Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ekonomik kriz ve dövizdeki yükseliş araç satışlarını olumsuz etkiliyor

Published

on

Hem dövizdeki yükseliş hem de taşımacılık fiyatlarındaki artış araç fiyatlarında yükselişe neden olurken bu durum araç satışlarını da geriletiyor.

Araç satıcıları şartların iyileştirilmemesi halinde araç satışlarının daha da gerileyeceği görüşünde…

Pandemi ve ekonomik kriz yeni araç üretiminde düşüş yaşanmasına neden oldu…. Halk böyle iken vatandaşlar ikinci el araçlara yöneliyor..

Motorlu Araç Satıcıları ve İthalatçıları Birliği Başkanı Mehmet Tatar, konteynerlere ödenen fiyatların araç fiyatlarının artmasındaki en önemli faktör olduğunu belirtti.

“Özellikle son iki yılda dövizin inanılmaz yükselişi ve pandemiden dolayı yeterli yeni araç üretilmemesinden kaynaklı ikinci el araç fiyatlarının artması ve de yeni araç üretilmeyince ikinci ele rağbet artıyor dolayısıyla bütün dünyada fiyat artışı oluyor. Taşımacılık bizi en fazla etkileyen faktörlerden bir tanesi.pandemiye kadar Mağusa’dan Japonya’ya kadar bir konteynere 2750 -2800 Dolar ödüyorduk. Bu konteyner dörtlü veya beşli olabiliyordu. Araçlarımızın maliyetlerini çıkarırken her bir araca 550 – 600 dolar bir maliyet hesaplaması yapıyorduk. Ama şu anda maalesef konteynere ödediğimiz fiyatı bir araç için kullanıyoruz.”.

Mehmet Tatar, ülkede alım gücünün düşmesi nedeniyle ekonomik sınıfta olan ve daha çok talep gören Japon araçlarının satışında dahi ciddi azalma olduğunu ifade etti.

“Alım gücünün düşmesi çünkü Japon sektöründe özellikle daha fazla ekonomik sınıfta olan araçlar 8 bin ile 14 Bin sterlin arasında. Kamu sektörü veya özel sektör çalışanlarının daha çok rağbet ettiği ekonomik sınıftaki araçların satışında ciddi bir azalma var. Ağırlıklı olarak plakalı araçlara talep var ama plakalı araçlar da inanılmaz fiyatlara çıktı. 3 bin sterline yani karşılığı 60 bin TL olan bir aracı bugün 85-90 bin TL’ye alabiliyorsunuz. Yani onlar da otomatik olarak arttı çünkü bu bir arz talep meselesi, oraya talep olduğu sürece fiyatlar yükseliyor”.

MASİB Başkanı Tatar, araç piyasasının rahatlatılması için yapılması gerekenleri de anlattı.

“KDV indirimi bunların başında geliyor. Çünkü bugün bir KDV indirimi yapılırsa aşağı yukarı her araçta 700-800 Sterlin daha büyük araçlarda bin kusur bin beş yüz sterline kadar fark ediyor bu da maliyetlere yansıyor dolayısıyla maliyet düştüğünde satış artacak satış arttığında da hazineye bir para girecek. Yani ben bugün iddia ediyorum ikinci el sektörü arabalar hazinenin büyük bir kaynağını oluşturuyor. Ciddi bir para akışı var oraya. Navlunun da bir formülize edilmesi lazım nasıl ki bazı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabiliyorlar devletin gelirleri de gerilememek koşuluyla yapılabilecek çok şey var. Fon var, KDV var navlunlar var bunlar üzerinde başarılı olacağız diye düşünüyorum”.

Araç satıcısı Mustafa Üstüner de ekonomik kriz nedeniyle en fazla konut ve araç sektörünün etkilendiği görüşün dile getirdi.

“Bizim sektörümüz yurtdışından ithalatla oluyor. İthalatla olduğu içinde en fazla dövizin yükselişi ve konteyner taşımacılığının dünyada yüzde beşyüzlere varan artışla zamlanması. Bu artışlarla gelen araçların gümrüklerinde de artı bir zamlanma oluyor. En ucuz ithal araçlarımızın bile en az iki bin iki bin beşyüz sterlinlik bir yükselişi olmuştur. Bu rakam araba değerlendik sonra daha da yukarıya çıkıyor”.

Satışların döviz üzerinden olmasının vatandaşları da olumsuz yansıdığını dile getiren Üstüner, akaryakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle de en ekonomik araç türlerinin aranmaya başladığını söyledi.

“İnsanlarımız da etkileniyor çünkü satışlar dövizle oluyor ama insanlarımızın geliri TL. bu durumda herkes eksiye gidiyor. Araç satışları ciddi şekilde etkilendi. Hep en ucuz en ekonomik araç türleri aranmaya başlandı. Ekonomik araç aranmasının sebeplerinden bir tanesi de akaryakıt fiyatlarındaki artış”.

Sektörü canlandırmak için kendilerinin tek yapabileceği şeyin en düşük kar marjı ile çalışmak olduğunu ifade eden Üstüner, devletin de KDV’de veya fonlarda indirim yapmasının sektörü bir nebze rahatlatabileceği görüşünü ortaya koydu.

“Bizim beklentimiz devletin de bu işe bir el atması. Daha önce olduğu gibi ya KDV’de bir indirim olur veya fonlarda bir düşüş olur bunlara benzer bir indirim yapılırsa zamların tümünü karşılamaz ama en azından insanları harekete sevk edecek bir indirim söz konusu olunca alma niyeti olanlar gecikmeden gelecek olan cüzi indirimle bir harekete geçeceğine inanırız”.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam