Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: Bize en büyük kötülüğü yapmış AB’ye, BM’ye güvenmiyoruz

Published

on

: Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Kıbrıs sorunu konuşuldu. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a yanıt veren, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun konuşması sırasında Genel Kurul’da sık sık sesler yükseldi, vekiller arasında tartışma yaşandı.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62’nci madde tahtında söz aldı. 2004 referandumlarının 20’nci yıl dönümünde olduklarını hatırlatan Erhürman, “Tarihi doğru bilmezsek, doğru yorumlamazsak, geleceği doğru şekillendirmemiz mümkün olmaz” dedi.

24 Nisan referandumlarına giden sürecin önemli olduğunu ifade eden Erhürman, son günlerde okuduğu bazı açıklamalar nedeniyle şaşırdığını söyledi. 24 Nisan referandumlarında Kıbrıslı Rumların “hayır”, Kıbrıslı Türklerin “evet” demesinin tarihe geçtiğini belirten Erhürman, referandumda KKTC vatandaşı herkesin oy kullandığına dikkat çekti.

“Federasyonda, egemenliğin Kıbrıslı Rumlarda olacağı, Kıbrıslı Türklerin azınlık statüsünü kazanacağı iddiasının referandumların yanlışladığı” bir iddia olduğunu dile getiren Erhürman, referandumların bu şekilde yorumlanmaya müsait olmadığını belirtti. Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yüzde 65’lik “evet” iradesiyle Kıbrıs Türk halkı üzerindeki izolasyonların meşru gerekçesinin kalmadığının kaydedildiğini ifade etti.

Referandum ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulmasına engel olmak isteyen zihniyeti eleştiren CTP Genel Başkanı Erhürman, kavramların doğru yerde kullanılmasını istedi.

-“Kıbrıslı Türklerin azınlık statüsünde görülemeyeceğinin en önemli hukuksal dayanağı Annan Planı Referandumudur”

Kıbrıslı Türklerin azınlık statüsünde görülemeyeceğinin en önemli hukuksal dayanağının Annan Planı Referandumu olduğunu vurgulayan Erhürman, tarihsel gerçeklerin eğilip, bükülmemesi gerektiğini söyledi.

“Federasyonun tek gerçekçi çözüm modeli olduğunu söylememiz bilgiye dayanan bir tespittir” diyen Erhürman, bunun merkezi yanı zayıf, kanatları güçlü federasyon modeli olacağının açık bir şekilde ortada olduğunu belirtti.

Gerçekçi çözümün ne olduğunu bilimsel olarak ortaya koyduğunu ifade eden Erhürman, “Hristodulis konusunda sizin söylediklerinizin çok ötesini söylemiş bir parti ve parti başkanı var karşınızda” diye konuştu.

KKTC vatandaşı bir çocuğa, Kıbrıslı Rum bir çocuk hangi olanaklara sahipse onu sunmanın yükümlülükleri olduğunu vurgulayan CTP Genel Başkanı Erhürman, doğru yerden tarih okuması yapılması gerektiğini söyledi.

AB Liderler Zirvesi Sonuç Bildirgesi’ne de değinen Erhürman, AB’nin, BM Güvenlik Konseyi kararlarında bir çözümü desteklediğine işaret etti. İki toplumlu, iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı federasyonda güçlendirilmiş iki devlet olduğunu dile getiren Erhürman, Kıbrıs Türk halkının azınlık statüsünde olacağına dair hiçbir ibare olmadığını belirtti.

23 Nisan’ın bu ülkede çok ilginç duvarların yıkıldığı bir gün olduğunu ifade eden Erhürman, 21 sene önce söylenen “İçimize bir tane Kıbrıslı Rum gelmesin” lafının bugün tam tersinin söylendiğini kaydetti.

Tarihin kavram kargaşasıyla okunduğunu ve halkın önünün tıkandığını belirten Erhürman, “Kavramları çarpıtmayın” dedi.

Temel hedefin her bir KKTC vatandaşı Kıbrıslı Türk çocuğa, Kıbrıslı Rum bir çocuğun sahip olduğu olanakların sağlanması olduğunu yineleyen Erhürman, gerçekçi olmayan vizyonlarla bunun sağlanamayacağını kaydetti.

-Hasipoğlu

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ise yerinden söz alarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, adanın yönetimini ve zenginliğini Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hazır olmadığını söyledi.

Hasipoğlu, AKPA Genel Kurulu’nda, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız kısıtlamaların kalkması gerektiği hakkındaki sorusuna Hristodulidis’in, “Ne münasebet. Maronitlere, Ermenilere verdiğimiz pasaportu Kıbrıslı Türklere de veriyoruz. Ne kısıtlaması” diyerek, yanıt verdiğini de hatırlattı.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Erhürman ise, Rum Lider Hristodulidis’e samimiyetini ispatlamamasına rağmen çözüm isteyen taraf kıyafetinin giydirildiğini söyledi.

-Hasipoğlu

Hasipoğlu ise yeniden yerinden söz alarak, bu konuda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde bir sıkıntı olduğunu kaydetti.

-Erhürman

Konuşmasına devam eden Erhürman, Hristodulidis’in samimiyetinden kuşkulu olduğunu ifade ederek, Hristodulis’in samimiyetsizliğine karşılık “ben BM Güvenlik Konseyi kararlarından çıktım” denildiğini söyledi ve bunu eleştirdi. Tufan Erhürman, “Hristodulidis sayenizde sarayında rahat oturuyor” dedi.

-Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Genel Kurul’da söz alarak, Erhürman’a yanıt verdi.

Yıllar önce üst düzey İngiliz Diplomat David Hannay ile tartışırken, kendisine “Birleşik Krallığın Kıbrıs Türkü’ne yaptıkları hiç adil değil” dediğini ifade eden Ertuğruloğlu, diplomattan buna karşılık, “Size kim dedi ki uluslararası siyasette adalet diye bir mefhum vardır” yanıtını aldığını söyledi.

Kıbrıs Türkü’ne yıllardan beridir en büyük yanlışları yapanlara güven duyarak, Kıbrıs politikası şekillendirilmesinin istendiğini dile getiren Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun bir statü meselesi olduğunu vurguladı. Bakan Ertuğruloğlu, “Statüler eşitlenmediği sürece hayal kurmaya devam edebilirsiniz” dedi.

-“Bize en büyük kötülüğü yapmış AB’ye, BM’ye güvenmiyoruz”

“Bize en büyük kötülüğü yapmış AB’ye, BM’ye güvenmiyoruz” diyen Bakan Ertuğruloğlu, “BM nezdindeki statümüz nedir?” diye sordu. Tanınmamış olmanın, devletin olmadığı anlamına gelmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, KKTC’nin anavatan Türkiye tarafından tanındığını, diğer devletler tarafından tanınmadığını kaydetti.

“Evet, tanınma sıkıntımız var. Sebebi sizlerin güven duyduğu BM Güvenlik Konseyi’dir, AB’dir” diyen Ertuğruloğlu, “Bize haksızlık yapanlara güven duyarak, Kıbrıs politikası oluşturamayız. Biz kendimize ve anavatanımıza güveniyoruz” dedi.

Rum tarafının 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni mecbur olduğu için kabul ettiğini dile getiren Ertuğruloğlu, “Dünyaya çözümcü olunduğunu ispatlama” gibi bir vizyonun Kıbrıs Türk halkının faydasına olmadığını söyledi.

Hiçbir zaman görüşlerini saklamadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, “Hazırlan Kopenhag’a sen gidiyorsun” dediğinde, tek bir şartla gitmeyi kabul ettiğini dile getirerek, “İmza varsa gitmiyorum” dediğini anlattı.

CTP Milletvekili Ongun Talat’ın yerinden, “Oraya zaten imzalamamak için gittiniz Tahsin Bey” sözü üzerine Ertuğruloğlu, “İmzalanacak bir plan değildi” cevabını verdi.

Talat’ın, “En büyük ihaneti siz yaptınız bu topluma” ifadesinin ardından Genel Kurul’da tansiyon yükseldi.

Bakan Ertuğruloğlu daha sonra konuşmasına devam ederek, Kopenhag’da iki farklı mekanda, iki farklı toplantı olduğunu anlatarak, birinin AB’nin Kopenhag Zirvesi, diğerinin ise kendisinin De Soto ve ekibiyle görüşmeleri olduğunu belirtti. Buradan Kopenhag’a götürülen gazetecilerin Kopenhag Zirvesi’ni izlediğini dile getiren Ertuğruloğlu, gazetecilerin, Kıbrıs’a “Herkes burada, bizim bakan ortada yok, nereye saklandı” diye haber geçtiğini söyledi.

“Ben Kopenhag’a AB Kopenhag Zirvesine katılmak için gitmedim” diyen Ertuğruloğlu, üç gün boyunca müzakere yaptıklarını ve dördüncü gün De Soto’nun önüne iki ayrı kağıt sunduğunu, talebinin Annan Planı’nın altını imzalaması olduğunu kaydetti. Bakan Ertuğruloğlu, buna karşılık De Soto’ya iki kağıt arasında fark olmadığını, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye üye yapıldığını söylediğini anlattı.

Bakan Ertuğruloğlu ayrıca, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin değil yeni kurulacak ortaklığın AB’ye üye olmasını, garanti sistemi ve Türk- Yunan dengesinin ada üzerinde kurulmaya devam etmesini ve Kıbrıs Türkleri üzerindeki ambargoların kaldırılmasını önerdiğini kaydetti. Ertuğruloğlu, De Soto’nun ise öneriye karşılık, “Buraya bak, hikaye bitmiştir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti üyedir” dediğini belirtti.

-Genel Kurul’da tartışma

Ertuğruloğlu’nun konuşması sırasında milletvekilleri arasında sesler yeniden yükseldi. CTP Milletvekili Ongun Talat ve UBP Milletvekili Ahmet Savaşan arasında yaşanan tartışma sırasında CTP Milletvekili Ceyhun Birinci’nin bir sözü üzerine milletvekilleri ayağa kalktı.

Meclis Başkanı Töre ise, Genel Kurul’a ara vermeyeceğini belirterek, farklı görüşler olacağını, dinlemeye tahammül edilmesi gerektiğini kaydetti.

CTP Genel Başkanı Erhürman ise yerinden söz alarak, Birinci’nin ifadesinin tutanaktan çıkarılmasını istedi. UBP Milletvekili Sunat Atun da, Erhürman’a tutumundan dolayı teşekkür ederek, Genel Kurul’un fikir alanı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.

-Ertuğruloğlu

Konuşmasına devam eden Bakan Ertuğruloğlu, “Eleştiri başka bir şey hakaret başka bir şey” diyerek, “Tahsin Ertuğruloğlu’nu sevmeyebilirsiniz ama hakaret başka bir şeydir” vurgusu yaptı.

Rum tarafının, “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak onaylanmasını eleştiren, “Benim statüm onunla eşitlendirilmediği sürece müzakerenin ne anlam var”? diye sordu. Ertuğruloğlu, “Hakkım olmayan bir şeyi talep etmiyorum” dedi.

-“Biz bu adada toplum değiliz. Devlet sahibi bir halkız”

“Bunların formülünde biz toplum statüsünde kalmaya mecburuz. Biz bu adada toplum değiliz. Devlet sahibi bir halkız” diyen Ertuğruloğlu, Annan Planı’nın en temel zafiyetinin birincil hukuk olmaması olduğunun altını çizdi.

Avrupa Birliği’nin verdiği hiçbir sözü tutmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkı üzerinde ciddi bir oyun oynandığını söyledi. Bakan Ertuğruloğlu, “Gökten Allah inse kimse bize Annan Planı’nın doğru bir plan olduğunu kanıtlayamaz. Annan Planı felaket bir plandı” dedi.

Muhalefet milletvekillerinin yerinden tepkileri üzerine Bakan Ertuğruloğlu, “İstesem çok çirkinleşebilirim. Sükûnetimi korumaya çalışıyorum” diye konuştu. Ertuğruloğlu, sorunu yaratanlardan medet umulamayacağını anlattı.

CTP Milletvekili Ongun Talat’ın soru sormak için yerinden söz aldığı sırada, vekiller arasında yeniden tartışma yaşandı. Talat, “Sayın Ertuğruloğlu, bugünkü gençler şunu iyi bilmelidir. Bir çerçeve anlaşmasına imza koyacaktınız ve böylelikle Kıbrıslı Rumlar AB’ye giremeyecekti” diyerek, buna cevap verilmesini istedi.

Talat’ın yerinden konuşmasına devam ettiği sırada Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu kürsüden indi. Bu sırada Genel Kurul’da yeniden sesler yükseldi. Talat ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu arasında tartışma yaşandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam