Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı:Avrupa Birliği Komisyonu, sahadaki gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha göstermiştir

Published

on

Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2023 yılı Genişleme Strateji Belgesi’nde yer alan Türkiye raporunun Kıbrıs’a ilişkin paragraflarıyla ilgili yaptığı açıklamada, Komisyonun 8 Kasım’da duyurulan raporunda geleneksel tutumunu muhafaza ederek, sahadaki gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2023 yılı Genişleme Strateji Belgesi’nde yer alan Türkiye raporunun Kıbrıs’a ilişkin paragraflarıyla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, “AB, 1 Mayıs 2004 tarihinde tam üyelik kriterlerinin hilafına tek yanlı şekilde üye kabul ettiği GKRY’nin o tarihten itibaren mahkumu haline gelmiş ve yine özellikle o tarihten itibaren hem Türkiye hem de Kıbrıs adasına dair yapılan her türlü çalışmada Rum liderliğinin sözcüsü olmuştur” denildi.

-“ Mevcut tutumuyla, AB Kıbrıs sorununun bir parçasıdır….”

Kıbrıs Türk tarafının, Rum liderliğinin uzlaşmaz tutumuna rağmen 60’ıncı yılını dolduran Kıbrıs konusunun adil ve kalıcı bir uzlaşıya varmasını teminen yeni ve gerçekçi bir çözüm vizyonu ortaya koyduğunun belirtildiği açıklamada, “Kıbrıs’ta bir çözüm ancak ve ancak egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün teyidinin ardından başlatılabilecek yeni ve resmi bir müzakere süreci ile iki Devletin işbirliği temelinde bulunabilir. AB de dahil olmak üzere, defaten başarısızlığa uğramış ve tüketilmiş zeminde ısrar eden taraflar, sadece statükonun muhafazasına ve sürdürülmesine hizmet etmektedirler. Mevcut tutumuyla, AB Kıbrıs sorununun bir parçasıdır ve Kıbrıs konusuna ilişkin olası bir süreçte herhangi bir rol alması mevzubahis değildir” ifadelerine yer verildi.

“Kıbrıs Türk Tarafı olarak diyalog ve işbirliğinden hiç bir zaman kaçmadık, hatta iki taraf arasında bir işbirliği ilişkisi başlatılabilmesi için sürekli olarak öneriler ortaya koyduk” denilen açıklamada, raporun ilgili bölümünde düzensiz göç konusunda Türk tarafının işbirliği önerisine yaklaşmayan Rum tarafının duruşunun ortada olduğu ve bunun Türk tarafını suçlayacak şekilde yansıtılmaya çalışıldığı belirtilerek, bunun raporun ne kadar gerçeklerden uzak olduğunun en çarpıcı göstergesi olduğu söylendi.

Açıklama şöyle devam etti:

KKTC toprağı olan kapalı Maraş açılımımız ve eşit hak sahibi olduğumuz Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon kaynakları konularında da Rum tezlerine ayna tutan AB, Rum tarafını boş hayallerin peşinde koşmaya teşvik etmektedir.

Kıbrıs Adası’nda sınırları, yönetimleri ve idari mekanizmaları ile iki ayrı Devlet bulunmaktadır. KKTC bu yıl 40. yaşını dolduracaktır. Uluslararası toplumla ilişki kurmamızı her platformda engellemeye çalışan Rum liderliği ve taraftarları, Devletimizin hangi örgüte veya uluslararası birliğe katılabileceği konusunda asla söz sahibi olamaz. Devletimiz, 2004 yılında o zamanki adıyla İslam Konferans Örgütü, şimdiki adıyla İslam İşbirliği Teşkilatı’na 2012 yılında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na ve nihayetinde 2022 yılında da Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyelik statüsü elde etmiştir. Müktesep haklarımızı daha da ileriye taşıyacak mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. AB, Kıbrıs Türk halkına uygulamakta olduğu haksız izolasyonu bir an önce kaldırmalı ve Kıbrıs Türk’lerinin uluslararası platformlarda sesini duyurmasını şantaj ve tehdit yoluyla engelleme çabalarına alet ve aracı olmamalıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam