Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ekrem Ural: Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım

Published

on

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilan edildiği Mecliste milletvekili olan Ekrem Ural, “Bağımsızlık ilan edilmesini hep bekliyorduk. Benim için sürpriz değildi. Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım” dedi.

Ekrem Ural, KKTC’nin ilanına giden süreci Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

1975-1985 arası politikada bulunduğunu ifade eden Ekrem Ural, iki kez 1976 ve 1981’de seçime girdiğini ve Toplumcu Kurtuluş Partisi’nden (TKP) milletvekili seçildiğini dile getirdi. 1981-1985 arasında Meclis Başkan Vekili olduğunu da belirten Ural, 1985’te ise politikayı bıraktığını kaydetti.

İlk olarak 1975’te Memur Sendikaları temsilcisi olarak Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisi’ne girdiğini ifade eden Ural, Kurucu Meclis’in yeni bir anayasa yaptığını, seçim kanunu hazırladığını ve 1976 Haziran’ında ilk demokratik seçimlerin yapıldığını kaydetti.

-Bağımsızlığa giden süreç… “Mecliste çıkartılan karar bağımsızlık için yeşil ışık yaktı”

Bağımsızlık ilanına giden süreci anlatan ve 1983’ün Şubat’ında Rum tarafının Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu dile getiren Ural, Makarios öldükten sonra vekâleten yerine geçen Kiprianu’nun 1983’te ikinci kez cumhurbaşkanı seçildiğini söyledi. Kiprianu’nun, seçilir seçilmez Hindistan’da Bağlantısızlar Toplantısı’na katıldığını ve Kıbrıs’tan askerini çekmesi için Türkiye’nin aleyhine “manevi bir karar” çıkarttığını kaydeden Ural, daha sonra ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Türkiye’nin, Kıbrıs’tan çıkmasını isteyen ağır bir karar tasarısı çıktığını söyledi.

Bu kararın çıkmasının ardından Kiprianu ile konuşacak bir şey kalmadığını vurgulayan Ekrem Ural, “Yani adam bunların peşindeyken federasyon konuşmanın bir anlamı kalmadı. O bunları yaparken Denktaş Bey de, artık bağımsızlık zamanının geldiğini söylemeye başladı” dedi.

Bağımsızlık fikri konuşulmaya başladığında Fuat Veziroğlu’nun TKP’ye, bu fikre sahip çıkılmasını önerdiğini ifade eden Ekrem Ural, parti meclisinde çok geniş bir tartışma olduğunu ve Veziroğlu’nun önerisinin az oy farkıyla kabul edilmediğini kaydetti. Bunun üzerine Fuat Veziroğlu’nun TKP’den istifa ettiğini belirten Ural, “Dolayısıyla parti karpuz gibi ikiye bölündü” dedi.

1983 Haziran’ında Mecliste, “Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkı vardır” kararı çıkartıldığına işaret eden Ural, “O karar sureti bir nevi bağımsızlık için yeşil ışık yaktı” dedi.

-“Kıbrıs davası dediğinizde Denktaş Bey yüzde yüz haklı çıktı”

O dönemde Türkiye’de askeri bir rejim olduğunu ve askerin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı desteklediğini ifade eden Ekrem Ural, şunları dile getirdi:

“Denktaş Beye destek veriyorlardı çünkü ona inanıyorlardı. Buradaki Büyükelçi İnal Batu da bağımsızlık ilanına destek veriyordu. O dönemi Denktaş Bey iyi kullandı. Türkiye’de askeri rejim varken, onların da desteği varken, bu işi halletmeye karar verdi. Denktaş Bey, büyük manevracıdır politikada kabul etmek lazım. Bir yerde de hakkını teslim etmek lazım, Rum tarafını en iyi tanıyan adam oydu içimizde… Onların niyetlerini, zihniyetlerini hepsini çok iyi bilen bir insandı. Kıbrıs davası dediğinizde Denktaş Bey yüzde yüz haklı çıktı.”

