Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

EL-SEN, Teknecik önünde basın açıklaması yaptı

Published

on

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Teknecik Elektrik Santrali önünde basın açıklaması yaptı.

EL-SEN, halkın malı olan Kıb-Tek’e sonuna kadar sahip çıkmaya devam edeceğini belirterek, Kıb-Tek’teki kesin çözümün; iyi yönetim ve özerk bir yapı olduğuna vurgu yaptı.

Teknecik Elektrik Santrali girişinde yer alan basın açıklaması sırasında “AKSA’ya hayır”, “Kıb-Tek’in sağılmasına izin vermeyeceğiz” ve “Hükümet İstifa” gibi pankartlar açıldı. Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, TDP Genel Başkanı Zeki Çeler, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, Çatalköy – Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, bazı milletvekilleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri temsilcileri de açıklama sırasında Teknecik Elektrik Santrali önünde hazır bulundu.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı basın açıklaması öncesi Kıb-Tek’te kullanılması gereken yakıtla, şu anda kullanılan ve siyah dumanlara neden olan iddia edilen yakıt karşılaştırması yapıldı. Olması gereken yakıtın akışkan, şu anda kullanılan yakıtın da katran gibi katı olması nedeniyle siyah dumanlara neden olduğu kaydedildi.

-Tuğcu: “Kıb-Tek halkın malıdır”

EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu, “Kıb-Tek halkın malıdır” diyerek başladığı konuşmasında, EL-SEN’in mücadelesine destek veren herkese teşekkür etti. Tuğcu, Kıb-Tek’e halk ile birlikte sahip çıkacaklarını söyledi.

Kıb-Tek’in geleceği için burada olduklarını ifade eden Tuğcu, yönetimin kendi hatalarını örtmek için kendilerini sabotajla suçladığını ancak daha sonra yıllardır söyledikleri yatırım sözü açıkladıklarını işaret etti.

Yeni yatırım sözünün takipçisi olacaklarını söyleyen Tuğcu, arızaların giderilmesi ve Teknecik’in güçlendirilmesi amacıyla gerekli yatırımların şart olduğunu belirtti.

Sendikanın taleplerinin doğrultusunda yatırım yapılması kararının önemine işaret eden Tuğcu, “Çünkü doğrular emekçiye atılan çamurla silinmez” dedi.

Makinelerin temiz yakıtla çalıştırılmadan bu kara dumanın da temizlenmeyeceğini işaret eden Tuğcu, kesin çözümün özerklik olduğunu kaydetti.

Mutlak hedefe ulaşmak için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Tuğcu, Kıb-Tek’in sonunun KTHY gibi olmayacağını söyledi.

Tuğcu, basına da halkı doğru bilgilendirme çağrısında bulundu.

-Bıçaklı: “Yatırım yapılmamasından dolayı bu noktaya gelindi”

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı da, sendikaların bugünler yaşanmasın diye mücadele verdiğini ve “temiz yakıt alın, gereken yatırımları yapın” talep ve açıklamalarda bulunduğunu ancak kimsenin kendilerini dinlemediğini savundu.

Yatırım yapılmamasından dolayı bugün bu noktaya gelindiğini söyleyen Bıçaklı, hükümet ve Kıb-Tek yönetimine eleştirilerde bulundu,

Bıçaklı, katran gibi yakıtın kullanılırken sabotaj yapıldığının iddia edildiğine işaret ederek, artık halka saygı duyulması gerektiğini vurguladı.

Arslan Bıçaklı, bu süreçte halka karşı efendi duruş sergilediklerini ancak tekrarı halinde sorumluluğun kendilerinde olmayacağını belirterek, Kıb-Tek’in halkın malı olduğunu vurguladı ve halkın malına sahip çıkan El-Sen çalışanlarını tebrik etti.

-Aysal: “Kuruma sahip çıkmaya devam edeceğiz”

KTMMOB Başkanı Seran Aysal da, Kıbrıs Türk halkının öz değerine sahip çıkan herkese teşekkür ederek, oda olarak yaptıkları çalışmaları anlattı, ancak gelinen noktada bunların hiç birinin yapılmadığını söyledi.

Kurumlara sahip çıkmanın ve geliştirmenin önemine vurgu yapan Aysal, oda olarak kuruma sahip çıkmaya ve mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Ülkenin gelişip kalkınmasında kadının rolü önemlidir

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İşte Kadın 7’nci Fotoğraf Yarışması’nın ödül törenine katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar ödül töreninde yaptığı konuşmada, etkinlikte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti, gerçekleştirilen etkinlikten dolayı İş Kadınları Derneği başkan ve yönetim kuruluna teşekkür etti.

Kıbrıs Türk tarihinde kadına büyük önem verildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda değerlerini güçlendirdiğine ve cinsiyet eşitliğinin birçok halktan önce benimsendiğine dikkat çekti.

Yarışmaya katılanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Tatar, eserlerin sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya duyurulacağını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kadına verilen değer, kadının önemi ve kadının üretimine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, ülkenin gelişip kalkınmasında kadının rolünün önemli olduğunu vurguladı.

Daha güçlü bir halk ve devlet için değerlere sahip çıkılması ve bu gibi etkinliklerle kadının üretimdeki rolünün artması gerektiğini savunan Cumhurbaşkanı Tatar, kadınların başarılı bir şekilde ekonomiye ve üretime katkı yaptığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, eğitim çağındaki kızlara yol gösterip, sahip çıkarak başarılarına alkış tutmanın bir görev olduğunu belirtti, Kıbrıs Türkü’nün medeniyet, çağdaşlık ve evrensellik yolunda ilerlemeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN’den milletvekillerine “DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle” ilgili açık mektup

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), milletvekilleri ve Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi üyelerine yönelik açık mektup yayımlayarak, DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili Sendikanın görüşlerini paylaştı.

DAÜ-Sen tarafından yayımlanan açık mektupta, pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Komitede görüşüldüğü, bu kapsamda görüşülen DAÜ bütçesi ile ilgili oylamanın bugüne ertelendiği hatırlatılarak, bu çerçevede DAÜ-SEN olarak DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili yazılı bir değerlendirme yapma ihtiyacı duyulduğu belirtildi.

Sendika, milletvekillerine açık mektubunda, DAÜ’deki son bütçe açığının başlangıç noktasının 2019 yılına uzandığı, üniversitenin uzun yıllar sonra ilk kez 2019 yılında yeniden bütçe açığı yaşadığını belirterek, “Geçmiş birikimleriyle, DAÜ giderlerini karşılamada sorun yaşamadan ancak her yıl bütçe açığını büyüten bir süreç yaşamıştır. Sendikamızın tüm uyarılarına rağmen maalesef gerek hükümetler gerekse DAÜ yönetimleri giderek büyüyen bu sorunu sadece seyretmişlerdir.” denildi.

-“DAÜ’nün tarihinin en büyük mali kriziyle yüz yüze”

Sendika, 2024 yılına ulaşıldığında DAÜ’nün tarihinin “en büyük” mali kriziyle yüz yüze olduğuna işaret ederek, bu mali krizin iki temel nedeninin “DAÜ’deki tüm yönetim kademelerindeki yönetimsel sorunlar” ve “ülkedeki yükseköğretim alanının tamamen nitelikten uzaklaşan başıboş bir alana dönüşmesi” olduğunu yineledi.

“Bize göre sorunun çözümü bu iki konuda atılacak adımlarla mümkün olacaktı ve olacaktır.” diyen Sendika, “Bu çerçevede Sendikamız ortak sorumluluk diyerek 4 Nisan 2024 tarihinde hükümet, DAÜ yönetimi ve DAÜ’de örgütlü olan 3 sendikanın olduğu bir protokole imza koymuştur. Sendikamız bu imzasına bağlıdır ve bağlı kalacaktır. Beklentimiz hükümetin ve DAÜ yönetiminin de bu protokol çerçevesinde adımları zamanında ve eksiksiz atmasıdır.“ ifadelerini kullandı.

-“DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir”

Sendika, protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteğinin de hayati” olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Protokol imzalanır imzalanmaz çalışanların maaşlarından ortalama yüzde 20 kesinti yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber yeni istihdam yapmama politikası 4 yıllık periyodun sonunda, 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderlerini başlangıçtaki maaş kesintisiyle birlikte yüzde 45 oranında azaltabilecektir. Protokolde yer alan tüm diğer tasarruf tedbirleri de hayat bulduğunda 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderleri yüzde 50-55 oranında azaltılabilecektir. Bu çerçevede, çalışan üzerine düşeni protokole uygun olarak yapmış olacak, hem maaşından hem de daha çok çalışarak giderlerin azaltılmasına katkı koyacaktır. Geriye kalan kısımda hükümetin 2027’ye kadar, yani program süresince DAÜ’yü yüzdürecek mali desteğine ihtiyaç olacaktır. Protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir. Komitenizin ve Meclis’in alacağı kararı bu çerçevede değerlendirmesi önemlidir. Bu süreçte, hem DAÜ yönetimi hem de hükümet aksamaları ve eksiklikleri giderecek ciddi bir yönetim anlayışı sergilemelidir.”

Sendika, yükseköğretimde nitelik ve kamusal yükseköğretimin amaçlara yönelik faaliyet göstermesinin iyi yönetimden geçtiğini vurgulayarak, “Ülkemizin alışılagelmiş alışkanlıklarını gerek hükümette gerekse DAÜ yönetiminde sürdürerek farklı sonuçlar elde etmemiz imkansızdır. Biliyoruz; zihniyet değişimi zordur, ancak toplumumuzun aydınlık geleceği için bunu başarmak zorundayız. Aksini yapmak tüm toplum için karanlıktır.” ifadelerini kullandı.

-“Bakanlığın ve hükümetin yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmadı”

Sendika, mektubunda devamla, “Üzülerek görmekteyiz ki, Eğitim Bakanlığı’nın ve hükümetin bir yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmamıştır. Yükseköğretimde nasıl bir model benimsendiği belirsizdir. Türkiye’yi mi, Avrupa’yı mı, Amerika’yı mı, Afrika’yı mı örnek alıyoruz belli değildir.” diyerek, Bu çerçevede bazı rakamlar paylaştı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 2025 yılı bütçesinde eğitimin payı yüzde 14.84’tür. Yükseköğretimde devlet üniversitelerinin aldığı pay ise eğitim bütçesinin yüzde 22.5’i ile 488 milyardır. KKTC’de ise eğitimin toplam bütçe içerisinde aldığı pay yüzde 12.10’dur. Bu çerçevede oransal olarak baktığımızda benzer bir politikayla KKTC’de devlet üniversitelerine aktarılacak kaynak yaklaşık 4 milyar olabilmeliydi. Tabii ki öyle bir kaynağın devletin temel ihtiyaçlarına yönelik ve bütünlüklü bir stratejiyle aktarılması, araştırmaların ve başarılı öğrenciler ile bilim insanlarının desteklenmesi gerekecekti. Benzer şekilde yüksek öğretimde lider olan bazı Avrupa ülkelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne baktığımızda devlet üniversitelerinin bütçelerinin yüzde 50’sinin devlet katkısından, yüzde 20-30’nun araştırma fonlarından, yüzde 20-30’unun ise öğrenci gelirlerinden oluştuğu görülmektedir.”

-“Nitelikli eğitim ve araştırma için güçlü devlet üniversiteleri gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir”

Sendika, “Nitelikli eğitim ve araştırma için ve hatta tüm yükseköğretim alanının nitelikli çalışabilmesi için başarılı, güçlü, lider devlet üniversiteleri kaçınılmaz olarak gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in KKTC’de yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir.” diyerek devamla şu ifadeleri kullandı:

“Bugün burada konuşulan 600 milyon mu 1,2 milyar mı devlet katkısı olması gerektiğini böylesine bütünlüklü bir pencereden değerlendirerek karara bağlamak önemlidir. Bize göre herkes protokole uygun hareket etmeli ve amaca birlikte ulaşmalıyız. Bunun için ise hem DAÜ yönetimi hem de hükümet üzerine düşeni eksiksiz yapmalıdır ve eksikliklerini en erken zamanda gidermelidir. DAÜ güçlü ve nitelikte lider bir devlet üniversitesi olarak yaşatılmalı, hükümet yükseköğretimde niteliğe dayalı bir vizyonla stratejilerini, politikalarını net bir şekilde ortaya koyulmalıdır. Herkes işini ciddiyetle yapmalı Meclis ve siz değerli milletvekilleri ise bunun teminatı olabilmelisiniz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek

Published

on

By

Kybele İnner Wheel ile Urla-İzmir İnner Wheel Kulübü ortaklaşa altın ve mücevherat defilesi düzenliyor.

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek amacıyla düzenlenecek defile 30 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Olive Tree Çatalköy’de düzenlenecek.

“En Çok Sen Parla” adlı defilenin geliri çocukların sanat ve spor faaliyetleri için harcanacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam