Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Erhürman Gazimağusa Belediyesi çalışanlarını ziyaret etti ve eylemlerine destek belirtti

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Mağusa Belediyesi’nde 20 gündür maaş alamayan çalışanların evine ekmek götüremediğini belirterek, bu insanların görmezden gelinemeyeceğini söyledi. Erhürman, parti olarak üzerlerine düşeni yapacakları sözünü verdi.

CTP Basın Bürosu’nun açıklamasına göre, Erhürman ve beraberindeki heyet, Gazimağusa Belediyesi çalışanlarını ziyaret etti ve eylemlerine destek belirtti.

Erhürman’a ziyaretinde, milletvekilleri Doğuş Derya, Teberrüken Uluçay, Asım Akansoy ve Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp da eşlik etti.

Ziyaet sırasında konuşan Tufan Erhürman, “Biz üzerimize düşeni yapacağız. Sıkıntınızı içimizde hissediyoruz. En derin dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Mücadelenizi saygıyla destekliyoruz” dedi.

“MAĞUSA BELEDİYESİ İÇİN BU BİR KADER DEĞİLDİR”

Erhürman, “CTP adına dayanışmamızı bildirmek üzere buraya geldik” dedi. Bu yılın başında belirlenen, belediyelerin katkı paylarının son derece düşük olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Bu merkezi idarenin aslında çok ciddi bir hatasıydı. Pandemi döneminde en fazla sokakta olan belediye emekçileriydi. Belediyelerin ayrıca desteklenmesi gerekirdi bu dönemde” diye konuştu.

Pandemiyi yaşayan belediyenin sadece Mağusa Belediyesi olmadığına dikkat çeken Erhürman, diğer belediyelere bakıldığı zaman pek çoğunun maaş ödemesinde bir sıkıntı yaşamadığını ifade etti. “Mağusa Belediyesi için bu bir kader değildir. Gereksiz giderleri kıstığınız zaman bu hesabı yapmanız mümkündü” diyen Erhürman, belediye emekçilerinin 20 gündür maaş alamamasının kabul edilebilir olmadığını vurguladı.

“BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Merkezi idareyle ilgili gerekli girişimleri yapacaklarını belirten Erhürman, öngörülebilirliğin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Erhürman, “Bu insanlar evlerine nasıl ekmek götürecek? Buna hiçbirimiz göz yumamayız. Hiçbirimiz görmezden gelemeyiz” diye konuştu. Bu sorunun giderilmesi için CTP olarak görevlerinin farkında olduklarını söyleyen Erhürman, “Biz üzerimize düşeni yapacağız. Sıkıntınızı içimizde hissediyoruz. En derin dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Mücadelenizi saygıyla destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

ÖZÜŞEN: BELEDİYE CİDDİ BİR ÇIKMAZ İÇİNDE

Mağusa Belediyesi’nde örgütlü Mağusa Türk Genel İş Sendikası Başkanı Doğan Özüşen ise, CTP heyetine eylemlerine destek verdiği için teşekkür etti. CTP’nin katkısının önemli olduğuna dikkat çeken Özüşen, “Umarız belediyelerden sorumlu olan bakanlık da gereken ilgiyi, alakayı gösterir” dedi.

Eylemin 20’nci gününde olduklarını kaydeden Özüşen, henüz ödenemeyen personel ve üyelerinin olduğunu vurguladı. Eylemlerine devam edeceklerini ifade eden Özüşen, “Esas sorun şu an ödenmemekle birlikte ay başında yaşayacağımız ekonomik sorundur. Bugün itibarıyla personelin ne zaman ve nasıl ödeneceği henüz açıklanmamıştır. Belirsizlik vardır” dedi.

Mağusa Belediyesi’nin ciddi bir çıkmaz içinde olduğunu kaydeden Özüşen, ilgili bakanlıktan ve meclis üyelerinden destek istediklerini söyledi. Özüşen, ay sonu itibarıyla belediyenin artık çalışamaz duruma geleceğini dile getirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

UAD’nin, UNRWA’nın yasaklanması hakkındaki danışma görüşünün duruşmaları yarın başlıyor

Published

on

By

Türkiye dahil 39 devlet ve 4 uluslararası kuruluşun katılacağı duruşmalar neticesinde verilecek danışma görüşünün İsrail için bağlayıcı etki doğurması bekleniyor.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarının hukuki sonuçlarını değerlendiren danışma görüşü duruşmalarına yarın başlıyor.

İsrail’in, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) yasaklamasına ilişkin duruşmalarda 39 ülkenin yanı sıra Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM de sunumlarını yapacak.

Dışişleri Bakanlığı’nca yapılacak Türkiye’nin sunumu, 30 Nisan’da TSİ 16.00’da başlayacak ve sözlü sunumlar 2 Mayıs Cuma TSİ 18.45’te sona erecek.

AA muhabiri, İsrail Meclisi’nin 28 Ekim 2024’te UNRWA’nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025’te Doğu Kudüs’teki UNRWA operasyonlarını sonlandırması neticesinde Türkiye’nin de katkılarıyla Norveç öncülüğünde BM Genel Kurulu üzerinden başlatılan danışma görüşünün içeriğini, sunumların önemini ve UAD’nin vereceği görüşün etkisini derledi.
Danışma görüşünün içeriği nedir?

BM Genel Kurulu, 19 Aralık 2024’te kabul ettiği kararla, UAD’den İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında BM kuruluşları ve uluslararası örgütlerin varlığı ve faaliyetlerine ilişkin yükümlülüklerini incelemesini istiyor.

Ayrıca, Filistin halkının hayatta kalması için acilen gereken temel malzemelerin ve insani yardımların engelsiz sağlanması ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını destekleme hususlarında İsrail’in sorumluluklarının da ele alınması talep ediliyor.

BM Genel Kurulu’nun Divan’a yönelttiği soruda her ne kadar UNRWA’nın adı yer almasa da İsrail tarafından yasaklanması üzerine başlatılması ve BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamaların hukukiliğinin genel olarak ele alınması sebebiyle söz konusu süreç büyük oranda UNRWA ile ilişkilendiriliyor.

UAD’nin vereceği görüşte uluslararası hukukun ilgili normlarını, BM Şartı’nı, uluslararası insancıl hukuku ve insan hakları hukukunu göz önünde bulundurması bekleniyor.

Divan’ın, 9 Temmuz 2004 tarihli Duvar Danışma Görüşü ve 19 Temmuz 2024 tarihli İsrail’in işgalinin hukukiliğine ilişkin daha önceki danışma görüşlerinden de yararlanması öngörülüyor.
Türkiye, İsrail aleyhine hangi iddiaları ortaya koyuyor?

Türkiye, İsrail’in de taraf olduğu 1946 tarihli BM Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Sözleşmesi’ne dikkati çekerek, bu korumaların BM kuruluşlarının bağımsız çalışabilmesi için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.

Türkiye’nin beyanında, İsrail’in UNRWA’yı yasaklama kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve uluslararası yükümlülüklerin ihmalinin açık bir hukuk ihlali olduğu öne sürülüyor. Özellikle insani yardımların engellenmesi, BM tesislerinin hedef alınması ve uluslararası personelin taciz edilmesinin uluslararası hukuk düzenini zedelediğine işaret ediliyor.

Türkiye’nin 30 Nisan’da yapacağı sunumda, kapsamlı hukuki savlarla UAD’nin İsrail’in ihlallerini tespit etmesi noktasında mahkeme yargıçlarına yol gösterici olması bekleniyor.
Görüş bağlayıcı olacak mı?

Kural olarak UAD’nin verdiği danışma görüşleri bağlayıcı olmamakla birlikte, 1946 tarihli BM Ayrıcalık ve Muafiyetlerine Dair Sözleşme’nin 8. Maddesi, bu danışma görüşünün İsrail ve muhtemelen diğer ülkeler için bağlayıcı etki doğuracağı anlamına geliyor.

1946 tarihli Sözleşme’nin 8. Maddesi, “Bir üye devletle BM arasında uyuşmazlık çıkması halinde, UAD’den danışma görüşü isteneceğini ve bu görüşün taraflarca kesin olarak kabul edileceği” ifadesini içeriyor.

İsrail, bu sözleşmeye taraf olarak ve bu maddeye çekince koymayarak, verilecek danışma görüşünün kendisi için bağlayıcı etki doğuracağına rıza göstermiş oluyor.

Türkiye dahil 39 devlet ve 4 uluslararası kuruluşun katılacağı duruşmalar neticesinde verilecek danışma görüşünün İsrail için bağlayıcı etki doğurması bekleniyor.
Divan’ın bağlayıcı etki doğuran başka görüşleri var mı?

UAD, 29 Nisan 1999 tarihli danışma görüşünde, Malezya vatandaşı olan BM İnsan Hakları Komisyonu Özel Raportörü Dato’ Param Cumaraswamy davasında, 1946 tarihli Sözleşme’nin 8. Maddesinin uyarınca verilen danışma görüşünün Malezya açısından “kesin netice teşkil ettiğini” açıkça belirtmişti.

Benzer şekilde, 15 Aralık 1989’da verdiği danışma görüşünde de Romanyalı BM özel Raportörü Dumitru Mazilu’nun BM’nin sahip olduğu ayrıcalıklardan yararlandığını ve bu görüşün kesin netice teşkil ettiğini kaydetmişti.
Kararın olası etkileri neler olabilir?

Danışma görüşü, İsrail’in UNRWA’ya yönelik kısıtlamalarının kaldırılmasını ve Filistinlilere yönelik insani yardımın yeniden sağlanmasını zorunlu kılabilir. Ayrıca, İsrail’in UNRWA ve personeline verdiği zararların tazmin edilmesinin de önünü açabilir.

Görüş ayrıca, UNRWA’nın Filistinli mültecilerin temel haklarının korunmasındaki hayati rolünü vurgulayarak, kısıtlamalar yoluyla geri dönüş hakkının engellenmemesi gerektiğini de ortaya koyabilir.

İsrail daha önce de 2008-2009 yıllarındaki Dökme Kurşun Operasyonu sırasında UNRWA binalarına verdiği zararı tazmin etmiş ve 23 Şubat 2010’da BM’ye 10,5 milyon dolar tazminat ödemişti.
Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Hollanda’nın idari başkenti Lahey’deki Barış Sarayı’nda yarın itibarıyla halka açık yapılacak duruşmalar canlı yayınlanacak.

Toplam 43 ülke ve uluslararası kuruluş 30’ar dakikalık sözlü sunum yapacak.

Uyuşmazlığın doğrudan ilgili ülkelere daha fazla süre verilmesi sebebiyle Filistin 3 saat sunum yapacak.

Danışma görüşüne ilişkin yazılı beyanda bulunan İsrail’in sözlü duruşmalarda yer almaması dikkati çekiyor.

Sözlü sunumların ardından Divan yargıçları danışma görüşünü hazırlamak için müzakereye başlıyor.

UAD danışma görüşlerini genellikle 4 veya 6 aylık bir süre içerisinde açıklıyor.

Devamını Oku

Dünya

ABD, Yemen’in Sana ve Sada kentlerine hava saldırılarını sürdürdü

Published

on

By

ABD’nin, Yemen’in başkenti Sana ile Sada kentine hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

Yemen’de İran destekli Husilere ait El-Mesire televizyonuna göre, ABD savaş uçakları, Sana’nın kuzeyindeki Beni el-Haris ilçesinde yerleşim yerini ve Sebin ilçesinde Lübnan Hastanesi yakınlarındaki evi hedef aldı.

ABD savaş uçakları, Sada kenti yakınlarına ise 3 hava saldırısı düzenledi.

Saldırılar sonrası can kaybı ya da yaralı sayısına ilişkin bilgi verilmedi.

ABD, geçen gün de Sana ve Sada’ya hava saldırıları düzenlemişti.

Husilere bağlı Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD savaş uçaklarının 15 Mart’tan bu yana Yemen’e 1200’den fazla hava saldırısı düzenlediği, saldırılarda yüzlerce sivilin öldüğü ve yaralandığı bildirilmişti.

– Yemen’e hava saldırıları

Husiler, 7 Mart’ta yaptıkları açıklamada, İsrail’e Gazze’ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıdıklarını, aksi takdirde İsrail’e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu.

ABD Başkanı Donald Trump ise Truth Social platformundan 15 Mart’ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen’deki Husilere karşı “büyük bir saldırı” başlatma talimatı verdiğini belirtmişti.

Yemen’de 15 Mart sonrasında ABD’nin hava saldırılarında, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 217 kişinin hayatını kaybettiği ve 436 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Devamını Oku

Dünya

Kanada’da bir sürücünün aracıyla kalabalığa dalması sonucu ölen ve yaralananlar oldu

Published

on

By

Kanada’nın Vancouver kentinde bir kişinin aracını sokak festivalindeki kalabalığa sürmesi sonucu ilk belirlemelere göre hayatını kaybeden ve yaralananların olduğu bildirildi.

Vancouver Polis Departmanı, X sosyal medya platformundan olaya ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, bir sürücünün, yerel saatle 20.00 sularında aracıyla Filipinli topluluğun sokak festivalindeki kalabalığa dalması sonucu ilk belirlemelere göre ölen ve yaralananların olduğu belirtildi.

Araç sürücüsünün gözaltına alındığı ifade edilen açıklamada, ölen ve yaralananların sayısına ilişkin detaylı bilgi verilmedi.

Öte yandan, sosyal medyadaki görüntülerde yerde en az 7 yaralının olduğu görülüyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam