Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman: Diyalog yolunu sonuna kadar kullanacağız

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret ederek, diyalog yolunu sonuna kadar kullanacaklarını kaydetti.

BRT’de Ülgen Aksay’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, ekim ayından sonra Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olacağını söyledi.

– “Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz”

Adanın tümünde egemenliği, Hristodulidis’in “tepe tepe” kullandığını söyleyen Erhürman, “Adadaki herkes adına da egemenlik kullanıyor. Bizim devreye girmemiz gereken yer burasıdır. ‘Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz.’ demesi gereken biziz. İki devlet teorisi üzerinden beklediğimiz sürece, bölgedeki gelişmeler kaçınılmaz olarak bizi etkiliyor. Bu durum, bizim bu bölgede özne olup olmayacağımız açısından da olumsuz etkiliyor.” diye konuştu.

Erhürman, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olması ve bu iradenin BM’nin kurduğu masaya konması gerektiğini ifade etti. BM kapsamında, Kıbrıs Türk toplum lideri ve Kıbrıs Rum toplum lideri olarak eşit şekilde masaya oturulduğunu kaydeden Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret etti.

– “Önemli olan ‘Biz de varız.’ diyebilmek”

“AB’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Hahn geldiğinde Sayın Tatar ’Görüşmem.’ dedi. ‘AB bu şartlarda tarafsız olamaz.’ dedi. Sizin bunu Sayın Hahn’a doğrudan yüzüne söyleme mecburiyetiniz var.” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın uluslararası alandan adaya gelen biriyle  görüşmemesini eleştirdi.

Bölgedeki gelişmelerin hızla devam ettiğine vurgu yapan Erhürman, “Bu gelişmeler yaşanırken, biz kimseyle görüşmeyen, ‘çözümsüzlük çözümdür.’ diye algılanan bir pozisyonda kendimizi rölantiye almış durumda bekliyoruz. Toz toprak kalkarken de biz yok hükmündeyiz, bitince de öyle olacağız.” dedi.

Bu tablonun içinde, ‘Biz de varız.’ diyebilmenin önemini dile getiren Erhürman, “Kıbrıs adası sadece Hristodulidis’ten ibaret değil. Bunu yüksek sesle telaffuz etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Hiç sesimiz çıkmadan, başka bir alemde dolanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık sorunlarından, mülkiyet konusuna kadar uluslararası topluma anlatacak çok şey olduğunu söyleyen Erhürman, AB Kıbrıs Özel Temsilcisi ile yaptıkları görüşmeye işaret ederek “Şu anki durumun kabul edilebilir olmadığını anlattık.” dedi.

Diplomasinin uzun bir süreç olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı tarih boyunca – Denktaş, Talat, Eroğlu, Akıncı dönemlerinde – görüşmemeyi mi seçti? Zaten müzakere masasına oturmuyoruz; o da yetmiyor, buraya gelen insanlarla bile görüşmüyoruz. Bu yöntemin bizi ulaştıracağı toplam sonuç nedir? Maalesef, son dört buçuk yılda yaşadığımız şey görünmez duruma doğru yitiliyoruz.” dedi.

– “Derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak”

“Benim derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak.” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının hakları temelinde konuşmaya devam edeceklerini söyledi.

AB’nin şu anki konumunu, BM’nin konumu gibi görmediğini vurgulayan Erhürman, şu eleştirilerde bulundu:

“BM nezdinde o masaya oturulduğunda iki toplum lideri eşit konumdadır. AB’ye baktığınızda, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ AB üyesidir. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti, AB üyesi’ diyorsunuz ama şunu fark etmediniz: İspanya da, İtalya da AB üyesi; ama ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üyeliği diğer ülkelere benzemiyor. Başlangıçta burasının diğer ülkeler gibi olmadığını biliyordunuz, ama şimdi onlarla aynı muameleyi yapıyorsunuz. Kıbrıs Türk halkını görmezden gelerek yapıyorsunuz. Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü bile geçirmediniz.”

Tartışılmakta olan Schengen konusunda, bu durumdan etkilenecek Kıbrıs Türk halkının görüşünün alınması gerekliliğine dikkat çeken Erhürman, yaptıkları görüşmelerde tüm bu sorunları dile getirdiklerini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son derece önemli bir coğrafyaya sahip olduğunu, diplomasi ve diyaloğa büyük önem gösterdiğini belirten Erhürman, diplomasi ve diyalogdan başka yol olmadığını vurgulayarak, “Peki biz? Bizler açısından başka bir yolu mu var? Diyalog yolu var ve kullanacağız”. dedi.

– “2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz”

Ersin Tatar’ın “iki devlet” derken ne dediğinin uluslararası toplum tarafından anlaşılmadığını savunan Erhürman, “Sayın Tatar ne diyor, ben de merak ediyorum. Birkaç kez çağrı yaptık: ‘Gelin konuşalım.’ diye. Biz, iki eşit kurucu devleti olan, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyondan bahsediyoruz. Bu, BM kararları içinde yer alıyor. İki devlet derken Sayın Tatar, bunu da kapsayacak bir şeyden mi bahsediyor? Yoksa tamamen egemenliğin ayrıştığı bir yapıdan mı bahsediyor? Gelsin konuşalım.” dedi.

Tatar’ın savunduğu “tezle” Güney’den çıkan hidrokarbondan vaz mı geçtiğini soran Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünden vazgeçmem” diyor. Türkiye Cumhuriyeti tüm adanın garantörü. İki ayrı devlet olacaksa, güneyin ayrı bir garantörü olmasından mı bahsediyor?” diye sordu ve şöyle devam etti:

“Ben bu tezi anlamış değilim. Nedir tam olarak Kıbrıs Türk halkının geleceğine dair vizyon? Güney’deki hidrokarbon üzerindeki haklardan Tatar vaz mı geçiyor? Baf’tan, Limasol’dan, Larnaka’dan çıkacak bir şey varsa, ben buralardaki haklarımdan vazgeçmem. Sayın Tatar vazgeçiyorsa vazgeçsin.”

Son dört buçuk yıldır Kıbrıs Türk halkının “kaçan” konumunda olduğunu ileri süren Erhürman, “Hristodulidis söylediklerinde samimiyse, biz geliyoruz ve çözeceğiz. Çözüm istemeyip de ister gibi görünüyorsa, o zaman hazır olsun, maskesi düşecek. Karşısında Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini bulacak. Mülkiyet konusunda 2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam