Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dumansız Ada Platformu tütün kullanımının artmakta olduğu uyarısında bulundu

Published

on

Dumansız Ada Platformu, gençlerde sigara kullanımının yüzde 40’lara çıktığına işaret etti ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.

31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü nedeniyle Platformdan yapılan açıklamada, Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 2024’te gerçekleştirdiği araştırmada, ülkede tütün kullanma sıklığının erkeklerde yüzde 47.2, kadınlarda ise yüzde 34 olduğunun ortaya çıkarıldığı kaydedildi.

Açıklamada, “Görüldüğü üzere Sağlık Bakanlığı’nın denetim eksikliği ve tütün endüstrisi ve ülkemizdeki ithalatçılarının reklam stratejileri yüzünden  tütün kullanımı her gün artmaktadır” denildi.

-Gençlerde sigara kullanımı yüzde 40’larda

Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin 2022 yılında gerçekleştirdiği araştırmaya işaret edilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“Toplumdaki yetişkin bireylerin üçte birinden daha fazlası sigara ve tütün kullanıcısıdır. Erkeklerin neredeyse yarısı sigara, nargile ya da elektronik sigara benzeri bir tütün ürünü kullanmakta olup, kadınlar arasındaki içicilik oranı yüzde 26’dır. Gençler arasındaki sigara kullanımı ortalamanın üzerinde olup, 18-24 yaş aralığında bu oran yüzde 40’lar düzeyindedir.

Sigara ve tütün ürünü kullanıcılarının yaklaşık olarak üçte ikisi bu alışkanlığından vazgeçmesi gerektiğini düşünmekte iken, sigarayı bırakma bilincinin en düşük olduğu kesim yüzde 35 ile 18-24 yaş arasıdır.”

-Dünya geneli

Tütün bağımlılığının dünya genelinde yılda 8.5 milyondan fazla insanın ölümüne yol açtığı, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl 1.3 milyon kişinin tütün ürünü kullanmamasına rağmen, tütün ürünlerinin dumanına maruz kaldığından  dolayı yaşamını yitirdiği kaydedildi.

-Denetim yapılmıyor

Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası’nın yürürlüğe 15 yıl önce girmesine rağmen,  denetimlerin yapılmadığı kaydedilen açıklamada, “Yasanın uygulanmasından sorumlu olan Sağlık Bakanlığı işletmelerde denetim faaliyeti yapmamakta, otel, kafe, restoranlarda denetimsizlik nedeni ile serbestçe tütün ve tütün ürünleri tüketilmektedir” dedi. 

-Nargile ile daha fazla duman çekiliyor

Nargile kafe sayısının gün geçtikçe artmasının endişe verici olduğu belirtilen açıklamada, “Bir nargile içiminde alınan nikotin miktarı, bir sigaradan alınan nikotin miktarından yüzde 70 daha fazlasıdır. Sigara içen bir kişi ortalama 8-12 kez dumanı içine çekerken, bir nargile içiminde bu sayı ortalama 20-200 arasındadır. Bir saatlik nargile içiminin ortalama 50 sigaraya denk geldiği varsayılırsa, durumun neden endişe verici olduğu ortadadır” denildi.

-Elektronik sigara iddiası “yalan”

Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin tütün zararını azalttığı yönde pazarlandığı ancak bunun yalan olduğu kaydedilen açıklamada, “Dünya genelinde e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin kullanımı, daha önce sigara içmemiş gençler arasında hızla artmaktadır. Bu tür ürünlerin kullanımının ortaokul çağı çocuklara kadar düştüğü ve yaygın kullanıldığı bilinmekte, bazı kafelerde reklamları görülmektedir. E- sigara vb ürün satış noktaları şehrin en önemli noktalarında gösterişli dükkanlarda satış yapmaktadır” denildi.

-Yetkililere çağrı

Platformdan Sağlık Bakanlığı’na yapılan çağrı şöyle:

“Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası amaç ve kapsamı doğrultusunda uygulansın.

Yasa, toplumu yeni nesil tütün ürünlerinin zararların korumaya yönelik yeniden düzenlensin.

E-sigara ve benzer ürünlerin reklamı, satış noktaları ve ithalatı yasaklansın.

Tütün kullanmaktan vazgeçmek isteyen bireyler için kamu hastanelerinde tütün bırakma poliklinikleri kurulsun. Üniversite kampüslerinde tütün satışı yasaklansın ve tütün bırakmak isteyen öğrencilere tütün bırakma poliklinikleri kurulsun”

-Ek bilgi

-Elektronik sigaranın ve ısıtılmış tütün ürünlerinin sağlık etkileri:

“E-sigarada bulunan çeşitli kimyasalların yanı sıra özellikle aroma verici katkı maddelerinin de insan embriyo kök hücreleri, fare nöral kök hücreleri ve insan pulmoner fibroblastları üzerine sitotoksik etkisi gösterilmiştir.

Deneysel çalışmalarda beyin gelişimine nörotoksik etkisi olduğu ve annenin e-sigara içmesinin çocukta davranışsal ve kognitif değişikliklere yol açabileceği bildirilmiştir.

E-sigaranın, başta solunum ve kardiyovasküler sistemler olmak üzere karaciğer, böbrekler ve sinir sistemine de zararları vardır.

E-sigara bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek, zatürre gibi alt solunum yolu infeksiyonları riskini de arttırmaktadır.

EVALI (e-cigarette and vaping use associated lung injury) olarak adlandırılan akut akciğer hasarı ile solunum yetmezliği ve ölüme yol açabilmektedir.

Sigara için söz konusu olduğu gibi e-sigaraların da SARS-CoV-2’ye duyarlılığı ve COVID-19 gelişimini artırdığı gösterilmiştir.

Isıtılmış tütün ürünleri kullanıcılarını, çoğu kansere neden olan toksik maddelere maruz bırakır ve geleneksel sigaralardan daha az zararlı olduklarını gösteren yeterli kanıt yoktur. Sigara içiminde olduğu gibi, ısıtılmış tütün ürünlerinin de bağımlılık yaptığı ve insanlar için kanserojen maddeler içerdiğini bildirmiştir. e-sigaraların ve ısıtılmış tütün cihazlarının ve bu cihazlarda kullanılan likidlerin sağlık açısından çok tehlikeli olduğunu, bu nedenle çocuklar ve gençlerin e-sigaraya erişimlerinin ve tıpkı sigara dumanında olduğu gibi pasif maruziyetlerinin de yasalar aracılığıyla engellenmesini önermektedir.

Tütün endüstrisi, e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri gibi yeni ürünler ile bağımlılığı sürdürme ve arzı arttırma çabası içerisindedir. Daha az zararlı olduğu ileri sürülen bu ürünlerin kısa süreli kullanım sonrasında bile ölümle sonuçlanabilen ciddi akciğer hasarı ve solunum yetmezliğine neden olabildiği kanıtlanmıştır.”

Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin sigara bırakma yöntemi olarak kullanılamayacağı yapılan araştırmalarla gösterilmişti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam