Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

DEİK İş Konseyleri organizasyonunda “KKTC’de Yatırım ve İş Yapma Fırsatları” ele alındı

Published

on

Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) altında faaliyet gösteren Türkiye-KKTC İş Konseyi ve Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi tarafından “KKTC’de Yatırım ve İş Yapma Fırsatları” konulu toplantı düzenlendi.

DEİK’in KKTC ziyareti kapsamında düzenlenen ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nda (KTTO) yer alan toplantı, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun katılımıyla yapıldı.

KKTC ve Türkiye’den iş adamlarının da yer aldığı toplantıda, KKTC’de yatırım fırsatlarına ilişkin sunumlar yapıldı. Etkinlik, ardından, firmaların ikili görüşmeleriyle devam etti.

Toplantının açılışında, Büyükelçi Yasin Ekrem Serim, Ekonomi ve Enerji Bakanı Amcaoğlu, KTTO Başkanı Turgay Deniz, DEİK Türkiye – KKTC İş Konseyi Başkanı Fatih Mehmet Keçebir ve Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı Kübra Orakçıoğlu Kazan birer konuşma yaptı.

– Serim: “KKTC’nin ekonomik gücünü artırmaya kararlıyız”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının refahı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturma hedefine olan desteğini vurguladı.

Büyükelçi Serim, kendilerinden ayrı görmedikleri KKTC’nin tüm sektörlerinde kalkınmaya yönelik projelere kararlılıkla devam ettiklerini kaydederek, DEİK’in de KKTC ile olan ilişkilerinde stratejik bir bakışla ilerlediğini belirtti.

Ülkelerin kalkınması için özel sektörün katkılarına ve kamu yatırımlarının özel sektör iş birliğiyle desteklenmesi gerektiğine işaret eden Serim, Kıbrıs Türk özel sektörünün Türkiye ile daha yakın iş birlikleri geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. Serim, e-ticaret ve teknoloji alanlarındaki projelerin, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası izolasyonları aşmasında önemli bir araç olabileceğini söyledi.

Girişimcilere yaptıkları destekler hakkında bilgiler aktaran Serim, Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı aracılığıyla özellikle kadın ve genç girişimciler öncelikli olacak şekilde 2016’dan bu yana yürütülen girişimcilik projesiyle 65 milyon TL’lik kaynak sağlandığını açıkladı; 160 girişimciye destek verildiğini ve 350 kişilik istihdam yaratıldığını ifade etti.

– Gelecek hafta yeni hibe için başvurular alınacak

Serim, ayrıca, sanayi, turizm ve tarımda yeni hibelerin yolda olduğunu duyurdu; 110 milyon lira kaynak ayrılan bu programın elektronik başvuru sürecinin gelecek hafta başlayacağını kaydetti.

“Tek başına hizmet sektörü ve ithalatla tüketime dayalı bir ekonomik işleyişin, KKTC’nin ekonomik refahı ve halkın yaşam standardı açısından uzun vadede yeterli olmayacağını düşünüyorum.” diyen Serim, üretime ve ihracata dayalı bir ekonomik modelin benimsenmesi gerektiğini vurgularken, Kıbrıs Türk ekonomisinin çeşitlenmesinin şart olduğunu belirtti. Serim, özellikle serbest bölgeler, organize sanayi bölgeleri ve balıkçılık gibi alanlarda Türkiye’nin deneyimlerinin aktarılabileceğini söyledi.

Türkiye’nin “fin-tech” ve “start-up” gibi alanlarla da sahip olduğu deneyimlerini KKTC’ye aktararak, ülkenin bu alanlarda gelişimine katkı sağlayabileceğini ve buna istekli olduğunu belirten Serim, “Sadece turizm ve yükseköğretimle değil, teknoloji, dijitalleşme ve yeşil ekonomiyle de anılan bir KKTC hedefliyoruz,” dedi. Serim, ayrıca, 2025 yılında düzenlenecek Teknofest’in bu hedeflere katkı sağlayacağını dile getirdi.

Ticarette karşılaşılan ambargoların esasen belli engeller yaratmasına rağmen, KKTC’den yapılan ihracatın önünü kesemeyeceğine, bunun Türkiye üzerinden yapılabileceğine dikkat çeken Serim, Avrupa Birliği’nin doğrudan ticaret tüzüğünü yürürlüğe sokmamasının Kıbrıs Türk toplumunu haksız bir şekilde cezalandırmak anlamına geldiğini, ancak ek maliyetlere rağmen bunun imkansız olmadığını kaydetti.

– Yatırım çağrısı

Son olarak yatırım çağrısında bulunan Büyükelçi Serim, KKTC’nin yatırımcılar için güvenli bir iklimi ve ortamı olduğunu vurguladı.

– Amcaoğlu: “2025’te hayata geçirilecek sistemlerle şeffaflık ve verimlilik elde edilecek”

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, burada yaptığı konuşmada, ülkenin yatırıma olan ihtiyacını vurgulayarak, yatırımcının gelebilmesi, yatırımların kolaylaştırılması ve ekonomik altyapının güçlendirilmesi adına devlet tarafından ne gibi adımlar atıldığı hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Amcaoğlu, özellikle, organize sanayi bölgeleri, enerji düzenlemeleri ve dijitalleşme alanındaki çalışmaların altını çizdi.

Yeni yasal düzenlemelerle ekonomik bir ivme kazanıldığını belirten Amcaoğlu, sanayi bölgeleri mevzuatının revize edildiğini ve üretime odaklı bir modele geçildiğini ifade etti. Amcaoğlu, artık sanayi bölgelerinin üretim yapan işletmelere tahsis edileceğini, bu adımın ihracatı da artırmak için önemli olduğunu kaydetti. Sanayi bölgelerinin dijital ortamda da görünebilirliğinin sağlandığını aktaran Bakan Amcaoğlu, bunun sayesinde elde edilen kazanımlara dikkat çekti.

Amcaoğlu, ayrıca, enerji yasalarının tamamlandığını ve 2025 yılı itibarıyla yürürlüğe gireceğini belirtti, 12 yıldır konuşulan Hal Yasası’nın ve Yerli Malı Yasa Tasarısı’nın tamamlandığını söyledi.

Akaryakıt otomasyon sisteminin devreye alınmasıyla akaryakıtta şeffaflığın ve verimliliğin artırıldığını söyleyen Amcaoğlu, “Bu sistemle devletin aylık 35 milyon dolarlık hacmi kontrol altına alındı. Teknolojiyi kullanarak hem tüketiciyi hem de işletmeciyi koruyoruz. Devletin hakkını doğru şekilde almasını sağlıyoruz.” dedi. Amcaoğlu, ayrıca, ürün güvenliği için Avrupa Birliği destekli bir akredite laboratuvarın 2025 yılında hizmete gireceğini duyurdu.

2025’te hayata geçirilecek olan elektronik etiket sistemini de tanıtan Amcaoğlu, bu sistemin fahiş fiyatların önlenmesi ve tüketicilerin doğru bilgiye erişimi için çok değerli olduğunu belirtti.

Sistemle, ürünlerin fiyatları ve satış noktalarının dijital olarak takip edilebileceğini aktaran Amcaoğlu, bununla ilgili uygulamaların kısa sürede devrede olacağını, maliyetin işletmelere yansımayacağını söyledi.

– “Hedefimiz KKTC’yi teknolojiyle geleceğe taşımak”

Bakan Amcaoğlu, “başta protokollerle güvenli yatırım ortamı, ardından yasal zeminler, ondan sonra projeler tek tek hayata geçiyor.” diyerek, hedeflerinin KKTC’yi teknolojik anlamda geleceğe taşımak olduğunu kaydetti.

Son olarak, Amcaoğlu, özel sektörün de desteğiyle KKTC’nin kalkınma hedeflerine ulaşacağına inandığını belirtti ve tüm yatırımcıları iş birliğine davet etti.

– Deniz: “En güvenli yatırım Kıbrıslı Türk iş insanlarıyla yapılan yatırımlardır”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz de, konuşmasında, KKTC’nin sunduğu yatırım fırsatlarını vurgulayarak, en güvenli yatırımın Kıbrıslı Türk iş insanlarıyla yapılan yatırımlar olduğunu kaydetti.

Deniz, Kuzey Kıbrıs’ın ticaret, tarım, yazılım, turizm ve enerji gibi sektörlerde ciddi yatırımlara ev sahipliği yapma kapasitesi olduğunu, modern tarım yöntemlerinin ve Türkiye’den boru hattıyla sağlanan suyun tarım sektörüne büyük katkılar sağlayacağını ifade etti. Yazılım sektörünü de potansiyel bir yatırım alanı olarak örnek veren Deniz, ülkede öğrenim gören 100 bin civarındaki genç nüfusun bu sektörler için büyük bir fırsat olduğunu dile getirdi.

Turizmde yatak kapasitesinin artırılması gerektiğini belirten Deniz, konaklama tesisleri kadar operasyonel hizmetler alanında da fırsatlar olduğunu vurguladı. Gayrimenkul sektörünün Rum tarafının saldırılarına rağmen gelecekte yeniden canlanacağına olan inancını ifade eden Deniz, yatırımcıların bu alanda takipte olmaları gerektiğini söyledi.

Deniz, iş insanlarını bir araya getirerek iletişim kanallarını açık tutmanın Ticaret Odası’nın görevi olduğunu belirterek, “Her iş, belli bir planlama, zamanlama, güven ve risk alma kapasitesi gerektirir. Nihai kararı iş insanları verir. Bizim görevimiz, iş insanlarına yol açmaktır.” dedi.

– Kazan: “Yapılacak yatırımlar her iki ülkenin ekonomisine yardımcı olacak”

Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Kübra Orakçıoğlu Kazan da, konuşmasında, Kuzey Kıbrıs’ın ticaret, turizm, enerji, bilişim ve eğitim alanlarında sunduğu yatırım fırsatlarının hem KKTC hem de Türkiye ekonomisi için önemini vurguladı.

Kazan, DEİK olarak Türk girişimcilerin uluslararası yatırımlardaki engellerini kaldırmayı ve onları doğru strateji ile desteklemeyi hedeflediklerini belirtti.

Özellikle turizmde sağlık ve yat turizmi gibi önemli alanların yanı sıra enerji ve yenilenebilir kaynaklar üzerine yatırımların büyük potansiyel taşıdığını ifade Kazan, eğitim sektöründe ise Türk üniversitelerinin projelerinin, insan kaynağı ve Ar-Ge’yi güçlendirdiğine dikkat çekti, “Amacımız, hem Türkiye hem Kuzey Kıbrıs için güçlü bir ekonomi yaratmak.” dedi.

– Keçebir: “Ekonomik ve ticari anlamda kalıcı bir iz bırakmak istiyoruz”

DEİK Türkiye – KKTC İş Konseyi Başkanı Fatih Mehmet Keçebir ise, konuşmasında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yalnızca ticaretle sınırlı olmadığını, siyasi ve stratejik iş birliğinin bu bağlamda büyük bir değer taşıdığını belirtti.

Keçebir, düzenledikleri etkinliklerle iki ülkenin ticaret müşavirleri ve iş dünyası temsilcileri arasında güçlü bir iletişim ağı kurduklarını ifade etti. Kadın girişimciler için özel projeler düzenlediklerini hatırlatan Keçebir, Özbekistan ve Azerbaycan iş heyetlerini de KKTC’ye getirerek bölgesel işbirliklerini artırmaya çalıştıklarını söyledi. Keçebir, bunun yanı sıra, yaşlı bakım evi gibi sosyal projelerin hayata geçirilmesi için de çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Keçebir, İş Konseyi olarak amaçlarının, Kıbrıs’ta ekonomik ve ticari anlamda kalıcı bir iz bırakmak olduğunu dile getirdi.

Toplantı, teknik sunumlar ve ikili görüşmelerle devam etti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu

Published

on

By

İngiltere’de Kıbrıslı Türk toplumu ile bir araya gelen Başbakan Ünal Üstel, yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının tarihini, mücadelesini ve Anavatan Türkiye ile olan kopmaz bağlarını vurguladı.

İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin hem kimliklerini koruyarak hem de bulundukları toplumla köprü kurarak büyük bir sorumluluk taşıdıklarını belirten Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.

Başbakan Üstel’in konuşmasının tamamı şöyle:

“Değerli Yurttaşlarım,

Bugün burada, İngiltere’nin bu güçlü topraklarında bir araya gelirken, hepimizi bir arada tutan o derin ve kutsal bağ üzerine düşünmek istiyorum:
Vatan sevgisi. Nerede yaşarsak yaşayalım, kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin kalbinde Kıbrıs’ın gururu ve onuru yatıyor.
Sizler, vatanımızın sadece evlatları değil, aynı zamanda dünyadaki temsilcilerisiniz. Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir coğrafyanın insanı olmak değil; bir halkın mücadelesini, onurunu ve değerlerini taşımaktır.

Bugün, binlerce kilometre ötede bile olsa, aynı kültürü, aynı tarihi ve aynı değerleri paylaşan insanlarla bir arada olmak benim için tarifsiz bir mutluluk. Sizler, Kıbrıs Türk halkının dünya üzerindeki birer ışığısınız; kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin taşıyıcılarısınız.
Buraya, sadece bir siyasetçi olarak değil, aynı zamanda sizin gibi Kıbrıs’ın ruhuyla yoğrulmuş biri olarak geldim. Hepimiz biliyoruz ki Kıbrıslı Türk olmak, bir adadan çok daha fazlasını ifade eder. Bu, köklerimizi korurken dünyayı kucaklamayı, barış içinde ama onurlu bir şekilde yaşamayı, kimliğimizi kaybetmeden yeniliğe açık olmayı öğrenmek demektir. Bu ruh, uzaklarda olsanız bile sizlerle birlikte yaşamaya devam ediyor.

Kıbrıs Türk halkı olarak, tarih boyunca varlığımızı koruma mücadelemizde Ana Vatan Türkiye Cumhuriyeti, en büyük destekçimiz ve dayanağımız olmuştur.

Türkiye, milli davamızın her aşamasında yanımızda olmuş, haklarımızı uluslararası platformlarda savunmuş ve Kıbrıs Türk halkının güvenliği, refahı ve geleceği için fedakârlık yapmıştır.

Anavatanımız Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkına sağladığı ekonomik, siyasi ve askeri destek, bugün bağımsızlığımızın temel taşlarından biridir.

Türkiye’nin desteğiyle eğitim, sağlık, altyapı ve daha birçok alanda önemli gelişmeler kaydettik. Unutulmamalıdır ki, Türkiye ile olan kardeşlik bağlarımız, sadece tarihsel bir dayanışma değil, aynı zamanda milli kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır.

Sizler burada sadece İngiltere’deki birer birey değil, aynı zamanda bir halkın gururu, sesi ve yansımasısınız. Gittiğiniz her yere Kıbrıs’ın sıcaklığını, dostluğunu ve dayanışmasını taşıdınız. Kıbrıs Türk halkının sesi burada daha gür, daha güçlü çıkıyor. İngiltere gibi bir ülkenin toplumunda köklü bir yer edinmiş olmanız, bizi gururlandırıyor. Ancak bu sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda büyük bir sorumluluk.

Sizlerin burada, hem kendi kimliğinizi koruyarak hem de bu toplumun bir parçası olarak nasıl bir köprü inşa ettiğinizi görüyoruz. Bu köprü, sadece Kıbrıs’la İngiltere arasında değil, aynı zamanda kültürler ve insanlar arasında bir bağ oluşturuyor. İşte tam da bu nedenle, sizlerle dayanışma içinde olmak bizim için hayati önem taşıyor.
Değerli yurttaşlarım, hepimiz biliyoruz ki Kıbrıs Türk halkı olarak tarihimiz, barış ve adalet arayışıyla dolu bir mücadeledir. Her adımımızda, her karış toprağımızda bu mücadelenin izlerini taşırız. Ancak bu mücadele sadece adada değil, sizlerin bulunduğu yerlerde de devam ediyor. Haklarımızı savunmak, kimliğimizi korumak ve uluslararası arenada sesimizi duyurmak için sizlere ihtiyacımız var.

Bir milletin büyüklüğü, sadece sınırları içinde değil, diasporasının etkisiyle de ölçülür. Sizlerin İngiltere’de Kıbrıs Türk halkının haklarını savunma noktasında ne denli önemli bir rol oynadığınızı biliyoruz. Bizimle birlikte yürüdüğünüz bu yolda, daha güçlü bir ses olmak için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz.

Biliyorum ki burada, binlerce kilometre ötede yaşarken, vatan hasreti kalbinizin bir köşesinde hep var. Ancak bu hasret, bir eksiklik değil; aksine, kimliğinizin en güçlü yanıdır.
Kıbrıslı Türk olmak, kökleri derinlerde bir çınar gibi toprağa bağlı, dalları ise dünyanın dört bir yanına uzanan bir ağaç olmaktır.

Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir adanın insanı olmak değildir. Kıbrıslı Türk olmak, Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olmanın gururunu taşımaktır. Bizim için Kıbrıs Türk kimliği, Türklük şuuruyla yoğrulmuş bir kimliktir.

Bu şuur, milli mücadelemizde bizi güçlü kıldı, bağımsızlığımızı kazanmamızı sağladı ve bugün de haklı davamızı savunmamızın temelini oluşturuyor.

Ana vatan Türkiye’mize, Türk milletine olan bağlılığımız, Kıbrıs Türk halkının varoluşunun en önemli dayanaklarından biridir. Nerede yaşarsanız yaşayın, Türk bayrağının dalgalandığı her yer, bizim için bir vatan köşesidir. Kıbrıs Türk halkı olarak, bu milli birlik ve beraberlik duygusunu her zaman korumalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız.

“Kıbrıslı Türk olmak sizin için ne ifade ediyor?” Sorunun verilecek Cevap aynen şöyledir: sadece bir coğrafya değil, bir aidiyet duygusu, bir tarih ve bir gelecek vizyonudur. Bu vizyonu birlikte korumak, gençlerimize aktarmak ve dünyaya tanıtmak bizim en büyük görevimizdir.

Kimin daha önce buralara gelip sizlere ne dedi, hangi vaatlerde bulunu, nelerin olup olmadığını bilmem!

Bugün burada, Kıbrıs Türk halkının geleceği için sizlere bir çağrıda bulunuyorum. Gelin, birlik olalım. Gelin, Kıbrıs Türk halkının haklarını daha güçlü savunmak için birlikte çalışalım. Gelin, gençlerimize kimliklerini unutturmadan daha parlak bir gelecek sunalım. Biz, küçük bir halk olabiliriz ama tarihin bize öğrettiği bir şey var: Dayanışma içindeki bir halkın gücü, her türlü zorluğu aşar!!! Bugün burada sizlerin, taleplerini, sizlerin saygın görüşlerini dinlemek, sizler için yapılması gerekenleri ve ülkemiz için atılması gereken adımları atmak adına birlikte bir akıl yolu çizmek için buradayım.
Sizlerin katkılarıyla Kıbrıs Türk halkı daha güçlü olacak. Eğitim, kültür, ekonomi ve siyaset alanlarında atacağınız her adım, bizimle birlikte bir halkın onurunu yükseltecek.

Değerli yurttaşlarım, sizler burada sadece birer birey değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının taşıyıcılarısınız. Sizlerin çabaları, bizim adada verdiğimiz mücadeleyi uluslararası alana taşır.
Ben buradan, Kıbrıs’tan taşıdığım selam ve sevgiyle sizlere şunu söylemek istiyorum: Nerede olursanız olun, Kıbrıs’ın kalbi sizlerle atıyor. Bizim birliğimiz, köklerimiz kadar güçlü; ve geleceğimiz, birlikte attığımız her adım kadar parlak olacaktır.
Yaşasın Kıbrıs Türk halkının dayanışması, Yaşasın Ana Vatan Türkiye, yaşasın kardeşlik!”

Devamını Oku

Kıbrıs

Girne Belediyesi Ramadan Cemil Meydanı- Antik Liman arasında ücretsiz buggy servisi başlattı

Published

on

By

Girne Belediyesi, Ramadan Cemil Meydanı (eski belediye binası) ile Antik Liman arasında ücretsiz  buggy servisi başlattı.

Girne Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, proje ziyaretçilerin Antik Liman’a daha konforlu bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla yerel bir işletme ile işbirliği içerisinde hayata geçirildi.

Buggy servisinin düzenli aralıklarla verileceği kaydedilen açıklamada, Baldöken Otoparkı’na araçlarını park eden ziyaretçiler için kolaylık sağlayan hizmetin, limanda zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler tarafından kullanıldığı ifade edildi.

Açıklamada, buggy servisinin Girne Limanı’ndaki tüm işletmelere ücretsiz hizmet verdiği de vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Tatham, Harmancı’yı ziyaret etti

Published

on

By

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Michael Tatham, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’yı ziyaret etti.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, ziyarette, Kıbrıs sorunu başta olmak üzere bölgede ve dünyadaki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı görüşmede yaptığı konuşmada, hem bölgede hem de dünyada çok dinamik bir sürece girildiğine ve yeni bir düzenin kurulmakta olduğuna dikkat çekti. Harmancı, bunun birçok olası tehdit ve belirsizlikle beraber barış ve savaş süreçlerinde olumlu yönde fırsatlar da yaratabileceğini belirtti. Harmancı, Kıbrıs’ta iki lider arasında yeniden başlayan diyalog ve Mart ayında gerçekleşmesi beklenen 5’li görüşme ile birlikte sürecin olumlu yönde ilerlemesi için ciddi şekilde çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Harmancı, iki lider tarafından bugün dile getirilen resmi çözüm tezlerinin birbirine zıt ve uyuşmaz göründüğünü ancak, somut talepler ve iki tarafın somut endişeleri üzerinden masaya oturulursa BM Güvenlik Konseyi kriterlerinin iki tarafın da talep ve endişelerine cevap verebilecek esneklikte kavramlar içerdiğini belirtti.

Harmancı, son dönemlerde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık gibi ülkelerle askeri iş birliği ve NATO’ya üyeliği gibi konuların daha çok gündeme geldiğine dikkat çekerek, bunların çözümsüzlüğün kilit unsurlarından olan güvenlik konusunun salt askeri bir mesele olarak ele alınmasını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini kaydetti.

Harmancı, “İki toplum da insani güvenliği, yani iklim değişikliği, doğal afetler, gıda ve su güvenliği, enerji güvenliği, insan hakları gibi kavramları güvenlik anlayışının merkezine oturtmadığı ve bu anlayışla birlikte hareket etmediği sürece güven, barış ve refah dolu bir gelecek iki taraf için de bir yanılsama olarak kalacak” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam