Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman: Bu gülle geçmeyecek!

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin Anayasa’yı ve Meclis iç tüzüğünü tanımayarak dayatma kararlar aldığını söyledi ve “Sin da gülle geçsin tavrındasınız ama bilin ki bu gülle geçmeyecek” ifadelerini kullandı.

Erhürman, komitelere ilişkin Meclis iç tüzüğünün ihlal edilmeye çalışıldığını ve bunun basit bir şey olmadığını dile getirdi. Parmak hesabı üzerinden emsal yaratılmaya çalışıldığının altını çizen Erhürman, “Bunu kabul ettiğiniz anda 27 tane parmağa sahip olan herhangi bir hükümet, iç tüzükte ne yazıyorsa hepsini birden paspas edecek, dilediğini yapabilecek ve genel kuruldaki parmakların iradesi esastır diyerek bu memleketteki demokrasi ve hukuk düzeni rafa kalkacak” dedi. Yıllar sonra iç tüzüğün ihlal edilmesi halinde bile müsebbibinin bugün parmak kaldıracak olan 27 kişi olacağını ve asla unutulmayacaklarını kaydeden Erhürman, “Bu maskaralıktır. Konuşmaya bile değmez, ama kayda geçsin, bu meclise bundan sonra gelecek milletvekilleri hangi 27 vekil bunu yaptı hatırlasın diye anlatıyorum” ifadelerini kullandı.

“İÇ TÜZÜK İHLALİNİN YOLUNU AÇIYORSUNUZ”

UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin iç tüzük ihlalinin yolunu açtığını vurgulayan ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman, “Bu konuşmayı, bunun nasıl bir maskaralık, nasıl bir ahlak, edep dışında bir iş olduğu anlaşılsın diye yapıyorum” dedi. Atılmak istenen bu adımla artık çoğunluğa kim sahip olursa, mecliste ne isterse yapabileceği bir sistem yaratıldığına vurgu yapan Erhürman, “Buna siz de engel olamayacaksınız. Bu partiler gitse de yerine başka partiler gelse böyle bir kara leke yapıştırıyorsunuz meclise. Bunu da gönül rahatlığıyla yapıyorsunuz. Çünkü anlamak istemiyorsunuz” dedi. Komitelere ilişkin Meclis iç tüzüğünde yer alan maddeyi kürsüden okuyan Erhürman, “Bu yapılan iş, meclisin bundan sonraki bütün çalışmalarını etkileyecek, hasara uğratacak. Muhalefetin varlığını anlamsız kılacak bir iştir” dedi.

“BEN YAPARIM OLUR ZİHNİYETİ VAR”

Azınlık Hükümeti’nin “Ben yaparım, olur” zihniyetiyle hareket ettiğinin altını çizen Genel Başkan Tufan Erhürman, “Bu konuda Meclis’te uzlaşma aramadan, iç tüzüğe aykırı konularda dilekçe vermeye devam ederek, Ad-Hoc Komiteye hiçbir muhalefet partisinin üye vermiyor oluşunu dikkate almayarak ben yaparım olur anlayışıyla devam eden bir hükümet var karşımızda” dedi. Bazı milletvekillerinin Meclis’te olmaktan mutsuz olduklarına dair açıklamalar yaptıklarını anımsatan Erhürman hükümete yönelik, “Asıl ben ana muhalefet partisi başkanı olarak böyle kararların alındığı bir Meclis’te olmaktan mutlu değilim. Söyleyin ne yapalım mutlu olabilmeniz için?” sorusunu sordu. Hükümete mensup milletvekillerinin bu kadar açık bir şeyi bilmezden geldiğini, tüm yaşananlara rağmen Meclis’e bu kara lekeyi sürerken yüzlerinde mutluluk tebessümleri olmasının inanılır gibi olmadığını ifade eden Erhürman, “Eğer, bu komite toplanacak, sizin istediğiniz kararı çıkaracak ve bu mecliste her şey dün nasılsa bundan sonra da öyle olacak sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz” dedi.

“BURADA OLMAYI DA SİNDİREMEYECEĞİZ”

Yapılan hukuksuzluklardan dolayı kurulacak Ad-Hoc Komiteye üye vermediklerini çünkü yaşananların içlerine sinmediğini kaydeden CTP lideri Tufan Erhürman, “Böyle bir yapının altında, burada birlikte olmayı da artık içimize sindiremez duruma geleceğiz” dedi. Hükümete artık akıl yoluna dönme çağrısı da yapmayacağını belirten Erhürman, hukukun paspas edildiğini ve hükümetin bundan gocunmadığını söyledi. Hükümete yönelik olarak “Zor oyunu bozar” sözünü hatırlatan Erhürman, “Birinin kafasına vurursanız kafanıza vurulmasını göze aldınız demektir. Siz bu memlekette yan yana yaşamanın yegane unsuru olan hukuku bertaraf ediyorsunuz. Ve bunu gözümüzün içine baka baka yapıyorsunuz. Biz burada konuşurken kafanızı sokup ‘Sin da gülle geçsin’ tavrına giriyorsunuz ama bu gülle geçmeyecek. Böyle devam ederseniz zor oyunu bozacak” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Birkibris.com

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının, uluslararası medya mecralarında çoğu zaman tek taraflı ve çarpıtılmış anlatılar üzerinden lanse edildiğini belirterek, dezenformasyonun, adadaki gerçeklerin planlı biçimde tahrif edilmesine ve temel insan haklarının açıkça ihlal edilmesine yol açtığını söyledi.

Ertuğruloğlu, bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası medya ve enformasyon mekanizmalarında daha görünür şekilde yer almasının, bir hakkın teslim edilmesi meselesi olduğunu vurguladı.

Ertuğruloğlu, “Bu süreçte, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı ve ilkeli desteğini her zaman yanımızda hissettik. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya konulan güçlü duruş, Kıbrıs Türk halkına yalnız olmadığını her daim hissettirmiştir. Türk Dünyası’nın sergilediği bu dayanışma, Kıbrıs Türk halkına güç ve moral vermektedir” ifadelerini kullandı.

Dezenformasyonun ancak ortak hareket edilerek bertaraf edilebileceğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Hakikat, ancak birlikte savunulduğunda güç kazanır.” dedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığınca düzenlenen “Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu”na katılarak konuşma yaptı.

-“Medya, egemenliğimizin savunulduğu stratejik bir zemindir”

Ertuğruloğlu, konuşmasının başında, foruma ev sahipliği yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına, teşekkürlerini sundu, Kıbrıs Türk halkının selamlarını ve iyi dileklerini iletti.

Ertuğruloğlu, “Kıbrıs Türk halkı için medya ve enformasyon, soyut birer kavram değil; kolektif hafızamızın, varoluş mücadelemizin ve meşru haklarımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Medya, aynı zamanda egemenliğimizin ve kimliğimizin doğrudan savunulduğu stratejik bir zemindir.” dedi.

– “Bayrak Radyosu halkın sesi oldu… Enformasyon Dairesi ve Türk Ajansı Kıbrıs da bu tarihi sorumluğu devam ettiriyor”

1960’lı ve 1970’li yıllarda Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırıların yaşandığı, iletişim kanallarının susturulmaya çalışıldığı bir dönemde, Kıbrıs Türk tarihine yön veren bir adım atıldığını anlatan Ertuğruloğlu, Aralık 1963’te son derece sınırlı imkanlarla kurulan Bayrak Radyosu’nun, Kıbrıs Türk halkının onurunun, kararlılığının ve var olma iradesinin sesi olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, bugün Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun, Kıbrıs Türk halkının direncinin ve egemenliğinin en güçlü sembollerinden biri olarak halen bu misyonunu sürdürdüğünü belirtti.

Ertuğruloğlu, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Enformasyon Dairesi ile Türk Ajansı Kıbrıs’ın da bu tarihi sorumluluğu günümüzde kararlılıkla devam ettirdiğini, Kıbrıs Türk halkının görüşlerinin doğru ve etkin biçimde uluslararası kamuoyuna aktarılması ve dezenformasyonla mücadele edilmesi bakımından hayati bir rol üstlendiğini vurguladı.

Ertuğruloğlu, “Tüm çabalar, yalnızca teknik faaliyetler değil; meşru ve özden gelen haklarımızın, egemenliğimizin ve kimliğimizin korunmasına yönelik süreklilik arz eden kapsamlı bir mücadelenin parçasıdır.” ifadelerini kullandı.

-“İki devletli tartışmaya açık değildir”

Ertuğruloğlu, konuşmasında Kıbrıs meselesine ilişkin, Kıbrıs Türk halkının, onlarca yıldır maruz bırakıldığı insanlık dışı izolasyona ve ambargolara rağmen, haklı davasına kararlılıkla sahip çıktığını ve ne iradesinden ne de meşru haklarından vazgeçtiğini söyledi.

Adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli modelle mümkün olabileceğini söyleyen  Ertuğruloğlu,  “Bu ilkeler, adanın ortak sahibi olan Kıbrıs Türk halkının tartışmaya açık olmayan, özden gelen haklarıdır.” dedi.

Ertuğruloğlu, uluslararası toplumun, adadaki mevcut gerçekliği ve iki egemen eşit devletin varlığını kabul etmesinin, yalnızca Kıbrıs’ta değil, bölgenin tamamında istikrar ve güvenliğin tesisi açısından da zorunlu olduğunu vurguladı.

– “Dezenformasyon adadaki gerçeklerin tahrif edilmesine ve insan haklarının ihlaline yol açıyor”

Kıbrıslı Türk halkının uluslararası spor, kültür, akademik ve ticari platformlara erişimde sistematik ve haksız kısıtlamalara maruz bırakıldığını belirten Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk halkı, uluslararası medya mecralarında kendi sesi ve iradesiyle yer almak yerine, çoğu zaman kasıtlı, tek taraflı ve çarpıtılmış anlatılar üzerinden lanse edilmekte; kimi durumlarda ise bilinçli şekilde görünmez kılınmaktadır. Dezenformasyonun araçsallaştırılması, taraflı söylemlerin kurumsallaşması ve adil temsilden ısrarla kaçınılması, adadaki gerçeklerin planlı biçimde tahrif edilmesine ve temel insan haklarının açıkça ihlal edilmesine yol açmaktadır. Bu durum, siyasi bir ihtilafın ötesinde; uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları ilkeleri açısından ciddi ve kabul edilemez bir ihlaldir.”

– Türkiye ve Türk Dünyası, Kıbrıs Türk halkına güç veriyor

Ertuğruloğlu, “Bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası medya ve enformasyon mekanizmalarında daha görünür şekilde yer alması, bir hakkın teslim edilmesi meselesidir” diyerek, şunları ifade etti:

“Bu süreçte, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı ve ilkeli desteğini her zaman yanımızda hissettik. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya konulan güçlü duruş, Kıbrıs Türk halkına yalnız olmadığını her daim hissettirmiştir. Aynı şekilde, kardeş Türk Devletlerinin sergilediği dayanışma da bizlere güç vermektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 2022 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmesi, bu dayanışmanın somut bir tezahürü ve bizim için tarihi bir adımdır.”

– “Hakikat, ancak birlikte savunulduğunda güç kazanır”

Ertuğruloğlu, “Türk Dünyası’nın sergilediği bu dayanışma, Kıbrıs Türk halkına güç ve moral vermektedir” diyerek, “Sesimizin sizler aracılığıyla duyulması, bakış açımızın medya platformlarınızda yer bulması, halkımızın kendini daha güvende ve güçlü hissetmesini sağlamaktadır. Birlikte hareket ederek hakikatin sesini yükseltebilir; Türk Dünyası’nın her köşesinin küresel düzeyde adil ve doğru biçimde temsil edilmesini sağlayabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Dezenformasyon, manipülasyon ve dijital propaganda gibi tehditlerin, ancak eşgüdüm içinde verilecek yanıtlarla bertaraf edilebileceğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, bu çabalara aktif katkı sunmaya, tecrübemizi paylaşmaya ve ortak projelerde yer almaya hazırız. Çünkü biz inanıyoruz ki; hakikat, ancak birlikte savunulduğunda güç kazanır.”  dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, şap hastalığıyla mücadele kapsamında büyükbaş hayvanlara yönelik aşılamaların başlatıldığını duyurdu. Bakan Çavuş’un katılımıyla düzenlenen aşılama brifinginin ardından, Bakanlık koordinasyonunda oluşturulan 30 ekip anında sahaya çıktı.

Hastalığın Cumartesi günü tespit edildiğini, Pazartesi günü analiz sonuçlarının gelir gelmez sürecin hızla başlatıldığını aktaran Çavuş, “Hastalığın görüldüğü diğer ülkelerde tedariki zor olan aşıyı, analiz sonuçlarına göre belirleyerek çok kısa sürede ülkemize getirdik. Zamanla yarıştık ve gecikmeye izin vermedik” dedi.

Ekiplerin sahada yalnızca aşı uygulamakla kalmadığını, üreticileri de hayvan hareketliliği, hijyen ve dezenfeksiyon konularında bilgilendirdiğini ifade eden Çavuş, “Böylece hastalığın yayılmasını önlemeye yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz” diye konuştu.

Şap hastalığının hayvancılık sektörü açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Bakan Çavuş, büyükbaş hayvan varlığını korumak ve üreticilerin mağduriyet yaşamamasını sağlamak için tüm imkânların seferber edildiğini kaydetti. Aşılama çalışmalarının ülke genelinde planlı ve titiz bir şekilde sürdürüleceğini belirten Çavuş, üreticilere aşı ekiplerine destek olmaları çağrısında bulundu.

Bakan Çavuş ayrıca, sürece verdikleri destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı’na, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği’ne ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a teşekkür etti ve şap hastalığıyla mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini açıkladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Ulukışla köy yolu üzerinde bugün saat 10.25 sıralarında meydana gelen trafik kazasında 21 yaşındaki Gizem Gümüşsoy yaşamını yitirdi.

Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre, Gümüşsoy, yönetimindeki MU 366  plakalı araç ile doğu istikametinden batı istikametine doğru seyrettiği esnada sağa meyilli viraja geldiği zaman direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan çıkıp ağaca çarptı.

Kaza sonucu ağır yaralanan araç sürücüsü kaldırıldığı Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

Soruşturma devam ediyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam