Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı’ndan ‘AB Dijital Aşı Sertifikası’ açıklaması

Cumhurbaşkanlığı’ndan AB Dijital Aşı Sertifikası konusunda açıklama yapıldı. Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen aşı sertifikasının kullanılabileceğini açıkladı.

Published

on

Cumhurbaşkanlığı’ndan ‘AB Dijital Aşı Sertifikası’ açıklaması

Cumhurbaşkanlığı’ndan AB Dijital Aşı Sertifikası konusunda açıklama yapıldı.

Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen aşı sertifikasının kullanılabileceğini açıkladı.

AB Dijital Aşı Sertifikası Konusunda yazılı açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, tüm geçiş kapılarının iki tarafın Covid-19’la mücadele kapsamında uyguladığı kuralların uyumlaştırılmasıyla 4 Haziran 2021 tarihinde yeniden işlevsel hale getirilmesinin ardından önemli bir diğer konu olan aşı sertifikaları konusunun görüşülmeye başlandığı belirtildi.

İki tarafın Sağlık Teknik Komiteleri’nin, iki tarafta yapılan aşıların ardından iki tarafın Sağlık otoriteleri tarafından verilen sertifikaların geçerli olduğu konusunda anlaşmaya varıldığı belirtilen açıklamada, İlgili Teknik Komitenin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Ergün Olgun ve Kıbrıs Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis arasında aşı sertifikaları konusunda yoğun temas gerçekleştirildiği ve bu temaslar kapsamında aşı sertifikalarının yanında, KKTC’de uygulamaya konulan “Adapass” dijital aşı sertifikası ve Güney Kıbrıs’ta kullanımda olan “Safe-pass” uygulamalarının geçiş kapılarında okunması suretiyle bu geçişlerin daha pratik olarak gerçekleştirilebileceği de ele alındığı anımsatıldı.

Yüksek öğrenimlerini yurtdışında sürdüren öğrencilerin pandemi koşullarında gidecekleri ülkelerde karantinaya tabi olmadan seyahat edebilmelerine ilişkin AB’nin dijital aşı sertifikası “Green-Pass”a erişimi de etraflıca ele alındığı belirtilen açıklamada, bu çalışmalar çerçevesinde Halkımızın günlük yaşamını etkileyen konularda girişimlere devam edilmiş, kişisel verilerin korunması yasası kapsamında ve yasanın emrettiği hükümler çerçevesinde çözümler üretilmeye çalışılmıştır” denildi.

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı nezdinde yaptığı girişim olmak üzere, teknik düzeyde, AB Komisyonu üst düzey yetkilileri, Birleşik Krallık Yüksek Komiserliği yetkilileri, Birleşmiş
Milletler ve ilgili diğer kesimlerle çok taraflı diplomasi yürütüldüğü ifade edildi.

Buna göre ilgili kişilerin yaptırdıkları aşıları AB aşı sertifikasına
kaydettirmek için Sağlık Bakanlığımız tarafından verilen aşı sertifikasını
veya dijital aşı sertifikasını kullanabileceği kaydedilen açıklamada,
“Bu çalışmalar kapsamında Kıbrıs Rum muhataplarımıza önerimiz, Sağlık Teknik Komitesince belirlenecek bir elektronik adrese istenen bilgi ve Sağlık
Bakanlığımızın verdiği aşı sertifikası sureti gönderilmek suretiyle AB
dijital aşı sertifikasına kayıt yaptırılmasıydı”ifadelerine yer verildi.

Öğrencilerin ve ilgili diğer vatandaşların yaşamlarını ve seyahatlerini kolaylaştırmaya yönelik bu çalışmanın sonucunun da, ortak bir açıklama veya BM’nin yapacağı bir açıklamayla duyurulmasının beklendiği ifade edilen açıklamada, “Gelinen aşamada Kıbrıs Rum tarafı tek taraflı açıklama yapmayı tercih etmiştir. Siyasi pozisyon ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla bu insancıl konuda hedefimiz insanlarımızın yaşamlarının kolaylaştırılması olup bu doğrultuda gereken her düzeyde çabalarımıza devam edilecektir”ifadelerine de yer verildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gardiyanlar Birliği’nden cezaevlerindeki kadroların doldurulması çağrısı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevlerinde personel eksikliğinden kaynaklı yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, bir an önce kadroların doldurulması çağrısında bulundu.

Birlik Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün özellikle ilk atama kadrolarına ilişkin defalarca münhal ve doldurulma talebi olmasına rağmen sürecin Başbakanlığın yetkisinde olan personel istihdam onayının bir adım ötesine geçemediği savunuldu.

Söz konusu istihdamların 2022 yılında Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasından Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi Cezaevi Yerleşkesi’ne taşınma süreci gerçekleşmeden önce yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Artık bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği kesmeye başlamıştır.” denildi.

Açıklamada, merkezinde insan olan ve verilen hizmetin kesintisiz olarak devam ettiği cezaevlerinde, en küçük hatanın ve hizmet noksanlığının geri dönülemez sonuçlar doğurmasına yol açabilme olasılığı olduğu, sağlık, güvenlik ve teknik hizmetlerin devamının elzem olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekildi.

Buna ek olarak, kapasitesinin artırılmış olmasına rağmen, yeni Cezaevi’nin tüm bireyleri barındırmaya yeterli olmamasından dolayı devre dışı bırakılması planlanan Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasının kullanılmaya devam edildiği anımsatılan açıklamada, istihdamların sadece yeni Cezaevi için yapılması planlanırken, şimdi mevcut personelin sayısız ödünlerle iki yerde de sorumluluklarını yerine getirdiği belirtildi.

Cezaevlerinin görevleri arasında mahkûm ve tutukluları ıslah etme, edindiği kötü alışkanlıklardan uzaklaştırma, toplumda yeniden yer bulmalarını sağlama, meslek sahibi yapma, topluma yararlı bireyler şeklinde yaşamlarını idame etmelerini sağlama gibi konular olduğu hatırlatılan açıklamada, mevcut personelle bireylerin sadece toplumdan ayrıştırma ve izole edilme görevlerinin yerine getirilebildiği ifade edildi.

Açıklamada, talep edilen istihdamların özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaynaklı seçim yasaklarının yürürlüğe girmesinden önce yapılması ve 2025 yılı sonuna kadar tüm eksik kadroların doldurulmasının elzem olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gazimağusa Belediye Başkanı Uluçay, cezaevi sonrası yaşam projesinin yürütücüleriyle görüştü

Published

on

By

Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması projesinin yetkililerini kabul etti.

Gazimağusa Belediyesinden verilen bilgiye göre, kabulde, “Cezaevi Sonrası Yaşam: İstihdama Özel Bakış” projesinin koordinatörü Barış Alibeyoğlu, İletişim ve Proje Asistanı İrem İlksoy, Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat yer aldı.

Görüşmede Uluçay’a projenin amacı, hedefleri ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi. Projenin, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması ve istihdama katılımlarının artırılması hedefi taşıdığı anlatıldı; yerel yönetimlerin bu süreçte üstlenebileceği rol hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Avrupa Birliği tarafından Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı kapsamında finanse edilen Proje Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği işbirliğiyle yürütülüyor.

Başkan Uluçay, görüşmede, ziyaretten duyduğu memnuniyeti, Proje kapsamında oluşturulacak iş birliğinin önemini ve bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar:Kıbrıs’ta iki devlet gerçeği, statükoyu sürdürme senaryolarına boyun eğmez

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalarla ilgili bir yazılı bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Adada artık değiştirilemez bir gerçek vardır: İki ayrı devlet. Kıbrıs Türk Halkının özden gelen hakları, egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmelidir. KKTC’nin varlığı, bu hakların sahadaki somut karşılığıdır.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalar, Kıbrıs’taki iki Devlet gerçeğini perdeleme ve statükoyu sürdürme senaryosunun bir parçasıdır. Ancak bu senaryo zemininde sahnelenenler, Kıbrıs Türk Halkının iradesini ve haklı mücadelesini gölgeleyemez.

Kıbrıs’ta iki ayrı Devlet vardır. Bu, sahadaki fiili durumun inkar edilemez sonucudur. Kıbrıs Türk Halkı, kendi geleceğini belirleme hakkını kullanmış ve KKTC çatısı altında iradesini ortaya koymuştur. Bu irade, pazarlık konusu edilemez.

Asıl işgalci Rum tarafıdır. 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp eden, Kıbrıs Türk Halkını ortaklık devletinden silah zoruyla atan ve 1974’te Yunan faşist darbesiyle adayı ilhak etmeye çalışanlar, bugün “işgal” söylemiyle gerçeği saptırma çabasındadır. Kıbrıs Türk Halkına yönelik izolasyon, ekonomik ambargolar ve siyasi baskılar, yıllardır sürdürülen sistematik hak ihlalleridir. Bu hak gasplarını örtme çabası ne hukuku ne de vicdanları tatmin eder.

Müzakereler ancak Kıbrıs Türk Halkının eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin teyidi zemininde başlayabilir. Bu zeminin dışında önerilecek her formül, on yıllardır olduğu gibi Rum tarafının statükoyu sürdürme senaryosuna hizmet etmekten öteye geçmeyecektir.

Kıbrıs Türk Halkı, iradesini devletinden yana koymuşken, geçmişin dayatmalarıyla kurgulanan statüko senaryolarına boyun eğmeyecektir. KKTC’nin varlığı, adadaki yeni denklemde belirleyici ve kalıcıdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam