Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı bütçesi Meclis’ten geçti

Published

on

Dışişleri Bakanlığı’nın 897 milyon 914 bin TL’lik bütçesi Cumhuriyet Meclisi’nde oy çokluğuyla onaylandı.

– Candan

CTP Milletvekili Armağan Candan, Dışişleri Bakanlığı’da çalışmanın zorluklarına değinerek, burada çalışanların dünyada Kıbrıs Türkünün sesi olmaya çalıştıklarını ve ne gibi imkansızlıklarla bunları yapmaya çalıştıklarını bildiğini ifade etti.

Kıbrıs sorununun çözülmesi konusunda mücadelelerine devam edeceklerini kaydeden Candan, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu.

“Bu memleket bunların daha iyisini hak ediyor.” diyen Candan, Kıbrıs Türk halkının dünyadaki yerinin istenilen noktada olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nın geçiş kapıları konusundaki farklı açıklamalarına yönelik eleştirilerde bulunan Candan, “Siyasetinizin bir istikrarı yoktur. Hükmetin politikası nedir?” diye sordu.

Pile’de yaşananları “fiyasko” olarak nitelendiren Candan, eskiden kalma politikaların miadını doldurduğunu belirterek ülkede izlenen politikalara yönelik eleştirilerde bulundu.

“Son dört yıl tamamen boşa geçti. Kıbrıs Türkü’ne tek bir kazanım yok.” diyen Candan, refah seviyesini artıracak tek bir gelişmenin olmadığını dile getirdi.

-Hasipoğlu

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da dış politikanın çok hızlı geliştiğini dile getirdi.

Suriye’de olanların ortada olduğunu ifade eden Hasipoğlu, “13 yıldır süren iç çekişme, 13 günde bitti.” diye konuştu.

Hasipoğlu, uluslararası alanda daha görünür olmak ve seslerini duyurmak için ana muhalefetteki milletvekilleri ile birlikte üstlendikleri görevlerin olduğunu kaydetti.

Katıldıkları uluslararası toplantılarda yaşadıklarına değinen Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemediğini dile getirdi.

Doğrudan ticaret ve doğrudan uçuş konularına değinen Hasipoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası anlamda görünür kılınması için hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Hristodilis’in söylemlerine yönelik eleştirilerde bulunan Hasipoğlu, “Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, UBP’nin kırmızı çizgisidir.” ifadesini kullandı.

Hasipoğlu, “Kazan kazan isteniyorsa, bizim önümüze geçip Türkiye Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çekip rol kapma yarışından vazgeçsinler. Mademki Türkiye’nin gücünün ve öneminin farkındalar artık adım atma zamanı onlardadır.” dedi.

Hasipoğlu, kazan kazan mantığıyla gereken adımları artık Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin atması gerektiğini dile getirdi.

– Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, Kıbrıs sorununun hayatın her noktasını etkileyen bir konu olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs sorununun uzun süre üzerinde çalışılan bir konu olduğunu kaydeden Akansoy, “Sadece bir dış politika unsuru olarak değerlendirilemeyecek kadar kapsayıcı ve belirleyici bir konudur.” dedi.

“Yeni bir dünya kuruluyor. Uluslararası camiyada ciddi bir sıkışıklık var.” diyen Akansoy, bölgesel ve küresel sorunlara çare üretilemediği, bölgesel güç dengelerinin öne çıktığı ve güçlü olanın şiddete başvurduğu bir düzende olduklarını söyledi.

Dış politikada yaşananlara değinen Akansoy, süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kıbrıs’ın sadece jeopolitik değil aynı zamanda jeo-ekonomik öneme de sahip olduğunu ifade eden Akansoy, bölgesel savaşların sıradan olmadığına dikkat çekti.

“Bu ateşin içerisinde Kıbrıs Türkler olarak nasıl bir pozisyon almamız gerekiyor? Kıbrıs Türk halkı olarak güvenliğimizi, refahımızı, huzurumuzu ve bu topraklarda tutunmayı nasıl sağlayacağız?” diye soran Akansoy, Kıbrıslı Türklerin 1950’lerden bu yana bir var oluş mücadelesi verdiğini dile getirdi.

“KKTC’de dört yıllık sürede ne yapıldığına bakmak gerekiyor.” ifadesini kullanan Akansoy, bazı eleştirilerde bulundu.

Akansoy, toplumun geleceğiyle ilgili verilecek kararlarda belirsizliğin yerinin olmadığına vurgu yaptı.

Ortak bir söylem geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Akansoy, “Bu ayrılıkçı yaklaşımla bizim uluslararası camiada herhangi bir tutunma hakkımız yoktur.” dedi.

Bugün var olan durumun sürdürülebilir olmadığını kaydeden Akansoy, BM zeminine geri dönülmesi gerektiğini ifade etti.

Akansoy, Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili sürecin içinde olması gerektiğini de belirtti.

– Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, Kıbrıs sorununun konuşulduğu her noktada doğrudan muhatap olarak Kıbrıslı Türklerin de olmak durumunda olduğunu söyledi.

“Bize bir elbise biçiliyorsa bir yerlerde, o elbisenin kalıbının burada olduğunu haykırmak gerekir.” diyen Şahali, bazı eleştirilerde bulundu.

Şahali, “Dışişleri Bakanlığı, maalesef ülkenin sırtındaki kambur muamelesi görmektedir.” diyerek temsilcilikler konusuna değindi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Şahali, erken seçimle ilgili hükümetin tavrını eleştirdi.

Ülkede genel seçime ihtiyaç olduğunu belirten Şahali, “Muhakkak bir genel seçim bu ülkede yaşanacak ve topyekün bir değişim bu ülkede bizi karşılayacak.” dedi.

Yeni geçiş kapılarının açılması konusuna değinen Şahali, mevcut geçiş kapılarının kapasitesinin arttılması konusunda fikirler uçuştuğunu ancak Kermiya’daki geçiş kapısında minimum bir buçuk saat bekleme süresinin olduğunu söyledi.

Beyarmudu Sınır Kapısı’nda yaşanan sorunlara dikkat çeken Şahali, bazı çözüm önerilerinde bulundu.

Şahali, mevcut kapının kapasitesinin tek kuruş harcanmadan iki katına çıkarılabileceğini ifade etti.

Kıbrıs’taki karma köy olan Pile’de yaşanan sorunlara değinen Şahali, “Pile’yi Rum’a mı teslim ettik?” ifadesini kullandı.

Pile Türk muhtarlığının göz ardı edildiğini kaydeden Şahali, Pile-Yiğitler yolunun ne aşamada olduğu konusunda sorular yönelterek yanıt istedi.

“Pile’de kime sorarsanız sorun, kendilerini Kuzey’e ait hissetmezler.” şeklinde konuşan Şahali, bölgede yaşanan sıkıntıları sıraladı.

Türk Devleti Teşkilatı Zirvesi konusuna değinen Şahali, bazı sorular yönelterek eleştirilerde bulundu.

– Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak eleştirilere yanıt verdi.

“Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü” politikasını savunduklarını kaydeden Ertuğruloğlu, yıllardır Kıbrıs konusunda tek vücut olunmadığını kaydetti.

Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatını kullanmaları ve o sıfatı kullanarak Kıbrıslı Türklere uyguladıkları ambargolar ve izolasyonlara değinen Ertuğruloğlu, “Rum’un şımarmasını sağlayan BM Güvenlik Konseyi’ni ve Avrupa Birliğini hep eleştirdim.” dedi.

Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlılara değinen Ertuğruloğlu, tepkilerini dile getirdi.

“Haklarımız ve statümüz inkar ediliyor.” diyen Ertuğruloğlu, Rum tarafının AB’yi bir silah gibi kullandığını söyledi.

Rum tarafının en büyük korkusunun KKTC’nin tanınması olduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorunu konusundaki tarihsel sürece değindi.

“Dış politikayı zarara uğratacak argümanlardan lütfen vazgeçin. Kıbrıs sorununun özünün gözden kaçırılmaması gerekiyor. Kıbrıs sorununu yaratan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kendisidir.” ifadelerine yer veren Ertuğruloğlu, yeni geçiş kapıları konusuna değindi.

– “İlave kapı açılmasına inanmıyorum”

“İlave kapı açılmasına inanmıyorum.” diyen Ertuğruloğlu, bu yönde Bakanlar Kurulu kararı olması halinde kendisinin Türkiye’ye gidip vekalet verebileceğini kaydetti.

Kapı açmak değil KKTC’yi ucuzlatmak gerektiğine dikkat çeken Ertuğruloğlu, ” kapı açılması” edebiyatına sarılarak “sınırları kaldırın” edebiyatı yapıldığını belirtti.

Yıllardır sınır kapılarının açılması yönünde söylemler olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, şu anda 9 kapı olduğunu, Haspolat’ı da kendilerinin önerdiğini fakat Rum’un bunu kabul etmediğini söyledi.

İngiltere’nin Rum’u kızdıracak hiç bir politikayı gündeme getiremeyeceğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Rum tarafıyla neyi anlaşacaksınız, görüşeceksiniz.” diye konuştu.

Yiğitler-Pile yoluyla ilgili de konuşan Ertuğruloğlu, süreçle ilgili yaşananlar konusunda bilgi verdi. Colin Stewart’ın bir söylemini anımsatan Ertuğruloğlu, kendilerinin Pile’deki ihtiyacı karşılamak için bu girişimi yapmak istediklerini söyledi.

“Pile yolunu yüzüne gözüne bulaştıran Colin Stewart’tır.” diyen Ertuğruloğlu, dünyadan kendilerini izole edenin Rumlar olduğunu belirterek Rum’un Kıbrıs Cumhuriyeti yalanından neden vazgeçmediğini sordu.

Ertuğruloğlu, yabancılarla çok temasın olmadığı söylemine karşı, “evet çok temasımız yok ama yapılanları da çok söylemek istemiyoruz. Reklamını yapmıyoruz. Ne kadar az reklam yaparsak o kadar iyi.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türkü’ne bu haksızlığın bile bile yapıldığını dile getiren Ertuğruloğlu, Rum’un kendileriyle herhangi bir şeyi paylaşma niyeti olmadığını söyledi.

60 yıl federasyon görüşüldüğünü ve dört cumhurbaşkanının bu süreci götürdüğünü dile getiren Ertuğruloğlu, Rum’un ihtiyacı ve niyeti olmadığını vurguladı.

– Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali yeniden söz alarak, o dönemde yapılan hangi hatanın ayaklarına dolandığını sordu ve “Burada Almanlar ve Fransızlar mı var?” dedi.

“Aklını başına al” sözlerini kullanan Şahali, bu devletin hangi yurttaşının ikinci sınıf muamele gördüğünü sordu.

Kıbrıs sorunun tarihin hiçbir döneminde Türkiye’ye rağmen ele alınmadığını dile getiren Şahali, dertlerinin Kıbrıslı Türklerin derdini kimin anlatacağı olduğunu söyledi. Şahali’nin konuşması sırasında tartışmalar çıktı.

Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanlığı bütçesi oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.

Dışişleri Bakanlığı bütçesinin ardından 163 milyon 705 bin TL’lik Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bütçesinin görüşülmesine geçildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam