Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Eroğlu’ndan 50. yıl mesajı: “Rumlarla bir yere varmak mümkün değil. Erdoğan’ın tanınma çağrısı tarihi öneme sahiptir”

Published

on

3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz 1974’ün, Kıbrıs Türk tarihi için bir dönüm noktası olduğunu, bunun kıymetinin iyi bilinmesi ve yakın tarihin özellikle gençlere çok iyi bir şekilde anlatılması gerektiğini belirtti.

Eroğlu, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümü, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı; “Rumlarla bir yere varmak mümkün değildir. Erdoğan’ın tanınma çağrısı tarihi öneme sahiptir” vurgusu yaptı.

“Rumların asıl hedefi, kendilerinin istedikleri kararları rahatça alacakları, mülkiyet ve toprak konusunu Kıbrıs Türkü’nü mahvedecek şekilde AB normları ile çözecekleri, Türkiye’nin Kıbrıs Türk Halkı için vazgeçilmez olan adadaki askeri varlığı ile etkin garantörlüğünü sıfırlayacakları bir düzen” diyen Eroğlu, kendisi ve tüm KKTC Cumhurbaşkanlarının samimi bir şekilde çözüm arayışı içinde olduğunu ama Kıbrıslı Rumların yanlış tutumları nedeniyle bir yere varamadıklarını kaydetti. Eroğlu “Bundan sonra da Rumlarla bir yere varmak mümkün değil” dedi.

“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 ile 2022 yıllarında BM Genel Kurul toplantılarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısında bulunması; kısa süre önce yaptığı bir açıklamada hedefin KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nın asli üyesi olması olduğunu vurgulaması tarihi öneme sahip açıklamalar” diyen Eroğlu, bu noktada ısrar edilmesi, KKTC’nin tanınması çabalarının sabırla, kararlılıkla ileri götürülmesi gerektiğini vurguladı.

Eroğlu, mesajında şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türkü İngiliz koloni idaresi altında, ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti dönemi ile 21 Aralık 1963’te Kıbrıs’ın Yunan olması için başlatılan Rum silahlı saldırıları sürecinde özgürlüğü, güvenliği için şanlı bir direniş gösterdi. Çok zor koşullarda mukavemet örgütleri kurdu, Atatürkçü çizgiyi benimsedi, Anavatan Türkiye’nin desteğini sağlamayı başardı ve 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı oldu.

21 Aralık 1963’te başlatılan silahlı saldırılarda ortağı olduğu devletten kovulan 103 köyden göç etmek ve adanın yüzde 3 toprağına denk gelen daracık bölgelerde yaşamak zorunda kalan Kıbrıs Türkü, her şeye rağmen yılmadı, Rum isteklerine boyun eğmedi ve nihayet 20 Temmuz 1974’te başlayan Kıbrıs Barış Harekâtı ile güvenliğe, özgürlüğe üzerinde egemen Devleti’ni kurduğu bir coğrafyaya sahip oldu.

50 yıldır Kıbrıs’ta kan akmıyor, vahşet yaşanmıyorsa bunun tek sebebi Kıbrıs Barış Harekâtı ile Türk Ordusu’nun Kıbrıs’taki etkin mevcudiyetidir. 20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk tarihi için bir dönüm noktasıdır. Bunun kıymeti iyi bilinmeli, yakın tarihimiz özellikle gençlerimize çok iyi bir şekilde anlatılmalıdır.

Geçen 50 yılda elbette ekonomik ve siyasal açıdan çok daha iyi bir noktada olabilirdik ama geldiğimiz nokta da küçümsenecek, göz ardı edilebilecek bir nokta değildir. Sıfır noktasından bir ekonomi yarattık, tüm oyunlara, saldırılara karşı devletimiz yaşıyor ve yaşayacak.

Asla yılmak yok. Biz Kıbrıs Türk halkıyız. Nasıl ki çok umutsuz, karanlık günlerden birlik ve beraberlik içinde milli ve dini değerlerimize sahip çıkarak, Anavatan Türkiye ile birlikte yürüyerek bugünlere geldik, bugünlerden de dünyada hak ettiğimiz yeri alacağımız, daha refah, daha mutlu günlere doğru ilerleyecek ve mutlaka hedeflerimize ulaşacağız.

Rum-Yunan ikilisinin bizim haklarımızı içlerine sindirmeleri söz konusu değildir. 50 yıldır yaşadıklarımız ve bugün hala söylenmekte, yapılmakta olanlar bunun açık göstergesidir. Rum-Yunan ikilisi bizi azınlık olarak görmekte, kafalarında istedikleri gibi şekillendirdikleri, BM tarafından çerçevesi çizilen federal çözümü bizi hayal ettikleri noktaya indirgemek adına en ideal formül olduğu için desteklemektedirler.

Asıl istedikleri ise kendilerinin istedikleri kararları rahatça alacakları, mülkiyet ve toprak konusunu bizi mahvedecek şekilde AB normları ile çözecekleri, Türkiye’nin bizim için vazgeçilmez olan adadaki askeri varlığı ile etkin garantörlüğünü sıfırlayacakları bir düzendir. Ben ve tüm KKTC Cumhurbaşkanları samimi bir şekilde çözüm arayışı içinde olduk ama Rumların bu yanlış tutumları ile bir yere varamadık. Bundan sonra da Rumlarla bir yere varmak mümkün değildir.

Dolayısı ile Kıbrıs Türk tarafının, Anavatan Türkiye’nin de tam desteği ile egemen eşitliğimiz ile KKTC Devleti’nin Rum Devleti ile eşit uluslararası statüsünü olduğunun teyit edilmesini resmi görüşmelerin başlaması ve iki Devletli bir çözüme ulaşılması için ön şart olarak masaya koyması çok haklı, doğru bir siyasettir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 ile 2022 yıllarında BM Genel Kurul toplantılarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısında bulunması, kısa süre önce yaptığı bir açıklamada hedefin KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nın asli üyesi olması olduğunu vurgulaması tarihi öneme haizdir. Bu noktada ısrar edilmeli KKTC’nin tanınması çabaları sabırla, kararlılıkla ileri götürülmelidir.

Kıbrıs Türkü’ne yakışan, Rumların peşinde sürüklenmek değil, milli mücadelesi ışığında, Atatürkçü çizgiden sapmadan, ‘Yurtta barış dünyada barış ‘veciz sözlerine bağlılıkla, Anavatanı Türkiye ile el-ele, gönül-gönüle, özgürlük, egemenlik, devlet yolundan yürümektir.

Barış Harekatı’nın 50’nci yılında bir kez daha tüm şehitlerimizi, özgürlük ve varoluş mücadelemiz lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş, Barış Harekâtı dönemi Başbakanı Bülent Ecevit, Barış Harekâtı Dönemi Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, dönemin TBMM üyeleri, Mücahit Ordumuz ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi başta olmak üzere aramızda olmayan herkesi rahmetle, tüm gazilerimizi şükran ve takdirle anıyorum.

Halkımızın, milletimizin Barış ve Özgürlük Bayramını en içten duygularla kutlar herkese en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam