Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Ersin Tatar’ın Gözünden Mavi Vatan” kitabının sunumu yapıldı

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz ile ilgili söylemlerinden derlenen “Ersin Tatar’ın Gözüyle Mavi Vatan” kitabının sunumu yapıldı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, İstanbul Topkapı Üniversitesi Yayınları tarafından basılan kitap için Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen etkinlikte, editörler; İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, İstanbul Topkapı Üniversitesi öğretim görevlisi ve Mavi Vatan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Cihat Yaycı ile Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Gökhan Güler kitap hakkında bilgi verdi.

Kitap, daha sonra Cumhurbaşkanı Tatar’a takdim edildi.

– Tatar: “Havada, denizde ve karadaki haklarımızdan vazgeçmeyiz”

Tatar yaptığı konuşmada, emekli bir general olan Prof. Dr. Cihat Yaycı’nın hukuki ve siyasi anlamda Mavi Vatan kavramının gelişmesinde çok önemli çalışmalarının olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’nin Mavi Vatan’da jeopolitik ve jeostratejik bakımdan birlikte hareket etmesi konusunda değerlendirmelerde bulunduklarını ifade etti.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde Mavi Vatan ile ilgili yaptığı değerlendirmelerden yola çıkılarak hazırlanan kitabın, kapsamlı çalışmalar sonucunda ortaya çıktığını kaydeden Tatar, kendisine daha önce fahri doktora verilen İstanbul Topkapı Üniversitesi tarafından yayımlanan kitabın kendisini mutlu ettiğini belirtti.

Tatar, kitabın editörlerine, Özel Danışmanı Gökhan Güler’e ve katkılarından dolayı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal’a teşekkür etti.

Mavi Vatan’ın milli siyasetin bir parçası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, kitabın kendisi için çok değerli olduğunu ve bu kitabın Türkiye’de üniversitelerde, kurum ve kuruluşlara dağıtılması gerektiğini kaydetti.

Federasyon temelinde çözümün tehlikelerine işaret eden Tatar, federasyondan neden vazgeçilmesi ve iki devlet çözüm siyasetinin anlatılması gerektiğini vurguladı.

Annan Planı ve Crans Montana’da yaşananların ardından yeni bir sürece girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Ödenen bedeller, acılar ve şehitlerden sonra geri adım atmayız. Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığından vazgeçmeyiz. Uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan özden gelen müktesep haklarımız var. Havada, denizde ve karadaki haklarımızdan vazgeçmeyiz.” dedi

– Prof. Yaycı: “Konuşmaları derledik, editörlük yaptık, yorum yapmadık”

İstanbul Topkapı Üniversitesi Mavi Vatan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Cihat Yaycı da konuşmasında, kitabın yazarının Cumhurbaşkanı Tatar olduğunu belirtti. Tatar’ın Mavi Vatan ile ilgili söylemlerinden kitabın hazırlandığını anlatan Yaycı, “Ersin Tatar’ın gözüyle Mavi Vatanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti için ne anlam ifade ettiğini yazdık. Konuşmaları derledik, editörlük yaptık, yorum yapmadık.” dedi.

İstanbul Topkapı Üniversitesi’nin yayımladığı kitabın üniversite için gurur ve onur kaynağı olduğunu belirten Prof. Yaycı, Mavi Vatan’ın Türk Devletler Teşkilatı için ekonomi, güvenlik ve siyaset açısından önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin sismik araştırma gemilerine KKTC bayrağı çekilip sondaj yapılırsa, milli bilincin canlanacağını dile getiren Yaycı, bu olayın törenle yapılmasının da dünyaya verilecek mesaj açısından önemli olduğunu kaydetti.

– Prof. Alkin: “Yüksek lisans programımızda Mavi Vatan üzerine dersler veriyoruz”

İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin de konuşmasında, üniversitede Deniz Siyaseti ve Stratejileri Araştırma Merkezi kurulduğunu ve tamamen Mavi Vatan üzerine çalışma yapıldığını belirterek, Deniz Siyaseti ve Stratejileri Yüksek Lisans programını açtıklarını ve derslerin Mavi Vatan üzerine olduğunu vurguladı.

Dört bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Ersin Tatar’ın Mavi Vatan konusundaki söylemleri, ikinci bölümünde iki devletli çözüm vizyonu, üçüncü bölümünde Maraş açılımı, Kıbrıs’ta vakıflar ve Maraş’taki vakıf malları ve dördüncü bölümde KKTC’nin müstakil olarak tanınmasına yönelik diplomatik adımlar yer alıyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: Rum gençlerinin Türk düşmanlığıyla yetiştirilmesi, adada barış için büyük tehlikedir

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Rum gençlerin okullarda Türk düşmanlığı ile yetiştirildiğini ve bunun adada barış için büyük tehlike olduğunu belirtti.

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51. Yıldönümünde sınırlarda ve geçiş kapılarında, halkı ve devleti hedef alan eylemler ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51. yıldönümünün anlamına yaraşır şekilde kutlandığını belirterek, “Bizler, her koşul altında geçmişe takılıp kalmadan, geleceğe yapıcı, gerçekçi bakarak yürümek istiyoruz.” dedi.

-“‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi bizim için vazgeçilmezdir”

Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte iki devletli yeni politikaya dayalı bir çözümü, yaşayabilir bir çözüm şekli gördüklerini vurgulayan Üstel, anlaşma olmasa da en üst düzeyde iş birliği ile Kıbrıslı Rumlarla iyi komşuluk ilişkileri yaşama arzusunda olduklarını belirtti.

“Bunun için de en başta yapılması gereken, düşmanca duyguların terk edilmesi, özellikle yeni nesle düşmanlığı aşılamamaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi bizim için vazgeçilmezdir ve bu ilkeye uyuyoruz.” ifadelerini kullanan Başbakan Üstel, Kıbrıslı Rumları gerçekçi yaklaşım ve saptamalara davet etti.

Üstel şöyle devam etti:

“15 Temmuz 1974 Faşist Darbenin ardından, Türkiye Barış Harekatını gerçekleştirmiş olmasaydı, önce Kıbrıs Rum Toplumunda, darbecilerin hedefi olanlardan binlercesi katledilecek, sonrasında sıra Kıbrıslı Türklere gelecekti.

Kıbrıs adasında, yarım asrı aşkın bir süredir, barış vardır. Gereksinim duyulan, barışın, kalıcı, yaşayabilir çözümle taçlandırılmasıdır.

Kıbrıs Türkü, 1963 – 1974 arası çok zor koşullarda ayakta durmuştur. Şimdi, çözümsüzlükten bir miktar olumsuz etkilenir olsak da, devletimize sahip çıkarak, geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü yanında, etkin ve fiili olarak hayatın her alanında yanımızda olmasının değerini, Orta Doğu’da, hemen yanı başımızda Filistinli kardeşlerimize, İsrail tarafında yaşatılanlarını görünce çok daha iyi anlıyoruz.

Rum liderliği, çözümsüzlükle, sabrımızı, direnme gücümüzü test etmeye çalışıyorsa, boşuna bir çaba içindedir.”

– “Rum liderliğinin öncelikle yapması gereken Rum çocuklarını, Rum gençlerini okullarda Türk düşmanlığıyla yetiştirmemektir”

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51. Yıldönümünde sınırlarda, geçiş kapılarında, halkı ve devleti hedef alan eylemleri, dikkatle, endişeyle ve sorgulayarak izlediklerini kaydeden Üstel, eylemcilerin Rum gençler olduğuna dikkat çekerek, “Bu gençler, savaş görmedi. Yeni nesil Rum gençlerinin Türk düşmanlığıyla yetiştirilmesi, adada barış için büyük tehlikedir. Rum gençler, okullarda, insani değerlerden uzak adeta zehirleniyor.” dedi.

Rum liderliğinin güven artırıcı önlemleri konuşmak istediğini her fırsatta dile getirdiğini,  bunun için önce Rum çocuklarını, Rum gençlerini okullarda Türk düşmanlığıyla yetiştirmemesi gerektiğini vurgulayan  Üstel, “Bizim okullarımızda, çocuklarımızı düşmanlık duygularıyla yetiştirmiyoruz. Yabancılar da Kıbrıslı Türklerin, Rumlara göre daha fazla barışçıl olduğunu görüyor ve ifade ediyor. Rum yönetimini kilisenin etkisinden eğitimi kurtararak, daha barışçıl bir müfredat uygulamaya davet ediyorum. Unutulmasın, barış, tüm insanlık için güvencedir.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ’den Ankara’da üst düzey ziyaretler…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) Başkanı Erdal Özcenk ve VYK Üyesi Beyhan Gürgöze, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Çağrı Erhan’ı ziyaret etti.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, görüşmede DAÜ’nün eğitim vizyonu, uluslararasılaşma hedefleri ve sürdürülebilirlik odaklı projeleri ele alındı.

Prof. Dr. Erhan, üniversitenin gelişimini memnuniyetle karşıladığını belirtti. Ziyarette Erhan’a Kıbrıs’a özgü pano takdim edildi.

Heyet ayrıca Ankara’da Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Yardımcısı ve DAÜ mezunu Aydın Keskin Kadıoğlu ile bir araya geldi.

DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Özcenk, ziyaretlerin ardından yaptığı açıklamada mezunlarının stratejik görevlerde yer almasının gurur verici olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP “Gönyeli buluşması” etkinliği dün akşam yapıldı

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “Gönyeli buluşması” etkinliği, dün akşam yapıldı.

CTP’den verilen bilgiye göre, Gönyeli Örgüt binasında yer alan etkinliğe, CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Tufan Erhürman’ın yanı sıra, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler de katılarak konuşma yaptı.

Etkinlikte ayrıca CTP Lefkoşa İlçesi Gönyeli Ocak Örgüt Başkanı Hülya Akbil de konuştu ve etkinliğe katılan herkese teşekkür etti.

“Birlik, Mücadele, Dayanışma” sloganlarının atıldığı etkinlikte, yolun birlikte yürüneceği mesajları verildi.

-Erhürman: “Birlikte yürüyeceğiz, birlikte kazanacağız ve bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz”

CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Tufan Erhürman, etkinlikte yaptığı konuşmada, “İlk işaret fişeğini burada yaktık.” ifadelerini kullandı.

“Hep birlikte yürüyeceğiz, hep birlikte kazanacağız.” diyen Erhürman, tüm TDP camiasına teşekkür borçlu olduklarının altını çizdi.

Söz konusu dayanışmanın, memleketin geleceği için büyük bir umut olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Dört buçuk yılı geçti, artık beş yıla doğru gidiyoruz. Maalesef bu ülkenin tarihinde çok kötü bir parantez açıldı. O parantezin içinde demokrasi yok, özgürlük yok, çocuklarımızın ve torunlarımızın göçü var. O parantezin içinde, tırnaklarımızla tutunduğumuz toprağın kaydığını görüyoruz.” dedi.

“Bu kötü parantez kapanacak. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte kazanacağız ve birlikte yöneteceğiz.” diye konuşan Erhürman, ilk kez beş yıllık bir dönemin sıfır müzakereyle kapanacağını savundu.

Söz konusu beş yılı, “Kıbrıs Türk halkının hayatından çalınan” beş yıl olarak niteleyen Erhürman, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı makamı, bu ülkede halkın dışarıya açılan penceresidir. Beş yıldır bütün kapılar bu halkın yüzüne kapanmıştır. Beş yıl kaybettik; beş yıl daha kaybetmeye asla tahammülümüz yoktur. Beş yıl daha kaybetmek, bu topraklara geçirilmiş tırnakların sökülmesi demektir. Ben asla toprağımdan, bu ülkenin çocuklarından, torunlarından vazgeçmem. Bu topraklar bizimdir.”

İki eşit kurucu devlete dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon görüşeceklerini belirten Erhürman, Birleşmiş Milletler’in zemininin de bu olduğunu anımsattı.

Erhürman, “Bu memlekette çözüme ihtiyaç var, sorunların çözülmesine ihtiyaç var. Bu memlekette çocuklarımızın göç etmesini engellemeye ihtiyaç var. Birlikte yürüyeceğiz, birlikte kazanacağız ve bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz.” şeklinde konuştu.

“Özgüvenimiz bilgimizden kaynaklanır ama bundan da fazlası var: Bu özgüven, Tufan Erhürman’ın özgüveni değil; bu özgüven, yetişmiş insanlara duyulan özgüvendir.” diyen Erhürman, en büyük özgüvenlerinin yetişmiş insanlar olduğunu belirtti.

-Çeler: “Hiçbir zaman kaybetmediğimiz umut için buradayız”

TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de, “Yaşadığımız bunca sıkıntı içerisinde hiçbir zaman kaybetmediğimiz umut için buradayız” dedi.

TDP olarak bu süreçte ne yapılması gerektiğini çok düşündüklerini ifade eden Çeler, “Ya bölünecektik ya da birlikte hareket edip, bizi bölmeye çalışanlara karşı birlikte mücadele edecektik. Biz parti olarak Parti Meclisi’nde kararımızı aldık. Birlikte yürüyoruz. Bu yolu birlikte yürüyecek, sonuna kadar götürecek ve başaracağız.” diye konuştu.

Bu yola, aydınlık bir yüzle, toplumunu seven, samimiyetle inanan, anayasasını sonuna kadar koruyacak bir adayla baş koyduklarını söyleyen, Çeler, yeni dönemin geçmişte özledikleri günleri yeniden kazanmalarına vesile olacağını kaydetti.

Çeler, konuşmasında “Yolumuz çok uzun ve zor olabilir ama birlikte başaracağız.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam