Kıbrıs
Elektrik Kurumu Müdürü Erdoğan: Elektrik fiyatına en az yüzde 30’luk artış gerek
Published
4 yıl önceon
By
admin
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Genel Müdürü Gürcan Erdoğan, elektrikte acilen fiyat düzenlemesine gidilerek en az yüzde 30’luk bir artış yapılması gerektiğini; bu yöndeki taleplerini ilgili bakanlık üzerinden Bakanlar Kurulu’na göndereceklerini söyledi.
Bu artışın mali çıkmazda olan kurumun bundan sonra zarar etmemesini sağlayacağını ifade eden Erdoğan, bu miktarın ne kadarının halka yansıtılacağı, ne kadarının devlet tarafından üstlenileceği konusunda ise yetkililerin çalışma yapması gerektiğini kaydetti.
Eroğan saat 13:00’de Kıb-Tek toplantı salonunda, bazı Kıb-Tek yetkililerinin de katılımıyla basın toplantısı düzenledi.
Geçmişte, Bakanlar Kurulu’ndan kurumun kar etmeyeceği şekilde idamesini sağlayacak bir fiyat güncellenmesinin her ay yapılmasını öngören bir nizamname geçtiğini, ancak 2019 yılı Nisan ayından bu yana elektrikte fiyat düzenlemesine gidilmediğini, bunun yasalara aykırı olduğunu kaydeden Erdoğan, bu düzenleme yapılmayarak kurumun mali yönden içinden çıkılmaz bir noktaya getirildiğini söyledi.
Yatırım ve santrallerin bakım onarımı konusunda sıkıntılar yaşandığını, Aksa’ya 3-4 aydır ödeme yapılamadığını kaydeden Erdoğan, “Yılbaşında 1 milyar 900 milyon TL’lik yatırım ön görmemize rağmen, 8 ayda yaptığımız yatırım 11 milyon TL, bu ne yatırım yapıyoruz ne de mevcutları idame ettiriyoruz demektir. Bu elektrik arzında ciddi sıkıntılara neden olmaya başlamıştır, kesintiler kaçınılmazdır” diye konuştu.
Bakanlar Kurulu’na ilgili bakanlık vasıtasıyla yaptıkları jeneratörlerin bakım ve idamesinin üretici firmadan hizmet alarak yapılması yönündeki önerilerinin bir türlü kabul edilmediğini savunan Erdoğan, şu anda üretim santrallerinin bazılarının çalışmadığını, bazılarının ise bakımsızlıktan nerdeyse durma noktasına geldiğini anlattı.
Yaz aylarında geçen yıl günlük pikin pandemiden dolayı 200 megavat civarında olduğunu, şu anda pikin, pandemi öncesini de geçerek 340 megavata ulaştığını kaydeden Erdoğan, santrallerinin üretim noktasının tamamen dolduğunu, şu anda Rum tarafından günlük 20 megavat elektrik aldıklarını ve bunun maliyeti ciddi oranda artırdığını söyledi.
Gerekli yatırımların yapılamaması ve fiyatların düzenlenememesi neticesinde kurumun ciddi bir finans açığı bulunduğunu, borçlarının 500 milyona ulaştığını dile getiren Erdoğan, şu bilgileri verdi:
“2019 yılında son yapılan düzenleme ile elektrik fiyatı 97.83 kuruş kuruş idi, o dönemde dolar 5.6 TL idi, satış fiyatımız 17.63 dolardı, bugünkü rakamlarla 148 kuruşa tekabül ederdi, bugün geldiğimiz noktada dolar 8.40, yakıtın tonu 300 dolarlardan 460 dolara çıkmasına rağmen fiyat düzenlemesi yapılmadığı için kurum aylık 40 miyon TL yıllık da 480 milyon TL zarara uğramaktadır”.
Bunun sürdürülebilir bir yapı olmadığını, kurumun bu saatten sonra bu şekilde çalışmasının mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, zammın nizamnameye uygun olarak tekrar her ay yapılmasının önünün siyasiler tarafından açılması gerektiğini kaydetti.
Yıllık 1 milyon 450 milyon kilovat saat satışları olduğunu, bunun pandemi öncesinde 1.8 milyar olduğunu açıklayan Erdoğan, pandemi sonrasında bunun daha da artacağını belirtti.
Erdoğan, gerekli bakımların yapılması, iletim hatları ile dağıtım sisteminin yenilenmesi, teknolojiye ayak uydurup maliyetleri aşağıya çekmeleri, yatırım yaparak santrallerde kullanılan yakıt modeli değiştirilerek üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi gerektiğini anlattı.
3-5 yıl sonra fuel oile erişmenin de mümkün olmayacağını ifade eden Erdoğan, “Dolayısıyla doğru zamanda doğru yatırımları yapmazsak üretimden tamamen kopmuş olacağız. Gaza geçmek için en az 150-200 milyon Euro’luk yatırım yapmamız gerekir, ancak böyle bir yatırım yapacak durumumuz yok” diye konuştu.
2024 yılında Aksa’nın sözleşmesinin sona ereceğini de hatırlatan Erdoğan, bugünkü açıklarını kapatamadıklarını, 2024’deki Aksa’dan dolayı oluşacak 140 megavatı da tamamlamak durumunda kalacaklarını ve bugünkü yapıyla bunun mümkün olmadığını dile getirdi.
Erdoğan, acilen fiyat düzenlemesine gidilerek en az yüzde 30’luk bir artış yapılması gerektiğini kaydetti ve bu artışın bundan sonra zarar edilmemesini sağlayacağını, bu miktarın ne kadarının halka yansıtılacağı, ne kadarının devlet tarafından üstlenileceği konusunda ise yetkililerin çalışma yapması gerektiğini, bu yöndeki taleplerini bakanlık üzerinden bakanlar kuruluna göndereceklerini söyledi. Erdoğan çıkacak olan neticeye göre uygulamalara başlayacaklarını da belirtti.
Yaptıkları çalışmada vatandaşlara yüzde 20’lik bir artış yapılmasını öngördüklerini kaydeden Erdoğan bu durumda, 97.83 olan elektrik fiyatının 1.84’e tekabül edeceğini, yüzde 20’nin üzerinde kalan kısmının ise Maliye Bakanlığı üzerinden devlet dairelerinin tüketimine aktarılmasıyla ilgili önerileri de bulunduğunu, bu durumda Maliye’ye yıl sonuna kadar 34 milyon TL’lik bir ek külfet geleceğini dile getirdi.
Bugün itibarıyla yapılacak fiyat artışının bundan sonraki zararları karşılayacağını kaydeden Erdoğan, geçmişteki yıllık 500 milyon civarındaki zararın telafisinin nasıl olacağının bundan sonra değerlendirileceğini söyledi.
Akaryakıt alımı ile ilgili ihale açtıklarını ancak son 3 ihalenin teklif yüksekliği, eksik evrak gibi nedenlerden dolayı iptal edildiğini kaydeden Erdoğan, ülkeyi elektriksiz bırakmamak için Türkiye elektrik kurumu altında bir kuruluş olan TPK ‘dan Bakanlar Kurulu Kararları doğrultusunda alım yaptıklarını söyledi.
Günlük 1000 ton yakıt harcandığını ve yaklaşık 10 günlük bir yakıt stoku kaldığını da ifade eden Erdoğan, TPK’dan bedeli 150 milyon TL civarında olan 36 bin ton yakıt alımına, bankalardan borçlanarak gideceklerini söyledi.
Bugünlerde elektrik tüketiminin çok yüksek olduğunu da kaydeden Erdoğan, yüksek tüketimin, fiyatların artışıyla birlikte faturalara yansıyacağını belirtti, vatandaşların elektriği dikkatli kullanması önerisinde bulundu ve faturaların 2 katı gelebileceği uyarısını yaptı.
Alınan akaryakıtın kriterlere uygun olmadığı yönünde yapıldığını söylediği spekülasyonlara da yanıt veren Erdoğan, bütün gerekli analizleri yaptırdıklarını ve kriterlere uygun olunduğunu söyledi.
Erdoğan bacalardan çıkan dumanın yakıtın kalitesizliğinden kaynaklanmadığını, filtreler olmamasından ve daha fazla üretim için sistemi çok eski olan ve ömrünü aşan termik santrallerin de tam kapasite çalıştırılmasından kaynaklandığını, bunu önleme imkanlarının şu an olmadığını anlattı.
Erdoğan bir soru üzerine fiyat dilimlerinin de şu şekilde olacağını açıkladı:
“Yaz dönemi çoklu tarifede 9:00-18:00 saatleri arasında 1.2908 olan fiyat yüzde 20 artışla 1.5504’e
18:00-23:00 saatleri arasında 0.9873 olan fiyat 1.1848’e; 23:00-09:00 saatleri arasında 0.65 olan fiyat 0.78’e çıkacak”.
İlgili Bakan’ın göreve gelirken elektrik fiyatlarının ucuzlayacağını söylediğinin hatırlatılması, borçların toplanamadığının belirtilmesi ve alım gücü düşen halka yapılacak zamlarla haksızlık yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine ise Kıb-Tek Genel Müdürü Gürcan Erdoğan, kendileri göreve geldiklerinde 950 milyon olan alacağın şu an 655 milyon TL olduğunu kaydetti ve bir düşüş olduğunu tahsilatın arttığını kaydetti.
Yapılacak olanın bir zam değil fiyat düzenlemesi olduğunu kaydeden Erdoğan elektrik arzının sağlanması, üretim ve maliyet istikrarı için bu düzenlemenin gerekli olduğunu vurguladı.
Doğal gaza geçilmesi ile ilgili bir soru üzerineyse Erdoğan doğal gaza geçilebilmesi için 150-200 milyon Euro’luk bir yatırım gerektiğini, proje çalışmasının yüzde 90’ının tamamlandığını, bu para bulunduğunda doğal gaza geçilebileceğini anlattı.
Erdoğan şu an doğal gaz ile fuel oil fiyatlarının nerdeyse aynı olduğunu ve gaza geçildiğinde ucuzlama olmayacağını da söyledi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Kıbrıs
Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi – Birinci Aşaması’nın resmi lansmanı yapıldı
Published
1 saat önceon
Mayıs 15, 2025By
admin
Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilecek ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hayata geçirilecek “Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi”nin birinci aşamasının lansmanı gerçekleştirildi.
Ara bölgede yer alan “Toplumlararası Konferans Merkezi”nde yapılan etkinlikte Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politikalar Genel Müdürlüğü, Kıbrıs Çözüm Destek Birimi Başkanı Giulia Bertezzolo, UNDP Kıbrıs Ofisi Direktörü Cihangir Haydarov, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart, Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Haralambos Pruncos ve Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından, Finlandiya Büyükelçisi Paivi Peltokoski, İsveç Büyükelçisi Martin Hagström ve Avusturya Maslahatgüzarı Martin Kraemer günün önemini belirten birer konuşma yaparak, ülkelerinin AB’ye üyeliğinin 30. yılını temsilen, gerçekleştirilecek projenin içinde yer alması adına her iki toplumun belediye başkanlarına birer zeytin fidanı hediye etti.
UNDP Proje Yöneticisi Alexandre Prietto’nun, proje hakkında sunum yaparak detaylı bilgi vermesinin ardından etkinlik kokteylle devam etti.
– Bertezzolo
Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politikalar Genel Müdürlüğü, Kıbrıs Çözüm Destek Birimi Başkanı Giulia Bertezzolo konuşmasında, doğa dostu olmasının yanında projeyi ara bölge boyunca bisiklet sürülebileceği için beğendiğini belirtti.
Projenin çok uzun süredir konuşulduğunu söyleyen Bertezzolo, projenin hayata geçmesinde LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın çok büyük katkıları olduğunu vurguladı. Bertezzolo, birçok aşaması olan ve toplamda 18 km’lik bisiklet yolunu da içerecek projenin bugün başlatılacak birinci aşamasının yıl sonuna kadar bitirilmesinin planlandığını söyledi.
– Haydarov
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Kıbrıs Ofisi Direktörü Cihangir Haydarov da konuşmasında proje için çalışan herkese teşekkür ederek, tebriklerini sundu.
Projenin çevreye sağlayacağı katkı bakımından önemli olduğunu belirten Haydarov, projenin aynı zamanda Kıbrıs’ta insanların herhangi bir kısıtlama olmadan geçiş yapabileceği günlere ulaşmakta katkı yapacağını söyledi.
-Stewart
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart da konuşmasında, projenin Çevre Teknik Komitesi’nin üzerinde çalışmaya başladığı zamana, on yıl geriye gittiğine vurgu yaparak, proje çok uzun zamana yayıldığı için üzerinde çalışan çok sayıda insanın heyecanlı olduğunu belirtti.
BM olarak iki toplum arasında ne kadar çok temas olursa Kıbrıs sorununu çözüme ulaştırmaya o kadar yardımcı bir ortam olacağına inandıklarını söyleyen Stewart, zaman içinde, eski ve şimdiki müzakereciler, belediye başkanları, Teknik Komite’nin eş başkanları, Avrupa Komisyonu ve UNDP’den yetkililer de dahil olmak üzere birçok kişinin bu projede yer aldığını kaydetti.
Projenin çok büyük etki yaratacak bir potansiyeli olduğunu belirten Stewart, projenin tamamlanarak her iki taraftan tek bir noktada birleşmesini diledi.
-Pruncos
Lefkoşa Rum Belediye Başkanı Haralambos Pruncos ise konuşmasında, iki toplumu bir araya getirmeye devam edecek olan projeye katkıda bulunan herkese teşekkür etti.
Projenin tamamlanmasının ne kadar önemli olduğuna Güney Kıbrıs’ta şahitlik ettiklerini anlatan Pruncos, insanların yürüyüp bisiklet sürebileceği ve bir araya gelerek vakit geçirebilecekleri doğal bir alan sağlamanın önemine dikkat çekti. Pruncos, Kanlıdere için 16 mikro projeleri daha olduğunu belirti.
-Harmancı
LTB Başkanı Mehmet Harmancı ise konuşmasında, Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi’ni başlattığı için etkinliğin kendileri için tarihi olduğunu belirtti.
40 yıl önce Lefkoşa Master Planı’nı yapan vizyonerlerin Kanlıdere’nin “bölünmüş” Lefkoşa’daki birleştirici güç olacağına inandıklarını kaydeden Harmancı, “2018 yılındaki başlangıcından beri bir umut ışığı” olduğunu belirttiği bu girişimin, bir hayal olarak bugün gerçeğe döndüğünü söyledi.
Harmancı, Kanlıdere’nin Lefkoşa’nın her iki tarafından da akan yaşam kaynağı olduğunu vurgulayarak, projenin dereyi, toplumun bir araya gelebileceği bir yaşam alanına çevireceğini söyledi.
Projenin iki toplumu sosyal yaşam içerisinde günlük ve doğal olarak bir araya getirmek için atılan en önemli adım olduğunu belirten Harmancı, projeye destek veren herkese teşekkür etti.
-AB, Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi’ne finansman sağlayacak
Etkinliğin ardından Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, AB’nin projeye yaklaşık 4,4 milyon euro finansman sağlayacağının öngörüldüğü ve UNDP tarafından hayata geçirileceği belirtilerek projeyle, “Lefkoşalıların bisiklet sürebilecekleri, yürüyüş yapabilecekleri ve doğayla iç içe olabilecekleri huzurlu ve sürdürülebilir bir alan yaratılmasının” amaçlandığı kaydedildi.
Açıklamada, Avrupa Komisyonu Bölgesel ve Kentsel Politika Genel Müdürlüğü (DG REGIO) Genel Müdür Vekili Nicola De Michelis, “AB, Kıbrıs’ta yeşil alanların iyileştirilmesini ve şehirlerde sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesini sağlayan projelere destek vermektedir. Bu projeyle Pedieos/Kanlıdere’yi yenilikçi yaklaşımların, çevre dostu kalkınmanın ve doğa korumanın önemli bir örneği haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu girişim, hem yerel halkın yaşam kalitesini artıracak hem de daha iyi şehir planlamasına öncülük edecek. Bu tür projeler, AB’nin çevrenin korunmasına, toplumlar arası iş birliğinin geliştirilmesine ve kentsel alanlarda doğal yaşamın korunmasına verdiği önemin somut bir göstergesidir.” dediği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, UNDP Kıbrıs Ofisi Başkanı Cihangir Haydarov’un ise, “Bu proje, UNDP’nin ekosistemleri iyileştirme, yaşam standartlarını yükseltme ve sosyal uyum ile uzlaşmayı güçlendirme konusundaki kararlılığının somut bir örneğidir. Projeyi hayata geçirerek sadece bölgenin ekolojik değerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel ve rekreasyonel faaliyetler için ortak bir alan da oluşturuyoruz. Bu girişim, doğa temelli çözümleri ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyerek hem insanların hem de gezegenin birlikte gelişimini sağlama yolundaki daha geniş UNDP taahhüdünün bir parçasıdır.” açıklamalarında bulunduğu belirtildi.
-Projenin aşamaları
Rehabilitasyon projesinin ilk etabının Kasım 2025’e kadar tamamlanması öngörülürken, AB’nin nihai onayının ardından tüm projenin Eylül 2027’de tamamlanması planlanıyor.
Kıbrıs
“İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, Gülten Dayıoğlu’nın katılımıyla yapıldı
Published
2 saat önceon
Mayıs 15, 2025By
admin
Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, bu yıl Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) ev sahipliğinde KKTC’de yapıldı.
Her yıl Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta gerçekleştirilen törende bu yıl ödüle ‘Buradayım’ isimli romanıyla Filiz Gündoğan layık görüldü.
Tören açılışında, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu üyesi Murat Aktuğ, AÖA Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı ve Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu birer konuşma yaptılar.
Açılış konuşmaları sonrasında ‘Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi’ isimli panel düzenlendi. Panelin başkanlığını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Sever üstlendi.
Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Öznur, 29 Mayıs Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül ve Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nden Dr. Çağın Zort konuştu.
Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu tarafından Filiz Gündoğan’a ödülü takdim edildi.
Etkinlik Gülten Dayıoğlu’nun 90. yaş gününün kutlanması sonrasında imza etkinliğiyle son buldu.
-Aktuğ
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü, AÖA Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aktuğ törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bugün burada sadece bir ödül töreni maksadıyla bir araya gelmiş değiliz. Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti edebiyatıyla ilgili belki de tarihin en üretken yazarının vesile olduğu bir vakıfın ödül töreni için bir araya geldik.” dedi.
Kendisinin Gülten Dayıoğlu’yla tanışmasının 1970’li yıllarda Ayşegül serisiyle başladığını söyleyen Aktuğ, bu kitapların sorgulama, hayal gücünü geliştirme ve toplumsal konularda farklı bakış açıları edinme becerilerini geliştiren bir başlangıç olduğunu kaydetti.
Aktuğ, çocukların ve gençlerin gelişiminin sadece edebiyatçı ve yazarların katkısıyla sağlanamayacağını işaret ederek, aileler ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü, Atatürk Öğretmen Akademisi gibi kurumların desteklerinin sağladığı bu gibi ortamların çok önemi olduğunu ifade etti.
Konuşmasının sonunda edebiyatın bir çocuğun iç dünyasında köprü kurmak olduğunu aktaran Aktuğ, “Gelin bu köprüleri hep birlikte kuralım.” şeklinde konuştu.
-Konderalı
Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konderalı da konuşmasında Vakfın her yıl düzenlediği “İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”ni gerçekleştirdiklerini işaret ederek, bunun sadece bir ödül töreni değil, aynı zamanda umuda ve inanca olan bir yolculuğun kutlanması olduğunu söyledi.
Gülten Dayıoğlu’nun kurduğu vakıf sayesinde genç kalemlere ellerini uzattığını ve onların seslerini daha gür duymalarını sağladığını kaydeden Konderalı, gençlerin seslerinin sadece edebiyatı değil toplumu da değiştirip, dönüştürdüğünün altını çizdi.
Konderalı, Dayıoğlu’nun yalnızca Türk Edebiyatı’nın üretken ve değerli bir yazarı olmadığını aynı zamanda çocukların ve gençlerin dünyasını derinden anlayan, onların düşlerine, sıkıntılarına kulak veren edebiyat dünyasının Fadiş’i olduğunu dile getirdi.
Gülten Dayıoğlu’nun izinden yürüyen her kalem bizim için bir ışık demetidir.” diyen Konderalı, bu ışığı çoğaltmak ve yaymanın da öğretmen ve öğretmen adaylarının en kutsal görevleri olduğunu söyledi.
Konderalı konuşmasında, ödül alacak genç yazarı da kutlayarak, “Kaleminiz hiç susmasın.” dedi.
-Murat Dayıoğlu
Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Murat Dayıoğlu ise konuşmasında Vakıf hakkında bilgi vererek, 2007 yılında kurulduğunu belirtti.
Vakfı 2007 yılından bu yana hep etkin tuttuklarına dikkat çeken Murat Dayıoğlu, “O taahhütten bu yana 18 tane ödül verdik. 18 tane kitabımız yayınlandı.” dedi.
Murat Dayıoğlu, bugün Vakfın logosuyla yayınlanan kitapların hem gençler ve çocuklar arasında hem de öğretmenler ve veliler arasında tavsiye edilir kitaplar olarak kabul edildiğini işaret etti.
Bu yıl ödül alan yazar Gündoğan’ı da kutlayan Dayıoğlu, Vakıf olarak nisan ayında o yılın yazarını belirlediklerini ve 23 Nisan’da da Gülten Dayıoğlu’nun ödülü alan kişiye kazandığını bildirdiğini ve Gülten Dayıoğlu’nun doğum günü olan 15 Mayıs’ta da ödül törenini yaptıklarını açıkladı.
– “Türkiye ve KKTC’de Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın Gelişimi” isimli panel düzenlendi
Açılış konuşmaları sonrasında gerçekleştirilen panelde başkanlık yapan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sedat Sever aynı zamanda Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi Kurucu Müdürü olduğunu söyleyerek, böylesi bir merkezin Türkiye’de tek olduğunu söyledi.
Panelde, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Şevket Öznur, Kıbrıs’ta çocuk edebiyatının tarihçesi hakkında sunum yaptı. Çocuk edebiyatında masalların önemli bir yeri olduğunu işaret eden Öznur, başta Reşat Ebeoğlu olmak üzere bu alana katkı yapanlar hakkında bilgi verdi.
Türkiye’de Çocuk Edebiyatı’na dair konuşan 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Karagül, Türkiye’de çocuk edebiyatının öncelikle Avrupa’daki eserlerin çevirileri üzerinden başladığını, daha sonra bu çevirileri yapan yazarların çocuk edebiyatı üzerine eserler yazdıklarını söyledi.
Akdeniz Karpaz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağın Zort ise konuşmasında çocuk edebiyatı bağlamında masallar, ninniler ve şiirler hakkında konuşarak, Kıbrıs Türk kültürünün bir parçası olan ninnilerden örnekler verdi.
-Gülten Dayıoğlu
Panel sonrasında gerçekleştirilen ödül töreninde, Gülten Dayıoğlu katılımcıların alkışlarıyla 90. yaş günü kutladı.
Törende, “Buradayım” isimli romanıyla birinci gelen Filiz Gündoğan’a ödülünü takdim eden Gülten Dayıoğlu, Kıbrıs’a koşarak geldiğini ve doğum gününü de ilk kez yurt dışında kutladığını söyledi.
Konuşmasında, Vakfın kuruluş aşaması hakkında da kısa bir bilgi veren Gülten Dayıoğlu, Vakfın kuruluş fikrini ilk ortaya attığı 2007 yılında onu destekleyen eşi Cevdet Dayıoğlu’nu kendisine “Ben varım. Yayındayım.” dediğini ifade etti.
Vakfın kuruluş aşamasında birçok insanın destek olduğunu aktaran Dayıoğlu, herkese teşekkür etti.
Dayıoğlu, o dönemde 40 üniversiteye mektup yazdığını ve 15 üniversitenin geri dönüş yaptığını söyleyerek, o günden itibaren bugüne kadar üniversiteleri dolaşıp bu tür törenler düzenlediklerini kaydetti.
Dayıoğlu, tek hedeflerinin çocuk olduğunu işaret ederek, “Amacımız kitap okuma kültürünün oluşmasıdır.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda Kıbrıs’a dört defa geldiğini belirten Dayıoğlu, “Tüm kalbimle herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Kıbrıs
Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl Toplantısı… Hükümet yetkilileri, basın mensuplarının sorularını yanıtladı
Published
2 saat önceon
Mayıs 15, 2025By
admin
Başbakan Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) toplumda tedirginlik yaratan son uygulamalarına ilişkin, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde üretilen kararları gelecek hafta açıklayacağını belirtti.
Üstel, “Bugüne kadar Rum’un hiçbir hareketine duyarsız kalmadık, bu hareketlerine de duyarsız kalmayacağız.” dedi.
Hükümetin 2022–2025 dönemindeki icraatlarının kamuoyu ile paylaşıldığı “Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl” başlıklı basın toplantısında, Başbakan Ünal Üstel ve bakanlar basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan Ünal Üstel, Rum tarafının tedirginlik yaratan son uygulamalarına karşı hükümetin atacağı adımlara ilişkin soruya yanıt vererek, bu konunun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti ile en üst düzeyde masaya yatırıldığını belirtti. Üstel, bugüne kadar Rum tarafının hiçbir hareketine kalmadıkları gibi bu konuya da duyarsız kalmayacaklarını vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti ile üreteceğimiz kararları gelecek hafta sizlerle paylaşacağız. Bu doğrultudaki çalışmalarımız istişare halinde sürdürülüyor.” ifadelerini kullandı.
Üstel, Dipkarpaz Yolu’ndaki gelişmelere ilişkin, Karpaz Yolu’nun 2012’de ihaleye çıkıldığını ve sonrasında gelen kısa süreli hükümetlerden dolayı bugüne kadar tamamlanamadığını hatırlattı. Türkiye Cumhuriyeti’yle yapılan İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü’yle bu yolun gündeme alındığını belirten Üstel, çalışmalara başladıklarını ve yolun iki kilometrelik asfalt işleminin yarın tamamlanacağını kaydetti.
Söz konusu yolu kullanan Birleşmiş Milletler gibi taraflardan yolun yapımına destek olunmasına ilişkin herhangi bir teklif gelmediğini söyleyen Üstel, bugüne kadar bütün altyapı çalışmalarının Türkiye Cumhuriyeti ile yapıldığını ifade etti.
Soru üzerine, Pile Yolu’nda çıkan “diplomatik kriz” nedeniyle, oradaki yol çalışmasının yarım kaldığını dile getiren Üstel, “Rum tarafı her zamanki gibi entrika çevirmeye devam etti. Ama bilmelidir ki ne yaparsa karşılıklı. Toplu konut yapacaksa, biz de toplu konut yapacağız. Adım attıklarında, aynı adımla karşılık vereceğiz.” dedi.
– “Alkollü mama olayı…Dinçyürek: “Otopsi kati raporu gelince net adımlar atacağız”
Bir bebeğin ölümüyle sonuçlanan hastanede bebek mamasına alkol karıştırılması olayındaki soruşturmaya dair soruya yanıt veren Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, şunları kaydetti:
“Biz ön araştırmaları, Hukuk Dairesi ve Polis Genel Müdürlüğü’yle iş birliği içerisinde yaptık. İddiaları destekleyecek en önemli noktalardan biri otopsi kati raporudur. Otopsiyle ilgili birinci basamak Kıbrıs’ta yapıldı. Doku teknikleri için ana vatan Türkiye’ye gönderildi. Oradan çok yakın tarihte sonuçlar geldi. İlk yapılan otopsi ve Türkiye’den gelen sonuçlar birleştirilerek ve hasta dosyaları ile ifadeleri dikkate alınarak, adli tıp uzmanı bize otopsi kati sonucunu verecek. O gün idari soruşturmada net adımlar atacağız.”
Sağlık Bakanlığı olarak benzer olayların yaşanmaması adına bir takım tedbirler aldıklarını açıklayan Dinçyürek, Cumhuriyet Meclisi’nde komite safhasında olan sağlıkta kalite yönetimine ilişkin yasanın kısa sürede geçeceğini belirtti.
Bunun, altı ayı aşkın bir süredir Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’yla iş birliğiyle çevrim içi ve yerinde, sağlıkta kalite yönetimi hakkında çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Dinçyürek, bu konuda hastanelerden ön raporların gelmeye başladığını, kısa sürede somut adımların atılacağını söyledi.
– Ülkeye giren “tetikçiler”… İçişleri Başkanı Oğuz: “Konu çözülene kadar gündemden düşmeyecek”
Kamuoyunda ses getiren, yurt dışından gelen “tetikçilere” ilişkin alınan tedbirler hakkında soruya yanıt veren İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, polis teşkilatının bu konuda etkili bir çalışma sürdürdüğünü kaydetti. Polisin olayların kaynağı ve azmettiricisine ilişkin bilgiye sahip olduğuna dikkat çeken Oğuz, soruşturmaların gizlilik içerisinde yürütüldüğünü anımsattı.
Oğuz, bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti ile yürütülen çalışmalar olduğunu da belirterek, “Bu konu çözülene kadar gündemden düşmeyecek.” dedi.
Ülkeye deniz ve hava yoluyla girişlerde biyometrik veri sistemine ilişkin bilgiler aktaran Oğuz, parmak izi alımı uygulamasının da başlatıldığını belirtti.
Ülke güvenliğine ilişkin veri paylaşımının da devam ettiğini ve aranan şahısların iadesinin gerçekleştiğini kaydeden Oğuz, bu uygulamaların “kapalı bir şekilde” yapıldığını, üst düzeyde takip edildiğimi söyledi.
– “Devletin sorumluluğu ülkedeki her bireyin güvenliğini sağlamak”
Gazetecilerin güvenliğine ilişkin soruya yanıt veren ve bu konuda Gazeteciler Birliği’nin yaptığı eyleme işaret eden İçişleri Bakanı Oğuz, ülkedeki her bireyin güvenliğinin sağlanmasının devletin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Oğuz, polis teşkilatının güvenliğin sağlanması için gerekli çalışmaları yürüttüğünü söyledi.
Oğuz, bazı kişilere yönelik özel taleplerin de yasalar çerçevesinde araştırılarak, gerekli önlemlerin alındığını ifade etti.
– Üstel: “Giriş kapılarına yeni güvenlik uygulamaları koyuyoruz”
Başbakan Ünal Üstel de, güvenliğin kendileri için hayati bir konu olduğunu belirterek, ülkenin iç huzurunu ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri almak için Türkiye ile birlikte çalıştıklarını kaydetti.
Yurt dışından gelen öğrencilerin geliş prosedürlerinde yapılan değişiklikleri hatırlatan Üstel, artık öğrencilerin her bir adımının takip edilebildiğinin, giriş ve çıkışlarda gerekli kontrollerin yapılabildiğinin altını çizdi.
Havalimanlarına konulan yüz tarayıcılarının bu kapsamda önemine dikkat çeken Başbakan Üstel, bu sistemin kara ve deniz kapılarına da konulacağını duyurdu; termal kameralarla Güney sınırında her türlü geçişin görülebildiğini kaydetti.
Üstel, polis teşkilatına alınan altı mobil aracın iki ay içerisinde geleceğini de duyurarak, bu araçlarla denetimlerde parmak izi alınarak, suç işlemiş kişilerin tespitinin yapılacağını aktardı.
Üstel, “İnsanımızın gazetecimizin, iş adamlarımızın huzurla çalışabilmesi için elimizden gelen ne varsa, bütün imkanları seferber ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Giriş kapılarımızı kontrol altına alıp, dünyada uygulama neyse aynılarını kapılarımızda uygulayacağız.” dedi.
– Maliye Bakanı Berova: “Borçlanmalarda kaygı verici bir durum yok… Üç yıl içerisinde denk bütçeye ulaşacağız”
Maliye Bakanlığı’nın borçlanmalarıyla ilgili soruya yanıt veren Maliye Bakanı Özdemir Berova, bu borçlanmaların bazı çevreler tarafından algı operasyonu yapılarak, “kamu maliyesinin maaşları dahi ödeyecek durumda olmadığının” iddia edildiğini söyledi, durumun böyle olmadığını kaydetti.
Berova, 2025 yılı bütçesinin Meclis’ten geçirilirken 18 milyar TL’lik bir açık görüldüğünü ve bunun hükümetin yıl içerisinde bu miktarda borçlanmasına yasal dayanak sağladığını belirterek, borçlanmaların da bu çerçevede yapıldığını belirtti.
Berova, bu kapsamda alınan tedbirlere değinerek, özellikle kayıt dışılığın önlenmesi için büyük çaba sarf edildiğine, vergi gelirlerinin artırıldığına dikkat çekti.
“Sene sonunda bu 18 milyar TL’lik bütçe açığını çok daha az bir rakamlara kapatacağız.” diyen Berova, ancak zaman zaman borçlanmaların yapılacağını söyledi. Enflasyonda bir azalma beklediklerini ifade eden Berova, üç yıl içerisinde denk bütçeye kavuşulmasının planlandığını vurguladı.
– Üstel: “Üçüncü ülkelerden gelerek konut alan emeklilere ilişkin yeni düzenlemeler bugün paylaşılacak”
Başbakan Ünal Üstel de, konuya ilişkin söz alarak, hükümeti kurarken ülkede istikrarı sağlayacaklarını söylediklerini hatırlattı. Üstel, bugüne kadar biriken sorunların çözümü için canla başla çalıştıklarını belirtti.
Bu sorunlardan birinin üçüncü ülkelerden gelerek ülkede konut sahibi olan ya da kiralayan emekliler olduğunu söyleyen Üstel, bu kişilerin ülkedeki yaşamlarının kolaylaştırılması için bugün yayımlanarak halkın bilgisine getirilecek İkamet Tüzüğü’nde yapılan değişikliklere işaret etti.
Üstel, enflasyonun sadece ülkeye özel bir durum olmadığını kaydederek, buna rağmen ülkedeki her kesime yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti.
Bugün, çevrim içi takip sistemiyle ürünlerin her aşamadaki fiyatlarının otomasyon sistemiyle takip edilebilir olduğuna dikkat çeken Üstel, fahiş fiyatların da Maliye Bakanlığı personeli tarafından hemen tespit edilip, gerekli cezaların verilebildiğini kaydetti.
– “Paradan kaynaktan hiçbir sıkıntımız yoktur. Ödemeye de devam edeceğiz”
Mal Tazmin Komisyonu’nun Rum tarafından gelen talepleri karşılayacak durumu olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Başbakan Üstel, “Paradan kaynaklı hiçbir sıkıntımız yoktur. Ödemeye de devam edeceğiz.” dedi.
Üstel, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hayati bir komisyon olduğunu vurgulayarak, kısa süreli hükümetlerden dolayı tazminatların zamanında ödenememesinden dolayı Rum tarafının konuyu Avrupa Parlamentosu’na taşıyarak Komisyon’u iptal etmeye çalıştığını hatırlattı. Üstel, iki defa başarısız oylamanın ardından üçüncü oylamanın haziranda yapılacağını kaydetti.
Bu kapsamda yapılacak ödemelere kaynak bulunması için hükümet olarak yaptıkları ilk işlerden birinin konut alan yabancılara ek vergi konulması olduğunu belirterek, bu şekilde oluşturulan fonla yaklaşık 18 milyon sterlin toplandığını ve Komisyon’daki hazır dosyalara ödeme yaptıklarını belirtti. Ek borçlanma yapılarak da ödemelerin gerçekleştirildiğini söyleyen Üstel, şöyle konuştu:
“2021’i bitirdik, 2022’ye başlıyoruz. Paramız mevcuttur. Hiç sıkıntımız yoktur. Ama Rum tarafı Komisyon’a müracaat edenlerin dosyalarını geri çekmeleri için baskı yapıyor. Biz de aksine dosyaların ödenmesi için büyük çaba sarf ediyor, gününde ödüyoruz. Ödemeye de devam edeceğiz.”
Girne Limanı’ndaki hizmetlerin kalitesine ilişkin soru üzerine ise Başbakan Üstel, hizmetlerin iyileştirilmesi için çalıştıklarını kaydetti.
– Çavuşoğlu: “Disipliğin Tüzüğü’ne ilişkin herkesin mahkeme kararına saygı göstermesi gerek”
Öğretmen sendikalarının Disiplin Tüzüğü’ndeki değişikliklere yönelik yaptıkları eylemlere ilişkin soruyu yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, sürecin mahkemede olduğunu hatırlatarak, KKTC’nin hukuk temelinde kurulmuş, anayasası ve yasaları olan bir devlet olduğunu, hükümetin de insan hak ve özgürlükleri kapsamında gelen talepleri değerlendirip, bir düzenleme yaptığını kaydetti.
Çavuşoğlu, ülkede kimsenin Atatürk’ün ilke, inkılapları ve laik yaşama karşı bir eylemde bulunmak gibi bir düşüncesi olmadığını belirterek, “Ama Anayasa’ya bir aykırılık varsa, bunun kararını mahkeme verecektir. Dolayısıyla mahkemenin kararına herkesin saygıyı göstermesi lazım.” dedi.
Çavuşoğlu, sendikaların kendileri gibi düşünmeyenlere dayatma yapma hakkı olmadığını söyledi.
– Üstel: “Çağdaş dünyada düzenleme neyse onu yaptık”
Başbakan Ünal Üstel de, konuya ilişkin söz alarak, değişikliğe ilişkin çağdaş devletlerdeki uygulamaları, Birleşmiş Milletler Çocuk Sözleşmesi’ni dikkate aldıklarını kaydetti.
Üstel, “Ne Atatürk ilkelerine karşı bir düzenleme yaptık, ne de laikliği gölgeye düşürecek bir düzenleme yaptık. Çağdaş dünyada düzenleme varsa onu yaptık. Ama eğer Anayasa’mızda aykırılık varsa da Mahkeme’nin kararına uyarız.” dedi.
Bugüne kadar sendikalara boyun eğmediklerini, bundan sonra da eğmeyeceklerini ifade eden Üstel, çocukların geleceği için daha çağdaş bir dünyaya hızla ilerlemek ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.

Kanlıdere Rehabilitasyon Projesi – Birinci Aşaması’nın resmi lansmanı yapıldı

“İlk Gençlik Romanı Ödül Töreni”, Gülten Dayıoğlu’nın katılımıyla yapıldı

Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl Toplantısı… Hükümet yetkilileri, basın mensuplarının sorularını yanıtladı
Trending
-
Kıbrıs3 yıl önce
Yüksek Adliye Kurulu, terfi eden ve atanan yargıçları açıkladı
-
Kıbrıs3 yıl önce
BES ve DEV-İŞ’in belediyelerle ilgili eylemi bir günlüğüne askıda
-
Kıbrıs3 yıl önce
“Maç için Güney Kıbrıs’a ilk kez geçecek olan Kıbrıslı Türkler’den KKTC doğum belgesi isteniyor”
-
Kültür Sanat4 yıl önce
Ferhan Şensoy hayatını kaybetti
-
Ekonomi3 yıl önce
İlk yerli kolza tohum adayları toprakla buluşturuldu
-
Ekonomi3 yıl önce
Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek
-
Rum Basını3 yıl önce
Anastasiadis’in Kovid testi pozitif
-
Spor3 yıl önce
Beşiktaş’ta Alanyaspor maçı hazırlıklarını devam ediyor