Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Cumhurbaşkanlığı:Sözde Güven Yaratıcı Önlemler güven değil ancak güvensizliğin daha da derinleşmesine hizmet edecektir

Published

on

 

 

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada Rum liderliğinin uluslararası platformlarda yeni bir girişim olarak lanse ettiği sözde “Güven Yaratıcı Önlemlerin”, müzakeresi defaatle yapıldığı ve başarısızlıkla sonuçlandığı kaydedilerek, “sözde Güven Yaratıcı Önlemler güven değil ancak güvensizliğin daha da derinleşmesine hizmet edecektir.” denildi.

Açıklama şöyle:

Rum liderliğinin uluslararası platformlarda yeni bir girişim olarak lanse ettiği sözde “Güven Yaratıcı Önlemlerin”, müzakeresi defaatle yapılmış ve federasyon müzakereleri gibi başarısızlıkla sonuçlanarak, tüketilmiş eskiönerilerden başka bir şey olmadığı aşikardır. Unutulmamalıdır ki, BM tarafından veya BM aracılığıyla geçmişte yapılan tüm kapsamlı uzlaşı önerilerini olduğu gibi, tüm Güven Yaratıcı Önlem paketlerini de reddeden taraf, Kıbrıs Rum tarafı olmuştur.

Bu cümleden olmak üzere, Rum liderliğinin, Kıbrıs Türk Halkını tahakkümü altına alma ve baştan beri var olan müktesep egemen eşitlik haklarından ödün vermesini sağlamak maksadıyla yürütmekte olduğu girişimlerin, bu defa, Güven Yaratıcı Önlemler kisvesi altında devam etmekte olduğu görülmektedir.

BM gözetiminde devam eden ortak zeminle ilgili çalışmalara yoğunlaşmak yerine, uzlaşmaz tavrını gizlemek maksadıyla Rum liderliğinin ortaya koyduğu tutum, güven yaratmak yerine bu konudaki çabaları daha da zedelemektedir.

İki taraf arasında, güven yaratabilecek önlemlerin, iki tarafın eşitliğine saygılı, her iki tarafa da fayda sağlayacak, eşitlik gereği taraflardan birinin diğeri üzerinde yetki ve egemenlik kullanması anlamına gelmeyecek ve iki tarafça kabul edilebilecek önlemler olacağı konusunda mutabakat varken, Rum tarafının, adanın tek hâkimi ve tek egemeni iddiası ile Kıbrıs Türk tarafının müktesep egemen eşitliğini görmezden gelmesi anlamına gelecek önerileri “Güven Yaratıcı Önlem” kılıfıyla ortaya koyması kabul edilmezdir.

Kıbrıs Rum tarafı kadar egemen olan Kıbrıs Türk tarafı, bu anlayışla iki tarafın meşru müktesep haklarına ve ortak rızaya dayalı “gerçek” Güven Yaratıcı Önlemleri ele almaya hazırdır. Her iki tarafa da ait olduğu tüm taraflarca kabul edilen Kıbrıs adası etrafındaki doğal kaynaklara dair Temmuz 2019 tarihli işbirliği önerimiz, üzerinde mutabık kalınan prensiplere uygundur ve halen masadadır. Kıbrıs Rum tarafı gerçekten güven yaratmayı hedefliyorsa söz konusu kaynaklarla ilgili her türlü işlemde iki tarafın birlikte karar vereceği, eşitliğe dayalı bir mekanizma yaratılmasını içeren bu önerimizi ciddiyetle değerlendirmelidir.

Şunu da belirtmekte fayda vardır ki, Kıbrıs Rum tarafının 1963 işgaline dayalı olarak Kıbrıs Türk tarafına on yıllardır uyguladığı hak mahrumiyeti ve insanlık dışı sınırlamalar Kıbrıs Türk halkının Rum tarafına güvenini yok etmiş ve olası yeni bir siyasi ortaklıktan uzaklaştırmıştır. Uluslararası aktörlere lanse ettiği gibi Kıbrıs Rum tarafı yeni bir yol izlemek ve Kıbrıs

Türk Halkı üzerindeki izolasyonların kaldırılmasına yönelik adım atmak istiyorsa, bu konudaki samimiyetini Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğine saygı göstermek ve insanlık dışı izolasyonları tek yanlı olarak kaldırmak suretiyle yapabilir. Mevcut statükonun devamına ve Rum tarafının adanın tekegemeni olduğu iddiasını veya algısını pekiştirmeye yarayacak sözde Güven Yaratıcı Önlemler güven değil ancak güvensizliğin daha da derinleşmesine hizmet edecektir.

Kıbrıs Türk tarafı, iki tarafın rızası ve eşitliği temelinde, her iki tarafa da fayda sağlayacak işbirliği mekanizmaları oluşturulmasına yönelik yapıcı tutumunu, son bir yılda yapılanlara yenilerini ve daha geniş kapsamlılarını ekleyerek devam ettirme konusunda kararlıdır.

 

CB/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

TC Dışişleri Bakanlığından İsrail’in Madleen gemisine saldırısına sert tepki

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrail’in müdahale ettiği “Madleen” gemisindeki vatandaşların durumunun yakından takip edildiğini bildirdi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin, geminin karaya varmasının ardından vatandaşların bir an önce serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirterek, “‘Madleen’ adlı gemide bulunan vatandaşlarımızın durumu yakından takip edilmektedir.” bilgisini paylaştı.

Kaynaklar, vatandaşların yakınlarına düzenli olarak bilgi verildiğini kaydetti.

– “Madleen” gemisine müdahale

Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) isimli sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik “Madleen” yelkenlisi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Telegram hesabından gece saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail ordusunun “Madleen” gemisine müdahale ettiği belirtilerek, “Madleen ile irtibat kesildi. İsrail ordusu gemiye çıktı. Madleen gemisindeki gönüllüler, İsrail ordusu tarafından kaçırıldı.” ifadesi kullanılmıştı.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Gazze yardımı taşıyan “Madleen” gemisi Aşdod’a götürüldü

Published

on

By

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan ve uluslararası sularda soykırımcı İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” gemisi Aşdod Limanı’na getirildi. Gemideki 12 insan hakları aktivisti de gözaltına alındı.

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan ve uluslararası sularda İsrail güçlerince durdurulan Madleen gemisi, İsrail savaş gemileri eşliğinde İsrail’in Aşdod Limanı’na ulaştırıldı.

İsrail’in saldırıları ve ablukası altında açlıkla mücadele eden Gazze halkına umut taşımak isteyen “Özgürlük Filosu Koalisyonu”na (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait bu yelkenli, Akdeniz’deki seyrine İsrail donanması tarafından son verildi.

İşgalci İsrail’in alıkoyduğu Madleen gemisindeki Filistin bayraklarını da söktüğü görüldü.

Soykırımcı İsrail 12 aktivisti gözaltına aldı

Gece saatlerinde gerçekleşen müdahalede, İsrail ordusuna bağlı deniz komandoları Madleen gemisine baskın düzenledi. Baskının ardından gemiyle olan iletişim kesildi. İsrail ordusu, yelkenlinin Aşdod’a götürüleceğini ve gemide bulunan 12 insan hakları savunucusu aktivistin ülkelerine geri gönderileceğini bildirdi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada, müdahale öncesinde gemide alarm verildiği ve hazırlık yapıldığı belirtilirken, Birleşmiş Milletler (BM) de geminin beş İsrail botu tarafından çevrildiğini duyurdu. Gemiye müdahale edildiği ve İsrail askerlerinin gemiye çıktığı bilgisinin ardından, gemideki 12 aktivistin gözaltına alındığı teyit edildi.

BM’den uluslararası topluma çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Madleen gemisinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Albanese, “Her Akdeniz limanı Gazze’ye yardım, dayanışma ve insanlık taşıyan tekneler göndermelidir. Beraber yelken açacaklar, birlikte durdurulamaz olacaklar” ifadelerini kullandı.

Albanese, İsrail’in Gazze’de yarattığı insani krize ve yardım girişini engelleyen ablukasına dikkat çekerek, “Ablukayı kırmak, devletler için yasal bir sorumluluk ve hepimiz için ahlaki bir zorunluluktur” diyerek uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.

TC Dışişleri Bakanlığı’ndan sert “Madleen” tepkisi: “İsrail bir terör devleti”

Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan “Madleen” gemisine İsrail güçlerince yapılan müdahaleyi kınayan sert bir açıklama yayınladı. Bakanlık, uluslararası sularda seyreden gemiye yapılan bu müdahalenin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti.

Açıklamada, “Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini de tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır” ifadelerine yer verildi.

Gazze’de açlığı bir silah olarak kullanan ve insani yardımların ulaşmasını engelleyen İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası toplumun tepkisinin süreceği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, “İsrail’in saldırgan ve hukuk tanımaz tutumu, insanlık değerlerine sahip çıkan sesleri susturamayacaktır” diyerek İsrail’e karşı uluslararası dayanışma çağrısını yineledi.

Madleen’de ne taşınıyordu?
Madleen gemisinde, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra, Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad gibi isimler bulunuyordu.

Gemi, Gazze halkı için hayati önem taşıyan acil insani yardımlar taşıyordu. Bu yardımlar arasında bebek maması, un, pirinç, çocuk bezleri, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi malzemeler yer alıyordu.

Devamını Oku

Dünya

İspanya, Madleen gemisini alıkoyan İsrail’in maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı

Published

on

By

İspanya Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve aralarında bir İspanyol’un da bulunduğu 12 aktivisti taşıyan Özgürlük Filosu’nun İsrail tarafından engellenmesinin ardından İsrail’in Madrid Büyükelçiliğindeki maslahatgüzarını, bakanlığa çağırdı.

İspanya, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve 12 insan hakları aktivistinin olduğu “Özgürlük Filosu” adı verilen Madleen yelkenlisini askeri operasyonla alıkoyan İsrail’i kınamak için bu ülkenin Madrid’deki büyükelçiliğinde mevcut durumda görevli olan en üst düzey diplomatını bakanlığa çağırdığını duyurdu.

İspanya resmi haber ajansı EFE’ye bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrailli diplomatın, Madleen yelkenlisine yapılan operasyona karşı gerekli kınama ve protestonun yapılması için çağırıldığını belirtti.

Bakanlık ayrıca, yelkenlide bulunan İspanyol aktivist ve ailesiyle iletişimde olunduğunu, İsrail hükümetiyle de temasa geçildiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı, İsrail maslahatgüzarını son olarak 21 Mayıs’ta, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nı ziyaret eden yabancı diplomatların olduğu bir heyete ateş açmasını protesto etmek amacıyla bakanlığa çağırmıştı.

İspanya hükümetinin Filistin Devleti’ni resmi olarak tanımasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mayıs 2024’te Madrid Büyükelçisini geri çağırma kararı almıştı.

– Gemide 12 kişi bulunuyor

“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.

İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.

Gemide Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam