Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ekrem Ural: Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım

Published

on

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilan edildiği Mecliste milletvekili olan Ekrem Ural, “Bağımsızlık ilan edilmesini hep bekliyorduk. Benim için sürpriz değildi. Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım” dedi.

Ekrem Ural, KKTC’nin ilanına giden süreci Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

1975-1985 arası politikada bulunduğunu ifade eden Ekrem Ural, iki kez 1976 ve 1981’de seçime girdiğini ve Toplumcu Kurtuluş Partisi’nden (TKP) milletvekili seçildiğini dile getirdi. 1981-1985 arasında Meclis Başkan Vekili olduğunu da belirten Ural, 1985’te ise politikayı bıraktığını kaydetti.

İlk olarak 1975’te Memur Sendikaları temsilcisi olarak Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisi’ne girdiğini ifade eden Ural, Kurucu Meclis’in yeni bir anayasa yaptığını, seçim kanunu hazırladığını ve 1976 Haziran’ında ilk demokratik seçimlerin yapıldığını kaydetti.

-Bağımsızlığa giden süreç… “Mecliste çıkartılan karar bağımsızlık için yeşil ışık yaktı”

Bağımsızlık ilanına giden süreci anlatan ve 1983’ün Şubat’ında Rum tarafının Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu dile getiren Ural, Makarios öldükten sonra vekâleten yerine geçen Kiprianu’nun 1983’te ikinci kez cumhurbaşkanı seçildiğini söyledi. Kiprianu’nun, seçilir seçilmez Hindistan’da Bağlantısızlar Toplantısı’na katıldığını ve Kıbrıs’tan askerini çekmesi için Türkiye’nin aleyhine “manevi bir karar” çıkarttığını kaydeden Ural, daha sonra ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Türkiye’nin, Kıbrıs’tan çıkmasını isteyen ağır bir karar tasarısı çıktığını söyledi.

Bu kararın çıkmasının ardından Kiprianu ile konuşacak bir şey kalmadığını vurgulayan Ekrem Ural, “Yani adam bunların peşindeyken federasyon konuşmanın bir anlamı kalmadı. O bunları yaparken Denktaş Bey de, artık bağımsızlık zamanının geldiğini söylemeye başladı” dedi.

Bağımsızlık fikri konuşulmaya başladığında Fuat Veziroğlu’nun TKP’ye, bu fikre sahip çıkılmasını önerdiğini ifade eden Ekrem Ural, parti meclisinde çok geniş bir tartışma olduğunu ve Veziroğlu’nun önerisinin az oy farkıyla kabul edilmediğini kaydetti. Bunun üzerine Fuat Veziroğlu’nun TKP’den istifa ettiğini belirten Ural, “Dolayısıyla parti karpuz gibi ikiye bölündü” dedi.

1983 Haziran’ında Mecliste, “Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkı vardır” kararı çıkartıldığına işaret eden Ural, “O karar sureti bir nevi bağımsızlık için yeşil ışık yaktı” dedi.

-“Kıbrıs davası dediğinizde Denktaş Bey yüzde yüz haklı çıktı”

O dönemde Türkiye’de askeri bir rejim olduğunu ve askerin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı desteklediğini ifade eden Ekrem Ural, şunları dile getirdi:

“Denktaş Beye destek veriyorlardı çünkü ona inanıyorlardı. Buradaki Büyükelçi İnal Batu da bağımsızlık ilanına destek veriyordu. O dönemi Denktaş Bey iyi kullandı. Türkiye’de askeri rejim varken, onların da desteği varken, bu işi halletmeye karar verdi. Denktaş Bey, büyük manevracıdır politikada kabul etmek lazım. Bir yerde de hakkını teslim etmek lazım, Rum tarafını en iyi tanıyan adam oydu içimizde… Onların niyetlerini, zihniyetlerini hepsini çok iyi bilen bir insandı. Kıbrıs davası dediğinizde Denktaş Bey yüzde yüz haklı çıktı.”

KKTC’nin ilanı…

KKTC’nin kuruluşunun bir gece öncesinde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın milletvekillerine bir yemek verdiğini ve cumhuriyetin ilan edileceğini söylediğini ifade eden Ural, o geceden önce çok az olsa da, KKTC’nin ilan edileceğinden haberi olan kişiler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Bana da haber verilmişti, Meclis Başkan Yardımcısı olduğum için herhalde… Onu bilerek gittim ben yemeğe ama çoğu bilmezdi tabi… Bakanlar Kurulu biliyordu, zaten Eroğlu başbakandı dolayısıyla onlar biliyorlardı.”

Yemekte Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın konuşma yaptığını ifade eden Ekrem Ural, o konuşmayı şu sözlerle anlattı:

“Herkes kendine göre anlatır onu ama çok basitti söylediği, ‘Herkesin cumhuriyetin ilanını desteklemesini dilerim, memnun oluruz’ dedi. Ama ‘cumhuriyetin ilanına karşı çıkanların bundan sonraki mecliste yeri olmaması lazım’ gibi bir söz de söyledi. Öyle yuvarlak bir sözdü. Onu da tabi sonradan yorumlayanlar ‘tehditti bu’ dediler.”

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yemekte ayrıca “yarın sabaha kadar bütün telefonlar kesilmiştir. Yurt içi de telefon yoktur, yurt dışı da yoktur. Yarın bağımsızlık ilanından sonra telefonlar açılır” dediğine işaret eden Ural, bazı vekillerin, bağımsızlık ilanından, Türkiye’nin haberi olup, olmadığını sorması üzerine ise Denktaş’ın, “Büyükelçilik burada isterseniz gidin, sorun” cevabını verdiğini söyledi. TKP’den de bir-iki kişinin büyükelçiliğe gittiğini ifade eden Ekrem Ural, o dönemki TC Büyükelçisi İnal Batu’dan, “Yarın cumhuriyet ilan edildiğinde ilk tanıyan Türkiye Cumhuriyeti olacak” yanıtının alındığını belirtti.

Telefonların kesilmesini normal bir tedbir olarak değerlendiren Ural, gerekçesini ise, “Cumhuriyetin ilanı dünyaya duyurulmasın önceden, çünkü baskı gelebilir” diyerek, açıkladı.

– “Tartışmaların ardından milletvekilleri olarak ertesi gün oy vereceğiz diye karar aldık”

Ekrem Ural, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, “gidin, görüşün kendi aranızda, yarın sabah Meclis olağanüstü toplantı yapacak” sözlerine üzerine, yemekten sonra partide toplantı yaptıklarını ifade etti. “Gecenin o saatinde kurultay yapacak halimiz yok, en yetkili organ parti meclisidir ama parti meclisini toplayacak durum da yok o saatte…” diyen Ural, toplantının milletvekilleriyle yapıldığını söyledi.

“Ben, ‘yapacağımız bir şey kaldı mı? Söyleyin, ya evet diyeceğiz, ya hayır diyeceğiz’ dedim. Taraftar olduğumu da söyledim” diyen Ekrem Ural, “O dönemde bizim partimizin bir yanlışı vardı. Partinin kuruluşunda en büyük destek Öğretmenler Sendikası’ndan gelmişti. Öğretmenler Sendikası da, bağımsızlıktan yana karar aldı. Bizim partimiz, öğretmenlerin de bu kararı aldığına bakmaz, görmez hala daha yapalım mı? Yapmayalım mı? Bir sallantı içerisinde gitti o geceye kadar… Hayır demek partiye çok şey kaybettirecekti, o şekilde milletvekilleri olarak ertesi gün oy vereceğiz diye karar aldık” şeklinde konuştu.

“Bağımsızlık ilan edilmesini hep bekliyorduk. Partimizin 13 milletvekilinden 5-6’sı zaten taraftardı. O yüzden benim için sürpriz değildi” diyen Ekrem Ural, bağımsızlığın ilan edileceğini, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın verdiği yemekten 48 saat önce Fuat Veziroğlu’ndan haber aldığını söyledi.

– “Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim”

Ural, “Bağımsızlık kararına partim aleyhte oy verseydi de ben olumlu oy verecektim. İnsan inandığı bir şeyi yapar. Ben inandım çünkü Rum’un 1975’ten 1983’e ne yaptıklarını gördüm. Tek yapmak istedikleri ‘Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ adı altında bir Yunan Cumhuriyeti yaratmaktı. Bizi de orada bir azınlık olarak ortak gibi gösterecekler ama hiçbir zaman da ortak olmayacaktık, azınlık olacaktık. Onlar istediğini yapacak, biz de kafa sallayacaktık” dedi.

– “En güzel şey Dr. Küçük’ün de orada olmasıydı”

KKTC’nin Federe Mecliste ilan edildiği günün heyecanlı bir gün olduğunu, halkın dışarda toplandığını ifade eden Ural, “En güzel şey Dr. Küçük’ün de orada olmasıydı. Dr. Küçük hastaydı ve çok da iyi değildi ancak o gün Meclise geldi. ‘Cumhuriyetin ilanını da gördüm, ölürsem artık gam yemem’ demişti. Çok sevinmişti, mutlu olmuştu. Kıbrıs davasının başını çeken, Denktaş’ı da yetiştiren oydu” diye konuştu.

KKTC’nin 40 yılı… “Yapılamayanlar, yapılması gerekenler”

KKTC’nin 40 yılını da değerlendiren Ekrem Ural, tam bir hukuk devleti kurulamadığını, nüfus politikasının yanlış olduğunu, planlama yapılmadığını kaydederek, “Kıbrıs Türk nüfusu büyük bir boşluktadır. Nüfus politikası Kıbrıs Türkü’nü bitiriyor. Halkımız kendini buranın yabancısı hissetmeye başladı. Benim en büyük üzüntüm bu” ifadelerini kullandı.

Ekonominin iyi durumda olmadığını, üniversitelerde ise kaliteli eğitim verilmesi gerektiğini ifade eden Ural, “5 tane üniversite de olsaydı, buraya yine öğrenciler gelirdi. Her isteyene üniversite açma izni verdik, seviyeyi düşürdük” eleştirisinde bulundu.

Anayasa’da, “sahillerin yüz metrelik şeridi yalnızca kamu yararı için kullanılabilir” diye bir madde olduğuna işaret eden Ekrem Ural, “O madde hasbelkader benim eserimdir. Ne oldu? 100 metrelik sahil şeridi içine otelleri diktik. Bütün sahiller beton yığını doldu ve devam ediyor” diye konuştu.

Tarım arazilerine bina yapıldığına da dikkat çeken Ural, “8-10 katlı binalar ve yabancılara bunları satıyoruz diye övünüyoruz. Yabancılara toprak da satmaya başladık, toprak satma izni vermemek lazım. Bu gidişle çiftçiler, 10 sene sonra tarım yapacak arazi bulamayacak” dedi. Tarımsal üretimi artırmak için programlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Ural, “Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Rumlara verdiği oranda Türkiye de bize para veriyor. Para sorunu yoktur, plansızlık vardır, nüfus politikası plansızdır, ekonomi de plansızdır. Geriye bir şey kaldı mı?” diye sordu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam