Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binası projesi ile ilgili eleştirilere yanıt geldi

Published

on

Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halka İlişkiler Bürosu’ndan yapılan açıklamada Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi bina projeleriyle ilgili eleştirilere yanıt verildi…

Açıklamada şöyle denildi:

“KKTC-TC Ekonomik ve Mali İş Birliği Protokolü’ndeki Ankara kaynaklı projelerden biri olan, 350 dönüm halka açık Milli Park’ın, fiziksel koşullarıyla bugün artık yetersiz kalan KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasının yenisinin de yer alacağı projelerle ilgili kamuoyunda bazı radikal odaklar tarafından art niyetle yaratılmaya çalışılan olumsuz algı; üzülerek şahit olmaktayız ki genel seçim arifesinde olduğumuz şu günlerde bayağı, hasmane bir üslup ve tavırla Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şahsında bir seçim propagandasına dönüştürülmeye çalışılmaktadır.

Konferans salonu, kütüphanesi, araştırma ve geliştirmeye olanak sağlayan fiziksel imkânları ile KKTC Devleti’nin bir nişanesi olacak yeni KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla halka açık amfi tiyatro, botanik bahçesi, bisiklet ve yürüyüş yollarının yer alacağı ilgili proje konusunda muhalif olan odakların, kendi fikirlerini “meşru” sayarak saldırgan bir tavırla Cumhurbaşkanı Tatar’a haksız, haddini aşan ve manipülasyonla bezenmiş zehirli bir dil kullanmaları, toplumsal barışa büyük zarar verirken; siyaseti bir icra ve sorun çözme makamı olmaktan ziyade, bir çatışma alanına dönüştürme çabasından başka bir şey değildir.

Olaya mali açıdan bakıldığında, Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı’nın tadilatı için devletin kasasından düzenli aralıklarla yapılan harcamalar da hiç de azımsanacak rakamlar değildir.

Cumhurbaşkanlığı binasının bugünkü fiziksel durumu, çalışanlarımızın ve binaya günübirlik dışarıdan gelen vatandaşlarımızın can güvenliği açısından ciddi anlamda risk arz etmektedir.

Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde bulunan, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın konut olarak kullandığı bina, 2018 yılında devletin ilgili kurumlarının teknik incelemesi sonucu, can güvenliği açısından tehdit arz ettiği için aynı sene içinde yıkılmıştı. Tüm bu yaşananları reddeden bir anlayışla sırf popülizm uğruna çalışanlarımızın ve ziyaretçilerin can güvenliğini hiçe saymak; etik, vicdan ve akılla bağdaşmayan, kabul edilemez bir yaklaşımdır.

Sağduyu sahibi, toplumsal uzlaşıdan, Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizin ve kardeşlik bağlarımızın güçlenmesinden yana olan herkes, KKTC-TC Ekonomik ve Mali İş Birliği Protokolü’ndeki Ankara kaynaklı projelerden biri olan, 350 dönümlük halka açık Milli Park’ın da içerisinde yer alacağı KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili yürütülen manipülasyonlara itibar etmemektedir.

Ülkemizde oluşan, yılların birikimi yapısal bazı problemleri, Ankara kaynaklı projelerle bağdaştırmak hem bir mantık hatası hem de bir art niyet kaynağıdır.
Ne Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, ne de bir başka siyasi şahsiyetin kişisel mülkü olacak olan bu yeni binalar; toplumun öz değeri, bu topraklardaki varlığımızın nişanesi, egemenliğimizin göstergesinden başka bir şey değildir.

Unutulmamalıdır ki; bir seçim malzemesi yaratmak uğruna “mal bulmuş mağribi” tavırlarla etik ve vicdandan yoksun yaklaşımlarda bulunarak toplumsal uzlaşı kültürünü dinamitleyip kutuplaşma siyaseti gütmenin yaratacağı muhtemel sonuçların telafisi çok zordur. Seçimde kazanılacak bir başarı, toplumsal barıştan daha önemli değildir.

Tüm bunların ışığında, halkın malı olacak olan KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili halkımızın büyük bir çoğunluğunun sergilediği sağduyulu tavır; yürütülen manipülasyon ve saldırgan tutumlar karşısında üstün gelecektir. Akıl, sağduyu ve vicdan bunu emretmektedir”.

 

 

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, yardım bekleyenlerin de bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, aralarında yardım için bekleyenlerin de bulunduğu 35 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde konutların yanı sıra zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadır ve sivillerin toplandığı alanları hedef almaya devam ediyor.

İsrail askerleri, Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyen sivillerin üzerine ateş açtı. Saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğu kaydedildi.

Zeytun Mahallesi’nde Filistinli aileye ait evin bombalanması sonucu biri çocuk, 3 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Refah ketindeki ABD-İsrail yardım dağıtım merkezlerinin yakınında bekleyen ve açlıkla boğuşan yüzlerce kişinin üzerine ateş açıldı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Megazi Mülteci Kampı’nda bombalı saldırı düzenlenen evde 10 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinde ise İsrail ordusu iki çadırı hedef aldı. Bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 8 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.

Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.

Devamını Oku

Dünya

İran Atom Enerjisi Kurumu: “Nükleer tesislerin durumu iyi”

Published

on

By

 İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, “nükleer tesislerin durumunun iyi olduğunu ve çalışanlarının moralinin yüksek olduğunu” söyledi.

İran devlet televizyonuna konuşan İslami, ülkedeki nükleer tesislerin son durumuna ilişkin bilgi verdi.

İslami, “Nükleer tesislerin durumu iyi. Çalışanların morali yüksek.” ifadelerini kullandı.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail’in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

İran, ABD’nin İsrail’in saldırılarında yer alması halinde yanıt vereceklerini bildirdi

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Bahreini, “Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” dedi.

Bahreini, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail rejiminin 13 Haziran’dan bu yana İran’a saldırılar düzenlediğini hatırlatan Bahreini, “Bunlar sivil, kadın, çocuk, sivil altyapı hatta ülkemizdeki barışçıl nükleer tesislerini hedef alan İsrail saldırganlığıdır. Bu saldırılar sırasında çok sayıda çocuk ve kadın dahil, yüzlerce masum insan öldürüldü. Sadece İran’da değil, aynı zamanda bölgemizdeki insanların tehlikeli sızıntılara maruz kalması nedeniyle barışçıl nükleer tesislerimiz etrafında büyük bir tehlike var.” diye konuştu.

Bahreini, İsrail’in, ABD’nin yanı sıra birçok Batılı ülke tarafından finansal, lojistik ve askeri alanda desteklenmesini eleştirdi.

İsrail’in, İran’a sebepsiz yere saldırdığını belirten Bahreini, “İsrail bu saldırılar sırasında sivilleri hedef alarak ayrımcılık, orantılılık ve saldırılar hakkında halkın bilgilendirilmesi ilkesini ihlal etti. İsrail, uluslararası hukukun ve insan haklarının tüm normlarını ihlal etti. İran, İsrail saldırılarına karşılık verme konusunda kararlı. Halkımızı, güvenliğimizi ve topraklarımızı savunmada hiçbir şüphe, tereddüt göstermeyeceğiz. Çok ciddi ve güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Şu anda yaptığımız da bu. Kendimizi savunmaktan başka bir şeye odaklanamayız.” ifadelerini kullandı.

Bahreini, ABD’nin, İsrail’in yaptıklarına ortak olduğuna işaret ederek “ABD olmadan İsrail hiçbir şey. İsrail ne yapıyorsa ABD’nin askeri ve istihbarat desteğiyle yapıyor. ABD’nin eylemlerini takip edeceğiz. Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yanı sıra diğer uluslararası örgütlerin bu süreçte İsrail’in işlediği suçları durdurma konusunda başarısız olduğuna dikkati çeken Bahreini, uluslararası kuruluşların varlık nedenlerini kaybettiklerini söyledi.

Bahreini, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam