Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dinçyürek:Günü kurtaran bir sağlık bakanı olmak istemiyorum

Published

on

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, BRT’de katıldığı ‘Manşet+’ programında önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Dinçyürek, göreve geldiğinin açıklanmasıyla birlikte Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yaklaşık 12 saatlik bir toplantı yaptığını aktararak, paydaşlarla istişarelerde bulunduğunu kaydetti.

Sağlıkta organizasyonu düzeltmenin önemine dikkat çeken Bakan Dinçyürek, “Sağlık çalışanlarının motivasyonunu yüksek tutmak çok önemlidir. İlk günden itibaren nokta atışı sorunları çözmek için hamle yapıyorum” dedi.

“Hedefim; küçük memnuniyetler değil, sistemi düzeltmektir” Dinçyürek, “Günü kurtaran bir sağlık bakanı olmak istemiyorum. Amaç, ilacı eksik olan bir hastanın bakan devreye girerek, tedarik etmesi olmamalıdır, önemli olan 500 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin temelini atmak değil, ana vatan Türkiye ile istişare ederek 2025’te bitirme hedefini koymaktır. Benim hedefim; küçük memnuniyetler değil, sistemi düzeltmektir” açıklamasını yaptı.

“Tek tek çözmek yerine hem altyapıda hem üst yapıda sistemi kurmamız lazım” Sistemin içerisinde yıllarca hekim olarak görev yaptığını hatırlatan Bakan Dinçyürek, sorunları sistemsel olarak çözmek için çaba harcadıklarını dile getirdi.

Dinçyürek, Girne Hastanesi’nin 2024 yılının Mart ayı civarında hizmete girmesini sağlamak ve Gazimağusa Hastanesi’nde yükü azaltmak adına yeni sağlık merkezlerinin hayata geçirilmesini hedeflediklerini belirtti.

Bakan Dinçyürek, “Bütün bunların altyapısı ve düşüncesi mevcuttur. Konuşturmak yerine hayata geçirilmiş projelere dönüştürmektir temel hedefim. Bizim görevimiz bu projelerin önündeki engeller her neyse bir bir aşarak, çözümü üretebilme becerimizi gösterebilmektir. Tek tek çözmek yerine hem altyapıda hem üst yapıda sistemi kurmamız lazım” dedi.
Dinçyürek, inşaatı devam eden Güzelyurt Hastanesi’ne işaret ederek, “Belli bir noktaya geldi, bitmesi için ciddi kaynak gerekiyor. Bittiği noktada da ciddi bir yatırım isteyen bir projedir. Öngörülen tarihten daha erken bitirebilmesi için farklı projeler geliştirmeye çalışıyorum. Amaç, Güzelyurt’taki hastaneyi daha erken bitirerek, hizmete sunmaktır” ifadelerini kullandı.
Sağlık ocaklarının ve 112 Acil Servisine yönelik projeleri olduğunu belirten Dinçyürek, “112 Acil Servisindeki problemi teorik olarak kafamızda çözdük, pratik olarak paydaşlarla görüşmemiz lazım” dedi.
Dinçyürek, ülkede çok sık trafik kazası ve iş kazası olduğuna değinerek, “Kaç tane ambulansımız var? Nerede konuşlanmış?.. Bu sistemi proaktif düşünmemiz lazım. ‘Yandım anam’ diyerek arayış içerisinde olmak başka, herhangi bir olay yaşanmadan yapmak başkadır. Biz sorunu oluşmadan sistematik çözmek istiyoruz” diye konuştu.
Sağlıkta gerçekçi bir öngörü yapma hedefinde olduklarını kaydeden Dinçyürek, bütçenin bilimsel verilere dayanarak ve gerçekçi tespitler yapılarak oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Dinçyürek, “Bizim, onkoloji hastalarının ihtiyaç duyduğu ilaçları 2024’ün bütçesinden yaparız deme gibi bir lüksümüz yoktur. Biz şu anda ek bütçe çalışması yapıyoruz. Sorunlara sistematik yaklaşıyoruz, adım adım düşünerek ortaya koyuyoruz. Ek bütçede, gerçek ihtiyacımızı karşılayabilecek rakamlar talep edeceğiz” dedi.
Sağlık Bakanı Dinçyürek, artık reçetelerin el yazısı olmadığını, E-Reçete kullanımına geçildiğini anımsatarak, “Teknik ekibime, 1 aylık ilaç ihtiyacımızı sordum. Hekimlerimizin yazdığı ilaçlar üzerinden yola çıkarak, bir rakam ortaya çıkarıldı” dedi.

Diçyürek, “Göreve geldiğim ilk gün ilaç eksikliğine ilişkin de istişareler gerçekleştirip, mevcut durum hakkında bilgi aldım. Namludaki son mermi noktasındayız… Hafta başında Maliye Bakanlığı ile görüştük. 20 milyon TL’lik bir kaynak yaratıldı, bugünlerde harcamasını yapacağız” şeklinde konuştu.

İlaç Takip Sistemi ile ilaç kaybının hatasız bir noktaya getirilmesini hedeflediklerine vurgu yapan Dinçyürek, “Bize sağlanan kaynağı etkin kullanmama lüksümüz yoktur. Sağlıktaki finansmanı çözmemiz esastır. Sürdürülebilir finansmanı sağlayabilirsek, sağlıkta birkaç çağ atlatacak bir noktaya getirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Dinçyürek, “Sorunların farkındayız, çözüm önerileri bellidir. Kısa sürede hissedilebilir değişiklikler hayata geçecek” diyerek, sözlerini noktaladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam