Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Erhürman: Yeşillere allara, nice nice yıllara CTP

Published

on

 

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bugüne kadar Kıbrıslı Türklerin hayrına ne yapıldıysa CTP’nin yaptığını bundan sonra da CTP’nin yapacağını vurguladı. Erhürman, işçinin, emekçinin hakkını CTP’nin verdiğini, barış için çözüm için CTP’nin mücadele ettiğini, sosyal ve ekonomik hakları CTP’nin kazandırdığını söyledi. Erhürman, 23 Ocak seçimlerini göstererek, “Yaptık, yine yaparız” dedi. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) 51’inci kuruluş yıldönümünü kutladı. Lefkoşa’da gerçekleşen resepsiyona partililerin yanı sıra, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve CTP’nin eski genel başkanları ile başbakanları  Güney Kıbrıs’tan konuklar ve sivil toplumun temsilcileri katıldı.

 

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman katılımcılara hitap ettiği konuşmasına duygusal sözlerle başladı. Erhürman, “51 yıl oldu. 51 yıllık mücadele… 51 yıldır acı çekiyoruz, 51 yıldır bedel ödüyoruz ama 51 yıldır dayanışma içindeyiz. 51 yıldır sırtlarımızı birbirimize dayıyoruz. 51 yıldır sevgi ile kucaklaşıyoruz, tırnaklarımızı bu topraklara geçiriyoruz. 51 yıldır barış diyoruz, federasyon diyoruz, eşitlik diyoruz, adalet diyoruz ve demeye devam edeceğiz” dedi. Bu yolda çok ağır bedeller ödediklerini belirten Erhürman konuşmasına partinin ilk genel başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu’nu, Özker Özgür’ü, Naci Talat Usar’ı ve Sonay Adem’i anarak devam etti.

 

Erhürman konuşmasında; Bizim ne olduğumuz nerede durduğumuz herkesin bildiği bir şey. Bize durmadan laf yetiştirenlerin de nerede durduğunu herkes biliyor” diyen Erhürman, bir tarafta ‘çözümsüzlük çözümdür’ diyenlerin var olduğunu diğer tarafta 51 senedir kale gibi durarak bu memlekette federal çözüm diyenler olduğunu söyledi.

Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tarafta halkımızı hapsetmeye, tutsak etmeye, dünyaya kapatmaya çalışanlar var. Halkımızı Sarayönü’nden öteyi görmez hale getirmeye çalışanlar var, bir tarafta da ‘biz bu halkı dünyayla, Avrupa’yla, uluslararası camiayla buluşturacağız’ diyenler var. Bir tarafta ‘biz kendi ayaklarımızın üzerinde duramayız’ diyenler var diğer tarafta 51 yıldır kale gibi duran, ‘kendi ayaklarımızın üzerine duracağız, kendi kendimizi yöneteceğiz’ diyen biz varız, CTP var.”

 “Aylardır bize bir hikaye anlatıyorlar. Aylardır basiretsizliklerini, plansızlıklarını en önemlisi bu halkın gailesini çekmiyor oluşlarını pandemi ile TL’nin değer kaybıyla açıklamaya kalkanlar var… Ama bizim de arkamızda ne yaptığımıza dair herkesin bildiği gerçekler var. Biz, halkımızı döviz karşısında ezdirmeyeceğiz diyenleriniz, bunun için hayat pahalılığını enflasyonun, döviz artışının üzerinde ödedik diyenleriz. Biz, Maliyenin gelirlerinden, KDV’den, Fiyat İstikrar Fonu’ndan, gümrük vergisinden vazgeçenleriz; onlar maalesef en sıkıntılı dönemde halkımızın alım gücü yerlerde sürünürken, ‘Hayat Pahalılığını ödemeyeceğim’ diyenler, ‘KDV’yi de Fiyat İstikrar Fonunu da’ alacağım diyenler ve şimdi karşımıza geçip de ‘nar ekşisinin KDV’sini kestim’ diye dalga geçenler… CTP’nin ne yaptığı bellidir, size ne yaptırmayacağı da bellidir, bu halkla dalga geçtiğiniz yeter artık diyen CTP’dir.”

 

 “Geldiler hükümet kurdular. Bizim halkımıza unutturduğumuz elektrik kesintilerini tekrar getirdiler. Biz unutturduk elektriksiz günleri tekrar hatırlattılar, akaryakıt kuyruklarını getirdiler. Memlekette insanlar süt bulamaz oldu, tüp gaz bulamaz oldu. Aşı kuyrukları kurdular, memleketi enkaza çevirdiler. Ama yüreğinizi ferah tutun çok az kaldı. Kıbrıs Türk halkının büyük ortağı olduğu CTP Hükümetine çok az kaldı. Çatlasalar da patlasalar da madem ki giderlerimiz dövize endeksli, bu halkın gelirini de evet dövize endeksleyeceğiz. Çatlasalar da patlasalar da endeksleyeceğiz. Biz memleketin yüzde 60’ı dövize endekslenmiş durumdayken halkımızı koruyacağız… Derken çıktı birileri bize ‘hayalci’ dedi. ‘Hayal kuruyorsunuz’ dedi. Bize hayal kuruyorsunuz diyenlerin kimler olduğunu size hatırlatayım: Bu arkadaşlar değil miydi ki memleketi Las Vegas yapacaklardı, memleketi Singapur yapacaklardı. Hem de Singapur’un tanınmamış bir memleket olduğunu zannederek… Memleketi Tayvan yapacaklardı. Memleketin tamamını Serbest Bölge yapacaklarını söylediler ama en parlak öneri şimdiki Başbakan’dan geldi. ‘Hiç merak etmeyin ben KKTC’yi tanıtacak değilim, KKTC’yi tanınmamışlığın avantajlarından yararlandıracağım’ dedi. Neler çağrıştırır bu söz akıllarda onu size bırakıyorum. Bir tarafta bunların hayalini kuranlar var bir tarafta da CTP… Yani barışın, çözümün, dünyaya açılmanın, eşitliğin, adaletin hayalini kuranlar var… Bu hayali kurduk diye ‘hayalciysek’ evet bu toplum için hayallerimiz var sonuna kadar da olacak.”

 

 “Kıb-Tek’in ne hale getirildiğinin farkındasınız. Yatırım yapmayanlar, bakım yapmayanlar, maliyesi ile zerre ilgilenmeyenler Kıb-Tek’i ne hale getirdi farkındasınız ama bu konuda da hiç merak etmeyin… Kıb-Tek’te hiç unutmayın ki bugüne kadar hangi konuda yatırım yapıldıysa bu da CTP’nin girişimleri sonucu AB’den elde edilen finansmanla yapıldı. Bugün AB, ‘Yeşil Mutabakat’ diyorsa, çevreci enerji diyorsa, çıkacak CTP ortaya diyecek ki bu adada yeşil enerjiyse bileceksiniz ki adalıyız maviye de yeşile de, burada da yeşil enerji olacak ve CTP SKADA’yı nasıl getirdiyse yeşil enerji için de AB’den finansmanı söke söke alacak. Çünkü bu işi yaparsa bir tek CTP yapar. Yaptık yine yapacağız.”

 

 “Kimse unutmasın, biz de unutturmayalım; CTP’nin doğru zemine basarak federasyon temelinde bu topluma kazandırdığı unsurlardır Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzüğü ve bundan sonra kazandıracağı unsurlardır yine aynı temele basarak AB’den alınacak destekler. Sayın Talat buradadır. CTP Lokmacı Kapısını açtı. Müteahhitler ihalelere teklif dahi atmazken Mağusa’da Derinya’yı, Lefke’de Aplıç’ı CTP açtı. Onun için gönül rahatlığıyla göğsümüzü gere gere söylüyoruz, evet CTP nasıl ki onları açtı, Mağusa Kapısını da Baf Kapısını da diğer geçiş kapılarını da CTP açacak. Açtık, yine açarız. Yaptı, yine yaparız.” 

 

Konuşmanın sonunda seçim Erhürman, “Seçime hazırız… CTP geliyor, yarından itibaren mücadele çığ gibi büyüyor. Bu yolun sonunda Kıbrıs Türk halkının büyük ortağı olduğu CTP iktidarı var. Hepimize bir kez daha hayırlı yaşlar ve kolaylıklar diliyorum” dedi. Konuşmanın ardından aile fotoğrafı için eski başkanlar ve 23 Ocak seçimlerine katılacak adaylar sahneye çağrılarak pasta kesildi. Pastayı Erhürman ile birlikte partinin hayattaki tek kurucusu Hüseyin Celal ile 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat kesti.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Delta uçağında şiddetli türbülans: 25 kişi hastaneye kaldırıldı

Published

on

By

ABD merkezli Delta Havayolları’na ait Amsterdam seferi yapan bir yolcu uçağı, şiddetli türbülans nedeniyle rotasını değiştirerek Minneapolis’e acil iniş yaptı. Delta’dan yapılan açıklamada, uçuşun ardından 25 kişinin hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

Salt Lake City’den Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a giden DL56 sefer sayılı uçuş, Çarşamba günü yerel saatle 19.45 sıralarında Minneapolis–Saint Paul Uluslararası Havalimanı’na yönlendirildi. Delta, Airbus A330-900 tipi uçağın “önemli düzeyde türbülansa maruz kaldığını” ve bu nedenle acil iniş yaptığını duyurdu.

Uçak Minneapolis’e güvenli şekilde iniş yaptıktan sonra, havalimanı itfaiyesi ve acil sağlık ekipleri uçağa yönlendirilerek yolculara ve mürettebata müdahale etti. Delta’nın açıklamasında, “Varışta tıbbi ekipler, yolcu ve kabin ekibini değerlendirdi. 25 kişi hastaneye sevk edilerek tedavi altına alındı,” denildi. Şirket, acil durum ekiplerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Delta, olay sonrası yolcularla birebir ilgilendiğini ve ihtiyaçlarını karşılamak için ‘Delta Care Team’ adlı özel bir ekibin görevlendirildiğini bildirdi. Ancak uçakta kaç yolcu ve mürettebatın bulunduğuna dair bilgi verilmedi.

Airbus’ın resmi verilerine göre A330-900 tipi uçaklar azami 465 yolcu taşıma kapasitesine sahip.

Benzer bir olay mart ayında da yaşanmış, Missouri’den Houston’a gitmekte olan bir United Express uçağı türbülansa girerek Waco, Texas’a acil iniş yapmış ve beş yolcu hafif yaralanmıştı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere’de yeni araçlara alkol kilidi ve kara kutu zorunluluğu gündemde

Published

on

By

İngiltere’de İşçi Partisi hükümeti, Avrupa Birliği’nin Genel Güvenlik Yönetmeliği 2 (GSR2) ile uyumlu yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Plana göre ülkede satılacak yeni araçlara alkol kilidi (alcolock) ve kara kutu (event data recorder) gibi güvenlik sistemlerinin entegre edilmesi zorunlu hale gelebilir.

Bu karar, Brexit sonrası İngiltere’nin Avrupa düzenlemelerinden bağımsızlaşma sürecini tersine çevirdiği gerekçesiyle muhalefet ve bazı gazeteler tarafından sert şekilde eleştiriliyor.

Alcolock ve kara kutu nedir?
Alkol kilidi (Alcolock): Sürücünün yasal alkol limitini aşıp aşmadığını ölçer. Limitin üzerindeyse araç çalışmaz.

Kara kutu: Çarpışma öncesi hız, frenleme gibi verileri kaydeder.

GSR2 kapsamındaki diğer yenilikler: Sürücü uykululuğu uyarıları, çarpışma önleyici sistemler ve şerit takip desteği.

Hükümet: Ekonomik ve güvenlik açısından mantıklı
İngiltere Ulaştırma Bakanlığı, otomobil üreticileri ve sektörel kuruluşlarla görüşmeler yaptığını doğruladı. Bakanlık, Avrupa ile farklı güvenlik standartlarının hem maliyetleri artıracağını hem de Kuzey İrlanda gibi bölgelerde çift standart yaratacağını belirtti.

İşçi Partili yetkililer, uyum sürecinin “ideolojik değil ekonomik ve pratik gerekçelere” dayandığını savunuyor.

Muhalefet: Bu bir gizli AB dönüşü
Brexit yanlısı bazı milletvekilleri ve medya organları, bu düzenlemeyi “gizli AB dönüşü” olarak nitelendiriyor. Muhalefete göre hükümet, güvenlik gerekçesiyle halktan habersiz şekilde yeniden AB kurallarına teslim oluyor.

Bazı yorumcular, bu hamlenin siyasi sembolizmle maskelenmiş bir entegrasyon çabası olduğunu öne sürüyor.

Otomobil üreticileri destekliyor
Üretici firmalar ve ihracatçılar ise standartların uyumlu olmasının maliyetleri düşürdüğünü ve Avrupa pazarına girişte kolaylık sağladığını belirtiyor.

Fakat teknolojinin maliyeti, doğrudan araç fiyatlarına yansıyabileceği için tüketici tarafında endişeler var.

Mayıs 2025’te yapılan bir ankette: katılımcıların yüzde 53’ü, mahkeme kararıyla alcolock takılmasını destekliyor.

Bu gruptakilerin yüzde 56’sı ise yalnızca tekrarlayan değil, tüm alkollü sürücüler için zorunlu hale gelmesini istiyor.

2013–2024 arasında İngiltere ve Galler’de 27.000’den fazla tekrar eden alkollü araç kullanımı vakası kaydedildi. Trafik güvenliği savunucuları, bu teknolojinin caydırıcı olabileceğini savunuyor.

Yeni bir standart mı doğuyor?
Eğer düzenleme hayata geçerse, İngiltere’de satılan tüm yeni araçlar:

Yasal alkol sınırı üzerinde araç çalıştırılamayan sistemlerle,

Çarpışma öncesi verileri kaydeden cihazlarla,

Sürücü yardım sistemleriyle donatılmış olacak.

Bu gelişme, yol güvenliğini artırma potansiyeli taşırken aynı zamanda Brexit sonrası İngiltere’nin düzenleyici bağımsızlığı tartışmasını yeniden alevlendiriyor.

Devamını Oku

Dünya

Portekiz ve İspanya orman yangınlarıyla mücadele ediyor

Published

on

By

Portekiz ve İspanya’nın yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgarların neden olduğu çok sayıda orman yangınıyla mücadelesi sürüyor.

Portekiz’in kuzey ve orta bölgelerinde çok sayıda orman yangını devam ederken ülke, yüksek alarm durumuna geçti.

El Confidencial gazetesinin haberine göre, Ulusal Sivil Koruma Kurumu, 132 bildirimle bu yılın en yüksek yangın alarmı sayısına ulaşıldığını açıkladı.

Yaklaşık 2 bin 700 itfaiye personeli, 29 hava aracının da desteğiyle yangınları kontrol altına almaya çalışıyor.

Yangınlar nedeniyle bazı bölgelerde tahliyeler yapıldı ve yaralanmalar meydana geldi. Aralarında 14 itfaiye personelinin de bulunduğu 20 kişi, ekiplerce tedavi edildi.

En ciddi yangınlar Arouca, Penafiel, Ponte de Lima, Penamacor ve Ponte da Barca bölgelerinde çıktı. Yetkililer, daha önce kontrol altına alınan bazı yangınların yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgarlar nedeniyle yeniden alevlendiğini bildirdi.

Portekiz Başbakanı Luis Montenegro, Ulusal Sivil Koruma Kurumu merkezinde yaptığı açıklamada, “Zor bir dönemden geçiyoruz ancak müdahale sistemimizin tamamı olabildiğince hızlı devreye girecek şekilde çalışıyor.” diye konuştu.

Portekiz Deniz ve Atmosfer Enstitüsü (IPMA), ülkenin genelinde yangın çıkma riskinin “en yüksek” veya “çok yüksek” seviyede olduğunu bildirdi.

Portekiz Orman Enstitüsünün paylaştığı geçici verilere göre, ülkede ocak ayından itibaren 22 bin hektardan fazla alan yandı.

Hava sıcaklığının bu hafta 40 dereceye ulaşmasının beklendiği İspanya’da da yetkililer, yangın riski konusunda uyarıda bulundu.

İspanya’nın Avila kentinin güneyindeki Cuevas del Valle’de dün çıkan yangınla ilgili Castilla y Leon bölge yönetimi, rüzgarın, yangının her iki kanadını yeniden alevlendirdiğini ve kontrol altına alma çabalarını zorlaştırdığını bildirdi.

Bu sabah itibarıyla söz konusu yangına ekiplerin 161 asker ve 59 araçla müdahalesi sürüyor. Yangının yayılmasını izlemek ve müdahaleyi yönlendirmek amacıyla havadan destek de sağlanıyor.

Caceres bölgesinde çıkan yangında ise birçok köyden yaklaşık 200 kişi tahliye edilirken yangının söndürülme çalışmalarında 180 kişi görev yapıyor.

Bu arada, Lleida şehrine bağlı Fulleda köyündeki orman yangını ise yaklaşık 13,5 hektarlık alanı yaktıktan sonra dün gece kontrol altına alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam