Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Egemen eşit ayrı iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geri adım atacak değiliz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Belediyeler Birliği ile KKTC Belediyeler Birliği arasında imzalanan kardeşlik protokolü etkinliğine video ile katılarak açıklamalarda bulundu.

Published

on

“Egemen eşit ayrı iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geri adım atacak değiliz”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Belediyeler Birliği ile KKTC Belediyeler Birliği arasında imzalanan kardeşlik protokolü etkinliğine video ile katılarak açıklamalarda bulundu.

“Egemen eşit ayrı iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimizden geri adım atacak değiliz”
Türkiye Cumhuriyeti Akdeniz Belediyeler Birliği ile KKTC Belediyeler Birliği’nin düzenlediği etkinliğin oldukça anlamlı ve önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu önemli etkinliğe Kıbrıs konusunda temaslarda bulunmak üzere New York’ta bulunmam nedeniyle katılamasam da gönlüm sizlerle birlikte olup, sevgi ve saygılarımı iletiyorum dedi.
“ANAVATAN TÜRKİYE İLE VAR OLAN BAĞLARIMIZ DAHA DA GÜÇLENECEKTİR” 
Ulusal Kıbrıs davamızın kritik aşamasında her iki belediyeler birliği arasındaki etkinliğin KKTC’de düzenlenmesi ve Anavatan Türkiye’den bu etkinliğe 79 belediyenin katılmasının oldukça önemli olup, davamıza ve halkımıza güç verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, etkinlikte Anavatan Türkiye ve KKTC’den 24  belediyenin  kardeşlik  protokolü imzalayacak olmalarının da ayrı bir önemi ve değeri olduğunu ifade ederek “Bu kardeşlik protokolleri ile yerel yönetimlerde her alanda işbirliği ve dayanışma sağlanacak olmasının yanı sıra Anavatan Türkiye ile  var olan bağlarımız daha da güçlenecektir” şeklinde konuştu.
Toplumların ve insanların yaşamında oldukça önemli bir yeri bulunan yerel yönetimlerin daha da güçlenerek, çağdaş ve yeterli bir yapıya kavuşmalarının en büyük hedeflerinden biri olduğunu, bu doğrultuda, Başbakan olarak görev yaptığı döneminde olduğu gibi yine her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasının devamında Kıbrıs konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“KIBRIS CUMHURİYETİ SİLAH ZORUYLA RUM DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR” 
Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda yerel yönetimlere önemli bir yer verildiğini, Kıbrıs’ta iki ayrı halkın var olduğu gerçeğine dayalı olarak da  Lefkoşa, Limasol, Larnaka, Baf ve Mağusa’da ayrı olarak Türk ve Rum belediyeleri kurulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti: “Ama ne var ki, Anayasada Kıbrıs Türklerine verilen diğer haklar gibi, yerel yönetimlerde de verilen bu hakkı hazmedemeyen Rum liderliği  Enosis hedefli olarak  1963 yılının 23 Aralık tarihinde halkımıza yönelik büyük bir saldırı başlatırken, Kıbrıs Cumhuriyeti de  silah zoruyla Rum devletine dönüştürülmüştür. Bunları hatırlatmakta büyük yarar vardır. Geçmişe takılıp kalmıyoruz ama geçmişte yaşananları bilerek yolumuza devam ediyoruz”
“EGEMEN EŞİT AYRI İKİ DEVLETİN VARLIĞINA DAYALI ÇÖZÜM ÖNERİMİZDEN GERİ ADIM ATACAK DEĞİLİZ” 
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti: “New York’ta Kıbrıs konusuyla ilgili temaslar devam ederken, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının  hak ve menfaatlerini koruma,  halkımızı Rum’un azınlığı yapmama ve  devletimiz ile egemenliğimize  sahip çıkma mücadelemizi kararlılıkla sürdürmekteyiz. Cenevre’de ilk kez müzakere masasına koyduğumuz ve  bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen egemen eşit ayrı iki devletin varlığına  dayalı çözüm önerimizden de  geri adım atacak değiliz”
“KIBRIS’TA İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEVLET VARDIR” 
1968 yılından bu yana müzakere masalarında görüşülen federal temele dayalı bir anlaşmanın mümkün olmayacağının bir gerçek olarak ortada dururken, federasyon hayali peşinde koşmanın  hiçbir anlamı olmadığını dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. En büyük güvencemiz ise Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığıdır.  En gerçekçi çözüm yolu ise egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözümdür. New York’ta bu gerçekleri anlatıyorum ve anlatmaya da devam edeceğim” diye konuştu.
“DİLEĞİM VE TEMENNİM RUM TARAFININ UZLAŞMAZ TUTUMUNA SON VERMESİ VE ANLAŞMAYA YANAŞMASIDIR” 
Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşma hedefinde olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, bu doğrultuda Rum tarafına yönelik  diyalog ve uzlaşı çağrılarının devam ettiğini ifade ederek “Dileğim ve temennim Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna son vermesi ve anlaşmaya yanaşmasıdır. New York’tan sizleri bir kez daha en içten duygularımla selamlarken, düzenlediğiniz bu anlamlı etkinliğin hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni eder, başarılar dilerim” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam