Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ekvador’da halk “güvenlik krizinin ortasında” yeni devlet başkanını seçecek

Published

on

Güney Amerika ülkesi Ekvador’da halk, 2025-2029 döneminde görev yapacak devlet başkanını seçmek için “güvenlik krizinin ortasında” yarın sandık başına gidecek.

Yaklaşık 13 milyon kayıtlı seçmen, ilk turda 16 aday arasından yeni devlet başkanını belirlemenin yanı sıra devlet başkan yardımcısı ve Ulusal Meclis’e 151 milletvekilini seçmek için oy kullanacak.

Seçim sistemine göre adayların ilk turda başkan seçilebilmesi için ya geçerli oyların yüzde 50’sinden fazlasını alması ya da en az yüzde 40 oy oranına ulaşıp en yakın rakibine 10 puan fark atması gerekiyor. Bu şartlar sağlanmazsa en yüksek oyu alan iki aday, ikinci turda yeniden yarışacak.

Artan şiddet olayları ve ekonomik kriz kaynaklı protestolar, seçmenlerin öncelikli gündemini oluşturuyor. İşsizlik, enflasyon ve sosyal eşitsizlik gibi sorunların da tercih belirlemede önemli rol oynayacağı öngörülüyor.

Ülkede Ekim 2023’te düzenlenen devlet başkanlığı seçimini sürpriz şekilde kazanan mevcut Devlet Başkanı Daniel Noboa, görevi boyunca çetelerin yol açtığı şiddet olayları, ekonomik kriz kaynaklı gösteriler, olağanüstü hal ilanları ve günde 14 saate varan elektrik kesintileriyle mücadele etti.
Ocakta 700 kişi öldürüldü

Aralık 2024’te dört çocuğun askerler tarafından kaçırılıp öldürülmesi ve yalnızca ocak ayında ülkede 700 cinayetin işlenmesi, Noboa hükümetine yönelik sert eleştirilere neden oldu.

Ekvador’un Santa Elena eyaletine bağlı Atahualpa ve Ancon Mahallesi’nde 4 Şubat’ta annesi silahlı saldırıda öldürülen 9 aylık bir bebeğin ıssız bir yolda emeklerken bulunması ülke gündemini sarstı.

Sosyal medya kullanıcıları bebeğin ve ölen annenin fotoğrafını paylaşarak Noboa hükümetini sert şekilde hedef aldı.
Anketlerde 2 aday öne çıkıyor

Seçimde 16 aday devlet başkanı olmak için yarışsa da tüm anketlerde iki aday ön plana çıktı. Seçmenlerin yüzde 35’inin halen kararsız olması, kazananın 2. tura kalacağına işaret ediyor.

Cedatos araştırma şirketinin 30 Ocak 2025’te yaptığı en son ankete göre, Noboa yüzde 48,3, Gonzalez ise yüzde 32 oy oranına sahip.

Altica araştırmasının anketine göre ise Gonzalez’in yüzde 45,5, Noboa’nın yüzde 39,1; Comunicaliza’nın anketinde Noboa’nın yüzde 47,1, Gonzalez’in yüzde 39,5; Ipsos şirketinin anketinde Noboa’nın yüzde 50, Gonzalez’in yüzde 45; Negocios ve Estrategias şirketinin anketine göre ise Gonzalez’in yüzde 45, Noboa’nın yüzde 40 oy oranı bulunuyor.
Noboa’nın vaatleri

Ulusal Demokratik Eylem (Acción Democratica Nacional) adayı 37 yaşındaki Noboa, yeniden seçildiği takdirde vatandaşlara güvenlik ve organize suçla mücadele, sağlık sisteminin dönüştürülmesi, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, ekonominin güçlendirilmesi ve istihdamın arttırılması, eğitim ve teknolojinin geliştirilmesi, enerji dönüşümü ve çevresel sürdürülebilirlilik vaatlerinde bulundu.

Noboa, görev süresince uyguladığı “Phoenix Planı” sayesinde şiddet suçlarında yüzde 15’lik azalma sağladığını ve birçok çete liderinin yakalandığını savunuyor.
Gonzalez’in vaatleri

Vatandaş Devrimi Hareketi solcu adayı (Revolucion Ciudadana) Luisa Gonzalez ise kampanya boyunca halka ekonomik adalet ve zenginliğin yeniden dağıtımı, güvenlik sisteminin güçlendirilmesi, yeniden kurumsallaşma ve katılımcı demokrasi, enerjide bağımsızlık ve sürdürülebilir kalkınma ve kadınların ve kız çocuklarının korunmasını sağlayacağını belirtti.

Eski Devlet Başkanı Rafael Correa liderliğindeki parti adına yarışan 47 yaşındaki Gonzalez, seçilmesi halinde Ekvador’un ilk kadın devlet başkanı olacak.

Veri Analisti Javier Rodriguez, basına yaptığı açıklamada, kararsızların oranının oldukça yüksek olmasının ikinci tura işaret ettiğini belirtti.

Rodriguez, “Önde gelen iki adayın diğer tüm adayların oylarını alması mümkün değil. Bu, aynı seçmen kitlesi değil; yeni seçmenler belirleyici olabilir.” ifadesini kullandı.

Siyasi analist Pamela Leon ise seçim atmosferini şöyle yorumladı:

“Adayların çoğu, temsil ettikleri partilere ideolojik olarak bağlı değil. Seçim şovları, halkın gerçek kaygılarından çok uzakta kaldı. Ülke seçim sessizliğine büründü; pazar günü, seçim fırtınasından önceki son sükunet alanı.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam