Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ertuğruloğlu: Eşit uluslararası statü temelinde, Ada’da iki ayrı devletin varlığı temelinde bir siyasete geldik

Published

on

 

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türk tarafı olarak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüde, Ada’da iki ayrı devletin varlığı temelinde bir siyasete geldiklerini söyledi.

Bakan Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusu ve Pakistan ziyareti sırasında yaptığı “KKTC’nin tanınmasına ilişkin” açıklamalarına yönelik gelen tepkilerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Pakistan’da kullandığı “KKTC’nin tanınmasıyla ilgili bir politikayı ön plana çıkarmadık.” yönündeki ifadelerini KKTC’deki bazı gazetelerin çarpıttığını ve gerçek içeriğinden soyutlayarak eleştiri yaptığını anımsatan Ertuğruloğlu, “KKTC’ye inanan birisi olarak, yıllardır KKTC’ye inanmayanlara karşı her türlü mücadeleyi veren birisi olarak ‘KKTC’nin tanınmasını istemiyoruz.’ gibi bir ifadede bulunmam asla inandırıcı değil. Böyle bir ifadede bulunmadım.” dedi.

Ertuğruloğlu, “Bütün Kıbrıs konusunun müzakere süreçlerinden bugüne kadar, bugün de dahil olmak üzere, KKTC’nin tanınması için aktif siyaset gündeme getirmiş değiliz. Bunun, KKTC’nin tanınmasını istemiyoruz anlamında yorumlanmaması gerekir. Tanınma isteme noktasına gelmenin bir takım konjonktürel koşulları olacaktır. Yıllarca ‘toplumlar arası görüşmeler’ diye nitelendirilen, hep eleştirdiğim 60 yılımızı çalan müzakere süreçlerinde biz, tanınma isteme noktasına tabii ki gelemezdik. Tanınmamızı, aktif tanınma politikası gündeme getirmeden, müzakere sürecinin içerisinde gerçekleştirmeye çalıştık. Çünkü bir tarafta ortaklık kurmak için müzakere ederken, diğer tarafta gidip tanınma talep etmek tutarlı bir siyaset olmadığı için.” diye konuştu.

Türk tarafının bugün yürüttüğü politikanın, Ada’da toplumlar arası görüşmeler sürecinin çöktüğü yönünde olduğunu anlatan Ertuğruloğlu, bu sürecin bir daha tekrarlanmayacağını da ifade etti.

Ertuğruloğlu, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki ayrı devletin Ada’da varlığı temelinde bir siyasete geldik. Bu ortamda da egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü talep etmek, KKTC tanınmasını talep etmek anlamında yorumlanmaması gerekir. Diplomaside KKTC’nin tanınması talep etmek başka bir süreçtir, eşit uluslararası statünün kabulünü talep etmek başka bir olaydır.” ifadelerini kullandı.

Öncelikle Ada’da tek bir devlet olduğu yönündeki politikanın ortadan kalkmasını sağlamak gerektiğini dile getiren Ertuğruloğlu, bu tek devletin Rumların temsil ettiği ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” diye tanınan devletin, Ada’nın tek devleti olmadığı gerçeğinin ortaya çıkması gerektiğine dikkati çekti.

Bakan Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:

“Bu iki devletin (sözde Kıbrıs Cumhuriyeti ve KKTC) eşit uluslararası statüde olması gerekir ki yeni müzakere süreçleri gündeme gelebilsin. Tanınma bunun sonrasında gündeme gelecek olaydır. Geçen hafta Pakistan’a yaptığım ziyaret sırasında sorulan ‘Azerbaycan’dan, Pakistan’dan tanınma istediniz mi? Bu gündemde mi?’ sorusuna yanıtım ‘Biz ne Pakistan’a ne de Azerbaycan’a KKTC’yi tanıyın politikasıyla yaklaşmış değiliz.’ şeklinde oldu. Ancak vurguladığımız politikamız ve dış politikamızın temel ilkesi, eşit uluslararası statünün varlığıdır. Ada’da iki devlet vardır. ‘Tek Ada, iki devlet’ gerçeğinin ortaya çıkması gerekir. ‘Ada’daki bir devlet Kıbrıs Cumhuriyeti adını taşıyan Rum devletidir’ politikası geçerli olduğu sürece, Ada’da ne müzakere süreci olacaktır, ne de Ada’nın gerçeklerinin dünya tarafından kabul edilmiş olması söz konusu olacaktır.”

Eşit uluslararası statü talep etmekle KKTC’nin tanınmasını talep etmenin farkına dikkati çeken Ertuğruloğlu, bu ikisi arasındaki farkı göremeyenlerin, verdikleri beyanatları çarpıtmalarının “kendi cahillikleri” veya “art niyetleri” olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, bir devletin varlığı veya yokluğunun, tanınmayla ölçülemeyeceğine değinerek, bütün dünyanın KKTC’nin var olduğunu bildiğine, Türkiye dışında hiçbir ülkenin KKTC’yi tanıma noktasına gelmediğine işaret etti.

Kendilerinin de tanınmayı talep eden bir politikayı gündeme getirmediklerini belirten Ertuğruloğlu, öncelikli taleplerinin Ada’da eşit statü taşıyan 2 devlet olduğu gerçeğinin kabulü olduğunu, bunun da tanınma öncesindeki bir aşama olduğunu vurguladı.

“BM Genel Sekreteri de Kıbrıs’taki taraflar arasında ortak zemin olmadığını biliyor”

BM Genel Sekreteri’nin çağrısıyla 27-29 Nisan’da Cenevre’de gayriresmi 5+BM Kıbrıs konferansı düzenlendiğini hatırlatan Ertuğruloğlu, BM Genel Sekreteri’nin ortak bir zemin olmadığı gerekçesiyle 2-3 ay sonra yeni bir toplantı çağrısında bulunacağını kaydederek, toplantıyı kapattığını söyledi.

Ertuğruloğlu, BM Genel Sekreteri’nin nisanda Cenevre’de “2-3 sonra çağrıda bulunacağını” söylemesine rağmen hala taraflara çağrıda bulunmadığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“BM Genel Sekreteri de Kıbrıs’taki taraflar arasında ortak zemin olmadığını biliyor. Rum tarafını ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tanıdıkları, Türk tarafını da, o devletin ‘sözde bir toplumu’ diye gördükleri sürece ortak zemin yoktur. Şimdi olay, Genel Sekreterin tekrardan bir toplantı düzenleyerek, ‘ortak zemin yoktur’ nihai kararını açıklamasıdır. Genel Sekreter de bunun böyle olduğunu biliyor, bunu deklare etmeme adına zamana oynuyor.”

Başta BM olmak üzere dünyanın Kıbrıs konusunun realitelerine uygun politika benimsediği andan itibaren “tek Ada, iki devlet” politikasının gündeme geleceğini anlatan Ertuğruloğlu, bunun kabulünün ardından KKTC’nin tanınması yönünde aktif bir politikaya geçebileceklerini bildirdi.

 

AA/BRT

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Azerbaycan’da, Rus haber ajansı Sputnik’in Bakü ofisine operasyon düzenlendi

Published

on

By

Azerbaycan’da, Rusya’ya ait haber ajansı Sputnik’in Bakü ofisine operasyon düzenlendi.

Azerbaycan İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Sputnik’in Bakü ofisinin, akreditasyonu askıya alınmasına rağmen yasa dışı finansman temelinde faaliyet göstermeyi sürdürdüğünün belirlendiği ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Açıklamada, Bakanlığa bağlı ekiplerin, soruşturma kapsamında Sputnik’in Bakü ofisinde arama yaptığı ve bazı çalışanların gözaltına alındığı belirtildi.

Yerel basında yer alan haberlerde, gözaltına alınan Sputnik’in 2 çalışanının, aynı zamanda Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) mensubu olduğu öne sürüldü.

Azerbaycan hükümeti, Şubat 2025’te Sputnik’in Bakü ofisinin faaliyetlerini durdurma kararı almıştı.

Kararın, Azerbaycan devlet medyasının yurt dışındaki faaliyetleri ile yabancı basın mensuplarının Azerbaycan’daki çalışmaları arasında karşılıklılık ilkesini sağlamak amacıyla alındığı bildirilmiş ve bu kapsamda, Bakü’de görev yapan Sputnik muhabirlerinin sayısının, Azerbaycan Devlet Haber Ajansının (AZERTAC) Rusya’daki muhabir sayısıyla eşitlenmesi öngörülmüştü.

Sputnik’in Bakü ofisi bu karara uymamış, geçen süre zarfında ofis faaliyetlerine ve personel çalışmalarına ara vermemişti.

– Azerbaycan ile Rusya arasındaki gerginlik

Azerbaycan’a ait yolcu uçağının 25 Aralık 2024’te Rus hava sahasındayken yerden açılan ateşle hasar gördüğü için Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşmesi üzerine Azerbaycan Rusya’dan özür ve suçluların cezalandırılmasını istemiş ancak bu talep karşılık görmemişti.

Azerbaycan, Bakü’de faaliyet gösteren ve “Rus Evi” olarak bilinen “Rusya Kültür Merkezi”nin faaliyetini sonlandırmış, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eski Sovyetler Birliği’nin 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nı mağlup etmesinin 80. yıl dönümü dolayısıyla Moskova’da düzenlenen törenlerle katılmamıştı.

Rus güvenlik güçlerince, 27 Haziran’da Yekaterinburg’da Azerbaycanlıların ikamet ettiği evlere düzenlenen baskınlarda 2 Azerbaycanlı öldürülmüş, birkaç kişi ağır yaralanmış ve 9 kişi de gözaltına alınmıştı.

Rusya’nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volokovıh, Dışişleri Bakanlığına çağrılarak Azerbaycan’ın tepkisi dile getirilmiş, konunun ivedilikle araştırılması, şiddet olaylarına karışan tüm kişilerle ilgili cezai işlem uygulanması yönündeki beklenti iletilmişti.

Azerbaycan Kültür Bakanlığı, Rus güvenlik güçlerinin Azerbaycanlılara yönelik şiddeti ve yargısız infazı nedeniyle Rusya’nın ülkedeki tüm kültürel etkinliklerini iptal etmişti.

Devamını Oku

Dünya

Afganistan’da seller nedeniyle 4 kişi öldü, yüzlerce kişi yerinden edildi

Published

on

By

Afganistan’ın Meydan Vardak ve Logar vilayetlerini etkisi altına alan aşırı yağış ve seller nedeniyle 4 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin yaralandığı ve yüzlerce kişinin ise yerinden edildiği bildirildi.

Tolo News’un haberine göre, aşırı yağış ve seller, başkent Kabil yakınlarındaki Meydan Vardak ve Logar vilayetlerinde etkili oluyor.

Aşırı yağış ve sellerin bu vilayetlerde 3’ü çocuk 4 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu bildiren yetkililer, 4 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Yetkililer, yaklaşık 270 evin yıkıldığı seller sonucu yüzlerce kişinin de yerinden edildiğini belirtti.

Sellerde kapanan yolların açıldığını kaydeden yetkililer, afetzedelere gıda ve çadır yardımlarının dağıtılmaya başlandığını ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

Pakistan’da aşırı yağışlar nedeniyle 38 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

Pakistan’da etkili olan şiddetli yağışlar sebebiyle ülke genelinde ilk belirlemelere göre 38 kişi hayatını kaybetti, 63 kişi yaralandı.

Ülkede yayın yapan Samaa TV’nin haberine göre, Pakistan Ulusal Afet Yönetimi Kurumundan (NDMA) etkisini sürdüren muson yağmurlarına ilişkin açıklamada bulunuldu.

Açıklamada, aşırı yağışların, ülke genelinde son 3 günde ilk belirlemelere göre 38 kişinin hayatını kaybetmesine, 63 kişinin yaralanmasına neden olduğu bildirildi.

En çok can kaybının 19 kişiyle Hayber Pahtunhva eyaletinde görüldüğü kaydedilen açıklamada, Pencap eyaletinde de 12 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Sind ve Belucistan eyaletlerinde de 7 kişinin aşırı yağışlar yüzünden yaşamını yitirdiği duyuruldu.

Açıklamada, muson yağmurlarının sürmesinin öngörüldüğü ifade edilerek, ülkenin kuzeyindeki bazı bölgeler için sel uyarısı yapıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam