Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 2024’ün erken seçim yılı olduğunu kaydetti.
CTP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, mevcut yapının bir sene daha devam etmesi halinde artık memleketin, toparlayamayacakları bir yere doğru sürükleneceğini savunan Erhürman, 2024’ün erken seçim yılı olduğunu yineledi.
BRT’de Levent Kutay’ın konuğu olan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, gündeme dair soruları yanıtladı.
Adıyaman’da takip ettikleri İsias Davası ile ilgili soruları yanıtlayan Erhürman, süreci “çok zor” olarak niteledi.
Kendilerinin yaşadığı zorluğun, ailelerin yaşadığı zorluk yanında önemli olmadığına işaret eden Erhürman, ailelerin orada insanüstü bir sabır sergilediğini vurguladı.
“Onlarla aynı topraklarda nefes alıp vermekten gurur duyuyorum” diyen Erhürman, sanıkların salonda bulunmamasını ise “ekstra bir sıkıntı” olarak niteledi.
Sabır için insan üstü bir güç gerektiğini yineleyen Erhürman, sanıkların orada olmamasının bir eksiklik olarak kayda geçtiğini kaydetti.
Erhürman, “Umarım bundan sonraki duruşmalarda eksiklik olduğu tespiti yapılır. Daha büyük bir salonda, sanıkların da orada olduğu bir yargılama süreci yaşanır.” dedi.
Savunmada bir numaralı sanığın, “Asrın felaketi yaşandı, binamız o yüzden yıkıldı” dediğini hatırlatan Erhürman, aynı boyda olan, aynı şekilde hizmet veren pek çok binanın ise yıkılmadığını belirtti.
-“İsias gerçek anlamda ortak davadır”
İsias’ta ekstradan bir sorunun olduğunun ve çıplak gözle görülen bir durum olduğuna dikkat çeken Erhürman, tekrardan bilirkişi raporları çerçevesinde tabloyu göreceklerini kaydetti.
Erhürman, “İsias’ta, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi kaybetmemize sebebiyet veren asrın felaketi denilen deprem değildi. Bu otelin yapılışında ve sonraki süreçlerde gerek kişinin kendisi, gerekse irade tarafından yapılması gereken işlerin yapılmaması, bizim çocuklarımızı kaybetmemize yol açtı.” dedi.
Yargının tarafsızlığı açısından kendi adına bir endişe duymadığını dile getiren Erhürman, dava sürecinde iktidarıyla muhalefetiyle bir araya geldiklerini söyledi.
İsias’ın gerçek anlamda ortak dava olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Ailelerin duyarlılığı ve sergilediği üstün çaba ve bizim bütün olarak orada bulunma görüntümüz, ilginin sıcak kalmasını sağlıyor. Bunun önemsiz olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu.
-“Acı katlanarak büyüyor”
Söz konusu davanın, “siyasi şov” yapılacak bir yer olmadığını ifade eden Erhürman, “Birinin aklından öyle bir şey geçerse, ben onun insanlığından şüphe ederim. Benim umurumda olan tek şey, bu davanın adil bir şekilde sonuca ulaşmasıdır. Adalet, en azından bizim açımızdan, çocuklarımıza karşı bir sorumluluğumuz, yükümlülüğümüzdür.” diye konuştu.
Depremin üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatan Erhürman, acının ise bitmediğini ve katlanarak büyüdüğünü dile getirdi.
Erhürman, “Şu ana kadar ne yaptıysak, aralıksız devam etmemiz gerekiyor. Çabanın, hız kaybetmeden devam etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
-“Akan Kürşat 1974 öncesi Rum taşınmaz mallarının satılmasına aracılık etmekle suçlanıyor”
Akan Kürşat davasıyla ilgili de konuşan Tufan Erhürman, kamuoyunun net olması gerektiğine dikkat çekti ve “Gördüğümüz fiil, 1974’ten önce Kıbrıslı Rumlara ait olan taşınmaz malların satılmasına aracılık etmek. Akan Kürşat bir avukat. KKTC hukukuna uygun olarak faaliyet göstermek durumunda. 2005’ten önce KKTC hukukuna uygun bir şekilde avukatlık mesleğini icra ederken, 1974 öncesi Rum taşınmaz mallarının satılmasına aracılık etmekle suçlanıyor.” dedi.
-“Amaç endişe yaratmak”
Burada “anomalinin” başladığına işaret eden Erhürman, 2023’e kadar Akan Kürşat’ın yüzlerce kez Güney’e geçtiğini belirtti.
Güney Kıbrıs’taki otellerde de Kürşat’ın konakladığını söyleyen Erhürman, Güney Kıbrıs’ta bu süre içerisinde pasaport yenileme başvurusu da yaptığını, Kürşat’ın pasaport da aldığını kaydetti.
2014’ten 2023’e kadar da o pasaportla Akan Kürşat’ın Güney’e ve Avrupa’ya gidişinin olduğunu belirten Erhürman, 24 Aralık 2023’te Akan Kürşat’ın yine Güney’e geçişinin olduğunu anlattı.
Rum Dışişleri Bakanı Kombos’un konuyla ilgili açıklamalarını da değinen Erhürman, Rum Dışişleri Bakanı’nın, bu konunun hukuki ve aynı zamanda siyasi tarafının da olduğunu söylediğini belirtti.
Bu uygulamanın siyasi olduğunu Rum Dışişleri Bakanı’nın da beyan ettiğini dile getiren Erhürman, amacın 1974’ten önce Kıbrıs Rum malları üzerinde tasarrufta bulunanlarda endişe yaratmak olduğunu kaydetti.
-“Yolsuzluk iddiaları aldı başını gidiyor”
Müzakere sürecinin 6 temel başlığından birinin mülkiyet meselesi olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Böyle yaparak siyasi avantaj elde edileceği düşünülüyor.” dedi.
1974’ten önce Rum malı tasarrufunda olan herkesin tedirginlik yaşadığını ifade eden Erhürman, “Sayın Kombos da endişe yaratmak istemişti, hedeflediği şeye de ulaşmış oldu.” diye konuştu.
2024 yılında kesinlikle bir erken seçim öngördüğünü söyleyen Erhürman, dün Meclis’te yaşananları hatırlattı.
Bayındırlık ve Ulaştırma BAKANI Erhan Arıklı’nın taşıma izinlerini hukuka uygun yaptığını iddia ettiğini vurgulayan Erhürman, “Hukuka uygun yaptığın bir şeyi neden iptal etmekten bahsediyorsun diye sorduğumda, ‘hükümet sıralarına sorun’ dedi. Normalleşti bu süreç. Bu memlekette yolsuzluk iddiaları aldı başını gidiyor. Sokakta, herkes bizim bildiğimizden fazlasını anlatmaya başladı.” dedi.
Hükümet denilen yapının baştan itibaren meşruiyetinin olmadığını iddia eden Erhürman, yoksulluk, yokluk ve göç sorununun yayıldığını kaydetti.
-“Memleketi toparlayamayacağımız bir yere sürükleniyoruz”
Karşılarındaki zihniyetin “2027’ye kadar iktidarda kalacağız” dediğini söyleyen Erhürman, söz konusu zihniyetin “koltuğu koruma” amacında olduğunu söyledi.
“İnsanlar alım gücü yerlerde sürünürken sandalye oyununa da devam edildiğini” belirten Erhürman, “hükümetteki” üç partide de kurultay hesapları olduğunu iddia etti.
Erhürman, “Kendi içlerinde kargaşa devam ediyor, memleket yoksullaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının, 2024’te söz konusu zihniyeti götürmesinin tarihsel bir sorumluluk olduğunu yineleyen Erhürman, “Bu yapıyla bir sene daha devam edersek, artık bu memleket, toparlayamayacağımız bir yere doğru sürüklenir. 2024 erken seçim yılıdır.” dedi.
KKTC’de devlet okullarında 2025-2026 eğitim-öğretim yılı pazartesi günü başlıyor. İlköğretimde yaklaşık 28 bin, ortaöğretimde yaklaşık 25 bin ve mesleki teknik öğretimde yaklaşık 4 bin olmak üzere yaklaşık 58 bin öğrenci ders ziliyle birlikte yeni döneme başlayacak.
Yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimin fiziki altyapısından ders kitaplarına kadar her ayrıntının tamamlandığını vurguladı.
Çavuşoğlu, görevde oldukları dönemde 29 okulun eğitime kazandırıldığını, 7 yeni okul için çalışmaların planlandığını, 29 okulda ise güçlendirme sürecinin tamamlandığını belirterek, “1 milyar 792 milyon TL’lik yatırımla eğitimde büyük bir dönüşüm başlattık” dedi.
73 farklı alanda 427 bin ders kitabının bakanlık imkanlarıyla basıldığını, kırtasiye ve sarf malzemelerinin tüm okullara ulaştırıldığını ifade eden Çavuşoğlu “Yeni eğitim yılı başladığında hiçbir okulda öğretmen ya da malzeme eksiği olmayacak” diye konuştu.
Tam gün eğitim uygulamasının bu yıl da süreceğini kaydeden Çavuşoğlu, güçlendirme çalışmalarının tamamlanmasıyla bu uygulamanın daha da yaygınlaştırılacağını söyledi.
Geçen yıl ihtiyaçlı öğrencilere 40 milyon TL’lik beslenme desteği sağlandığını da belirten Çavuşoğlu, bu yıl rakamı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.
Yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yeni bir döneme başlamanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, tüm öğrencilere, öğretmenlere ve eğitim camiasına başarılar diledi.
Ortaya koydukları vizyon ve kararlılıkla okulların fiziki ve teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirten Çavuşoğlu, “Eğitimde attığımız her adım, çocuklarımızın daha güvenli, daha modern ve daha donanımlı bir ortamda yetişmesi içindir. Hedefimiz, KKTC’nin geleceğini emanet edeceğimiz nesillere en iyi koşulları sunmaktır” diye konuştu.
Başbakan Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa İlçesi tarafından düzenlenen “Gazimağusa Buluşması”na Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte katıldı.
“VERİLEN GÖREVİ BÜYÜK SORUMLULUKLA ÜSTLENDİK”
Toplantıda konuşan Başbakan Üstel, ” 3,5 yıl önce hükümete geldiğimizde bize verilen görevi büyük bir sorumlulukla üstlendik. Hepiniz hatırlarsınız; uzun yıllar bu ülkede kalıcı hükümetler kurulamadı, siyasi istikrar sağlanamadı. Siyasi istikrar olmayınca ekonomik istikrar da olmadı. Ama biz tek vücut olduk, birlik olduk ve dedik ki: Ne olursa olsun, biz halkımızın ve ülkemizin rahatlığı, huzuru ve refahı için bu göreve devam edeceğiz” dedi.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜLKEDE GERÇEKLEŞEN BİRÇOK PROJEDE İMZASI VAR”
Ulusal Birlik Partisi’nin geçmişte de aynı anlayışla halka hizmet ettiğini belirten Üstel, “İrsen Küçük Hükümeti dönemini hatırlayın; bugün tamamlanan birçok projenin temeli o dönemde atılmıştır. O dönemin Maliye Bakanı bugünün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dı. Cumhurbaşkanımızın ülkede gerçekleşen büyük projelerde imzası vardır” dedi.
“UBP HİZMET ÜRETMEYE DEVAM ETTİ”
UBP’nin 2013 yılından sonra da aynı anlayışla hizmet üretmeye devam ettiğini vurgulayan Üstel, “Hangi projeye bakarsanız bakın, altında UBP’nin imzası vardır” diye konuştu.
“ÜLKEDE İLK ÜNİVERSİTENİN TEMELİ UBP ONURSAL BAŞKANI DR. DERVİŞ EROĞLU DÖNEMİNDE ATILDI”
Başbakan Üstel, “Mağusa’da ilk üniversitenin temeli, UBP Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu döneminde atıldı. Bugün DAÜ, ülkemizin göz bebeği olmuştur. Yıpratmaya çalışanlar olsa da DAÜ, bu ülkenin aynasıdır ve yaşadığı mali zorluklardan çıkarılmıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, 27 yıl önce ilk Sosyal Konut Projesi de Onursal Başkanımız Dr. Derviş Eroğlu döneminde hayata geçmiştir” ifadelerini kullandı.
GAZİMAĞUSA’LI GENÇLERE MÜJDE
27 yıl sonra sosyal konut projelerini yeniden başlattıklarını hatırlatan Üstel, “Gazimağusalı gençlerimize buradan müjde veriyorum: Mağusa’da sosyal konut projesinin yeri belirlendi, tüm çalışmalar tamamlandı. Yakında temelini atacak ve lansmanını yapacağız” dedi.
“BİZ İCRAATIMIZA BAKARIZ”
Gazimağusa’ya yapılan icraatları da aktaran Üstel, “Maraş bölgesinde artan nüfus nedeniyle yeni bir sağlık merkezi açtık. Gazimağusa Limanı ülkemizin en önemli limanıdır. Yıllarca susuz bırakılan bu limanı, Türkiye’den gelen suyla buluşturduk. Bugün Gazimağusa Limanı artık suya kavuşmuştur. Ayrıca Maraş bölgesinde altyapı tamamen yenilendi. Biz şunu söylüyoruz: Kim ne derse desin, biz icraatımıza bakarız. Durmak yok, hizmete devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“19 EKİM BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR”
Konuşmasının sonunda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Üstel, “Önümüzde bir sınav var. Bu sınav; vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma sınavıdır. 19 Ekim bir hesaplaşma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Kıbrıs Türkü tarih boyunca birlik ve beraberlik örneği göstermiştir. Ülkede istikrar istiyorsak, hepimiz taşın altına elimizi koyacağız. Ersin Tatar’ın beş yılda bir şey yapmadığını söyleyenler, görmek istemiyor. Halkımız gerçekleri biliyor. Bizim kaybedecek zamanımız yok, hepimiz seçime odaklanacağız. Bu seçim, ülkemize sahip çıkma seçimidir. 19 Ekim’de Ersin Tatar’ın kazanması, KKTC’nin kazanmasıdır.”
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), bakım ve yenileme çalışmaları kapsamında bazı bölgelerde elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.
Orta gerilim elektrik şebekesinde gerçekleştirilecek re-closer kurulum çalışması nedeniyle bugün saat 09.30-12.30 arasında Güneşköy su motorları ile Eroza Tatil Köyü’ne elektrik verilemeyecek.
Öte yandan Kıb-Tek, yapılacak çalışmalar kapsamında da Türkmenköy ve Beyarmudu’nun bazı bölgelerinde elektrik kesintisi olacağını bildirdi. Otocloser değişim çalışması ve özel parselasyona akım temin projesi nedeniyle uygulanacak kesinti saat 10.00 – 12.00 arasında gerçekleşecek ve Türkmenköy ile Beyarmudu fider kapsama alanını etkileyecek.
Kıb-Tek açıklamasında, kesintiler sırasında yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi için vatandaşların gerekli tedbirleri alması gerektiği vurgulandı.