KKTC’nin ilanı…

KKTC’nin kuruluşunun bir gece öncesinde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın milletvekillerine bir yemek verdiğini ve cumhuriyetin ilan edileceğini söylediğini ifade eden Ural, o geceden önce çok az olsa da, KKTC’nin ilan edileceğinden haberi olan kişiler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Bana da haber verilmişti, Meclis Başkan Yardımcısı olduğum için herhalde… Onu bilerek gittim ben yemeğe ama çoğu bilmezdi tabi… Bakanlar Kurulu biliyordu, zaten Eroğlu başbakandı dolayısıyla onlar biliyorlardı.”

Yemekte Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın konuşma yaptığını ifade eden Ekrem Ural, o konuşmayı şu sözlerle anlattı:

“Herkes kendine göre anlatır onu ama çok basitti söylediği, ‘Herkesin cumhuriyetin ilanını desteklemesini dilerim, memnun oluruz’ dedi. Ama ‘cumhuriyetin ilanına karşı çıkanların bundan sonraki mecliste yeri olmaması lazım’ gibi bir söz de söyledi. Öyle yuvarlak bir sözdü. Onu da tabi sonradan yorumlayanlar ‘tehditti bu’ dediler.”

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yemekte ayrıca “yarın sabaha kadar bütün telefonlar kesilmiştir. Yurt içi de telefon yoktur, yurt dışı da yoktur. Yarın bağımsızlık ilanından sonra telefonlar açılır” dediğine işaret eden Ural, bazı vekillerin, bağımsızlık ilanından, Türkiye’nin haberi olup, olmadığını sorması üzerine ise Denktaş’ın, “Büyükelçilik burada isterseniz gidin, sorun” cevabını verdiğini söyledi. TKP’den de bir-iki kişinin büyükelçiliğe gittiğini ifade eden Ekrem Ural, o dönemki TC Büyükelçisi İnal Batu’dan, “Yarın cumhuriyet ilan edildiğinde ilk tanıyan Türkiye Cumhuriyeti olacak” yanıtının alındığını belirtti.

Telefonların kesilmesini normal bir tedbir olarak değerlendiren Ural, gerekçesini ise, “Cumhuriyetin ilanı dünyaya duyurulmasın önceden, çünkü baskı gelebilir” diyerek, açıkladı.

– “Tartışmaların ardından milletvekilleri olarak ertesi gün oy vereceğiz diye karar aldık”

Ekrem Ural, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, “gidin, görüşün kendi aranızda, yarın sabah Meclis olağanüstü toplantı yapacak” sözlerine üzerine, yemekten sonra partide toplantı yaptıklarını ifade etti. “Gecenin o saatinde kurultay yapacak halimiz yok, en yetkili organ parti meclisidir ama parti meclisini toplayacak durum da yok o saatte…” diyen Ural, toplantının milletvekilleriyle yapıldığını söyledi.

“Ben, ‘yapacağımız bir şey kaldı mı? Söyleyin, ya evet diyeceğiz, ya hayır diyeceğiz’ dedim. Taraftar olduğumu da söyledim” diyen Ekrem Ural, “O dönemde bizim partimizin bir yanlışı vardı. Partinin kuruluşunda en büyük destek Öğretmenler Sendikası’ndan gelmişti. Öğretmenler Sendikası da, bağımsızlıktan yana karar aldı. Bizim partimiz, öğretmenlerin de bu kararı aldığına bakmaz, görmez hala daha yapalım mı? Yapmayalım mı? Bir sallantı içerisinde gitti o geceye kadar… Hayır demek partiye çok şey kaybettirecekti, o şekilde milletvekilleri olarak ertesi gün oy vereceğiz diye karar aldık” şeklinde konuştu.

“Bağımsızlık ilan edilmesini hep bekliyorduk. Partimizin 13 milletvekilinden 5-6’sı zaten taraftardı. O yüzden benim için sürpriz değildi” diyen Ekrem Ural, bağımsızlığın ilan edileceğini, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın verdiği yemekten 48 saat önce Fuat Veziroğlu’ndan haber aldığını söyledi.

– “Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim”

Ural, “Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım çünkü Rum’un 1975’ten 1983’e ne yaptıklarını gördüm. Tek yapmak istedikleri ‘Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ adı altında bir Yunan Cumhuriyeti yaratmaktı. Bizi de orada bir azınlık olarak ortak gibi gösterecekler ama hiçbir zaman da ortak olmayacaktık, azınlık olacaktık. Onlar istediğini yapacak, biz de kafa sallayacaktık” dedi.

– “En güzel şey Dr. Küçük’ün de orada olmasıydı”

KKTC’nin Federe Mecliste ilan edildiği günün heyecanlı bir gün olduğunu, halkın dışarda toplandığını ifade eden Ural, “En güzel şey Dr. Küçük’ün de orada olmasıydı. Dr. Küçük hastaydı ve çok da iyi değildi ancak o gün Meclise geldi. ‘Cumhuriyetin ilanını da gördüm, ölürsem artık gam yemem’ demişti. Çok sevinmişti, mutlu olmuştu. Kıbrıs davasının başını çeken, Denktaş’ı da yetiştiren oydu” diye konuştu.

KKTC’nin 40 yılı… “Yapılamayanlar, yapılması gerekenler”

KKTC’nin 40 yılını da değerlendiren Ekrem Ural, tam bir hukuk devleti kurulamadığını, nüfus politikasının yanlış olduğunu, planlama yapılmadığını kaydederek, “Kıbrıs Türk nüfusu büyük bir boşluktadır. Nüfus politikası Kıbrıs Türkü’nü bitiriyor. Halkımız kendini buranın yabancısı hissetmeye başladı. Benim en büyük üzüntüm bu” ifadelerini kullandı.

Ekonominin iyi durumda olmadığını, üniversitelerde ise kaliteli eğitim verilmesi gerektiğini ifade eden Ural, “5 tane üniversite de olsaydı, buraya yine öğrenciler gelirdi. Her isteyene üniversite açma izni verdik, seviyeyi düşürdük” eleştirisinde bulundu.

Anayasa’da, “sahillerin yüz metrelik şeridi yalnızca kamu yararı için kullanılabilir” diye bir madde olduğuna işaret eden Ekrem Ural, “O madde hasbelkader benim eserimdir. Ne oldu? 100 metrelik sahil şeridi içine otelleri diktik. Bütün sahiller beton yığını doldu ve devam ediyor” diye konuştu.

Tarım arazilerine bina yapıldığına da dikkat çeken Ural, “8-10 katlı binalar ve yabancılara bunları satıyoruz diye övünüyoruz. Yabancılara toprak da satmaya başladık, toprak satma izni vermemek lazım. Bu gidişle çiftçiler, 10 sene sonra tarım yapacak arazi bulamayacak” dedi. Tarımsal üretimi artırmak için programlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Ural, “Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Rumlara verdiği oranda Türkiye de bize para veriyor. Para sorunu yoktur, plansızlık vardır, nüfus politikası plansızdır, ekonomi de plansızdır. Geriye bir şey kaldı mı?” diye sordu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Medya Etik Kurulu’ndan kınama

Published

on

By

Medya Etik Kurulu, Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun şikayeti üzerine başlattığı inceleme sonunda “ciddi etik ihlali” tespit ettiği “Gargacık” ve “Kıbrıs Gerçek” isimli yayın organlarını kınadı.

Medya Etik Kurulu konuyla ilgili açıklamasında, “mesleki hassasiyet ve medya özgürlüklerini temel alarak, titizlikle ve evrensel ilkeler” üzerinden yapılan değerlendirmede, sözkonusu kuruluşların DAÜ ile ilgili çeşitli tarihlerde yaptığı yayınların tek taraflı, teyide muhtaç, tarafsızlık ilkesinden uzak ve yorum odaklı olduğu sonucuna varıldığını belirtti

Açıklamada ayrıca künyesiz, kaynağı belirsiz ve etik dışı yayın yapan dijital medya platformlardaki artışa işaret edilerek, dezenformasyonun yayılmasında, kamuoyunun yanlış yönlendirilmesinde ve kişilik haklarının ihlalinde önemli rolü olan bu oluşumların takipçisi olunacağı kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı

Published

on

By

Gemikonağı’ndaki Lefke TMT Mücahitler Derneği Lokali avlusunda, Kıbrıs Türk halkının onurlu direnişine büyük katkıda bulunmuş lefke Sancak Serdarlarının aziz hatırasına ithafen inşa edilmiş, Lefke Sancağı Serdarları Anıtı düzenlenen törenle açıldı.
 

Lefke TMT Mücahitler Derneği öncülüğünde, çeşitli katkılarla yapılan anıtın açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

  Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma Lefke TMT Mücahitler Derneği Başkanı Ahmet Ced tarafından yapıldı.
 

Ced, Kıbrıs Türkü’nün bıgünlere gelirken çok acılar ve zorluklar çektiğini anımsatarak, bugün bayrağımız altında hür  ve onurlu yaşamayı verilen mücadeleye ve anavatan Türkiye’ye borçlu olduğumuzu söyledi.

  Bölgede böyle bir anıt yapılabilmesi için çalıştığını anlatan Ced, anıtın yapılmasına katkı koyan herkese teşekkür etti.

  Yeşilırmak Sancağı mücahitlerinden Rauf Özhun da TMT’ nin kuruluşunun ve mücahitlik yıllarında verdikleri mücadelenin önemini vurguladı.

  TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da bu anıtı bölgeye kazandırmak için çalışan herkese teşekkür ederek, anıtın verilen mücadeleyi hatırlatan güzel bir eser olduğunu kaydetti.

  Bayar, son günlerde TMT’ye ve kurucu cumhurbaşkanına dil uzatanlar olduğunu ifade ederek, bıgünlere TMT, liderlerimiz ve anavatan Türkiye desteğiyle gelindiğine dikkat çekti.
 

Konuşmaların ardından anıtın açılışı gerçekleştirildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeni Maraş Sağlık Merkezi açıldı

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği ile Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma ve Ekonomik İş Birliği Ofisi’nin (KEİ) katkılarıyla yapımı tamamlanan Yeni Maraş Sağlık Merkezi törenle açıldı.

Gazimağusa Maraş bölgesinde yer alan sağlık merkezinin açılışına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, diğer yetkililer ile vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek açılış konuşmasını yaptı.

-Dinçyürek: “Adanın en donanımlı sağlık merkezi”

“İyi günde, kötü günde, her zaman kendileriyle birlikte olan” vatandaşlara seslenen Dinçyürek, merkez ile birlikte bölge insanına kaliteli erişilebilir bir sağlık hizmeti sunacaklarını söyledi.

Merkezin, adanın en gelişmiş sağlık merkezi olduğunu ifade eden Dinçyürek, merkezin, bölgenin artan nüfusuna göre modern donanımlarla geliştirildiğini kaydetti.

Bölge halkına uzun yıllar hizmet verecek merkezin, tam teşekküllü odalarıyla ve altyapısıyla birlikte 8 bin metrekare açık, bin metrekare kapalı alana sahip ve ek binalara olanak sağlayan arazisi olduğunu belirten Dinçyürek, merkezin yapımı için 54 milyon TL’lik finansmanın Türkiye Cumhuriyeti tarafından, diğer yatırımların da Sağlık Bakanlığı kaynaklarıyla tamamlandığını söyledi.

Merkezin, açık Maraş bölgesine bugüne kadar yapılan en önemli ve nitelikli kamu yatırımı olduğunu vurgulayan Dinçyürek, Başbakan Ünal Üstel’in önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın desteğiyle sağlıkta çok geniş yatırımlar yaptıklarını anlattı.

Dinçyürek, Değirmenlik ve Lapta sağlık merkezlerinin açılacağını, Pamuklu sağlık merkezinin ise temelinin atılacağını, Girne Hastanesi’nin yakında açılacağını, Güzelyurt Hastanesi ve devlet laboratuvarı inşaatının hızlı şekilde sürdüğünü, Dikmen Sağlık Merkezinin de ihaleye çıkacağını işaret etti. Dinçyürek, tüm bunların istikrarlı hükümet sayesinde olduğunu söyledi.

Sağlık alanında da, her alanda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ve Lefkoşa Büyükelçiliğinin büyük desteği olduğunu belirten ve buna teşekkür eden Dinçyürek, merkezin bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

-Başçeri: “Bu yatırım, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdi”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de, Maraş Sağlık Merkezi’nin güçlü altyapısıyla bölgede vatandaşlara kaliteli erişilebilir sağlık hizmeti sunacağını söyledi.

Merkezin, iki ülkenin ortak emeğinin somut bir tezahürü olduğunu ifade eden Başçeri, KKTC’de görev yaptığı sürelerde en büyük şikayetlerden birinin bu bölgeye devletin yatırım yapmaması olduğunu, sebebinin de bu toprakların verileceği düşüncesi olduğunu kaydetti. Başçeri, devlet yatırımının, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “İki devletli çözüm” vizyonuyka bölgeye geldiğine işaret etti

Bu yatırımın da, bu topraklardan vazgeçilmeyeceğini gösterdiğini belirten Başçeri, sağlık altyapısını güçlendirmek için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Sadece sağlık alanında değil her alanda çalıştıklarını, KKTC’de hervalana 3 milyar TL’ye yakın destek sağladıklarını anlatan Başçeri, askeri hastanenin yapıldığını ve burada vatandaşlara da ayakta tedavi hizmeti verildiğini, Güzelyurt Hastanesi açılışının 15 Kasım’a yetiştirilmesi için çalıştıklarını ve Lefkoşa’da ülkenin en büyük sağlık yatırımı için temel atıldığını belirtti.

Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 3 servisin tamamlandığını, deprem dayanıklılığı testleri ardından yeniden yapılandırma yapılacağını ifade eden Başçeri, Lapta’dan Pamuklu’ya sağlıkta kapsamlı dönüşümü başlattıklarını vurguladı.

Türkiye olarak KKTC halkının her zaman her alanda yanında olmaya, var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Başçeri, merkezin bir yıldan kısa bir zamanda tamamlanmasının da verdikleri önemi gösterdiğini ifade etti.

Halkın sağlığa hızlı ve kaliteli ulaşmasını dileyen Başçeri, Sağlık Bakanlığı ve tüm kurulmara gönülden teşekkür ederek, merkezin hayırlı olmasını diledi.

-Üstel: “Halkımıza verdiğimiz her sözün arkasındayız, yerine getirdik, getireceğiz”

Başbakan Ünal Üstel de, güzel bir eserin açılışında vatandaşlarla birlikte olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

“Hükümet olarak her verdiğimiz sözün arkasındayız, her sözümüzü yaptık, yerine getirdik, getireceğiz” diyen Üstel, bu sağlık merkezinin de bu sözlerden biri olduğunu kaydetti.

Her bölgede her sorunu gözden geçirip, çözdüklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan yatırımları yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Üstel, yeni sağlık merkezinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yapıldığını kaydetti.

Üstel, 2025 yılının sağlıkta atılım yılı, gençlerin atılım yılı olduğunu söyledi.

Pamuklu bölgesinde hastaneyi yapacaklarını ve her verilen sözü yerine getireceklerini işaret eden Üstel, Türkiye ile yapılan anlaşmalarla ülkeye 76 milyar TL kaynak getirdiklerini söyledi.

Üstel, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi temelinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar ile birlikte atıldığını işaret etti.

Hastanenin en hızlı şekilde tamamlanacağını söyleyen Üstel, 2025 yılı içinde bir çok sağlık yatırımının halkın hizmetine sunulacağını, bunun da hükümetin sağlığa verdiği önemi gösterdiğini kaydetti.

Gençlerin de ülkesine, toprağına tırnaklarını geçirmesi için ev sahibi yapacaklarını belirten Üstel, yasaların geçirildiğini, adımların atıldığını, arsalar ve kredilerin verildiğini anlattı.

Üstel, amaçlarının, gençlerin köylerine yerleşmesi olduğunu ve hükümet olarak kendilerinin de alt yapılarını sağladığını ifade etti.

Kırsal kesim arsalarını da bugün bu çerçevede dağıtacaklarını belirten Üstel, Maraş bölgesine de yapılacak sosyal konut projesinin ilkinin temelinin 27 yıl sonra Güzelyurt’ta atıldığını ve her bölgeye sosyal konut projesi yapacaklarını kaydetti.

Her ilçeye, her bölgeye Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, eşit hizmet götüreceklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Üstel, hükümetin rozete bakmadan çalıştığını, halka hizmet ettiğini ve bu çerçevede Gazimağusa’da ihtiyaçlı bölgelerde su tesisatını değiştiklerini kaydetti.

Gazimağusa Limanı’nı da belediye başkanı ile birlikte ziyaret ettiklerini, yerinde tespit ettikleri su sıkıntılarını aştıklarını anlatan Üstel, belediye başkanları, iş insanları ile el ele vererek sorunları çözdüklerini, halka hizmet ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da desteklerine teşekkür eden Üstel, çalışmaya ve sağladıkları siyasi istikrarla halk, ülkeye hizmet etmeye devam edeceklerini vurguladı.

-Tatar: “Merkez, hastanenin yükünü azaltacak”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Maraş bölgesine böylesine muhteşem bir yatırım yapılmasından dolayı duyduğu gururu vurguladı.

Tatar, 5 yıl önce yaptıkları Maraş açılımına işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle bu bölgenin KKTC’nin parlayan bölgesi olduğunu söyledi.

Maraş’ı 2,5 milyon insanın ziyaret ettiğini, bu açılımla bu bölgenin de değer bulduğunu ifade eden Tatar, Maraş’ın KKTC toprağı olduğunu belirtti.

“Biz hep birlikte Gazimağusa ve Maraş’a sahip çıkmaya devam ediyoruz” diyen Tatar, Türkiye ve KKTC yetkilileriyle birlikte çalışarak yapılan merkezin bölgeye halka büyük hizmetler vereceğini söyledi.

Tatar, merkezin bölgede etkin sağlık hizmeti vereceğini ve Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yükünü hafifleteceğini ifade ederek, merkeze 20 milyon dolar civarında bir yatırım yapıldığını kaydetti.

Erdoğan’ın KKTC’ye verdiği desteğe işaret eden Tatar, siyasi istikrarın önemine vurgu yaptı. Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte çalışarak, ülkeye kabloyla enerji getirilmesiyle geleceğe umutla yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkür eden Tatar, protokollerle ülkeye 40 milyar TL’den fazla yatırım yapıldığını ve bunun devam edeceğini kaydetti.

Tatar, ülkedeki yatırımların sürdüğünü ancak en önemli yatırımın sağlığa olduğunu, halkın da sağlığına dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Tatar, sağlık yatırımlarının güçlü bir şekilde devam etmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Lefkoşa, Güzelyurt, Girne hastaneleri ile merkezlerin de yaşam bulacağını söyledi.

Tatar, tüm bu yatırımların büyüme ve refahı artıran yatırımlar olduğunu, bundan dolayı hükümeti tebrik etti.

Konuşmaların ardından açılış yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam