Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

DAÜ’de “7. Uluslararası Türk Dünyası Turizm Kongresi” düzenlenecek

Published

on

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Turizm Fakültesi ev sahipliğinde,  Başbakan Yardımcılığı  Turizm Kültür Gençlik ve Çevre  Bakanlığı katkılarıyla  22-25 Mayıs tarihleri arasında “ 7. Uluslararası Türk Dünyası Turizm Konferansı” düzenlenecek.

Açılışı, perşembe günü saat 10.00’da Mustafa Afşin Ersoy Salonu’nda  yapılacak olan kongrede, 12 ülkeden 197 katılımcı turizm ve ilgili alanlarında bildiri sunacak. Online (çevrim içi) bildirilerle bu sayı 300’e ulaşacak.

Kongre kapsamında, DAÜ Turizm Fakültesi kurucularından ve yöneticilerinden, bir süre önce vefat eden Prof. Dr. Mehmet Altınay’ın ismi düzenlenecek törenle DAÜ Turizm Fakültesi binasına verilecek.

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde  Rektör Prof. Dr. Hasan Kılıç, Turizm Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç ve DAÜ Rektör Yardımcılarının katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç,  kongrenin uluslararası açılımların bir sonucu olduğunu belirterek,  Başbakan Yardımcılığı Turizm kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nı katkılarıyla gerçekleştirilecek olan kongrede, Türk dünyasının her yerinden akademisyenler, devlet yönetiminde bulunan kamu yöneticileri ve  turizm profesyonellerinin yer alacağını ifade etti.

Kılıç, kongrenin turizmin çok farklı  alanlarından  katılımla bilim dünyasına katkı sağlayacağını söyleyerek, kongrenin sürdürülebilir turizm politikası oluşturulması açısından önemine değindi.

Hasan Kılıç,  kongrede sosyal ve kültürel etkinliklere de yer verileceğini,  Türk dünyası ile olan etkileşim ve  ilişkilerin geliştirilmesi  ve KKTC’nin Türk dünyasına anlatılması açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.

-Aktunç

Başbakan Yardımcılığı Turizm  Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç da, kongreyi “çok önemli bir organizasyon” olarak niteleyerek, “ Hem Türk dünyası, hem  turizm olması açısından çok değerli.” dedi.

Aktunç,  kongrenin KKTC’nin Türk dünyasıyla kucaklaşması ve KKTC’nin anlatılması açısından taşıdığı öneme değinerek, bakanlık olarak kongreye paydaş olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Kongrenin Türk dünyası gibi büyük bir coğrafyaya hitap edeceğini kaydeden Aktunç, Turizm Master Planı hazırladıklarını, kongreden çıkacak sonuçlardan master plana  ekleyeceklerinin olacağını belirtti.

-Maloney

DAÜ Turizm Fakültesi Dekanı Yrd. Doç. Dr. İlkay  Yorgancı Maloney de,  prestijli bir kongreye  ev sahipliği yapmanın kendileri için gurur olduğunu vurguladı.

Maloney, kongrede, turizm, sürdürülebilir turizm , turizm teknolojileri başta olmak üzere bir çok konunun ele alınacağını  söyledi.

    Program ekte:

1747742588414KONGRE PROGRAMI
 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam