Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Dünya Meteoroloji Örgütü uyardı: Su sıkıntısı artacak

Dünya Meteoroloji Örgütü, nüfus artışı ve azalan su kaynakları nedeniyle dünya genelinde su sıkıntısı çeken insan sayısının artmasının beklendiği uyarısında bulundu.

Published

on

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, örgütün iklim değişikliğiyle ilgili açıkladığı yeni rapora ilişkin BM Cenevre Ofisi’nde basın toplantısı düzenledi.

İklim değişikliği nedeniyle sel ve kuraklık gibi suyla ilgili tehlikelerin arttığını vurgulayan Taalas, “Artan sıcaklıklar, küresel ve bölgesel yağış değişiklikleriyle sonuçlanıyor. Bu durum da yağış biçimlerinde ve tarım mevsimlerinde kaymalara yol açarak gıda güvenliği, insan sağlığı ve refahı üzerinde büyük bir etki oluşturuyor.” dedi.

Taalas, dünyadaki su kaynaklarının yönetimi ve iklim politikalarının geliştirilmesi için acil eylem planına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Geçen yıl su kaynaklı felaketlerin devam ettiğini anımsatan Taalas, “Asya genelinde aşırı yağışlar, Japonya, Çin, Endonezya, Nepal, Pakistan ve Hindistan’da büyük sellere neden oldu. Milyonlarca insan yerinden edildi ve yüzlerce kişi öldü.” dedi.

“Yaklaşan su krizine karşı uyanmamız gerekiyor”

Taalas, sel felaketlerinin sadece gelişmekte olan ülkelerde görülmediğine dikkati çekerek “Avrupa’daki feci sel yüzlerce ölüme ve yaygın hasara yol açtı.” şeklinde konuştu.

Nüfus artışı ve azalan su kaynakları nedeniyle dünya genelinde su sıkıntısı çeken insan sayısının artmasının beklendiği uyarısı yapan Taalas, “Yaklaşan su krizine karşı uyanmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

2021 Nobel Fizik Ödülü’nün bir yarısının Japon meteorolog ve klimatolog Syukuro Manabe ile Alman oşinograf ve iklim modelleyicisi Klaus Hasselmann’a, diğer yarısının da İtalyan teorik fizikçi ?Giorgio Parisi’ye layık görülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Taalas, bu ödülün iklim değişikliği alanında çalışan bilim insanlarına verilmesinin çok değerli olduğunu vurguladı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

CNN: “ABD yönetimi, Hamas’ın Gazze’de yardım malzemelerini çaldığına dair kanıt bulamadı”

Published

on

By

ABD’de Donald Trump yönetiminin, yapılan inceleme sonucu, Hamas’ın, Gazze’ye gönderilen insani yardım malzemelerini “yaygın şekilde çaldığına dair” herhangi bir kanıt bulamadığı bildirildi.

CNN’in ABD’li bir kaynağa ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) yürüttüğü incelemeye dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin, Hamas’ın Gazze’de “ABD’nin finanse ettiği insani yardımları yaygın şekilde çaldığına dair” bir kanıt bulamadığı belirtildi.

Haberde, USAID tarafından, Ekim 2023 ile Mayıs 2025 arasında ortak kuruluşların bildirdiği 156 israf, dolandırıcılık ve suistimal iddiasının incelendiği aktarılırken, bu konuda bilgi paylaşan bir kaynağın, “Hamas’ın müdahalesi, hırsızlığı veya yönlendirmesi nedeniyle (insani yardımlarda) sistemik kayıp yaşandığına dair bir kanıt yok.” ifadesine yer verildi.

Söz konusu durumun Hamas’a yönelik iddialarla “çeliştiği” belirtilen haberde, (ABD) Dışişleri Bakanlığının bu iddiaları, İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı (GHF) “desteklemeyi meşrulaştırmak” için kullandığı ifade edildi.

Haberde ayrıca, GHF için “tartışmalı bir özel kuruluş” değerlendirmesinde bulunuldu.

Trump yönetimindeki hükümet yetkilileri, Hamas’ın yaygın şekilde, Gazze’ye ulaştırılan insani yardımları alıkoyduğunu defalarca iddia etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Tommy Pigott, dün yaptığı açıklamada, “Hamas tarafından yağmalanmadan Gazze’ye mümkün olduğunca fazla yardım ulaştırılmasını istiyoruz ve Gazze İnsani Yardım Vakfı adlı bu mekanizma bunu başarmanın bir yolu oldu.” demişti.

Gazze’de, 27 Mayıs’tan bu yana GHF tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 1083’e, yaralıların sayısı 7 bin 275’e çıkmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam