Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman mülkiyet konusunda açıklamalarda bulundu:TMK kurulurken ne yapıldıysa, şimdi de o yapılmalı

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, mülkiyet konusuna ve yapılması gerekenlere dikkat çekerek, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) kurulurken ne yapıldıysa, şimdi de onun yapılması gerektiğini vurguladı.

CTP’den verilen bilgiye göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan Tufan Erhürman, müzakereler başladığından beri mülkiyet meselesinin, masadaki temel meselelerden biri olduğunu belirterek, “Hukukun siyasetin enstrümanı haline getirilmesi, Kıbrıs Rum liderliğinin ilk uygulaması değildir. Bu memlekette insanlar, Loizidou davasını çok iyi bilir. O davada, kullanım kaybından doğan zararı talep ediyordu. Kullanım hakkından doğan zarar 2000’li yılların başında ödendi, ancak tapu hâlâ kadının elinde kaldı. Bunlar çok eski yıllardı.” dedi.

2003 yılında Mal Tazmin Komisyonu’nun kurulduğunu anımsatan Erhürman, “Adı üstünde, bir ‘tazmin’ komisyonuydu. AİHM dedi ki; sadece tazminat yetmez. Eğer mümkünse iade, değilse takas, o da olmazsa tazminat söz konusu olur. Bu unsurları içeren bir mekanizma kurmanız gerekir dedi AİHM. Biz de 2005’te TMK’yı kurduk. 2005 yılından itibaren bu ülkede artık mal tazmin komisyonu değil, TMK vardır. TMK yalnızca tazminata hükmetmez, belli durumlarda takasa ve iadeye de hükmedebilir. Bu sistemi üç ayak üzerine kurduk.” diye konuştu.

– “Rumlar ‘hayır’ dediği için Kıbrıs sorunu kapsamlı bir çözüme ulaşamadı”

Erhürman, “2005, 2004 referandumlarının bir yıl sonrasıdır. Kıbrıslı Rumlar ‘hayır’ dediği için Kıbrıs sorunu kapsamlı bir çözüme ulaşamadı. Müzakerelerin altı başlığından biri de mülkiyettir. Kapsamlı bir çözüme ulaşılmış olsaydı, mülkiyet konusunda da çözüm sürecine girmiş olacaktık. 2025’te bu meselenin büyük kısmı çözülmüş olacaktı.” diyerek Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesini dünyaya göstermenin önemine işaret etti.

O dönemde de Hurma ve Orams davalarının açıldığını kaydeden Erhürman, söz konusu dönemde de inşaat sektöründe bir hareketlenme başladığını kaydetti.

“2010’da Demopoulos davasında AİHM bir karar üretti ve ‘Biz TMK’yı etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul ediyoruz.’ dedi. 2004’te biz ‘evet’ dedik, çözüm irademiz olduğunu ortaya koyduk. TMK Yasası’nın giriş kısmını açsınlar, orada açıkça yazıyor: Bu yasa iki bölgeli yapı ilkesi üzerine inşa edilmiştir. İki bölgeli yapı, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonun unsurlarından biridir. Biz, mülkiyet konusunda iki bölgeliliği esas alıyoruz ve yasamızı buna göre şekillendiriyoruz demiştik.” diye konuşan Erhürman, söz konusu dönemde AİHM kararlarında ne denmişse, ona uygun yasa yapıldığını söyledi.

– “Dünya, iki devletli çözümün Türkçesinin ‘çözümsüzlük çözümdür’ olduğunu biliyor”

Tufan Erhürman, “Çözüm iradesi, iki bölgelilik ilkesi, AİHM kararlarına uyum… 2010’dan 2024’e kadar Rum tarafından açılmış bir dava duymadık. TMK çok mu mükemmel çalıştı? Hayır. Parası hep eksik kaldı. Davalar gerektiği hızda tamamlanamadı. Buna rağmen biz 2024’e kadar geldik. Çünkü 2017’ye kadar çözüm iradesini taşıyorduk. 2017 yılı da dahil olmak üzere biz çözüm irademizi devam ettirdik.” dedi.

Söz konusu dönemde Kıbrıslı Rumların dava açacak siyasi ortamının bulunmadığına işaret eden Erhürman, “Bu davalar hukuki değil, siyasetin aracı haline getirilmiş davalardır. Siyasi hareket ediyorsan, siyasi yanıt alırsın. Bizim söylediğimiz şuydu: Biz çözüm istediğimizi defalarca ispatladık. Hem çözüme gelmeyeceksiniz hem de bizim insanımıza teker teker dava mı açacaksınız? Bunu dünyaya net bir şekilde anlattık. Ne zaman ki Ersin Tatar geldi ve ‘iki devletli çözüm isterim’ dedi, işte o zaman dünya iki devletli çözümün Türkçesinin “çözümsüzlük çözümdür” olduğunu zaten biliyordu.

Erhürman, Hristodulidis’in “Ben çözüm istiyorum, ama bu arkadaş çözümsüzlüğü savunuyor” cümlesine döndüğünü söyledi ve “Bizim üstünde durduğumuz meşru zemin sarsılmaya başladı.” dedi.

– “Çözüm, TMK’da ne yaptıysak odur”

“Yabancılara mülk satışına düzenleme getirilmezse içeride de dışarıda da başımıza işler açacak” diye defalarca uyarılar yaptıklarını söyleyen Erhürman, “Neden söylüyorduk? Çünkü geçmişi biliyorduk. Hangi durumlarda hangi araçların kullanıldığını biliyorduk. Bile bile duvara tosladık. Çıktı Ersin Bey, İskele’deki toplantıda ‘Ben arkanızdayım, yürüyün, korkmayın’ dedi. Şimdi diyor ki ‘Ben zaten söylemiştim Güney’e geçmesin, geçerse tutuklanacak.’ Bugüne kadar hiçbir şey bilgiyle, akılla yapılmadı.” dedi.

Yabancılara mülk satış konusunda önce başka yasa sonra başka yasa çıkarıldığına dikkat çeken Erhürman, yabancı yatırımcının “İlle de Kıbrıs’tan mal almayı mı beklediğini” sordu ve “Bir gecede hukukun değiştiği ülkede, iki Macar’ın mahkûm olduğu bir yerde bu yasa güven yaratacak ve alıcı bir değil iki tane mal mı alacak? Çözüm, TMK’da ne yaptıysak odur.” dedi.

Rum Liderliğinin aldığı kararların hukuken değil siyaseten alındığını belirten Erhürman, “Bu işlerin hiçbiri yalnızca hukuk meselesi değil. Birileri de çıktı ‘İTEM Yasası’ diyor. Rum hukukuna göre eşdeğere alınan tapu ile tahsis tapusu arasında fark mı var? Hiçbir şey bilmeden, durmadan karınlarından konuşarak çözüme gideceklerini sanıyorlar.” dedi.

– “İki bölgelilik ilkesi çok önemlidir”

“2005’te ne yaptıysak, onları yapacağız. İki bölgelilik ilkesi çok önemlidir” diyen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ersin Tatar’ın dört buçuk yıllık görev süresi içinde kaç defa parti başkanlarını toplantıya çağırdığını sordu.

“Bu konuyla ilgili hiç toplantı yaptı mı? Hep ezbere konuşmalar. 2005’te Sayın Talat cumhurbaşkanıydı, çözüm iradesi açıktı. Müzakere masasını oluşturdu. Ama sadece müzakere masasını değil, mülkiyet masasını da oluşturdu. Kayıplar konusuyla ilgili de dava açıldı. Biz bu üç ayak üzerinden çalıştık. Son dönemde müzakere masası yok.” diye konuşan Erhürman, memlekette her şeyin zorlaştığını söyledi.

– “Halk kararını verdi, değişim geliyor”

İnşaat sektörünün türbülansa sokulduğunu, onunla beraber 60-70 sektörün de etkilendiğini belirten Erhürman, “Bu arada sen, büyük bir başarı sergileyerek Güney’den Kuzey’e kayan ekonomiyi tersine çevirdin. Diploma rezaletleriyle yükseköğretimi sarstın. Sanayi açısından durum ortada. Turizmde senin pahalılığın, Yunan adalarıyla kıyaslanamaz hale geldi. Casino turizmi olmasa turizm diye bir şey kalmazdı şu anda. Turizm acenteleri sıkıntı içinde. Bu maliye nereden toplayacak.?” diye sordu.

İnşaat sektörünün, hiç olmaması gereken şekilde öncü sektör yapıldığını vurgulayan Erhürman, 1 euronun, 44 TL olmasına rağmen ekonominin Güney’e kaydırılmasını eleştirdi.

“Adına hükümet diyen yapının hiçbir çözümünün olmadığını” savunarak, “Neresinden tutsan elinde kalacak bir yapı. Bu arkadaşlar kendi hallerine kalsalardı çoktan gitmişlerdi. ‘Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar erken seçim olmamalı’ dediler. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte bir değişim gerçekleştirip doğru zemine geçmek zorundayız” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından erken seçimin “kapıda” olduğunu iddia etti.

Tufan Erhürman, “Bugünkü durumdan çok mutluyum diyenler, bugünkü durumun devamına oy versin. ‘Hem ağlarım hem giderim’ halleri çok yorucudur. Ama böyle bir şey yok. Sokakta gördüğümüz belli. Kıbrıs Türk halkı kararını verdi, değişim iradesi nettir. Bu halk kararını verdi, değişim geliyor.” diye konuştu.

Diplomasi ve diyaloğun önemine de işaret eden Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti ile de AB ile de BM ile de diplomasi ve diyalog.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam