Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ersan Saner adaylıktan çekildi

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkan adaylığından çekildi. Saner,halka ve UBP’lilere yönelik açıklamasında şunları kaydetti: “ Çok değerli Kıbrıs Türk Halkı, sevgili Ulusal Birlik Partililer… Bir sü

Published

on

Ersan Saner adaylıktan çekildi
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkan adaylığından çekildi.
Saner,halka ve UBP’lilere yönelik açıklamasında şunları kaydetti:
Çok değerli Kıbrıs Türk Halkı, sevgili Ulusal Birlik Partililer…
Bir süredir kamuoyunu meşgul eden ve yargıya havale edilen olayların ardından kapsamlı bir açıklama yapma gereği duyuyorum.
Bir taraftan yaşamakta olduğumuz salgın koşullarında ülke sorunlarının aşılması için Başbakan olarak çaba gösterirken diğer taraftan UBP Genel Başkanlığı için kazanma şansı en yüksek aday konumuna geldiğim kuşkusuzdur.
Ancak belli ki, hal böyleyken, UBP Kurultayı’na yaklaşık 10 gün kala birileri kaybetme telaşı içerisinde beni bir komplo ile yarış dışı bırakmayı amaçlamıştır.
Mahkemeye yansıyan ve basında yer alanlardan görülmektedir ki, bana yapılan entrikalar Sucuoğlu merkezlidir.
Bu konuyu daha da açacağım ama her şeyden önce bilinmesini isterim ki, tüm gücümle bu olay içerisinde yer alan herkese karşı hukuksal bir mücadele vermek için hazırım.
Bu hukuk mücadelesini, siyasette entrika ile bir yerlere geleceğini sananlara ve ülkede gücü şantajla elde edeceğini düşünenlere karşı kazanmak benim toplumuma karşı bir görevimdir, borcumdur.
Bazı şeyler bilinmeli, konuşulmalıdır ki ülke için, Partimiz için doğru kararlar verilsin, ekonomik, kimse bir daha siyasi hedef ve ihtirasları uğruna diğerinin özel yaşamının gizliliğini ihlal etmeye cüret edemesin.
Sadece Ulusal Birlik Partisi içerisinde değil, ülke siyasetinde de entrika ile bir yerlere gelmek isteyenlere bu davanın sonucu ciddi bir ders olacaktır.
Süreci yakından takip ediyorum; Polisimizin almış olduğu ifadeler ve emareler neticesinde mahkemede yapılan beyanlara bakıldığında maalesef, Faiz Sucuoğlu ve ekip arkadaşlarının bir kısmının bu entrikanın içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu, hem polisin ortaya koyduğu emaraler, hem de önce Faiz Sucuoğlu’nun söz konusu kurgulanmış videodaki kadın için önce, “haberim yoktur, tanımıyorum, hiç görmedim”, demesi ardından ise, “e işte bir yemek yedik, sosyal medya üzerinden yazıştık” şeklinde itiraflarda bulunması ile de doğrulamaktadır.
Polise verilen tüm ifadelerde de Faiz Sucuoğlu’nun başından sonuna kadar olayın içerisinde olduğu netleşmiş gibi görülmektedir.
Maalesef kendisi bana yönelik kişilik katliamında başrolü oynayarak hem ülkemize, hem partimize hem de benimle aileme kötülük yapmıştır.
Kendisi benimle ilgili olduğunu ve benim aleyhime kullanılacağını öğrendiği bir video ile ilgili olarak Genel Başkanı olarak bana veya Partimizin her hangi bir yetkilisine bunun aleyhime kullanılmasını engelleyici nitelikte bir bilgi vermemekle işin ne denli içinde olduğunu ve neyi amaçladığını şu ana kadar ortaya koymuş durumdadır.
Faiz Sucuoğlu benim aleyhime kullanılacak bir videonun kendisine verilmesi teklifi ile karşı karşıya kaldığında bir suç işleniyordu ve kendisi bir milletvekili olarak bunu polise bildirmeli, suçun işlenmesini engellemeliydi.
Oysa Faiz Sucuoğlu’nun bırakınız polise bilgi vermesini, suçun işlenmesini engelleme gayreti içine girmesini kendisinin bir kısım ekip arkadaşlarıyla organize bir şekilde  bu suçun işlenmesinde rol aldığı polis beyanlarında ve basın haberlerinde görülmektedir.
Faiz Sucuoğlu “haberim yok, bana tezgah kuruluyor” diyerek kendisini temize çıkaramaz. Eminim ki, Faiz Sucuoğlu mutlaka adalet önünde hesap verecektir.
Ben kendisine karşı güçlü bir hukuk mücadelesi vermek için hazırım.
Bunu bir baba, bir eş, ülkede dürüst siyaset prim verilmesini savunan birisi olarak yapmak zorundayım. Bu mücadelemi UBP’ye ve Halkımıza karşı bir borç sayıyorum.
Hukuk mücadelesini sürdürmek için bir makama ihtiyacım yoktur. Polis teşkilatımız başta olmak üzere, adaleti sağlayan tüm kurumlarımıza inancım tamdır.  Zaten her vatandaşımız gibi adaletten başka sığınacağım ve güveneceğim bir liman da yoktur. Dolayısı ile hukuk mücadelemi tek başıma yapma noktasında karar aldım.
Bu nedenle dün itibarı ile başbakanlıktan izne ayrıldım. En kısa süre içinde bir arkadaşımı vekaleten görevlendireceğim.
Artık benim için kişisel bir mücadeleye dönen “ UBP ve ülkemiz için temiz ve adil bir siyaset” algısı için verilecek hukuki mücadele önceliğimdir.
Bu nedenle, ailem, evim UBP’nin daha fazla zarar görmemesi adına parti genel başkan adaylığından da bu an itibarı ile geri çekildiğimi belirtmek isterim.
Tabanda güçlü bir şekilde ‘adaylığın devam etmeli’ baskısı var. Bunu biliyor ve herkesten beni anlayışla karşılamalarını rica ediyor destekleri için candan duygularla teşekkür ediyorum…
Bu andan itibaren bir UBP üyesi ve neferi olarak,  partimizin de yalanlardan, entrikacılardan, halkın refahını kendi siyasi ikbalinden sonra görenlerden temizlenmesi için de elimden geleni yapacağım.
Siyasi hayatım boyunca hiçbir yolsuzluk yapmadım, çalmadım, kamu kaynağını siyaset için kullanmadım, hiçbir karanlık çevre ile işbirliği içerisinde olmadım. Sadece dürüstlüğüme güvendim.
Bu noktadan sonra da adalet ve dürüstlükten asla taviz vermeyeceğim. Hukuk mücadelesinin her aşamasını şeffaf bir şekilde kamuoyuyla ve partililerimle paylaşacağım.
Gelinen aşamada tüm UBP’lileri  22’nci Olağan Kurultayımızda komploculara, entrikacılara karşı tavır koymaya davet ediyor, en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin yıl sonu gösterisi yapıldı

Published

on

By

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin (SAM) yıl sonu gösterisi dün yapıldı.

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’ndeki etkinliğe Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler ve bazı milletvekilleri de katıldı.

Etkinlikte Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler ile Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı, Milletvekili Devrim Barçın konuşma yaptı.

Etkinlikte resim, seramik ve ahşap atölyelerinde üretilen çalışmalardan oluşan sergiler de açıldı.

SAM öğrencileri, dans, bale, jimnastik, halk dansları gösterileri sundu.

-Barçın

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı, Milletvekili Devrim Barçın, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nin üretim ve eğitim alanında ortaya koyduğu çalışmaların önemini dile getirdi.

Sosyal Aktivite Merkezi’nin sadece aktivite yapılan bir yer olmadığını gördüğünü ifade eden Barçın, sevgi, emek ve umudun da var olduğu merkezde, nice çocukların yetiştirilmesini temenni etti.

-Karavezirler

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin gurur verici işler başardığını belirterek hem eğitmenlere hem de öğrencilere teşekkür etti.

“Hizmet etmek sevmekle başlar diyorum. Çünkü biz, beldemize severek hizmet ediyoruz, hizmet aşkıyla çalışıyoruz” diyen Karavezirler, bugün de bunun onur ve gururunu yaşadığını söyledi.

SAM’da yer alan seramik ile teknoloji atölyelerinin her geçen gün büyüdüğünü belirten Karavezirler, bilim ve teknoloji merkezinin kurulması için adım atıldığını belirtti.

Karavezirler, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nin eğitime, kültüre, sanata verdiği öneme işaret ederek, belediyenin öz kaynaklarıyla yapılan okul binası, oyun grubu gibi eserler hakkında bilgi verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu, İİT Dışişleri Bakanları toplantısına katıldı

Published

on

By

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 21-22 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) Toplantısına katıldı.

Tahsin Ertuğruloğlu, “Değişen Dünyada İİT” konu başlığıyla gerçekleşen ve İsrail’in Filistin ve İran’a saldırılarının ağırlıklı olarak gündemi oluşturduğu toplantıda bir de konuşma yaptı.

Ertuğruloğlu konuşmasında, 20 ayı aşkın bir süredir devam eden ve 55 binden fazla Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden olan katliamın son bulması için üye ülkelerin ve uluslararası toplumun bir an önce İsrail’i durduracak adımlar atması gerektiğini, geçmişte benzer saldırıları ve acıyı yaşamış Kıbrıs Türk halkının Filistinli kardeşlerinin acısını derinden hissettiğini, uzun yıllardır devam eden Filistin sorununa çözümün, bağımsız ve egemen Filistin devletinin kabülü ve iki devlet esasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, dün gece Amerika’nın İran’ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği saldırıların, bir süredir İsrail’in Ortadoğu’daki saldırılarıyla istikrarsızlaşan güvenlik ortamını küresel boyuta taşıyabilecek düzeye getirdiğini, güvensizlik ve istikrarsızlığın ne yazık ki günümüzün düzeni haline geldiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu Kıbrıs konusunda bir uzlaşıya varılamamasının nedeninin bazı kesimlerce iddia edildiği gibi müzakere eksikliğinden değil, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk tarafını eşit ortak olarak görmeyi ve egemen eşit ve eşit uluslararası statüye haiz devlet olarak tanımayı reddetmeyi ısrarla sürdürmesi olduğunu belirtti.

Ertuğruloğlu, Ada’da kalıcı ve sürdürülebilir bir uzlaşının mevcut iki devlet gerçeği temelinde sağlanabileceğini vurgulayarak, tarafların egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyidiyle iki devlet arasında iş birliği yollarının aranabileceğini ifade etti. Bakan Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 77.BM Genel Kurulu’nda uluslararası topluma yaptığı ve takip eden yıllardaki genel kurullarda yinelediği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaları ve diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaları yönündeki çağrısını hatırlatarak, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin bu çağrı doğrultusunda somut adım atmalarını beklediklerini belirtti.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, toplantı çerçevesinde, bazı üye ülke Dışişleri Bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Ayrıca, İslam İşbirliği Gençlik Formu tarafından Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İİGF Büyük Gençlik Ödülü’nün takdim edildiği ödül törenine katıldı.
Bakan Ertuğruloğlu’na toplantı ve temaslarında Müdür/Temsilci Mustafa Davulcu, KKTC İstanbul Başkonsolosu Erek Çağatay ve Üçüncü Sekreterler Begüm Tuncalı ve İsmail Bayramoğlu eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hasipoğlu: “İsrail-İran çatışmasına ABD’nin müdahil olmasıyla gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz”

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, İsrail-İran çatışmasına Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) müdahil olmasıyla gelişmeleri “endişeyle takip ettiklerini” söyledi

Hasipoğlu, bölgesel gelişmeler ve güncel konularla ilgili yazılı açıklama yaptı.

İran’ın Birleşmiş Milletlerden ABD’nin İran’a saldırısının incelenmesi ve kınanması talebiyle BM Güvenlik Konseyinden (BMGK) “acil oturum” talep ettiğini belirten Hasipoğlu, “Savaştaki füzelerin hedefinin nükleer tesis boyutuna gelmesi, içinde bulunduğumuz coğrafya için daha da endişe verici bir boyuta dönüştürmüştür” dedi.

-BM Güvenlik Konseyi “barış gücü değil izleme konseyi”

BM’nin barış gücü olmaktan artık çıkarak bir izleme konseyine dönüştüğünü söyleyen Hasipoğlu, “ ABD, Rusya gibi büyük devletlerin daimi üye olup veto haklarının olmasından dolayı Güvenlik Konseyinden mazlum halkları koruyacak, yaptırım içeren, önleyici kararlar çıkamamaktadır. Güçlünün haklı olduğu, hiçbir Batılı ya da Müslüman ülkenin kınamanın ötesine geçmediği BM ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantılarına şahitlik ediyoruz. Bunu daha önce Bosna’da, en son en acı şekilde Gazze’de Filistinlilerin yaşadıklarıyla ve bu yapıların karar alamadığını görüyoruz” dedi

BM’nin bugün ABD – İsrail müttefikliğinin yaptığı saldırıları izlemekle yetindiğini ve asli görevini yapamadığını ifade eden Hasipoğu , İsrail ile İran arasındaki çatışmaların da 10’uncu gününe girdiği şu günlerde izleyici koltuğunda oturmaya devam ettiğini belirtti.

– “Aynı tecrübeyi Kıbrıslı Türkler olarak bizler de hem sahada hem masada yaşadık”

Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Aynı tecrübeyi Kıbrıslı Türkler olarak bizler de hem sahada hem masada yaşadık . 1974 öncesi Rum saldırıları karşısında BM’nin izleyici rolü ve alınan güvenlik konseyi kararları ortadadır. Keza, 1979 yılından itibaren başlayan federasyon müzakerelerinde, Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna ek olarak , BM’in yapısal bozukluğundan dolayı çözüm de sağlanamamıştır . 1974 öncesinde Rum mezalimliğine tanıklık eden BM, sonraki federasyon görüşme süreçlerinde ise çözüm anlamında masaya getirdiği tüm plan ve önerilerine ‘Evet’ diyen Kıbrıs Türk halkına hak ettiği değeri ve statüyü vermek yerine , ‘Hayır’ diyen tarafın ödüllendirmeye devam etmiştir. Diğer bir ifadeyle BM müzakere süreci ile ilgili bir nihai tespit yapmaktan kaçınmış, hep Rum tarafının istediği şekilde bir çözüm arayışı içerisinde olmaya çalışıp, Rum tarafının içerisinde bulunduğu konfor alnının muhafaza etmesine çanak tutmuştur. Halbuki görüşme süreçlerini hamisi konumunda olan BM, Rum tarafının retçi tavırları sonrasında gerekli kararları alıp, Rum tarafını rahatsız edebilseydi, belki de bizlerin arzu ettiği çözüm modeli bugün hayat bulmuş olacaktı”

-Hakan Fidan’ın son açıklaması

Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı (IIT) mesajını değerlendiren Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Dünya, özellikle de bölgemiz, iyice ateş çemberine dönerken, Kıbrıs Türk halkının yegane güvencesinin ve en büyük destekçisinin Anavatan Türkiye olduğuna, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamalarıyla bir kez daha tanıklık ettik. Hakan Fidan’ın KKTC’nin gözlemci üye olarak yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkına yer vermesi son derece önemli ve anlamlıdır. Kıbrıs Türk halkının yaşamakta olduğu izolasyon çemberinin aşılması gerektiğine vurgu yapan Hakan Fidan, doğrudan temas çağrısıyla da Anavatan Türkiye’nin milli dava Kıbrıs konusundaki politikasını da dünya kamuoyuna hatırlatmıştır.

Bu vesileyle, haklı davamızın her platformda yankı bulması için sözünü sakınmaktan çekinmeyen Anavatan Türkiye’mize ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yürekten teşekkür ediyor, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, KKTC ve Kıbrıs Türk halkı ile ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerini daha da artıracağına inanıyoruz”

-“Rum tarafı tüm adanın güvenliğini riske sokuyor “

Hasipoğlu, Kıbrıs Rum liderliği ve Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis’in son dönemde bazı ülkelerle yaptığı askeri anlaşmalar, silahlanma faaliyetleri ve tek taraflı eylemlerinin, Kıbrıs adasının tamamını ciddi bir tehlike altına soktuğunu söyledi.

Hasipoğlu, “Şimdilerde ise Amerika – İsrail yuvalanmasına sahasını açarak tüm adayı riske sokmaktadır. Kıbrıs Türk halkı olarak, Rum tarafının bizleri ortak düşman olarak gören İsrail’den farklı bir zihniyette olmadığını çok iyi biliyoruz. Bundan sonra sıra size gelecek zihniyetinin bir tezahürü olarak, bizi bu adada azınlık olarak gören, eşit kabul etmeyen ve ilk fırsatta, tıpkı Gazze’deki Filistinliler gibi, kendi ana yurdumuzda yok etmeye çalışan acımasız bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi

Hasipoğlu , GKRY’nin limanlarını başta ABD, İsrail ve Fransa olmak üzere birçok ülkeye açtığına dikkati çekerek, “Kıbrıs adası, tam bir barut fıçısı ama bizim halkımızın güvencesi güçlü Türkiye Cumhuriyeti’dir.” diye konuştu.

Gazimağusa’dan görülen füzelere şahitlik eden biri olarak, savaşı yakın hissetmenin kaygı verici olduğunu söyleyen Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle Crans Montana başta olmak üzere geçmiş federasyon görüşme süreçlerinde Rum tarafının Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin ve askerinin olmayacağı bir sistemde ısrar ederek masayı devirmesinin sebebini o dönemlerde idrak edemeyenler, şimdi garanti sisteminin önemini daha da iyi anlamalıdırlar. Rum – İsrail zihniyeti, bizleri azınlık gören, bundan sonra da sıra size gelecek zihniyetidir . Bu yüzden geçmişte olduğu gibi bu süreçleri tekrar başlatmak isteyenler, son yıllarda yaşanan savaşları ve soykırımları iyi analiz edip içselleştirmeleri gerekmektedir . Son yıllarda yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamlılığı UBP’nin kırmızı çizgisi olduğunu bir kez daha belirtir, söz sahibi olduğumuz müddetçe, halkımızın varlığı ve güvenliği için savunmaya devam edeceğimizi vurgularız”

Devamını Oku

Trending

Reklam