Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Diş Hekimliği Haftası; Sağlık örgütleri kamudaki diş sağlığı hizmetlerine iyileştirme, diş hekimliği fakültelerine denetim istedi

Published

on

: Diş Hekimliği Haftası nedeniyle basın toplantısı düzenleyen sağlık örgütleri, kamusal diş sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesini, ülkedeki tıp ve diş hekimliği fakültelerinin etkin şekilde denetlenmesini talep etti.

18-24 Kasım Diş Hekimliği Haftası, bugün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla başladı.

Basın toplantısında ilk sözü alan Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası (KTDO) Başkanı Dr. Dt. Turhan Ulutekin, KKTC’deki üniversitelerin diş hekimliği eğitiminde nitelik kaybı yaşandığına dair endişe belirtti.

-Ulutekin: “Eğitim altyapısı yetersiz olan birçok üniversite diş hekimliğinin geleceğini tehdit ediyor”

Ulutekin, son yıllarda diş hekimliği fakültelerinin sayısında hızlı bir artış yaşandığını ancak bunun eğitim kalitesine yansımadığını savunarak, “Eğitim altyapısı yetersiz olan birçok üniversite diş hekimliğinin geleceğini tehdit ediyor” dedi.

Ulutekin, üniversitelerde yeterli vaka sayısının olmamasının doktora öğrencilerinin uygulamalı deneyim kazanmasını sınırladığını, eğitimlerin pratik açıdan yetersiz kaldığını da ifade etti.

Devlet hastanelerinde diş hekimliği hizmetlerinde kadro eksikliği ve malzeme yetersizliği olduğunu da savunan Ulutekin, kamu hastanelerinde hem personel kapasitesinin hem de malzeme tedarikinin artırılması gerektiğini belirtti.

Ülkede koruyucu diş hekimliğine yeterli önem verilmediğini de savunan Turhan Ulutekin, “Koruyucu diş hekimliği bir sağlık politikası haline getirilmeli” dedi

Tıbbi atık konusunun sağlıktaki en önemli sorunların başında geldiğini de ifade eden Turhan Ulutekin

“Tıbbi atık yönetiminin ihmal edilmesi toplum sağlığı koruma sorumluluğuyla bağdaşmaz. Bu konuda acilen etkili bir çözüm geliştirilmeli” dedi.

-Barçın: “Özellikle 0-18 yaş grubuna yapılacak düzenli kontrollerle hastalıkların ortaya çıkması önlenebilir”

Basın toplantısında söz alan Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı (KTTO) Dr. Erol Barçın, özellikle 0-18 yaş grubuna yapılacak düzenli kontrollerle ağız ve diş sağlığı eğitimleriyle hastalıkların ortaya çıkmasının önlenebildiğine dikkat çekti.

Barçın, sağlık politikalarının gerçek nüfusla planlanmasının önemine de dikkat çektiği konuşmasında, her bir hekimin yetişmesinin, uzun, özverili süreç gerektirdiğini, bu zorlu sürecin içinde uzun yıllar geçiren hekimlerin toplum sağlığı için ciddi caba gösterdiğini belirtti.

-Dalkan: “Yeni tıp ve diş hekimliği fakültelerinin açılmasına kesinlikle izin verilmemeli”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, kamuda ağız ve diş sağlığıyla ilgili hizmetlerde yetersizlikler olduğunu savunarak, kamuda yeterli sayıda uzman ve pratisyen diş hekimi bulunmadığını, çocuk diş hekimliği (pedodonti) alanında hiçbir uzman olmadığını kaydetti.

Dalkan, ücretsiz veya düşük maliyetli tedavi seçeneklerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Kamusal diş sağlığı hizmetlerine daha fazla destek verilmeli, halkın tüm kesimlerinin nitelikli diş sağlığı hizmetlerine erişimini sağlayacak bir sistem ivedilikle oluşturulmalıdır. Her ilçede ağız ve diş sağlığı merkezleri kurulmalı, diş hekimleri bu merkezlerde görevlendirilmelidir.”

Diş hekimliği ve diş hekimliği doktora programları veren bazı üniversitelerin eğitim standartları konusunda ciddi çekinceleri olduğunu belirten Ceyhun Dalkan, “Yeni tıp ve diş hekimliği fakültelerinin açılmasına kesinlikle izin verilmemeli, mevcut fakülteler ise etkin bir şekilde denetlenmelidir” dedi.

Dalkan, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabip Odası ve Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası olarak tıp ve diş hekimliği eğitimi ile uzmanlık ve doktora programlarının etkin ve düzenli denetlenmesi için Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) ile iş birliği yapmaya, gerekirse baskı unsuru olmaya da hazır olduklarını vurguladı.

-Etkinlikler

Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası’nın hafta nedeniyle düzenleyeceği etkinlikler arasında

Lefkoşa Çocuk Yuvası ziyareti, ortaokul öğrencilerine yönelik afiş yarışması ve konferanslar var.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın KKTC’ye gelecek

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ile Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenecek törenlere katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gelecek.

TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, törenlere katılmak üzere yarın KKTC’yi ziyaret edeceğini bildirdi.

Duran, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geleceğini ve Türkiye’nin katkılarıyla hayata geçirilecek bazı projelerin temel atma ve açılış törenine iştirak edeceğini belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs’tan babasına gönderdiği mektupla şiir yazmaya başlayan gazi anılarını unutamıyor

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev alan ve adadan babasına edebi bir dille yazdığı mektup ilk şiiri olan gazi Mehmet Yüksel, o günlere dair anılarını unutamıyor.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Ada’ya barış ve huzuru getirmek amacıyla 1974’te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Mehmet Yüksel, burada 6,5 ay görev yaptı.

Yüksel’in, bu dönemde Kıbrıs’tan babasına yazdığı ve duygularını edebi bir dille anlattığı mektubu, komutanının dikkatini çekti.

Komutanının beğendiği mektubu bölüğe okumasından sonra şiir yazmaya başlayan Yüksel, aradan geçen 51 yılda 250’den fazla şiir kaleme aldı.

Bir kamu kurumundan emekli olan evli ve 3 çocuk ile 4 torun sahibi 72 yaşındaki muharip gazi Mehmet Yüksel, AA muhabirine, askerliğini Gaziantep’te yaparken 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a gittiğini söyledi.

Kıbrıs’a giderken Kurtuluş Savaşı gazisi babasının anlattığı anılarının aklına geldiğini belirten Yüksel, “Babam da gazi olduğu için savaş anılarını çok anlatırdı. Az çok beynimde bir şey oluştu. ‘Biz de savaşa gidiyoruz, ileride sağ kalırsam babam gibi anılarımı anlatırım’ gibi bir şey uyandı. Allah’a şükrettim, bize de böyle bir kutsal görevi nasip kıldı diye. Sabah namazı zamanı, şafak vakti Kıbrıs’a yanaştık.” dedi.

Harekatta kara piyadelerine kendilerinin destek verdiğini dile getiren Yüksel, unutulmaz anılar yaşadıklarını vurguladı.

Askerde “Ali” ismindeki arkadaşının 3 Rum askerini esir aldığı günü unutamadığını belirten Yüksel, şöyle konuştu:

“Arkadaşlar dediler ki, ‘Bizim Ali esir almış, getiriyor’. Yahu bizim Ali bu işi yapamaz, çünkü ilkokul mezunuydu. Bölükte bulaşık yıkar, ayakkabı boyardı. Ali’den öyle bir hizmet beklemiyorduk. Yani bizim bir ilkokul mezunu askerimizin 3 Rum askerini esir alması bana, ‘Bir Türk 100 düşmana bedel’ sözünü hatırlattı. Bunu hiç unutamıyorum ve Türklüğümle onur duyuyorum.”

Kıbrıs’tan babasına mektup yazarak sağ salim olduklarını bildirmek istediğini aktaran Yüksel, babasının da neler olduğunu anlatması için kendisinden başka mektuplar istediğini söyledi.

– “Türk milleti anasından asker doğar, asker ölür”

Babasına mektubu şiir tarzında yazdığına değinen Yüksel, mektubunda şu ifadelere yer verdiğini anlattı:

“Baba, Kıbrıs’a niye gittiğimi söylüyorum. Bir feryat duyuldu gece Kıbrıs’tan. Teçhizat kuşandık, Kıbrıs’a geldik baba. Rumlar kudurmuştu hırstan. Aşıyı yapmaya Kıbrıs’a geldik baba. Tekbir sedasıyla vardık Ada’ya. Sığınmıştı soydaşlar Hakk’a, Hüda’ya. Konuştu Türk’ün silahı, feryat sedaya, soyunu korumak için Kıbrıs’a geldik baba. Unutma hey Yunan sakın bizleri. Kıbrıs’ta da denize döktük sizleri. Burada da çizdik zafer izleri. Onlara dersi tekrar için Kıbrıs’a geldik baba.”

Yazdığı ilk şiirin askerdeyken babasına yazdığı bu şiir olduğunu dile getiren Yüksel, o günden bu yana 250 şiir yazdığını ve bunları bastırdığı kitabında topladığını kaydetti.

Her Türk’ün asker doğduğunu vurgulayan Yüksel, “Türk milleti anasından asker doğar, asker ölür. Onun için 50 yıl da geçse, 100 sene de geçse her zaman bu yurdun askeriyiz. Her zaman da askerliğe hazırız, cepheye gitmeye hazırız. Vatanımızı korumakla mükellef olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan silmeyiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Şanlıurfalı Kıbrıs gazisi, görev verilse Ada’ya koşa koşa gitmeye hazır

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan 71 yaşındaki Şanlıurfalı gazi Hasan Aslan, kahramanlık günlerini unutamadığı Ada’ya yeniden görev verilse gitmeye hazır.

Şanlıurfa’da ikamet eden Aslan, 1974 yılında Kıbrıs’ta vatani görevinin bitimine bir ay kala Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından barış ve huzuru tesis etmek amacıyla ilki 20 Temmuz 1974’te başlayan harekata katıldı.

Şanlıurfa Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanlığı görevini de 30 yıldır sürdüren Aslan, Kıbrıs’ta geçen kahramanlık günlerini AA muhabirine anlattı.

Evli ve 6 çocuk babası Aslan, harekat bitene kadar Ada’da kaldığını söyledi.

– 650 kişi 3 bin 500 kişiye karşı durdu

Kıbrıs’a barışı getiren birliklerin içerisinde görev yapmanın onurunu yaşadığını ifade eden Aslan, şunları kaydetti:

“Kıbrıs gazileriyle gurur duyuyorum. O arkadaşlarımız, o günkü imkansızlıklara rağmen adeta her biri isimsiz kahramandı. 20 Temmuz sabahı harekat başladığında karada sadece 650 askerimiz vardı. Karşımızda ise tanklarla, toplarla, ağır silahlarla donatılmış 3 bin 500 kişilik bir Rum birliği vardı. Benim bulunduğum bölükte sadece 128 askerle bir alaya karşı direndik. Bizim uçaklara İncirlik’te bomba yükleniyordu fakat yakıt yoktu. Mersin Rafinerisi’nden yakıt ikmali yapılıp Kıbrıs’a hareket edilecekti. O günler çok zorluydu.”

– “Paraşütle mevzime inen askerle hemşehri çıktık”

Kıbrıs’taki günlerini unutamadığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:

“Her yıl 20 Temmuz’da o şanlı sabahı hatırlıyorum. Şafakla birlikte Türk uçakları üzerimizden geçerek keşif yaptı. Arkasından Rumlar üzerimize yağmur gibi kurşun yağdırdı. Silahsız, cephanesiz kaldık ama iman gücüyle direndik. Sabah denizden ve karadan bomba yağdırıldı, havadan da Beşparmak Dağları bombalandı. Saat 10.00’da hava indirme birlikleri mevzilerimize atladı. Bir arkadaş paraşütle benim mevzime indi. O anda tanıştık, adı Mehmet Güneş, memleketi de tesadüfen Şanlıurfa, hatta benim köyümün yan köyündendi. İkimiz de çok sevindik. Üzerimize mermiler yağıyordu ama biz birbirimize sarıldık. Türkiye’deki durumu sordum, ‘Herkes kenetlendi, elindekini avucundakini askere vermeye çalışıyor.’ dedi. O arkadaşı 15.00’te Ercan Havalimanı’na götürdüler, ne yazık ki orada şehit oldu.”

– Göreve hazır

Aslan, zaman zaman da kentteki okullara giderek Kıbrıs’taki kahramanlık anılarını gelecek kuşaklara anlattığını söyledi.

Kıbrıs için tekrar göreve hazır olduğunu belirten Aslan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çağırırlarsa bu yaşta koşa koşa yine giderim. Ben Şanlıurfalıyım, Kıbrıs’ı Şanlıurfa’dan daha iyi biliyorum. Arkadaşlarımı Ada’ya götürdüğümde onlara rehberlik ediyorum. Bazen orada doğan askerler bile bana soruyor. İki saat boyunca notsuz şekilde adayı anlatıyorum. Hem eski hem yeni isimleriyle tüm mekanları biliyorum. Biz orada gerçek Kıbrıs halkının hak sahibi olduğunu dosta düşmana gösterdik. Altın harflerle tarih yazdık. Bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Ne mutlu ki bizim de bu çorbada bir tutam tuzumuz oldu, bununla bir ömür gurur duyuyoruz.”

Devamını Oku

Trending

Reklam