Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı: BM Barış Gücü’nün görev süresini uzatan kararı kabul etmiyoruz

Published

on

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafına gayrı yasal bir şekilde “devlet” muamelesi gösteren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin BM Barış Gücü’nün görev süresini uzatan kararlarının KKTC makamlarınca kabul edilmediğini açıkladı.

Bakanlık ayrıca artık geçerliliğini yitirmiş olan “iki toplumlu, iki kesimli federasyon” modeline yapılan atıfların korunması ise talihsiz bir durum olarak nitelendirildi.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Türk tarafının onayını almadan Barış Gücü’nün görev süresini uzatarak aynı hatayı tekrar etmiştir. BMBG’nin görev yönergesinin uzatılmasına dair sözde ‘Kıbrıs Hükümeti’nden alınan rızaya yapılan atıf kabul edilemezdir. Kıbrıs Türk tarafının iradesini ve varlığını yok sayan bu yaklaşımı kesinlikle reddediyoruz.” denildi.

Bakanlık, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresinin 31 Ocak 2026 tarihine kadar bir yıl süreyle uzatılmasına ilişkin 2771 (2025) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının bugün kabul edilmesiyle ilgili açıklama yaptı.

Barış Gücü’nün KKTC sınırları içinde faaliyet göstermesinin en önemli nedeninin, KKTC makamlarının alınan kararlara itirazlarına rağmen iyi niyetle iş birliği yapması olduğuna işaret edilen açıklama, “Kuzey Kıbrıs’ta egemenlik, Kıbrıs Türk halkına ve onun devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir. Barış Gücü’nün ülkemizdeki faaliyetlerini yalnızca meşru bir temele dayandırarak sürdürmesi gerektiğini ise bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz” şeklinde devam etti.

BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihli ve 186 sayılı kararıyla kurulan Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki varlığının 61. yıla ulaştığı ancak Barış Gücü’nün bu süre zarfında iki tarafa eşit davranma ve anlaşmazlıklara adil çözüm bulma gibi temel görevlerini yerine getirememenin yanı sıra, sürdürülemez olan statükonun koruyucusu durumuna geldiği belirtildi.

Açıklamada, “Nitekim, 15 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen gayrı resmi akşam yemeği sonrasında BM Genel Sekreteri tarafından açıkça dile getirilmesine ve raporlarında belirtilmesine rağmen, Güvenlik Konseyi’nin kararında iki taraf arasında ortak bir zemin bulunmadığını kayda geçirmemesi, Rum tarafının amaçlarına hizmet ettiğinin bir göstergesidir” denildi.

-“Federasyon modeline atıfların korunması talihsizlik”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, artık geçerliliğini yitirmiş olan “iki toplumlu, iki kesimli federasyon” modeline yapılan atıfların korunması ise talihsiz bir durum olarak nitelendirilip, gerçeklerle bağdaşmayan ve başarısızlığı kanıtlanmış bir modelin dayatılmasının, Kıbrıs Türk halkının iradesine büyük bir saygısızlık olduğu vurgulandı.

Kıbrıs’taki en gerçekçi çözümün, mevcut iki devletin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde karşılıklı iyi komşuluk ilişkileri kurmalarına dayandığına işaret edilerek, “Gerçekleşmesi öngörülen ve garantör güçlerin de katılacağı genişletilmiş gayrı resmi toplantı öncesinde, Ada’da kalıcı işbirliği ve istikrarın sağlanabilmesi için BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı Devletin varlığını kabul etmesi suretiyle yeni bir yaklaşım benimsenmesi elzemdir” denildi.

-“İki tarafa eşit muamele edilmedi”

Bakanlık, raporlama döneminde Rum polisinin BMBG personeline yönelik agresif davranışlarına ve özellikle ara bölgede sıkışan mültecilere yönelik kötü muamelesine dolaylı bir şekilde değinilmesi, öte yandan Rum tarafının baskıları nedeniyle 2023 yılında Pile’de gerçekleşen olaya atıfta bulunulmasının iki tarafa eşit muamele edilmediğinin açık bir göstergesi olduğu belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle devam etti:

“Maalesef söz konusu karar, sahadaki son gelişmeleri gerektiği gibi yansıtmamaktadır. Rum tarafının son dönemlerde Ada’daki ve bölgemizdeki hassas dengeleri sarsmak suretiyle sanki bir savaşa hazırlanıyormuşçasına gerçekleştirmekte olduğu askeri faaliyetleri ve iş birliklerini görmezden gelmekte ve Rum tarafının ara bölge ihlallerinin ciddiyetini her zaman olduğu gibi yansıtmamaktadır”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam