Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dr. Suat Günsel Camii, YDÜ Yerleşkesi’nde düzenlenen törenle ibadete açıldı

Published

on

Yakın Doğu Üniversitesi Yerleşkesi içerisindeki Dr. Suat Günsel Camii, mübarek üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili münasebetiyle bugün düzenlenen törenle ibadete açıldı

Günübirlik ziyaret için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC ziyareti çerçevesinde Dr. Suat Günsel Camii’nin açılış törenine katıldı.
Törende ilk olarak Kuran-ı Kerim okundu.

Ardından, Dr. Suat Günsel Camii ve yapılış sürecine ilişkin bilgiler verildi.

Törende ilk konuşmayı YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel yaptı.

Camii’nin 62 kubbesi ve 6 minaresi ile Osmanlı mimarisinin modern bir yorumu olduğunu ifade eden İrfan Günsel, caminin Anadolu’ya kopmaz bağlarla bağlı olan Kıbrıs Türk’ünün; ana vatanına adanmışlığının bir simgesi olduğunu ifade etti.

Günsel, anavatan Türkiye’nin kararlı ve dik duruşu ile şehitlerin ve gazilerin verdikleri mücadele ile Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda devlet kurduğuna vurgu yaparak “bizlere düşen bu devleti ayakları üzerinde geleceğe taşımaktır” dedi.

Günsel, “Bugün açılışını yaptığımız, Dr. Suat Günsel Camisini de yine aynı sorumluluk bilincinin bir eseridir. Açılış töreninden önce camimizi ziyaret eden bazı misafirlerimiz bizlere şu soruyu sordu. Kuzey Kıbrıs’ın bu kadar büyük bir camiye gerçekten ihtiyacı var mıydı? Bu soruya her defasında aynı cevabı verdik: Evet, kesinlikle vardı!Çünkü Dr. Suat Günsel Camii, sadece bugün için inşa edilmedi! Taşıdığı manevi anlamla birlikte, aynı zamanda Kıbrıs Türkünün geleceğe bırakacağı bir anıt, bir simge olarak inşa edildi. İşte bu yüzden; mimari tasarımı, mühendisliği ve inşa sürecinin tamamı bu ülkenin imkanları ile tamamlandı” şeklinde konuştu.

Başbakan Ünal Üstel de açılış töreninde yaptığı konuşmada, Dr. Suat Günsel Camii’nin hayırlara vesile olmasını diledi.

Bu eserin büyük bir özveri ve işçilik gösterilerek, Kıbrıs Türkü’nün emeği ve Kıbrıs Türk insanının ve YDÜ ailesinin birebir takibi ile tamamlandığını vurgulayan Başbakan Üstel, bu büyük eserin Anavatan Türkiye’deki 6 minareli camiiler arasına katılacağını ve Kıbrıs Türkü’nün neler yapabileceğinin bir kanıtı olduğunu vurguladı.
Başbakan Üstel, 1974 öncesinden Kıbrıs Türkü’nün baskılara ve soykırımlara maruz kalmasına rağmen bayrağından ve ezan sesinden hiç vazgeçmediğini ifade ederek, Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu ve bunun da Kıbrıs Türkü’ne destek verdiğini söyledi.

Bugün Filistin’de yapılan soykırımı bütün dünyanın seyrettiğini, sadece Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zulme sessiz kalmadığını vurgulayan Başbakan Üstel, “Dünya bunları görmüyor” dedi.

Üstel, “1974’ten sonra Kıbrıs Türkü’ne uygulanan ambargo, izolasyon ve baskılardan hiç pes etmedik çünkü yanımızda hep Türkiye oldu ve onunla birlikte yapılan projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. Su projesi, kablo ile Türkiye’den KKTC ye elektrik getirilmesi projesini de 3-4 sene içerisinde tamamlayacağız. 20 Temmuz 2023’te açılan Ercan Havalimanı ve büyük projeler hayata geçiriliyor” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, Mübarek üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandili’nde, Kuzey Kıbrıs’ın bu güzel camisini hizmete açmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Bu yıl KKTC’ye yapılan Barış Harekatı’nın da 50 yıl dönümünün idrak edileceğini ifade ederek, canlarını feda ederek bu devletin kurulmasına zemin hazırlayan herkesi andı.

O zaman yapılan müdahale, irade, cesaret ve fedakarlık ile bugün burada Gazze’deki durumun yaşanmadığını söyleyen Yılmaz, söze gelince çok şey söylendiğini, gerçekte ise son teknoloji ile çocukların bombalandığını, lafa değil eyleme bakmak gerektiğini söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı devlet bulunduğuna da vurgu yapan Yılmaz, daha önce denenmiş şeyleri tekrar tekrar denemeye gerek olmadığını belirtti.

Kıbrıs Türkü’nün tüm değerlerini, kültürel zenginliğini ve ortak tarih mirasını gelecek nesillere aktarmanın herkesin sorumluluğu olduğunu da kaydeden Yılmaz, sadece adada değil dünyanın dört bir yanında yaşayan girişimci Kıbrıs Türklerini sosyal sorumluluk çabalarıyla daha fazla katkı vermeye davet etti.

Dr. Suat Günsel Camii’nin hem KKTC’nin en büyük camisi hem de 6 minaresiyle bölgedeki sayılı camilerden biri olma özelliği taşıdığını da söyleyen Yılmaz, camiinin Kıbrıs Türkü’nün yetenekleriyle inşa edilmiş olmasının son derece kıymetli olduğunu belirtti.

Yılmaz, KKTC’nin kalkınması, gelişmesi ve adada adil ve kalıcı bir çözüm için, Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında olmaya devam edeceklerini de ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da yaptığı konuşmada, ilk olarak tüm İslam aleminin Regaip kandilini kutladı.
Açılışı gerçekleştirilen camiinin çok şeyler ifade ettiğini belirten Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın büyük İslam aleminin parçası olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, ada genelinde dini ibadet yerleri bulunduğunu dile getirerek, iki toplumlu komiteler nezdinde Güney Kıbrıs’ta kalan ibadet yerlerini de takip ettiklerini söyledi.
TatarKKTC’de 200’den fazla cami ve mescitlerde dualarımıza devam ederken Güney Kıbrıs’ta bıraktıklarımızı da unutmadık. Ezan sesi 1571’den beridir adada kalıcı olarak devam ediyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik temelinde varlığının kabul edilmesi için mücadele verildiğine de değinerek bu yönde büyük kararlılık içerisinde olduklarını söyledi.

Tatar “Kıbrıs Türk Halkının bu topraklarda egemen eşitliğinin kabul edilmesi için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da büyük desteği ile verdiğimiz mücadelenin ne kadar milli ve önemli olduğunu paylaşmak istiyorum. Çünkü burada Kıbrıs Türk halkı imanı ile inancı ile yüreğindeki sevgisi ile eşitlik temelinde varlığını sürdürme azmi ve kararlığı içerisindedir” diye konuştu.

Dr Suat Günsel Camii’sinin Kıbrıs Türk insanının dokunuşlarıyla ortaya çıktığına işaret eden Tatar, Günsel ailesine teşekkür etti.

Tatar “Bugün burada bir mühür daha vurulduğunu hep birlikte görüyoruz. Bu da KKTC’nin köklerinin, kurumsal yapısının, imanının ve Kıbrıs Türk Halkının haklı davasına büyük bir katkıdır ve dünyaya verilen bir mesajdır. Onun için buradan bütün dünyaya Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlak suretle temelinde iki devlet olması gerektiğini bu çalışmalarla ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi’ni (LAÇ) ziyaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser ile görüştü.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ziyarette yaptığı konuşmada, Lapta ve Alsancak Belediyelerinin birleşmesiyle oluşturulan

LAÇ Belediyesi’nin yüzölçümü bakımından en büyük belediye olduğunu belirterek, 22 köye hizmet verdiğini söyledi.

 

Bölgede çok yataklı otellerin yoğunlaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, dükkan ve konut yapımının da sürdüğünü ifade etti.

 

Annan Planı’na geçmişte Kıbrıs Türkü’nün “evet” demesi halinde uygulanan ambargoların kaldırılacağı ve açılımların yapılacağı sözünün verildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafında evet çıkmasına rağmen verilen sözlerin tutulmadığına dikkat çekti. 

 

Mülkiyet hakkında yabancıların mal alımı konusunda Orams ve Arestis Davası’nın gündeme geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleri sonucu bir iç hukuk yolu olarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hayata geçtiğini söyledi.

 

Bölgede turizm, inşaat ve ticaretin yoğunlaşmasıyla nüfusun arttığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Alsancak ve Lapta arasında çift şerit yolun hizmete girmesiyle trafiğin rahatladığını, 

çift şerit yolun Karşıyaka’ya kadar genişletilmesi için çalışmaların sürdüğünü vurguladı. 

 

Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, hükümetin desteği ve belediyenin çalışmalarıyla adımlar atıldığını kaydetti.

 

Belediyelerin birleştirilmesi ve Belediye Yasası’nda yapılan değişikliklerin ardından bütçe konusunda iyileştirmeler yapıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, halktan alınan vergilerin hizmete dönüşmesinin en büyük temennisi olduğunu ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, yapılan çalışmalardan dolayı LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser ve belediye meclis üyelerini tebrik ederek, belediye çalışanlarına çalışmalarında başarılar diledi.

 

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser Alsancak ve Lapta’nın sürekli büyüdüğünü ancak hızlı gelişimden dolayı alt yapı konularında sıkıntılar yaşandığını ifade etti. 

 

Lapta Bölgesinin kanalizasyona bağlanması için belediyenin çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Ataser, Lapta Oteller Bölgesi’nden Karşıyaka’ya kadar yolun yapılması için ise devletin adım attığını kaydetti.

 

Belediyelerin birleştirilmesinin yanında Belediyeler Yasasında yapılan düzenlemelerle belediyelerin güçlendiğini ve daha etkin çalıştığını anlatan Ataser, yapılan değişiklik ve düzenlemelerden dolayı emeği geçenlere teşekkür etti.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyarette, Cumhurbaşkanı İletişim ve Basın Danışmanı Muslu Akgüney, Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Gökhan Güler ve Cumhurbaşkanı Siyasi İşler Danışmanı Ramazan Karal eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis bugünkü çalışmalarını tamamladı.. Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmamasına genel kurul onayı

Published

on

By

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmaması ve hakkındaki kovuşturmayla yargılamanın milletvekilliği sıfatının sona ereceği zamana ertelenmesini tavsiye eden komite raporu Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. 27 kabul, 20 ret oyu kullanılırken, 3 milletvekili de oylamaya katılmadı.

Meclis Genel Kurulu’nda, onaya ve bilgiye sunuşların ardından UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere oluşturulan özel komitenin konu hakkındaki raporu görüşüldü. Görüşmenin ardından oylama yapıldı.

Genel kurul daha sonra Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasa Önerisi’ni ele aldı. Komite raporunun okunmasının ardından öneri madde madde oylandı ve ikinci görüşme tamamlandı. Siyasal partilerin mali denetimiyle ilgili düzenleme öngören önerinin üçüncü görüşmesi, ivediliği olmadığından bir sonraki birleşime bırakıldı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, oylamanın ardından bugünkü çalışmalarını tamamladı. Bir sonraki birleşim yarın saat 10.00’da denetim gündemiyle yapılacak.

-Talat

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması önerisini incelemek üzere oluşturan rapora ilişkin görüşmede ilk sözü CTP Milletvekili Ongun Talat aldı. Talat, oy çokluğuyla Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması isteminin reddedilmesinin yeni meclisin ilk görüşmesi olmasının üzücü olduğunu belirtti.

Gizlilik kararı alınmasına rağmen bazı milletvekillerinin kamuoyunda konuyla ilgili açıklamalar yapmasının doğru olmadığını kaydeden Talat, çıkan raporun gerekçelerine değinerek, komitenin yetki sınırlarını aşan ifadelere yer verilmesini eleştirdi. Talat, raporun eleştirdiği ifadelerinden örnekler okudu.

Raporda, polis müdürlüğünü töhmet altında bırakacak ifadeler yer aldığına işaret eden Talat, bazı noktalara da gizlilik kararı getirilerek açıklamasız bırakıldığını kaydetti.

Talat, komitelerin üzerinde çalışılmış bir dosya için “ispat” edilemedi demesinin bile bir yargı olduğunu, komitenin mahkemenin görevini üstlenme yetkisi olamayacağını vurguladı.

“Başsavcılığın isteminin siyasi gerekçelere dayandığı”na ilişkin raporda yer alan ifadenin açıklanması gerektiğini dile getiren Talat, son derece zorlama bir raporla ‘ispat edilememiş’ denerek komite herhangi bir suçu ispat etmekle yükümlüymüş yanılgısı yaratıldığını söyledi.

Talat, kendilerinin CTP milletvekilleri olarak komiteyle ilgili vicdanlarının rahat olduğunu ancak meclisin de topluma doğru mesajlar vermesi gerektiğini belirtti.

Ongun Talat, dokunulmazlık kaldırılarak, konunun ilerletilmesi gerektiğini söyledi.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, bu konunun isme değil ilkelere dayalı ele alınması gerektiğini kaydederek, UBP’nin bir grup kararı alarak, “Bu konuya siyasi bir duvar ördüğünü” savundu.

Bu kararın UBP tarafından verildiğini ve komite üyelerinin kılıf hazırladığını iddia eden Solyalı, “O kararın altında UBP’nin tamamının imzası vardır” dedi.

Daha önce Aytaç Çaluda ve Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmaması üzerine dosyaların yollandığı Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirmelerine atıfta bulunan Solyalı, komitenin ciddi bir “istad” olup olmadığına karar verecek yetkisi olduğu sonucuna varıldığını söyledi.

Solyalı, Yeşilırmak’ın o diplomayı alarak, kullandığının somut olduğunu, bu nedenle suç unsuru olup olmadığına mahkemenin karar vermesi gerektiğine dikkat çekti.

Komitenin suçludur deme hakkına sahip olmadığını, kendilerinin de CTP üyeleri olarak bir suçlamada bulunmadıklarını ancak araştırılabilir gördükleri bir konuyla ilgili araştırma yapılmasını istediklerine işaret eden Solyalı, “Komite dokunulmazlığın kaldırılması kararı alsaydı, Yeşilırmak’ın sadece her vatandaş gibi yargılanmasının önü açılmış olacaktı. Başka herhangi bir konuda da işlem yapılmayacaktı” dedi.

-Arıklı

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ilk kez mecliste bir dokunulmazlık reddedilmiş gibi bir izlenim yaratıldığı eleştirisinde bulunarak, dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin bugüne kadar 19 kez oylama yapıldığını ve sadece 4’ünün kabul edildiğini hatırlattı. Arıklı, savcılıktan her gelen ithamnamenin doğru olmadığını belirtti.

Geçmişte dokunulmazlığı oylanan UBP Milletvekili Aytaç Çaluda’nın itibar suikastine uğradığını savunan Arıklı, Çaluda’nın dokunulmazlık süreciyle ilgili bilgi verdi.

Yeşilırmak’ın diploma alması konusunda zaman aşımı olmadığından ilgili davanın milletvekilliği sona erdiği zaman görülebileceğini belirten Arıklı, insanların itibarını zedelemenin bu kadar kolay olmaması gerektiğini söyledi.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, dokunulmazlığı kalksın talebinde bulunulan 19 kişinin 11’inin hükümetten olduğunu ve birlikte oylandığını hatırlatarak, diğer oylamaların sebepleri ve sonuçlarıyla ilgili de bilgi verdi.

Kamu vicdanı diye bir şey olduğunu ve “istediğiniz kadar yasaları eğip bükün, ayrıcalıklıdır” algısının değişmeyeceğini savunan Özuslu, Yeşilırmak’ın “benim korkacak bir şeyim yok” dediğini hatırlatarak “Bırakın yargılansın” dedi. Özuslu, Yeşilırmak’a da “Çık ve partinle kamuoyunu rahatlat” çağrısı yaptı.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, konu yükseköğrenimin tamamına gölge düşüren bir konu olması nedeniyle çok geniş bir kitlenin zan altında kaldığını söyledi.

Siyasetin itibar erozyonuna son verilmesini isteyen Şahali, “demir tavında dövülür” diyerek Yeşilırmak’ın milletvekilliğinden sonra yargılanmasının bir anlam ifade etmeyeceğini, konunun bugün çözülmesi gerektiğini söyledi.

Sözkonusu üniversiteyle alakalı yaşananlarda bir dizi hükümete yakın kişinin yargılandığını hatırlatan Şahali, Yeşilırmak’ın yargılanmayarak hem şüpheleri üzerine çektiğini, hem de yargılanıp aklanma hakkından vazgeçtiğini dile getirdi.

Şahali, yükseköğrenim alanında kaybedilen itibarın ekonomik olarak hızlı bir kan kaybına sebep olduğunu belirterek, “Ben tüm milletvekillerinin kendisini ak ve pak tutmak zorunda olduğuna inananlardanım. Ülkenin yargısına güvenmesi gerekenlerin kendini göstereceği yer burasıdır” dedi.

Konunun şu anda herkese zarar verir noktaya geldiğini belirten Şahali, konunun siyasete doğrudan etki etmiş bir konuma geldiğini hatırlattı.

-Hasipoğlu

Son sözü alan UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması istemini değerlendiren özel komitenin başkanı UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ise, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığıyla ilgili komitede 4 toplantı yapıldığını ve taraflar dinlenerek rapor sunduklarını belirtti. Hasipoğlu, dosyanın polis ve komite üyeleri haricinde kimse tarafından incelenmediğini vurguladı.

Meclisin yargılamaya engel olamayacağını, alınan kararın sadece ertelenmeye sebep olacak bir adım olduğunu ifade eden Hasipoğlu, bu konuyla ilgili yargılanan kimsenin olmadığını da söyledi.

Hasipoğlu, Yeşilırmak’ın hangi beyanıyla suç işlediğini tespit edemediklerini ve komiteye gelen kimsenin de bu soruya yanıt veremediğini belirtti.

Yeşilırmak’ın muafiyet ve intibak işlemlerinin yetkili kişilerce yapıldığını ve karar verenin üniversite olduğunu anlatan Hasipoğlu, “Emrah bey bu diplomayı alsın diye suç işlediğine ilişkin emare de yok, belge de yok. Bu yüzünden bizim vicdanımız rahat” dedi.

Hasipoğlu, kendilerinin yargılama olmasın değil de, her ne yapılacaksa ertelensin bakış açısına sahip olduklarını söyledi.

Savcılık görüşünün Allah kelamı olmadığını ancak görüşü kaldırmadıklarını, yerinde durduğunu kaydeden Hasipoğlu, öyle bir yetkileri de olmadığını belirterek aldıkları kararın sadece ertelenmesi yönünde olduğunu belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili komitenin raporu ele alındı

Published

on

By

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili oluşturulan komitenin raporu Meclis’te görüşüldü.

İlk sözü alan Komite üyesi CTP milletvekili Ongun Talat, konunun sadece bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması değil, meclisin itibarını da ilgilendirdiğini belirterek, halka milletvekilinin ayrıcalıklı olduğu mesajını verdiğini söyledi.

Komite üyesi CTP milletvekili Ürün Solyalı da bu meselenin isime değil ilkelere dayalı olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise bugüne kadar 19 tane yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebi geldiğini; bunlardan 4’ünün onay gördüğünü belirterek, savcılıktan her gelen ithamnamenin yüzde 100 doğru olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
Arıklı, “zaman aşımı olmadığına göre yarın yargılansa ne olur? Bişey mi kaybederiz. Biz ilkeli duruşumuza devam ediyoruz ve hayır diyoruz” dedi.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu komitenin çalışmalarını tamamladığını ifade ederek, komitede 4 toplantı gerçekleştirdiklerini, YÖDAK ve Savcılık makamını dinlediklerini , dosyayı incelediklerini belirterek, raporu Meclise sunduklarını belirtti.

Emrah Yeşilırmak’ın sosyal medyada linç edildiğini ifade eden Hasipoğlu talebin savcılık makamından geldiği için, yasama, yargının işine karışıyor gibi bir algı oluştuğunu ancak bunun doğru olmadığını ifade etti.

Hiçbir şeyi hasır altı etme niyetlerinin olmadığını belirten Hasipoğlu , “Yargının yetki alanına girmedik, böyle bir niyetimiz yok. Meclis iç tüzüğüne göre davranıyoruz. Önümüzdeki dönem YÖDAK’ın inceleme yapmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam