Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı:Doğu Akdeniz’de gerginliğe değil, işbirliğine ihtiyaç vardır

Cumhurbaşkanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerine dikkat çekerek, “Doğu Akdeniz’de gerginliğe değil işbirliğine ihtiyaç vardır” dedi.

Published

on

Cumhurbaşkanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerine dikkat çekerek, “Doğu Akdeniz’de gerginliğe değil işbirliğine ihtiyaç vardır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı, Kıbrıs Türk tarafının, hem Kıbrıs adasında hem de bölgenin refah ve istikrarı için işbirliğine her zaman açık olduğunu belirterek, “Rum liderliğini bir kez daha uyarmak istiyoruz, Kıbrıs Türk halkının haklarını, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz yetki alanlarını ihlal edecek herhangi bir adım atmaktan imtina edin ve işbirliği çağrımıza kulak verin” dedi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerine dikkat çekildi ve uyarılarda bulunuldu.

Cumhurbaşkanlığı, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarına dair gerginliği tırmandırıcı adımlar atmaya devam etmektedir” dediği açıklamasında, şunları kaydetti:
“Yönetimi ve refahı paylaşmak istemediğini eş zamanlı ve ayrı ayrı  yapılan Annan Planı referandumunda bir kez daha gösteren Kıbrıs Rum tarafının tahakkümcü vizyonu, dönemin Genel Sekreteri tarafından da rapor edilmişti.

Değişmeyen bu tahakkümcü vizyonun etkisi altında Rum yetkililer yaptıkları açıklamalarda bir yandan şiddet yoluyla gasp ettikleri siyasi statüyü devam ettirmek için hem ülkemizi hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlarken, öte yandan da hem Kıbrıs’ta hem de bölgemizdeki barış ve istikrarı tehdit eden gerginlik arttırıcı icraatlarına devam etmektedir.

İlgili tüm tarafların kabul ettiği üzere Kıbrıs Adası etrafındaki doğal kaynaklar, iki Halka aittir.

Kıbrıs Türk Halkı’nın bu kaynaklara dair hakkı sadece maddi olarak değil, bu kaynakların yönetimine de şamildir. Kıbrıs Türk tarafı asla haklarının Kıbrıs Rum tarafınca gasp edilmesine ve Halkımız yok sayılarak bu kaynakların yönetilip tek yanlı kullanılmasına izin vermeyecektir. KKTC olarak bu kaynaklara dair Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) gerekli imtiyazlar ve lisanslar verilmiştir ve ilgili şirket bu doğrultuda ülkemiz adına çalışmalarına devam edecektir.

Hem adamızı hem de bölgemizi ilgilendiren diğer konularda olduğu gibi Kıbrıs Rum liderliğine yaptığımız iş birliği çağrısı ve bu doğrultuda masaya koyduğumuz 13 Temmuz 2019 tarihli önerimiz geçerliliğini korumaktadır. Bu öneri tamamen kazan-kazan felsefesiyle üretilmiştir ve ortak komite kurularak iki Halka da ait olan enerji kaynakları konusunda birlikte karar verilmesine imkan verecek bir mekanizma yaratacaktır. Ancak iş birliği teklifimizi elinin tersiyle iten, gerginlik siyasetini sürdürmeye dair adımlarına devam eden Rum liderliğine gerekli yanıt elbette verilecektir.

Buradan açık çağrımızı hem Kıbrıs Rum liderliğine hem de ilgili tüm taraflara yineliyoruz, doğal kaynaklara dair iş birliği çağrımıza kulak verin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ve adadaki iki Tarafın eşit statüyle yer alacağı bölgesel enerji konferansı önerisine olumlu yanıt verin. AB’nin de organizasyonunda rol alacağı böylesine bir konferans, ilgili tüm taraf ve paydaşları bir araya getirecek ve farklılıkların diplomasi yoluyla aşılmasına imkan yaratacaktır. Burada AB’ye düşen bir görev daha vardır. Bu da AB’nin şımarık üyesi olan GKRY’ne gerekli uyarıları yaparak diplomasi yoluna girmelerini teşvik etmektir.
Kıbrıs Türk tarafı, hem Kıbrıs Adası’nda hem de bölgemizin refah ve istikrarı için iş birliğine her zaman açıktır. Bu pozisyonumuzu korurken hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin haklarının yok sayılacağı herhangi bir teşebbüse de izin verilmeyeceğini bir kez daha yinelemek isteriz. Rum liderliğini bir kez daha uyarmak istiyoruz, Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin deniz yetki alanlarını ihlal edecek herhangi bir adım atmaktan imtina edin ve iş birliği çağrımıza kulak verin.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam