Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaṣkanı Tatar:Kıbrıs müzakereleri için masa kurulacaksa egemenliğimizin kabul edilmesi esastır

Published

on

İstanbul temasları kapsamında NTV yayınına katılan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,
Ahmet Yeşiltepe’nin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adada müzakerelerin devam etmesi için egemenlik şartına vurgu yaparak, milli siyasettten dönüş olmayacağını söyledi.

Ersin Tatar “Artık Kıbrıs’ta iki devletlilik kaçınılmazdır. Zaten 60 yıldır iki devlet vardır. 60 yıldır bu iki devleti ortadan kaldırıp da üniter bir yapı kurmak mümkün değildir.” dedi.

Sürdürülen yeni milli siyasetten geri dönüş olmaması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Şimdiye kadar federal temelli bir anlaşma için her şey denenmiş ve tüketilmiştir. Eğer müzakere masası kurulacaksa mutlak suretle egemenliğimizin kabul edilmesi gerekir. Bu çok önemlidir ve pazarlık konusu değildir”diye konuştu.

Egemenliğin uluslararası anlaşmalardan kaynaklandığını ve hakların pazarlık konusu olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, egemenliğin kabul edilmesiyle masaya oturulacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Eşit oturup eşit kalmak” açıklamalarına atıfta bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, müzakerelere dönüş için kritik şartlarını şu şekilde sıraladı:

“Bizim için direkt uçuş, direkt ticaret ve üzerimizde saçma olan bizim ile kimseyi görüştürmemek sporda bile bizim sporcularımızı kimseyle görüştürmemek gibi saçma ambargoların kaldırılması. Egemenliğimizi tatmin edecek. O zaman bir süreç başlayabilir. Bırakınız bunları kaldırmayı, son zamanlarda Rum tarafı gerek malına mülküne, turizmine, üniversitelere yönelik saldırılar başlattı. Güya bizi yıldıracaklar.”

Cumhurbaşkanı Tatar, haklarından vazgeçmesi için KKTC‘ye baskı kurulmaya çalışıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında, “Anlaşma olacaksa iki tarafında onayıyla, adil olacaksa bu şartlarla masaya oturabiliriz. Ambargolarla baskı ile dayatarak bizi zorla masada bir yenilgiye uğratmak için her türlü zulmü yapıyorlar. Bu halk da bu oyuna gelmeyecek. Biz ne diyoruz, bizim arkamızda çok güvendiğimiz 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti var. Türk dünyası var. Geleceğe umutla bakabileceğimiz bir pozisyona geldiğimizi görüyoruz.”ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletleri’n KKTC‘ye yöneliklik ambargo uygulamasının sona erdirilmesi konusundaki sözlerinin tutulmadığına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ortadoğu’daki son gelişmeleri değerlendirdi ve İsrail yanlısı adımların Rum Kesimini hedef haline getirdiğini vurguladı.

Hedef olma noktasında Güney Kıbrıs’ın ekonomisinin çökebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Ukrayna Savaşı sebebiyle Rusya’ya abluka uygulayan Güney Kıbrıs’ın egemenliğini sorguladı.

Ortadoğu’da yaşananlar karşısında Türkiye ile birlikte hareket ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC‘nin herhangi bir şekilde hedef olma riskinin bulunmadığını söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Savaşan, Madleen gemisine yapılan saldırıya tepki gösterdi

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Grup Başkanvekili ve Milletvekili Ahmet Savaşan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan ve içinde 12 insan hakları savunucusunun bulunduğu Madleen gemisine düzenlediği saldırıyı kınadı.

UBP’den verilen bilgiye göre, Savaşan açıklamasında, sivillerin ve insan hakları savunucularının hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumun bu tür saldırılara karşı sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.

İnsani yardımların engellenmesinin, savaş hukukuna ve insanlık değerlerine aykırı olduğunu belirten Savaşan, Gazze’deki masum insanların yaşadığı dramın bir an önce sona ermesi için tüm dünyanın ortak sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Din Görevlileri Sendikası “Madleen” gemisine yapılan müdahaleyi kınadı

Published

on

By

KKTC Din Görevlileri Sendikası “Madleen” gemisine, İsrail ve destekçileri tarafından yapılan müdahaleyi ve Filistin halkına karşı yürütülen soykırım ve mezalimi kınadı.

Din Görevlileri Sendikası Başkan ve Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, söz konusu eylemin, uluslararası hukukun ve insan haklarının açık bir ihlali olduğu, daha önce de benzer bir olayda “Mavi Marmara” gemisine yine İsrail güçleri tarafından yine uluslararası sularda yapılan müdahale sonucu, gemide bulunan sivil ve aktivistlerin şehit olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Din Görevlileri Sendikası olarak, her zaman barışın, huzurun, insan onurunun ve halklar arası dayanışmanın yanında yer almaya devam edeceğiz. Aktivistlerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyor; bu hukuksuz müdahaleye karşı uluslararası toplumu sesini yükseltme çağrısında bulunuyoruz. Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırım ve mezalime karşı çıkmak için Müslüman olmaya gerek yok, sadece vicdan sahibi ve insan olmak yeterlidir” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği: “Filistin’e insani yardıma yönelik saldırı kabul edilemez”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, “Madleen” isimli insani yardım gemisine yönelik İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınadı.

Birlikten yapılan açıklamada, Gazze’de yaşanan ağır insani kriz ortamında, sağlık hakkı başta olmak üzere temel insan haklarını savunmak amacıyla gönüllülerin çıktığı bir yardım yolculuğunun engellenmesinin, uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlık vicdanına aykırı olduğu vurgulandı.

Hekimlik mesleği ve evrensel etik değerlerin, savaş koşullarında dahi sivillerin, sağlık çalışanlarının ve insani yardım gönüllülerinin korunmasını zorunlu kıldığı belirtilen açıklamada, kadın, çocuk, yaşlı, sivil, sağlık tesisi ayrımı gözetmeksizin yapılan saldırıların insanlığa karşı suç niteliğinde olduğunu kaydedildi.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, “Filistin halkının yaşadığı bu büyük insanlık dramına karşı sessiz kalamayacağımızı, sağlık hakkı ve yaşam hakkı mücadelesinin her zaman yanında olacağımızı vurgulamak isteriz” dedi ve uluslararası toplumu, bu tür hukuk dışı eylemlere karşı daha etkin ve kararlı tutum almaya çağırdı.

Devamını Oku

Trending

Reklam