Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı, Erhürman’ı Kıbrıs konusundaki gelişmeleri tarihsel süreci göz önünde bulundurarak gerçekçi ve objektif değerlendirmeye davet etti

Published

on

Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı Kıbrıs konusundaki gelişmeleri tarihsel süreci göz önünde bulundurarak gerçekçi ve objektif değerlendirmeye davet etti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türkiye’nin iktidarı ve muhalefetiyle destek verdiği masaya oturma koşulları ile iki devletli çözüm önerisinin, Annan Planı süreci ve Crans Montana görüşmeleri sonrasında yaşananlar ışığında ortaya konulduğuna dikkat çekildi.

Türk tarafının “Erhürman’ın iddia ettiği gibi ‘çözümsüzlük de çözümdür’ politikası” gütmediği, tam tersine Rum tarafının Kıbrıs Türklerini oyalama taktiklerine “dur” diyerek, onları gerçekçi, yaşayabilir bir çözüm için zorlamaya çalıştığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 “Herhalde Erhürman da biliyor; resmi görüşme yapılmıyor demek diplomasi durdu demek değildir. Diplomasi hiç durmaksızın çalışıyor ve bizim ortaya koyduğumuz tavır, bu diplomatik temasların en önemli unsurunu oluşturuyor.  Rum tarafına bizim görüşlerimizi dikkate alması gerektiği telkinleri yapılıyor. Erhürman bunları yok sayarak Cumhurbaşkanı’nı eleştiriyorsa bunun tek nedeni muhalefet yapmış olmak için muhalefet yapmaktır”.

Açıklamada, CTP Genel Başkanı Erhürman’ın Rum tarafına, “samimiyseniz gelin BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde takvim belirleyelim, o takvim sonunda yine masadan kalkılırsa bedel ödensin, statükoya geri dönülmeyeceği şimdiden taahhüt edilsin” şeklindeki çağrısına da değinilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, Annan Planı döneminde Rumlar planı kabul etmezse ne olacağının Türk tarafına önceden garanti edilmesini istediğinde, buna en fazla karşı çıkan Erhürman’ın şimdi genel başkanlığını yaptığı CTP idi. CTP’nin şimdi bunu ifade etmesi olumludur ama yetersizdir. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye bugüne kadar çok takvimler gördü, tüm bunlara samimi ve olumlu olarak yaklaştı, ancak Rum tarafının ‘hayır’ demesine ve tüm süreçleri çökertmesine rağmen bedel ödeyen hep Kıbrıs Türk halkı oldu.

Kıbrıs konusuyla ilgili olarak 1968 yılında başlayan müzakere süreçlerinde, ortaya 1981 yılında Waldheim değerlendirmesi, 1983 yılında Cuellar göstergeleri, 1985-1986 yıllarında Cuellar Birleştirilmiş Belgeleri, 1992 yılında Gali Fikirler Dizisi, 1997 yılında Annan Önerileri, 2003‘ten itibaren Annan Planı, 2017’de Crans Montana’da Guterres Çerçevesi konuldu, bunların tümünü reddeden Rum tarafı oldu ama Birleşmiş Milletler bundan tam 60 yıl önceki kararında ısrar ederek Kıbrıs Türk halkının haklarını görmezden gelmeye devam etti; Rum tarafına uzlaşmaz tutumu sürdürebilmesi için güç ve cesaret verdi.  Dolayısıyla denenmiş şeyleri tekrar denemenin bir yararı yoktur.

Erhürman’ın iddia ettiği gibi Türk tarafı çözümsüzlük de çözümdür politikası gütmüyor; tam tersine Rum tarafının Kıbrıs Türklerini oyalama taktiklerine dur diyor ve onları gerçekçi, yaşayabilir bir çözüm için zorlamaya çalışıyor”

“Erhürman şu soruların yanıtını Kıbrıs Türk halkına vermelidir” denilen açıklamada, sorular şöyle sıralandı:

“Rum tarafı neden masaya oturmadan önce Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliğini bir türlü içselleştirmiyor, içselleştirdiğini açıklamıyor?

Rum tarafı neden Kıbrıs Türk halkının özgür iradesi ile kurduğu devletin kendilerinin devleti ile eşit uluslararası statüye sahip olması gerektiğini ve olacağını masaya oturmadan teyit etmiyor.

Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının yanı sıra bunlar Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmazları değil mi?”

Açıklamada, hedefin Kıbrıs’ta bölgeye örnek olacak, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacak egemen iki devletin iş birliği temelinde bir antlaşmaya ulaşılması olduğu belirtilerek, “Bu hedef ortada dururken tabii ki KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması, halkımızın insanlık dışı izolasyonlardan kurtulması için de çabalarımız devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kıb-Tek:Yedek iletim hattının devreye alınmasıyla peyderpey elektrik verilmeye başlandı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Teknecik Elektrik Santrali’nde yüksek gerilim hattının kopması sonucu oluşan arıza nedeniyle ülke genelinde elektrik kesintileri yaşandığını ancak yedek iletim hattının devreye alınmasıyla peyderpey elektrik verilmeye başlandığını açıkladı.

Kıb-Tek tarafından yapılan yazılı açıklamada “Kısa süre içerisinde tüm bölgelere enerji tamamıyla sağlanacaktır. Meydana gelen arıza ile de ilgili çalışmalar yapılmaktadır” denildi.

Yaşanan elektrik kesintileri ile ilgili olarak özellikle sosyal medyada yer alan “enerji üretimi için yeterli yakıt olmadığı” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı da ifade edilen açıklamada, kurumun iki aylık yakıt stoğu bulunduğu da vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

YÖDAK bütçesi onaylandı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesini oy çokluğu ile onayladı.

Bütçe üzerine CTP Milletvekili Sami Özuslu söz alarak bazı sorular yöneltti.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, “sahte diploma meselesinde gelinen noktayı, ülkeye giren öğrencilerle ilgili koordinasyon sorununun aşılıp aşılmadığını ve diploma meselesiyle ilgili yeni bulgular olup olmadığını sordu.

-Hocanın

YÖDAK Başkanı Aykut Hocanın ise Özuslu’nun sorularını yanıtladı. Hocanın, şu anda 22’si aktif, 23 izinli üniversite bulunduğunu ve bunlardan üçünün Türkiye’nin kampüs üniversitesi olduğunu aktardı. Hocanın, ülkedeki toplam öğrenci sayısının’ yaklaşık 15 bini pasif olmak üzere 101 bin 138 olduğunu belirterek, artık tüm öğrencilerin YÖKSİS sitemine kayıtlı olduğunu anlattı.

YÖDAK olarak şu anda muhaceret ile entegrasyonu sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Hocanın, okuma niyeti ile buraya gelmeyen kişileri kontrol altına almaya yarayacak bir tüzüğün yürürlüğe girdiğini de ekledi.

“Sahte diploma” meselesi ile ilgili Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde çok kapsamlı bir denetim yapıldığını söyleyen Hocanın, konuya ilişkin bir rapor hazırladıklarını, disiplin soruşturmalarının sürdüğünü sonrasında ise yaptırım için kararlar alacaklarını kaydetti. Başka üniversitelere de gidilerek dosyaların incelendiği belirten Hocanın, birçok kurumun da kendilerine başvuran kişilerin diplomaları hakkında soru sorduğunu anlattı.

Acentelerin ülkeye getirdiği öğrencilerle ilgili sorulan soru üzerine Hocanın, bunların denetiminin kolay olmadığını, bu konuda yasal zeminin hazırlanması gerektiğini söyledi.

Hocanın, mevcut personel sayısıyla sorumluluklarını yerine getirmenin mümkün olmadığını, kurumun arabası da olmadığını denetimlere kendi araçlarıyla gittiklerini söyledi. Hocanın, “Bu sistem ile fonksyonlarımızı yerine getirmemiz mümkün değil. Kadromuzu artırmamız, denetleme kurulu oluşturulmalı… ” dedi.

YÖDAK’la ilgili söz alan Erkut Şahali, kurumun sahip olduğu insan kaynağının artırılmasının elzem olmadığını vurguladı.

Hocanın, YÖDAK’ın gelir elde etmesi gerektiğini, kadrosunu artırması ve denetleme kurulu kurulması gerektiğini belirtti.

Konuşmaların ardından 62 Milyon 871 bin TL’lik YÖDAK bütçesi oy çokluğu ile onaylandı ve Gelirler Bütçesi’nin görüşülmesine geçildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı’nın bütçesi oy çokluğuyla onaylandı… Gümrük Müdürü Öztekin “Gazimağusa Limanı’nda 2.5 Milyon Sterlin” iddialarını yanıtladı

Published

on

By

Maliye Bakanlığı bütçesi 500 bin TL artış ile 68 milyar 971 milyon 69 bin TL olarak oy çokluğu ile onaylandı.

Maliye Bakanlığı bütçesinde Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Sinan Öztekin, Gazimağusa Limanı’na getirildiği iddia edilen 2,5 Milyon sterlinle ilgili sorular yanıtlandı.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Öztekin, bu konuda resmi hiçbir ihbar almadıklarını, söylentileri de ihbar kabul ederek gemide mali polisin katılımıyla 2 gün arama yaptıklarını ancak bu yönde hiçbir emareye rastlamadıklarını açıkladı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu’nun sorusu üzerine konuşan Öztekin, söylentiler üzerine Maliye Bakanı Özdemir Berova’ya bilgi vererek mali polisle harekete geçtiklerini, gemiden indirilen araçlarla ilgili denetim talep ettiklerini, araçlarda sadece para değil, kaçak mal ve uyuşturucu araması da yapıldığını ancak iddiaları doğrulayacak hiçbir bulguya rastlamadıklarını söyledi.

Süreç konusunda bilgi veren Öztekin, acenteler tarafından kiralanan iddiaya konu geminin kamyon, dozer gibi iş araçlarının da yer aldığı 240 aracı 21 Kasım’da sabah 10.00 sıralarında İngiltere’den Gazimağusa Limanı’na ulaştırdığını belirtti.

Öztekin, araçların tahliyesinin 21 Kasım’da öğle saatlerinde başladığını, gece yarısına kadar sürdüğünü, bunun için 5 gümrük memurunun görevlendirildiğini ve normalin dışında herhangi bir durum da yaşanmadığını aktardı.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Sinan Öztekin, akü veya motor arızası nedeniyle bozuk olan 4 aracın gemiden indirilemediğini de belirterek, şunları kaydetti:

“Evrak işleri nedeniyle araçların hepsi zaten limandaydı. Mali şube ekipleri araçlarda manuel kontrol yaptı. Limandaki x-ray cihazı da 30 kez çalıştırıldı. Araçların tamamına yakını cihaza girdi. Mali polis cumartesi günü de limana geldi… Aramalara devam ettik. Herhangi bir emareye rastlamadık. Limanın giriş çıkışında bulunan güvenlik kameralarını da kontrol ettik…”

Bazı araçların torpido gözlerinin sökük olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Öztekin, bu yönde tespitleri olduğunu ancak bunun ilk defa karşılaştıkları bir durum olmadığını belirtti.

Öztekin, bu konuda basından kendisine ulaşıp herhangi bir açıklama ve değerlendirme talep edilmediğini de vurguladı.

-Maliye Bakanlığı’nın bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi

Konuşmaların ardından Maliye Bakanlığı bütçesi 500 bin TL artışla 68 milyar 971 milyon 69 bin TL olarak onaylandı.

Öte yandan komitede Gazimağusa Limanı ile ilgili iddialar konuşulmadan önce muhalefet milletvekilleri bazı konularda Maliye Bakanı Berova’ya soru yöneltti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın, Maliye Bakanı’na yeni emekliye çıkacakların ikramiyelerinden ve emekli maaşlarından vergi alınıp alınmayacağını sordu. Maliye Bakanı Özdemir Berova, böyle bir şey yapılmayacağını söyledi.

Daha sonra Maliye Bakanlığı üzerine söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu, kurultay dönemindeki veri hareketlerine bakıldığında geçici işçi sayısında 241 kişilik artış görüldüğünü söyledi.

Maliye Bakanı Özdemir, Özuslu’ya yanıtında, “Mevsimlik işçi sayısında artış olmadı. Sağlıkta çalışan 190 mevsimlik işçinin statüsü geçici işçi statüsüne çevrildi” dedi.

Konuşmasının devamında DAÜ’den 50-100 milyon TL’nin esirgendiğini ancak paraların başka başka alanlara harcandığını söyleyen Özuslu, “Külliye devletin bütçesine ne kadar külfet getiriyor? Bu binalar oluk oluk para yutacak…” ifadelerini kullandı.

Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Anayasaya aykırı olduğunu da savunan Özuslu, bu yasanın yürürlüğe girmesinin sendikal mücadeleyi sonlandırmak anlamına geleceğini ileri sürdü.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da yasal düzenleme konusunda söz alarak bu yönde Anayasa Mahkemesi kararları olduğunu söyledi, işveren ve sendika dışında yasa ile Toplu İş Sözleşmesi hakkına müdahale etmenin Anayasaya aykırı olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Berova, Toplu İş Sözleşmelerini görerek yasaya aykırı madde olup olmayacağına bakacaklarını söyledi. Maliye Bakanı’nın bu açıklaması kısa süreliğine tartışma yarattı.

Konuşmasına devam eden CTP milletvekili Sami Özuslu, vatandaşların gelir dağılımındaki uçurumun büyük oranda açıldığını, bunun büyük bir yara olduğunu ifade etti.

Kamudaki eşel mobil sisteminin doğru bir sistem olduğunu ancak istikrarsız para birimi nedeniyle anlamını yitirdiğini ve sosyal uçurumları beslediğini söyleyen Sami Özuslu, istikrarlı muhasebe birimi önerilerini anımsatarak, bu konuda bir çalıştay düzenlemesini talep etti.

İnsanların bir domates alarak pazardan çıktığını, hayatın inanılmaz şekilde pahalı olduğunu söyleyen Özuslu, “Gözümüzü buna kapatamayız. Herkes memleketi terk etme psikolojisinde” dedi.

Bu yılın başında geçirilen Suç Gelirlerinin Aklanması Yasası’na işaret eden Özuslu, bu yasa ile hangi ekstra kontrolün sağlandığını sordu.

Özuslu, araç galeriyle ilgili rakamı ve durumu sordu.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, kripto para ve kaldıraçlı FX işlemlerinin kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, kaldıraçlı FX ile ilgili yasa tasarısı ilgili hazırlıklara işaret etti.

KKTC’de 603 araç galerisi olduğunu belirten Berova, araç galeriyle ilgili yasal düzenleme üzerinde de çalışılacağını açıkladı.

Komite Maliye Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla onayladıktan sonra kısa bir ara verdi. Komite daha sonra YÖDAK bütçesine geçti.

Devamını Oku

Trending

Reklam