Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı’ndan BM Güvenlik Konseyi kararına tepki

  Cumhurbaşkanlığı BM Güvenlik Konseyi kararına tepki göstererek, BM Genel Sekreteri gözetiminde yürütülen ortak zemin olup olmadığının tespitine yönelik çalışmalara gölge düşürüldüğünü bildirdi.

Published

on

Cumhurbaşkanlığı’ndan BM Güvenlik Konseyi kararına tepki

Cumhurbaşkanlığı BM Güvenlik Konseyi kararına tepki göstererek, BM Genel Sekreteri gözetiminde yürütülen ortak zemin olup olmadığının tespitine yönelik çalışmalara gölge düşürüldüğünü bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

BM Güvenlik Konseyi, bugün aldığı 2598 sayılı kararla, yine Güvenlik Konseyi’nin görevlendirmesiyle, BM Genel Sekreteri gözetiminde yürütülen ortak zemin olup olmadığının tespitine yönelik çalışmalara gölge düşürmüştür. Güvenlik Konseyi, bir yandan bu çalışmaları desteklediğini ve yakın zamanda ikinci gayri resmi görüşmenin yapılmasına tam destek verdiğini belirtirken, öte yandan, başarısızlığı 53 yıllık süreçlerde defaten kanıtlanmış, çökmüş zemine atıf yaparak, ortak zemin varmış gibi hareket etmekle kendi kendisiyle çelişkiye düşmektedir.

Kıbrıs meselesine dair bir çözüm, ancak ve ancak iki tarafın özgür iradeleriyle ortak bir zemin üzerinde anlaşmalarının ardından, resmi sürece geçilerek yapacakları müzakere yoluyla bulunabilir. Kıbrıs Türk tarafı olarak empoze modellere asla prim vermeyeceğiz. Kıbrıs meselesindeki çözümsüzlüğün esas sebebi, Kıbrıs Rum tarafının hakimiyetçi tutumu ve en az bunun kadar önemli olan taraflar arasındaki eşitsizliktir.

Bir taraf, Kıbrıs adasının tek hakimi ve adanın tümünü temsil ettiği iddiasına dayalı uzlaşmaz tutumunu sürdürürken, diğer tarafa haksız şekilde izolasyon uygulanarak, “toplum” muamelesi yapılmaya devam edilmektedir. Kıbrıslı Türkler “toplum” değil, bağımsız bir Devlete sahip, en az Rumlar kadar egemen bir Halktır. Unutulmamalıdır ki, şu anda Kıbrıs Rum tarafının işgali altında bulunan ve bir Rum Devletine dönüşen 1960 ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Türk Halkı’nın rızasıyla kurulmuş bir Devletti.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Cenevre’de de en net şekilde Kıbrıslı Rum Muhatabına ve diğer katılımcılara anlattığı üzere, Kıbrıs Türk Halkı egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünden asla vaz geçmeyecek ve ancak bunların tanınmasıyla, yani taraflar arasındaki eşitliğin sağlanmasıyla resmi müzakereler başlayacaktır. Kıbrıs meselesinin çözümü, ancak iki tarafın egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerine dayalı iki Devletin işbirliği ilişkisi zemininde mümkündür. BM Güvenlik Konseyi kararında, çökmüş ve sürdürülebilir olmayacağı aşikar olan bir zemine atıfla yer alan ifadeler, statükonun devamından başka bir amaca hizmet etmemektedir. Kıbrıs Türk tarafı, iyi niyetle, yapıcı tutumunu, yapacağı tüm istişarelere yansıtmaya devam edecek ve bu doğrultuda ikinci gayrı resmi toplantıya da iştirak edecektir.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararında, bir yandan statükonun sürdürülemez olduğunu ifade edilirken, diğer yandan statükonun aynen devam ettirilmesine yönelik çaba içerisinde olması büyük bir çelişkidir. Kapalı Maraş’ın pilot bölge olarak tanımlanan bir kısmının 47 yıllık statüsü değiştirilmiştir. Bu doğrultuda, Bakanlar Kurulumuzun kararıyla sivilleştirilen bölgedeki mülklere ilişkin, AİHM tarafından etkin bir iç hukuk yolu mekanizması olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu vasıtasıyla, iade, tazminat ve takası içeren çarelere eski sakinlerin erişimi mümkün kılınmıştır.

Bu adımın en önemli özelliği, Rum liderliğinin defaten sergilediği uzlaşmaz tutumu nedeniyle kapalı tutulan ve statükonun sembollerinden biri haline dönüşen Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Adasında değişimin öncüsü haline gelmesidir. Gazimağusa bölgemizde yer alan Kapalı Maraş, eski sakinlerinin hakları gözetilerek, adım adım yaşamın bir parçası haline getirilmektedir. Gelinen aşamada, statüko koruyuculuğuna soyunan çevrelere çağrımız, bu hak ve hukuka erişimi içeren açılımımızı engelleme çabalarından bir an önce vazgeçmeleridir.

BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu ve BM Barış Gücü Operasyonlarına ilişkin raporlarını selamlayan ve BM Barış Gücü’nün görev süresini altı ay daha uzatan bu kararda yer alan diğer ifadelere ilişkin açıklama, Dışişleri Bakanlığımız tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam