Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

DAÜ Eczacılık Fakültesi’nde beyaz önlükler giyildi, ilk ders verildi

Published

on

25 Eylül Dünya Eczacılar Günü çerçevesinde Doğu Akdeniz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tören düzenlendi.

Eczacı adayları beyaz önlüklerini giydi yeni akademik yılın ilk dersi verildi.

Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayrettin Ozan Gülcan törende yaptığı konuşmada Dünya Eczacılar Günü’nü kutladı, fakülte hakkında bilgi aktardı.

Ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Karatepe “Meslek İlkerine Bağlılık” başlıklı ilk dersi verdi.

Hastaların en kolay ulaştığı sağlık çalışanlarının eczacılar olduğunu vurgulayan Karatepe, eczacılık mesleğinin mesleki bilgi yanında, insan sevgisi de gerektiren bir meslek olduğunun altını çizdi.

Konuşmanın ardından önlük giyme töreni gerçekleştirildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Oktay: Kaynaklar tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında paylaşılmalı

Published

on

By

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Kıbrıs sorununa ilişkin, “(Akdeniz’de) Kıbrıs meselemiz var bizim orada. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve oranın kaynakları var. Var olan bir millet. Var olan Türk milleti orada yok hükmünde sayılmak istendi. Zaten yetmiş dört harekatıyla da biz gereken cevabı verdik. Yani orada garantör ülke sıfatıyla gereken cevabı verdik. Ve hep de şunu söyledik. Oranın tüm kaynakları artık tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında bu paylaşılmalı dedik. Adanın zenginliği için paylaşılmalı. Aslında Akdeniz’in tüm kaynakları da aynı çerçevede.” dedi.

Oktay, İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”na katılmak için geldiği Roma’da AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

– “Forumda iki konuya odaklanacağız: Bölgenin istikrarı, barış ve güvenliğinin sağlanması ile Akdeniz ekonomisi”

İtalya’nın yıllık ve çok geniş katılımlı olarak düzenlediği MED Forumu’na katılmak için Roma’ya geldiklerini belirten Oktay, “Buraya özellikle İsrail ve Filistin’in de katılıyor olması bizim için bunu daha farklı bir öneme taşıyor.” dedi.

Forumdaki temaslarında iki konuya odaklanacaklarını dile getiren Oktay, “Birincisi, bölgenin istikrarı, barış ve güvenliğinin sağlanmasıyla alakalı özellikle Akdeniz jeopolitiğinde. İkinci program da Akdeniz ekonomisi üzerine. Yani ekonomik kalkınma, ülkeler arasındaki ve Akdeniz’in kendi içerisindeki bölgeler arasındaki farklar ve bunların nasıl giderilebileceğiyle alakalı kalkınma boyutu ama aynı zamanda da bağlantı, ulaşım, ulaştırma diyebileceğimiz ekonomiyi, kalkınmayı ilgilendiren alanlarla ilgili bir oturuma katılacağız. Her ikisi de önemli.” diye konuştu.

Oktay, forumda Filistin konusunun üzerinde duracaklarının altını çizerek, “Orta Doğu’da birçok sorunun, dünyadaki birçok sorunun ve bölgedeki birçok sorunun ana kaynağı Filistin meselesidir. Filistin meselesi çözülmediği sürece Orta Doğu’da barışın veya bölgede barışın dolayısıyla dünyada barışın sağlanabilmesi son derece zor.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamının devam ettiğini dile getiren Oktay, bunun soykırıma varan bir boyuta ulaştığını kaydetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkan tutuklama emirlerini hatırlatan Oktay, “İlgili ülkelerin buna ilişkin kararı uygulayacakları ya da uygulamayacakları ifadelerini açıklamaları bizim için bu forumu daha da kritik hale getiriyor. Özellikle tarafların masada olması, hem İsrail’in hem de Filistin’in masada olması, söyleyeceklerimizi aslında doğrudan gözlerinin içerisine bakarak söylememiz bizim için önemli.” şeklinde konuştu.

Oktay, şöyle devam etti:

“Akdeniz’le ilgili de aynı zamanda da İsrail ve Filistin’le ilgili de söylediklerimiz son derece nettir. Barış ve istikrarın korunabilmesi için bölgede iki devletli 1967 sınırları içerisinde ve başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli çözüm olmazsa olmazdır. Bu hem Filistin’in hem de İsrail halkının geleceği için, güvenliği için, istikrarı için önemlidir. Dolayısıyla bunun sağlanamadığı bir ortamda ve İsrail’in her türlü şımarıklığına, her türlü sınır tanımazlığına; her alanda yani sadece fiziki sınırları tanımamazlığı da değil, hukuki sınırları tanımamazlığı, savaş hukuku tanımamazlığı boyutuna da çocuk kadın ve yaşlı ayrımı yapmadan öğrenci ayrımı yapmadan her türlü katliama varan ve bölgeyi ateşe atan yaklaşımı bir şekilde buna bir yerde ‘dur’ demek gerekiyor.”

– İsrail’e destek olan ülkelere “dur” çağrısı

Fuat Oktay, “Özellikle bunu şımartan ülkelerin buna dur demesi gerekiyor. Bir an önce silah sevkiyatını durdurması, silah ambargosu dahil ve ekonomik yaptırımlar dahil bir an önce uygulanması boyutunda. Dolayısıyla bu işin ciddiyetini anlatabilmeyle alakalı. Aksi takdirde savaşın bölgeye yayılma riskinin çok büyük olduğunu biz ilk başından beri ifade ediyorduk. Ne yazık ki özellikle Batılı ülkelere dinletmekte her zaman olduğu gibi sıkıntı çektik.” dedi.

Savaşın önce Yemen’e şimdi Lübnan’a yayıldığını, Filistin ve Lübnan’da öldürülenlerin sayısının 50 bini geçtiğini aktaran Oktay, şöyle devam etti:

“Aynı şekilde de şimdi Suriye’de görüyoruz. Ve yine Netenyahu’nun kendisinin Birleşmiş Milletler’de açıkladığı gösterdiği haritaya baktığınızda hemen zaten Irak ve İran da bunun içerisinde. Biz her zaman şunu söyledik. İsrail bu şekilde devam ederse bölge barışı için değil, dünya barışı için de tehdittir. Türkiye için de tehdittir. Çünkü bir arz-ı mevud diye ifade ettikleri vadedilmiş topraklardan yola çıktıkları ve Türkiye’nin topraklarını da tehdit eden, bölgedeki tüm ülkelerin topraklarını tehdit eden bir yaklaşımı vardır. Dolayısıyla bunun kabul edilemeyeceği, bunun bir an önce durdurulması gerektiği bölge barışı açısından son derece kritik.” diye konuştu.

Bütün bunları muhataplarına aktaracaklarını dile getiren Oktay, kalıcı ateşkesin insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması için önemli olduğunu söyledi.

Oktay, “Belki de İsrail’in yine Filistinlilere karşı açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullandığını görüyoruz. Bu insanlık adına kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla bu, bizim belki gelecek nesillere bırakabileceğimiz en büyük utanç tablosudur BM açısından ve İsrail’in arkasında duran ülkeler açısından baktığımızda.” ifadelerini kullandı.

– “Türkiye’nin tavrı nettir”

Oktay, Türkiye’nin tavrının her zaman net olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Ne pahasına olursa olsun bu netliğimiz devam edecektir. Cumhurbaşkanımız da hükümetimizin ilgili tüm birimleri de Dışişleri Bakanımız da tüm katıldığı toplantılarda, bizler de parlamento bazında her platformda bu görüşümüzü net olarak ifade ettik. Bunu ifade ederken de bunu kesinlikle bir Yahudi düşmanlığıyla ilişkilendirmeye çalışanlar olduğunu da ifade ettik. Türkler tarihinden beri en rahat olan millettir. En sıkıntıya girdikleri zamanda biz yanlarında olmuşuzdur. Bugün de Filistinlilere yapılanlar İsrail halkına yapılmış olsa Türkiye, İsrail halkının yanında olur. Zulme karşı ve soykırıma karşı mağdurun yanında olmuştur Türkiye her zaman.”

Fuat Oktay, bu soruna hemen çözüm çağrısı yaparak, “Ama ne yazık ki bugün Netanyahu hükümeti ve çetesi tamamen soykırım bazında insanları katlediyor ve bölge barışını tamamen baltalıyor. Dünyada yeteri kadar sorun var. Buradaki sorunun da bir an önce çözülmesi gerekir. Biz bunları zaten yarın katılacağımız her platformda tüm açıklığıyla, netliğiyle ve gözlerinin içerisine bakarak da anlatacağız.” diye konuştu.

Oktay, istikrar ve barış olmadan ekonomik kalkınmanın da olmayacağını vurgulayarak, “Bölgenin güvenliğinin, istikrarının bir an önce sağlanması aslında ekonomik kalkınmaya da yeni bir zemin açacaktır. Bölgede zaten Akdeniz’de yeteri kadar sorun var. Libya sorunu hala devam ediyor. Suriye’de sorun devam ediyor. Aynı şekilde diğer boyuta bakarsak bir Sahel şeridi var ki orada sorunlar devam ediyor. Türkiye olarak biz tüm bu alanlardayız. Hem masadayız diplomatik olarak ama gerektiği yerde de sahadayız.” şeklinde konuştu.

Oktay, Libya’ya her türlü desteği verdiklerini ve Libya halkıyla sorunları olmadığına dikkat çekti.

– Kıbrıs meselesi

Kıbrıs sorununa da değinen Oktay, şunları kaydetti:

“Yine Kıbrıs meselemiz var bizim orada. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve oranın kaynakları var. Var olan bir millet. Var olan Türk milleti orada yok hükmünde sayılmak istendi. Zaten yetmiş dört harekatıyla da biz gereken cevabı verdik. Yani orada garantör ülke sıfatıyla gereken cevabı verdik. Ve hep de şunu söyledik. Oranın tüm kaynakları artık tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında bu paylaşılmalı dedik. Adanın zenginliği için paylaşılmalı. Aslında Akdeniz’in tüm kaynakları da aynı çerçevede.”

Oktay, forumda parlamento olarak parlamenter diplomasiyi daha etkin kullanmak istediklerini dile getirerek, “Aslında yapmak istediğimiz şey biz bu çalışmaları daha nasıl kolaylaştırabiliriz? Önünü nasıl açabiliriz? Ve yürütülen çalışmalara nasıl katkı verebiliriz? Bütün bunları tartışıyor olacağız. Tüm bölge ülkelerinde Dışişleri Komisyonu başkanlarının katılımıyla forumumuz genelde bu çerçevede olacak. Biz Türkiye’nin tüm tezlerini burada zaten tüm açıklığıyla ve tüm samimiyetimizle anlatıyor olacağız, açıklıyor olacağız. Bundan sonra da açıklamaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler:Türkiye ile kurumlar arası iliṣkileri önemsiyoruz

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türk Rekabet Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu ile KKTC Rekabet Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti.

Kabulde, Meclis Genel Sekreteri Seral Fırat ve Meclis Özel Kalem Müdürü İrem Uygun da hazır bulundu.

Türk Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, Türk Rekabet Kurulu ile KKTC Rekabet Kurulu arasında imzalanan protokol hakkında bilgi vererek, amaçlarının tecrübe ve bilgi birikimini buradaki paydaşlarına aktarmak olduğunu söyledi.

KKTC Rekabet Kurulu Başkanı Mustafa Üstünel ise yasalarında düzenleme yapılmasını istediklerini ve bu noktada Türk Rekabet Kurulu’nun kendilerine vereceği desteğin önemine dikkat çekti.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de, iki kurum arasında imzalanan protokolün bilgileri dahilinde olduğunu ve hükümetin ciddi bir memnuniyet duyduğunu belirtti.

Anavatan Türkiye’den gelen heyetlerle yapılan işbirliği ve protokollerin KKTC’nin gelişimine katkı sağlayacağını ifade eden Öztürkler, KKTC Rekabet Kurulu’nun yasa çerçevesinde çalışmalarını çok iyi şekilde yürüttüğünü ve Türk Rekabet Kurulu’nun deneyim ve tecrübe bakımından ciddi destek olacağını vurguladı.

Öztürkler, Türkiye’den gelen heyetlere kapılarının her zaman açık olduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından karşılıklı hediye teatisinde bulunuldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Polis Basın Subaylığı: “Polis Genel Müdürünün açıklamaları bazı basın yayın organlarında farklı yorumlandı”

Published

on

By

Polis Basın Subaylığı, Polis Genel Müdürü Kasım Kuni’nin, Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşananlarla ilgili komite üyelerine verdiği cevabın bazı basın yayın organlarında farklı yorumlandığını belirtti.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamada, Polis Genel Müdürlüğü bütçesinin görüşülmesi esnasında, Yeni Doğan skandalıyla ilgili soru üzerine Genel Müdürü Kasım Kuni tarafından komite üyelerine, “Biz Sayın Bakana basına bilgi vermede acele etmeyin, sorumluları tespit ettikten sonra gerekli açıklamayı yaparsınız” şeklinde verdiği cevabın bazı basın yayın organları tarafından farklı şekilde yorumlandığı ifade edildi.

-“Ailelere haber verilmemesi yönünde polis tarafından herhangi bir telkinde bulunulmadı”

Açıklamada, 27 Ekim tarihinde olayın polisin bilgisine gelmesi üzerine Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüşüldüğü ve soruşturmanın selameti açısından, ifadelerin temin edilip sorumluların tespit edilinceye kadar basına herhangi bir açıklamanın yapılmasının soruşturmayı sekteye uğratacağı söylendiği ancak ailelere haber verilmemesi yönünde polis tarafından herhangi bir telkinde bulunulmadığı kaydedildi.

Açıklamada, “Kamuoyunun hassasiyet gösterdiği böylesi önemli bir olayda, söylemlerin yanlış yorumlanması soruşturmanın seyrine katkı sağlamayacağı gibi, Devletin Kurumları ile yöneticilerini de yıpratmaktan öteye gitmeyeceği aşikardır” denildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam