Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: ”Türkiye Cumhuriyeti ile GKRY yetkilileri arasında yapılan herhangi bir görüşmenin resmi statüde olması mümkün değildir”

Published

on

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yetkilileri arasında yapılan herhangi bir görüşmenin resmi statüde olmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı 5. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde ülke liderlerinin yanı sıra Kıbrıs Rum lideri Hristodulidis’in de bulunduğu gayriresmi görüşmeye ilişkin görüntülerin basına yansımasıyla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu.

Ertuğruloğlu,”Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi özden gelen haklarını gasp etmiş olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanımamaktadır. Hal böyleyken Türkiye Cumhuriyeti ile GKRY yetkilileri arasında yapılan herhangi bir görüşmenin resmi statüde olması mümkün değildir.” dedi.

Geçmişte de çeşitli toplantılar marjında Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin GKRY yetkilileriyle ayaküstü gayriresmi bir takım görüşmelerde bulunduğunun bilindiğine dikkat çeken Ertuğruloğlu, “Bu gibi görüşmeler basında çok fazla yankı bulsa da, bunlara fazla anlam yüklemenin doğru olmadığını değerlendiriyoruz.” dedi.

-“Türkiye’nin Kıbrıs tutumunda bir değişiklik yok”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Keza, ne Kıbrıs Türk tarafı olarak bizlerin, ne de başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, halkımızın özden gelen haklarının teslim edilmesi ve devletimizin tanınması için her fırsatta çağrıda bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs meselesine ilişkin tutumunda bir değişiklik bulunmadığını vurgulamak isterim.” ifadelerini kullandı

-Fidan Yerapetritis görüşmesi…

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Atina’da gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Ertuğruloğlu, görüşmede Fidan’ın “Kıbrıs meselesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak halihazırda ortada herhangi bir müzakere sürecinin olmadığını, zira neyin müzakere edileceği konusunda derin görüş ayrılıklarının bulunduğunu, federasyon modelinin adada artık geçerli olmadığının zaman içinde ispatlandığını ve taraflar arasında ortak zemin olmadığının BM tarafından da kayda geçirildiğini ifadeyle, hem Kıbrıs Türklerinin hem de Kıbrıs Rumlarının güvenliğini, özgürlüğünü ve refahını mümkün kılacak yeni bir ruha ihtiyaç olduğunu, bunun için de adada iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğinin temel alınması gerektiğini belirttiğini” vurguladı.

Ertuğruloğlu değerlendirmesinde şunları kaydetti:“Bu çerçevede, iki taraf arasında bir anlaşmaya varılabilmesi için Ada’daki mevcut gerçeklerin özümsenmesi ve iki farklı kültür, dil ve dine sahip iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğundan yola çıkılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim.

Bölgemizin içinden geçmekte olduğu sınamalar göz önünde bulundurulduğunda, gerek Ada’da gerekse Doğu Akdeniz bölgesinde kalıcı barış ve istikrarın sağlanması açısından Kıbrıs Türk halkının özgür iradesinin kabul edilmesi ve özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi elzemdir”.

Türkiye’nin bölgedeki diplomatik ve stratejik etkinliğini, Doğu Akdeniz politikalarındaki kararlılığını ve bölgede artan etkisini kaygıyla izleyen GKRY’nin, Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle sürdürdükleri iki devletli politikanın giderek daha çok kabul görüyor olmasından büyük bir hazımsızlık duyduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’nde Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un onur konuğu olarak KKTC’yi temsil etmesinden ötürü son derece rahatsız olduğu bilinen Rum liderliğinin, bu gibi toplantılar marjında Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle gayriresmi mahiyetli de olsa bir sohbet gerçekleştirmek üzere ezelden beri fırsat kolladığı bilinmektedir.” dedi.

Ertuğruloğlu, GKRY yetkililerinin bu gibi gayriresmi mahiyetli bir görüşmeyi siyasi bir kazanım gibi göstermeye çalışmasının uluslararası arenada yaşadığı zemin kaybını örtbas etmek üzere sergilenen bir pişkinlik olduğunu vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybedilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet tarihinde savaşta yitirdiği ilk gemi olan TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılacak.

Verilen bilgiye göre, Çevre Film ve Değişim Medya yapımı olan 97 dakikalık belgesel için TCG Kocatepe’den kurtulan Gazi. Em. Dz. Yb. Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlanıldı.

-İlk gösterim ve gala bugün

Filmin ilk gösterimi TCG Kocatepe gemisinin kaybedilme tarihi olan 21 Temmuz’da yani bugün saat 18.30’da Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD katkıları ile Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde özel bir resepsiyonla yapılacak.

Yönetmen Vural Çavuşoğlu, iki yıla yakın süren çalışmalar sonucunda dört yapımcı olarak filmi tamamladıklarını belirterek, “Tarihe doğru ve gerçek bilgiler doğrultusunda bir belge bıraktığımız için mutluyuz” dedi.

Arşiv görüntüler, özel efektler ve üç boyutlu animasyonların yer aldığı belgeselin sinema filmi formatında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Kanlarını dökerek, Mavi Vatan doktrininin doğmasına sebep olan 54 TCG Kocatepe şehidinin anılarına yapılan belgesel, sinemalar, dijital platformlar ve Türkiye genelinde özel gösterimlerle izleyiciye sunulacak.”

Murat Çınar, Özhan Bakkalbaşıoğlu, Ünal Gül ve Vural Çavuşoğlu belgeselin yapımcılığını üstlenirken, müzikler ise Cengiz Şiberler tarafından yapıldı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Burhan Özdemir başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek,  Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yıl dönümünde KKTC’ye ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü mesajlar verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının yolunun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte olduğunu söyledi.

Türkiye’den adaya getirilen suyun önemini vurgulayan Tatar, KKTC’nin öneminin Türk dünyasının en güneydeki temsilcisi olarak giderek arttığını kaydetti.

MÜSİAD’ın temsilcileriyle Avusturalya’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de görüştüğüne işaret eden Tatar, KKTC’nin de bu ağın içinde olmasının önemini dile getirdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erdoğan: “Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’a ilişkin, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lefkoşa’da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türklerinin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde 51 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın, “Enosis” hayalini suya düşürdüğünü belirtti.

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs Türklerinin ve mücahitlerin desteğiyle 1963’ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, Ada’ya barış ve huzur getirdiğini anımsatan Erdoğan, “Nitekim Ada’da yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye’nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır.” diye konuştu.

Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye olan desteğini tekrar vurguladıklarını ifade etti.

– “Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz”

Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunun arkasında durduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali işbirliği anlaşmalarıyla KKTC, ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah Ada’daki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4,5 kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke’nin, Ercan Uluslararası Havalimanı’na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi, 1000 metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

– “Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler”

Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“KKTC’de kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisinin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. Birleşmiş Milletler denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok.” yanıtını verdi.

Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez, Kıbrıs Adası’na sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına ‘işgalci’ diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkü’nü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür, bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.”

Devamını Oku

Trending

Reklam