Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesi Meclis’te görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi’nde 403 milyon 467 bin TL’lik Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.

Bütçe üzerine ilk sözü CTP Milletvekili Fikri Toros aldı. Yaşanan küresel ve bölgesel gelişmelerin Türkiye ve Kıbrıs’a yansımalarına işaret eden Toros, ülke ekonomisinin kırılgan olduğunu ifade etti.

Ülkenin ekonomik yapısını dış şoklara karşı güçlü kılacak, reel ekonomiyi büyütecek, insanlara iş ve yatırım yapma olanağı sağlayacak ve istihdamı artıracak tedbirlerle bunları güçlendirecek yapısal reformların yürürlüğe konması gerektiğini belirten Toros, mevcut siyasi koşullarda ülke ekonomisinin, küresel gelişmelerden çok Türk Lirası’ndaki ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerden daha çok etkilendiğini söyledi. Toros, dalgalanan para biriminin, aşırı enflasyonun ve yüzde 60’larda seyreden faiz oranlarının ekonomi üzerinde yarattığı en büyük olumsuzluğun döviz cinsi kredi kullanan işletmeler ve bireyler üzerinde olduğunu söyledi.

Gayri Safi Milli Hasıla veya Milli Geliri artırmak için ekonomik hedefler oluşturmak gerektiğini belirten Toros, “Kendi ayaklarımız üzerinde durmak, kendi kendimize yetmek istiyoruz. Bu da kaynaklarımızı çok daha etkili kullanmaktan geçiyor” dedi. Ülkede hala önemli oranda kayıt dışı ekonomi olduğunu da söyleyen Toros, Ekonomi Bakanlığı’nın Maliye Bakanlığı’yla iş birliği içinde bu konuya önem vermesi gerektiğini ifade etti. Toros, “Bu konuda somut projelerle yön verilecek radikal müdahalenize ihtiyaç var” dedi.

Vergi düzenlemelerinin, kayıt dışılığa karşı mücadele ve ekonomik büyüme için bir gereklilik olduğunu söyleyen Toros, hükümetten bu yönde herhangi bir somut icraat görmediklerini ifade etti.

Toros, konuşmasında Yabancıların Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Değişiklik) Yasası’na da değindi. Toros, “Eğer bu yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulansaydı, kamu maliyesine 5 yıl içinde 80 milyon sterlin gelir getirecekti…Rakama değil, ne demek istediğime odaklanın. Bu yasa, ülkemize itibar kaybettirdi. Kendi ayağımıza kurşun sıktık, bindiğimiz dalı kestik” dedi.

Yasanın bütçe görüşmelerinden sonra yeniden ele alınması gerektiğini ifade eden Toros, gelinen noktada ülkede çok büyük bir kaos yaşandığını, bunun sadece inşaat ve gayri menkule değil, bu sektörlerle ticari ilişkide olanlara da ciddi sıkıntı yaşattığını belirtti.

Enerjide de yapılması gerekenler olduğunu söyleyen Toros, Sözde Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgede keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının Kıbrıslı iki topluma ait olduğu, her iki toplumun da burada hakları olduğu, bu enerji kaynaklarının üretime ve gelire dönüştürülebilmesi için Kıbrıs sorunun çözülmesi gerektiğini kaydetti. Toros, Ekonomi ve Enerji Bakanı’ndan yönde hiçbir açıklama duymadığını söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Tarım Dairesi: Son 5 yılda yerli ürünlerde yüzde 5,27’ye, ithal ürünlerde yüzde 6,53’e varan kirlilik tespit edildi

Published

on

By

Tarım Dairesi, son beş yılda yapılan pestisit kalıntı analizlerine göre yerli ürünlerde kirlilik oranının yüzde 4,01 ile 5,27, ithal ürünlerde ise yüzde 4,04 ile 6,53 arasında değiştiğini açıkladı.

Tarım Dairesi’nden yapılan açıklamada, “Tarladan sofraya gıda güvenilirliği” yaklaşımı çerçevesinde, üretimden tüketime kadar uluslararası standartlara uygun denetimlerin titizlikle sürdürüldüğü belirtildi. Açıklamada, her yıl 2 bin 500 ile 3 bin 750 arasında numune alınarak Devlet Laboratuvarı’nda pestisit kalıntı analizlerinin yapıldığı ifade edildi.

Açıklamada yurt içinde üretilen ürünlerden tarla ve bahçelerden örnekler alınarak, analiz sonuçları temiz çıkanların tüketime sunulduğu, yurt dışından getirilen yaş meyve ve sebzelerin ise giriş noktalarındaki tarım teftiş memurları tarafından örneklenip analiz edildiği kaydedildi. Limit üstü ilaç kalıntısı tespit edilen ithal ürünlerin ülkeye girişine izin verilmediği de vurgulandı.

Açıklamada, analizlerde yerli ürünlerde limit üstü kalıntı veya tavsiye dışı ilaç kullanımı tespit edilmesi halinde hasat öteleme veya imha kararı alındığı, ithal ürünlerde ise ürünlerin firmanın talebine göre imha edildiği veya menşe ülkesine iade edildiği belirtildi.

Tarım Dairesi, Devlet Laboratuvarı’nda taranan pestisit etken madde sayısının 2020 yılında 317 iken, 20 Mart 2025 itibarıyla 617’ye çıkarıldığı kaydedilen açıklamada, bu artışla gıda güvenliğinde hassasiyetin en üst seviyeye taşındığı ifade edildi.

Numune sonuçlarının her hafta isim bazında basınla paylaşıldığı ve dairenin web ile Facebook sayfalarında yayımlandığı kaydedilen açıklamada, her bölgede üretici ve tüketicilere eğitimler verilerek gıda güvenliğinde bilinç oluşturulmaya çalışıldığı bildirildi.

Ayrıca, KKTC’ye ithal edilen tarımsal ilaçların Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu tarafından ruhsatlandırıldığı, satış ve kullanım izinleri verildiği, denetimler yapıldığı ve ruhsat kayıtlarının mukayyitlik tarafından tutulduğu belirtildi. İthal edilecek tarımsal ilaçların ön ithal izinlerinin kurul mukayyidi onayından sonra Tarım Dairesi tarafından verildiği, ithali durdurulan veya kullanımı sonlandırılan bitki koruma ürünlerinin aktif madde listesinin dairenin internet sitesinde yayımlandığı ifade edildi. Bitkisel ürünlerle ilgili teknik talimatların ise Türkiye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitki Koruma Ürünleri veri tabanına göre sürekli güncellenerek Tarım Dairesi web sitesinde yayımlandığı kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

HÜR-İŞ, İhtiyat Sandığı Dairesi önünde basın açıklaması yaptı…

Published

on

By

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (HÜR-İŞ), İhtiyat Sandığı Dairesi sistemine yetkisiz giriş yapılması (hack) konusuyla ilgili örtbas, ihmal ve görevi kötüye kullanma bulunduğu gerekçesiyle daire önünde basın açıklaması yaptı.

HÜR-İŞ Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, bir danışmanın 8 bin Euro maaşla işe alınması girişiminde olduğu gibi keyfi ve usulsüz uygulamaların devam ettiğine işaret ederek, şimdi de Rum kesiminde çalıştığı öğrenilen bir kişinin izinsiz ve yetkisiz şekilde İhtiyat Sandığı Sistemi’ne girişi konusunun polise intikal ettirilmemesini eleştirdi.

Daha önce HÜR-İŞ’in çalışanlar vasıtasıyla bilgisine gelen güvenlik zafiyetinin, müdürün bilgisi dahilinde olmasına rağmen yönetim kuruluna götürülmediğini kaydeden Serdaroğlu, HÜR-İŞ’in aynı masada temsil edildiği ortamda buna seyirci kalamayacağını söyledi. Serdaroğlu, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu Başkanını da eleştirerek, daire müdürüne de soruşturma açılması gerektiğini belirtti.

Toplantılardaki ses kayıtlarının kendilerine verilmesi için defalarca talepte bulunmalarına rağmen bunun yapılmadığını aktaran Serdaroğlu, bugün bir kez daha yazılı talepte bulunacaklarını, aynı zamanda basın açıklamasının ardından Mali Polise gidip “ülkede tek ayakta kalan fon” olarak nitelediği İstihdam Destek Fonu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da aktardı.

Serdaroğlu, söz konusu fonun yerli istihdamının desteklenmesi için kullanılması gerekirken, üçüncü ülke vatandaşları için işverenlere verildiğini iddia ederek, İhtiyat Sandığı Dairesi’nin gerçek sahipleri olan çalışanlarla halkın fondan ayda 200 milyon TL’den fazla rakamın nereye gittiğini bilmesi gerektiğini söyledi.

Serdaroğlu, bahsedilen sorunların çözümü için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’na çağrıda bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Etiket Her Şeyi Söyler” Podyumda Farkındalık ve Diyalog etkinliği gerçekleşti

Published

on

By

KAYAD Derneği ev sahipliğinde “Etiket Her Şeyi Söyler” Podyumda Farkındalık ve Diyalog etkinliği gerçekleşti.

AB Piyasa Gözetimi Kapasite Geliştirme (MSCD) Projesi tarafından yapılan açıklamaya göre, Lefkoşa Surlariçi’nde Avrupa Birliği tarafından finanse edilen MSCD Projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlik, moda sektöründeki aktörleri, tasarımcıları, sektör temsilcilerini ve tüketicileri bir araya getirdi.

Etkinlikte tüm bireylerin, özellikle de çocukların cildiyle doğrudan temas eden tekstil ürünlerinin güvenliğine vurgu yapılarak bu alandaki standartlar ve sorunlar ele alındı.

Katılımcılara, tekstil güvenliğini düzenleyen yasal çerçeve hem Avrupa Birliği hem de yerel gereklilikler doğrultusunda tanıtıldı. Etiketleme ve etiketlerin taşıması gereken temel unsurlar vurgulandı.

Etkinlikte, hem yerel olarak üretilen hem de ithal giysiler sergilendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam