Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Demokrat Parti Özel Sektörü Güçlendirme Zirvesi’nin sonuç bildirgesi paylaşıldı

Published

on

Demokrat Parti (DP) Sosyal Sorumluluk Komitesi tarafından mayıs ayında düzenlenen Özel Sektörü Güçlendirme Zirvesi’nin sonuç bildirgesi paylaşıldı.

Lefkoşa Concorde Otel’de düzenlenen basın toplantısında paylaşılan bildirgede, çeşitli sektörleri güçlendirmek için, ilgili sektörün katılımcılarıyla bir araya gelinerek yapılan tespitler ve atılması gereken adımlar açıklandı.

Basın toplantısına, Demokrat Parti Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da katıldı. Bunun yanında, Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar ve Bakanlık Müsteşarı Serhan Aktunç ve çalışma grubu moderatörleri hazır bulundu.

Ataoğlu, parti olarak özel sektörün güçlendirilmesine yönelik çalışmaları çerçevesine böyle bir karar aldıklarını kaydederek, katkı koyan herkese teşekkürlerini iletti, Sonuç bildirgesinde yer alan maddelerin ileriye götürülmesi temennisinde bulundu.

Sonuç bildirgesi, sektörel çalışma gruplarının moderatörleri tarafından her bir sektör için sırasıyla paylaşıldı.

– Tarım ve hayvancılık sektörü

Tarım ve Hayvancılık Sektörü Çalışma Grubu’nun Zirve çalışması sonuçlarını açıklayan DP Lefkoşa İlçe Başkanı Kemal Öztürk, çalışma grubunun, ülkedeki tarım vizyonunun “ülkedeki mevcut kaynakları verimli kullanma, gıda güvenliğini sağlama, kırsal kalkınmayı öncelik olarak alma ve kırsal kesimde üretim yapanların gelir seviyesini artırma” temeli üzerinde olması gerektiği düşüncesini paylaştı.

Öztürk, tarımsal alanların yasa ile korunması gerektiğini kaydetti, kaynakların hayvan beslenmesinde yeterli olmadığını, bu nedenle dane yerine kaba ot üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

Tarımsal üretimde arz güvenliğinin önemine de değinen Öztürk, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi,  tarımsal ürünlere katma değer katılması gerektiğini söyledi.

Son yapılan depo çalışmalarını alkışladıkların ve bu konuda daha çok çaba sarf edilmesini talep ettiklerini ifade eden Öztürk, ürün tescilinin öneminin de altını çizdi.

Öztürk, ülkedeki süt üretimi ve et üretimini de karşılaştırarak, süt üretiminde fazlalığın sebebinin, sütü almaya hazır bir teşkilat olan Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK) olduğu  tespitlerine işaret etti, et üretimin gelişmesini sağlamak için düzenlemeye gidilerek, SÜTEK’in Süt ve Et Endüstrisi Kurumu olarak yeniden yapılandırılabileceğinden bahsetti.

– Yükseköğretim

Üniversite temsilcilerinden oluşan Yükseköğretim Sektörü Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporu paylaşan Prof. Dr. Neriman Saygılı, üniversitelerin güçlendirilmesi için, beraber hareket edilebilecek bir konsorsiyum kurulması, konsorsiyum altında pazarlama faaliyetlerinin artırılması çağrısında bulundu.

Saygılı, üniversitelerin son zamanlarda olumsuz tanıtılıyor olduğunu kaydederek, devlet ve YÖDAK desteği ile mutlaka üniversitelerin “itibar temizliği”nin yapılması gerektiğini belirtti.

Gelinen noktada 10 yıl süreyle yeni üniversite kurulmasına izin verilmemesi ve 10 yılın ardından yeni kurulacak olanlar için açılma kriterlerinin zorlaştırılması görüşlerini ifade eden Saygılı, buna ek olarak çift vize uygulamasının kaldırılması çağrısında bulundu.

Üniversite öğrencilerinin ülke ekonomisine büyük katkısı olduğunu söyleyen Saygılı, öğrencilerin kendi ülkelerine döndüklerinde KKTC’nin tanıtılmasında büyük rol oynadığını da hatırlattı, bu kapsamda devletin turizm sektörüne sağladığı “prim” desteğini üniversiteler için de yapması gerektiğini dile getirdi.

– Ticaret ve Sanayi

Ticaret ve Sanayi Sektörü Çalışma Grubu adına konuşan Salih Çeliker ise, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden yapılan ticaretin ülke için önemine vurgu yaparak, bu anlamda çalışmaların artarak devam etmesi çağrısında bulundu.

Çeliker, son zamanlarda ülkede bilgi teknolojileri alanında yaşanan gelişmelere dikkat çekti, bilişim sektöründe çalışıp, adada yaşamayı tercih eden insanların varlığına işaret ederek, bunu destekleyecek, hızlı ve kesintisiz internet sunumu, bilgisayar ve yedek parçalarda vergilendirmenin sıfırlanması gibi teşvik adımlarını sıraladı.

Ara eleman eksikliğine de değinen Çeliker, yerel nüfusun gereksinim duyulan alanlarda teknik eleman olarak yetiştirilmesi için sistem oluşturulmasının ülke için yarar sağlayacağını kaydetti.

Devletin, çalışma, ödenek, izin, ek mesai gibi koşulları denetlemesi gerektiğini belirten Çeliker, devlet ve özel sektör arasındaki maaş makasının düzeltilmesi için adımlar atılması taleplerini de dile getirdi.

E-devlet uygulamasının bürokratik engelleri azaltmak için gerekli olduğunu da vurgulayan Çeliker, kamu bürokrasinin “kabul edilebilir olmaktan çıktığı” görüşünü paylaştı, kamuda “ödül-ceza sistemini” önerdi.

Çeliker, ek olarak, yurt dışında yaşayan Türklerin yatırım yapması için geri dönmelerine yönelik bir takım tedbirlerin alınması konusunu ele aldı.

– Bankacılık ve Finans

Bankacılık ve Finans Sektörü Çalışma Grubu Sözcüsü Prof. Dr. Veclal Gündüz de, özel sektörün güçlendirilmesi için öncelikli olarak ucuz krediye erişimin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Gündüz, tüm sektörlerin bağlandığı yer olan bankaların yaşadığı sıkıntılara değinerek, ucuz finansmanın Türkiye Cumhuriyeti şube bankalarında yaratılmasının yerel bankaların pazar payını olumsuz etkilediğini belirtti.

Merkez Bankası’na bağlı olmayan Kalkınma Bankası’nın çeşitli sektörlere kredi sağladığını hatırlatan Gündüz, en büyük sıkıntının tapuda satışların gerçekleşmemesi olduğunu ifade etti, yasal düzenleme çağrısında bulundu.

Gündüz, gelecek hafta Sanayi Odası ile Kalkınma Bankası arasında imzalanacak protokolle, küçük ölçekli sanayicilere kredi sağlanacağını da duyurdu.

– İnşaat, Emlak ve Çevre

İnşaat, Emlak ve Çevre Sektörleri Çalışma Grubunun çıktılarını paylaşan Orhan Atasoy, lokomotif sektörlerden olan inşaat sektöründe yaşanan plansız ve kontrolsüz gelişmelerin getirdiği çevre sorunlarına dikkat çekerek, var olan imar planlarının güncellenmesi, olmayan yerler için de çıkarılması çağrısında bulundu.

Atasoy, devletin denetleme yükümlülüğü hakkında da konuşarak, kontrol ve denetim mekanizmasının her alanda devreye sokulması gerektiğini kaydetti.

Proje bazında değil çevresel bazda çalışmaların yapılmasının getireceği katkılara değinen Atasoy, bunu sağlayacak bir takım iş birlikleri ve protokollere örnek verdi.

“Devlet özel sektörün geliştirilmesi için sadece yerel iş gücü piyasasına vermiş olduğu desteği çeşitlendirmeli ve yeni bir teşvik sistemi oluşturmalıdır.” diyen Atasoy,  teşvik sisteminde yapılacak olan değişikliklerle daha güçlü bir özel sektör vurgusunda bulundu.

“Konut Edinme Yasası” ile bir takım sorunların ortaya çıkacağını savunan Atasoy, nüfusun belirlenmesi adına gerekli olan çalışmaların yapılması gerekliliğine değindi.

“Adil bir vergilendirme sistemi” çağrısında da bulunan Atasoy, kaçak işveren ve işçi konusunun rekabet edebilirliği engellediği gibi vergilerin ödenmemesi üzerine devlete zarar oluşturduğunu kaydetti.

-Turizm Sektörü

Son olarak turizm sektörü adına konuşan Serhan Aktunç da, turizm sektörünün ülkeye en büyük gelir getiren sektör olduğunu kaydederek, bu sektörün bütçe payında ve halk nezdinde gerekli pay ve desteği görmediği sonucunu paylaştı.

Aktunç, turizm sektöründe çalışanların yaşadığı bir takım sıkıntıları ifade ederek, bu sektörde çalışmanın motive edilmesi gerektiğini kaydetti, bunun  işverenlere ve çalışanlara bir takım desteklerle ve teşviklerle yapılabileceğini belirtti.

Turizm sektöründe çalışanların büyük bir kısmının yurt dışından gelen personel olduğunu ve kazançlarını kendi ülkelerine yolladıklarını hatırlatan Aktunç, yerli personelin çalıştırılması için adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Moderatörlerin sunumlarının ardından soru-cevap kısmına geçilmesiyle, sonuç bildirgesi etkinliği tamamlandı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

YÖDAK, Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı

Published

on

By

Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı.

YÖDAK’tan yapılan açıklamada, 16-19 Haziran tarihleri arasında yapılan Kongre’de, YÖDAK’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve KKTC yükseköğretimini uluslararası düzeyde temsil ettiği belirtildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) iş birliğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen kongreye, 110 ülkeden 5 bini aşkın katılımcı iştirak etti.

Kongre’ye YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Aykut Hocanın, YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Amca ve YÖDAK Üyesi Prof. Dr. Hülya Harutoğlu katıldı.

Açıklamada, YÖDAK heyetinin kongre süresince birçok akademik ve kurumsal temsilciyle görüştüğü ve KKTC’deki yükseköğretim sisteminin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle nasıl daha uyumlu hale getirilebileceği konusunda iş birliği olanaklarını ele aldığı belirtildi.

YÖDAK Başkanı Hocanın, kongre kapsamında YÖK yetkilileriyle bir araya gelerek, KKTC yükseköğrenim sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu aktarılan açıklamada, sistemin kalite güvencesi, uluslararasılaşma ve sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm süreçleri üzerine görüş alışverişi yapıldığı da ifade edildi.

Kongre, 17 Haziran’da YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve THE Küresel Direktörü Phil Baty tarafından açıldı.

Program kapsamında, Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma amacının yükseköğretim kurumları tarafından nasıl hayata geçirildiği, iyi uygulama örnekleriyle birlikte değerlendirildi.

-Kongrede, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması sonuçları açıklandı

Kongrede, ayrıca, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması (Impact Rankings) sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı.

İklim değişikliği, sosyo-ekonomik eşitlik, yapay zekâ, sürdürülebilir kampüsler, enerji, sağlık, eğitim ve sürdürülebilir kalkınma ekonomisi gibi başlıkların ele alındığı kongrede, üniversitelerin toplumsal etki potansiyeli ve küresel sorumlulukları öne çıkarıldı.

YÖDAK temsilcileri, bu çerçevede KKTC üniversitelerinin sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünde kalite, şeffaflık ve stratejik iş birliklerinin önemini vurguladı.

Kongrede, Türk üniversitelerinin uluslararası görünürlüğünü artırmak amacıyla “Türk Üniversiteleri Pavilyonu” kuruldu. Burada yükseköğretim kurumları, stantlar aracılığıyla eğitim programlarını ve araştırma kapasitelerini tanıttı.

YÖDAK heyeti, pavilyonda KKTC üniversitelerinin tanıtımını da destekleyerek, üniversiteler arası iş birliklerinin geliştirilmesine katkı sağladı.

YÖDAK açıklamasında, bu tür küresel platformlara katılımın, KKTC yükseköğretiminin uluslararasılaşması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine entegrasyonu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Bölgesi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Soğuk Hava Deposu Entegre Tesisleri ve Güzelyurt Belediyesi Kitap Evi’ni ziyaret etti.

 

 

Cumhurbaşkanlığı, Basın ve Halka İlişkiler Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyareti sırasında; Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve bazı bakanlar eşlik etti.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Çeler gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirterek, bu ortak iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çeler, “Bu seçimi, CTP bizsiz; biz de onlarsız kazanamayız, bunu bilmek zorundayız. Ortaklaşmak zorundayız. Bizim aslında barış ve çözüme yönelik bu ortaklaşmayı doğru zemine oturtmamız lazım. Barışa ve çözüme hep birlikte sarılmalıyız.” dedi.

Partiden verilen bilgiye göre Çeler, katıldığı programda, gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etme olasılığını değerlendirdiklerini belirten Çeler, CTP’nin ve TDP’nin yaptırdığı anketlerde, her iki partinin birbirine ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydetti. Çeler, “Ben TDP Başkanı olarak Kıbrıs Türk halkının geleceği adına bu sorumluluğu alıyorum, üzerime düşeni yapacağım” dedi.

Önceki dönemlerde “barajı geçemezsiniz, oyları yakıyorsunuz” diye yıpratılmaya çalışılan, travma yaşatılan TDP’ye güzel paslar verildiğini belirterek, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un açıklamasına işaret eden Çeler, “Bunu yaratan her iki taraftı. Aslında mücadele edeceğimiz yer belli iken biz kendi içimizde bunları yarattık” dedi.

Çeler, bu olumlu açıklamaların Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde TDP ile CTP’nin ortaklaşmasına dönüşmesini temenni etti.

Bunun için üzerine düşeni yapacağını yineleyen Zeki Çeler, 2015’te TDP’nin de destek verdiği aday Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı seçildiğine işaret etti.

TDP’nin Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için hiçbir sorumluluktan kaçmayacağını vurgulayan Çeler, TDP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yapılan çalışmalar doğrultusunda CTP ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaklaşma olasılığının değerlendirildiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirten Çeler, “Bizim cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu iradeye dökmemiz lazım. Çünkü bu bazen unutuluyor” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam