebek maması, ilaç ve temel gıda maddelerinin girişini engellediğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Gazze’deki her üç kişiden birinin günlerdir hiçbir şey yemediğini vurgulayarak, bölgede kıtlığın “en kötü senaryosunun” yaşandığı kaydedilmişti.

Devamını Oku

Dünya

Rusya: Donetsk’te Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini ele geçirdik

Published

on

By

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk bölgesinde Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini ele geçirdiklerini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rusya Silahlı Kuvvetlerinin Ukrayna’daki faaliyetleri hakkında güncel bilgi paylaşıldı.

Rus güçlerinin Ukrayna cephesinde pozisyonlarını güçlendirdiği belirtilen açıklamada, “Güney Askeri Grubu birlikleri, kararlı eylemleri sonucunda Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini kurtardı.” ifadesine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, son 24 saatte Ukrayna’ya ait 338 İHA’nın Rus hava savunma sistemlerince yok edildiği kaydedildi.

Devamını Oku

Dünya

Avrupa’nın yer yer yüksek sıcaklık ve yangınlarla mücadelesi sürüyor

Published

on

By

Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler başta olmak üzere, Avrupa’nın bazı bölgelerinde yüksek hava sıcaklıkları etkisini sürdürürken birçok ülke orman yangınları veya riskleriyle mücadeleye devam ediyor.

Portekiz ulusal basınında yer alan haberlere göre, ülke genelinde yaklaşık 2 bin itfaiye personeli aktif olarak yangınlarla mücadele ediyor.

Yetkililer, Ponte da Barca’daki yangının kontrol altına alınamadığını ve bölgeden onlarca kişinin tahliye edildiğini bildirdi.

Ponte da Barca Belediye Başkanı Augusto Marinho, Portekiz devlet televizyonu RTP’ye yaptığı açıklamada, yangında en az 19 kişinin yaralandığını açıkladı.

Marinho, çalışmaların sürdüğünü ve durumun çok tehlikeli olduğunu vurguladı.

Portekiz Deniz ve Atmosfer Enstitüsünce (IPMA) paylaşılan verilerde, ülke genelinde 6 Ağustos’a kadar oldukça şiddetli bir sıcak hava dalgası öngörülürken en yüksek sıcaklıkların 36 ila 44 derece arasında değişeceği belirtildi.

İspanya’da Las Hurdes bölgesindeki yangın, ekiplerin dün gece de devam eden müdahalesinin ardından kontrol altına alındı. Ancak son günlerde ülkenin birçok bölgesinde çıkan yangınların yeniden alevlenmemesi için ekiplerin çalışması sürüyor.

Bulgaristan’da ise son 24 saat içinde 60 noktada çıkan küçük çaplı yangına müdahale edildi.

Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan kül oldu
Akdeniz’e kıyı ülkeler başta olmak üzere Avrupa’nın bazı bölgelerinde orman yangınları riskinin gelecek günlerde de devam edeceği uyarısı yapılıyor.

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 2025’in başından bu yana Avrupa’da 1339 yangın tespit edildi. Bu sayı, geçen yılın aynı döneminde 900’dü.

Bu yıl içinde Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan orman yangınları sonucu kül olurken geçen yılın aynı döneminde bu sayı yaklaşık 139 bin hektardı.

Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan kül oldu
Akdeniz’e kıyı ülkeler başta olmak üzere Avrupa’nın bazı bölgelerinde orman yangınları riskinin gelecek günlerde de devam edeceği uyarısı yapılıyor.

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 2025’in başından bu yana Avrupa’da 1339 yangın tespit edildi. Bu sayı, geçen yılın aynı döneminde 900’dü.

Bu yıl içinde Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan orman yangınları sonucu kül olurken geçen yılın aynı döneminde bu sayı yaklaşık 139 bin hektardı.

Birçok ülke, yangın riskinde “çok aşırı” seviyede yer alıyor
Yangın Hava Durumu Endeksi (FWI) tarafından 28 Temmuz-4 Ağustos tarihlerinde oluşturulan yangın riski haritasında, çok sayıda ülke “çok aşırı”, “aşırı”, “çok yüksek” ve “yüksek” risk seviyelerini gösteren kırmızı tonlarla belirtildi.

Harita verilerinde, İtalya’nın güneyi, Balkanlar, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’de yangın riskinin azalacağı ancak yer yer “aşırı” veya “çok aşırı” seviyenin görüleceği öngörülüyor.

Finlandiya’nın doğusu, Portekiz, İspanya ve Fransa’nın güneyinde de yangın riskinin artması bekleniyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam