Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: Türk bayrağının toplatılması ırkçı zihniyetin göstergesidir

Published

on

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, AEK Larnaka-Fenerbahçe maçında Türk bayrağının toplatılmasının ne kadar ırkçı bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunun en bariz göstergesi olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, “Sahada oynayan takım Türkiye takımı, tabi ki Türk bayrağı orada açılacaktır. Siz, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını asıyorsunuz, onlardan çok daha fazla Yunan bayrakları orada, kilise bayrakları orada, her türlü provakasyonu yapıyorsunuz; Türk bayrağı orada açılmayacak, yok böyle bir şey. Bu zihniyet, bizim hoşgörüyle bakacağımız bir zihniyet değil. Zaten, Kıbrıs konusunun özünde de yatan bu ırkçı zihniyet. Türkü kendine eşit görmeyen, varlığını Türk düşmanlığı üzerine kuran bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi.

Rum tarafının, maçı izlemek isteyen Türk taraftarlarına “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimlik kartı şartını koyduğunu, bunu asla kabul etmeyeceklerini, bunun hiç bir gerekçesinin olamayacağını ve bu konuda ısrar ederlerse bunun diğer tüm ilişkilere yansıyacağını açık açık söylediklerini aktaran Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, BM Misyon Şefi Colin Stewart’ın bu konuda ciddi bir mücadele verdiğini, maçtan bir gün önce de kendilerine gönderdiği mesajla böyle bir koşulun olmadığını ilettiğini söyledi.

Kıbrıs müzakerelerine de değinen Ertuğruloğlu, Müzakerelerin 2017’de Crans Montana sonrası çökmesi ile egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü politikasının, tanınma politikasının ta kendisi olduğunu ifade etti.

Bakan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ama ilk defa, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan gibi bir lider, BM Genel Kurulu kürsüsü gibi bir platformda açık açık dünyanın gözünün içine baka baka Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen tanıyın çağrısı yaptı. Bu müthiş bir olaydır. Bu tarihi bir olaydır ve buna tanıklık etmiş olmaktan dolayı da gurur duyuyorum.

Biz, kendi milletimizin, kendi halkımızın çıkarları doğrultusunda, Türk ulusunun çıkarları doğrultusunda haklı bir davanın savunuculuğunu yapıyoruz. Her zaman söylerim; Kıbrıs konusu sadece Kıbrıs Türkünün Rum’la olan davası değildir, bu coğrafyada Türk ulusunun ulusal davasıdır. New York çağrısını bu şekilde yorumlamak lazım.”

Tahsin Ertuğruloğlu, BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarında görev yapmasıyla ilgili ayrı statü anlaşması taleplerinin, “çok önemli bir talep ve BM’nin Kıbrıs konusundaki temel politikasını, Kıbrıs sorununu yaratan politikasını temelden sarsan ve çökertecek olan bir adım olduğunu” kaydetti.

Bu talebin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin tanınması çağrısı yaptı da o nedenle gündeme geldi” diye yorumlanmaması gerektiğini belirten Ertuğruloğlu, BM ile ayrı anlaşma yapma uğraşının Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dönemine kadar gittiğini, BM Barış Gücü’nün altı ayda bir görev süresi uzatılırken, Kıbrıs Türk hükümetlerinin “Bizim onayımızı ve görüşümüzü de almanız lazım” diye BM’ye hep çağrı yaptığını ama BM’nin hep sessiz kaldığını anımsattı.

BM Barış Gücü’nden talebin, BM Genel Kurulu’ndaki tanınma çağrısından bağımsız olduğunu, özellikle son iki yıldır BM yetkilileri yaptıkları temaslarda, konuyu yoğun bir şekilde gündeme getirdiklerini aktaran Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Ya bizimle de ayrı bir statü anlaşması yaparsınız, ya da KKTC topraklarındaki varlığınız masaya yatırılacaktır. Masaya yatırılmasının kapsamında gerekirse size, ‘bu topraklardan çıkın’ deme de vardır. Bu topraklarda görev yapma yetkisini size verecek olan Rum devleti değildir, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletidir. Bunları, geçen yıl da bu yıl da birebir görüşmelerimizde ilettik. Bu yıl New York’a giderken, anlaşma taslağını yanımıza aldık, New York’ta BM Genel Sekreteri’nin Barış Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı’na yazılı ilettik.”

Kıbrıs Türkü’nün 1964-1974 yıllarında yaşadığı tüm vahşetin ve soykırım girişimlerinin BM Barış Gücü’nün Ada’da bulunduğu dönemde olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu, “Bunların fiiliyatta bir şey yapması diye bir yetkileri yok. Bunların görevi izlerler rapor ederler, o kadar. 1964-1974 arası bizim başımıza gelmedik bir şey kalmadı. Her türlü vahşeti biz o yıllarda yaşadık. Kıbrıs Türkü, 1974 ve sonrasında Türk askerinin Kıbrıs’a gelmesi ile güvenliği yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Bakan Ertuğruloğlu, sınır kapılarını kapatmak gibi bir politikalarının olmadığını, bunun, halkı korkutmak için birilerinin uydurduğu yalan olduğunu ifade ederek, “Sınırı kapayacak olan biz değiliz. Rum kapatma kararı alır mı almaz mı onu sorgulasınlar” dedi.

BM Güvenlik Konseyi üyeleri ABD’nin Rum tarafına silah ambargosunu kaldırdığını, Fransa’nın saldırı helikopteri sattığını, çeşitli askeri iş birliği anlaşmaları yaptığını ifade eden Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Rum tarafı bir kere kendi insanını kandırıyor. Boşu boşuna para harcıyor. Bu coğrafyada Rumların ve Yunanistan’ın, Türk ulusuna karşı gerek Türkiye gerek Kıbrıs Türklerine karşı askeri başarı elde etmesi söz konusu değil.” İfadelerini kullandı.

Kıbrıs Rum tarafına, “Yani siz bu silahları ne yapmaya alıyorsunuz? Kime karşı kullanacaksınız, bize mi?” diye seslenen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“İstediğiniz silahı alın, hiçbir şansınız yok. Unutmayın, Kıbrıs Türkü burada yalnız değildir. Kıbrıs Türkü çaresiz de değildir, sizin insafınıza terk edilmiş halk da değildir. Saldırgan olan biz değiliz. Türk askeri, Rum saldırganlığını engellemek için buradadır. Toprak elde etmek için, askeri harekat gerçekleştirip toprak almak için burada bulunan bir askeri birlik değildir. Savunma anlayışı ile buradadır. Eğer siz bir çılgınlık yaparsanız, bizim saldırı hedefimiz, politikamız yok, eğer delirmişseniz bunu siz yaparsınız, bunun karşılığını verecek güç ve kapasitedeyiz ve kararlılıktayız. Ümit ederiz yapmazsınız, çünkü bunun hiç kazananı olmaz ama en fazla kaybedeni siz olursunuz!”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ziya Öztürkler’den Hayriye Cengiz Gökeri için taziye mesajı

Published

on

By

Kayıp şehit milletvekili Cengiz Ratip’in eşi Hayriye Cengiz Ratip Gökeri hayatını kaybetti.

Gökeri’nin cenazesi yarın Güzelyurt Fatih Camii’nde kılınacak öğle namazına mütaakip Yuvacık Kabristanlığına defnedilecek.

-Öztürkler’den başsağlığı.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Gökeri’nin hayatını kaybetmesi nedeniyle sosyal medya hesabından başsağlığı dileklerini iletti.

Öztürkler, şunları kaydetti:

“Şehit Milletvekilimiz Cengiz Ratip’in kıymetli eşi Hayriye Cengiz Ratip Gökeri’yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Bir diğer üzüntüm ise yıllardır yaptığımız bütün çağrılara rağmen Şehit Milletvekilimizin naaşına ulaşamamız ve Hayriye Hanım’ın da eşinin kalıntılarına ulaşamadan bu dünyaya veda etmesidir. Merhumeye Allah’tan rahmet, yaslı ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, TMT mensubu Gazi Nuri Piro’yu tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Özgürlük Mücadelesi Lideri merhum Dr Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş’ın uzun yıllar korumalığını yapan ve Türk Mukavemet Teşkilatı’nda (TMT) görevler üstlenen Kıbrıs Gazisi Nuri Piro’yu tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Tatar, ziyarette Maliye Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığında geçtiğimiz gün düzenlenen törene katılamayan Nuri Piro’ya ‘Gazilik Beratı’ ve ‘Gazilik Kartı’ takdim etti.

Tatar, ziyarette yaptığı konuşmada Nuri Piro’nun milli mücadele yıllarında ve sonrasında önemli görevler üstlendiğini söyledi.

Hastanede tedavi gören Nuri Piro’yu ziyaretinin 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’na denk geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC eski Başbakan ve Meclis Başkanlarından Hakkı Atun’u evinde ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eski Başbakan ve Meclis Başkanı Hakkı Atun’u evinde ziyaret ederek Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmeler ve iki devlet siyaseti üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Hakkı Atun’un görüş ve değerlendirmelerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Bugün izlediğimiz siyaset sizlerden aldığımız bayrağın, Kurucu  Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın devlete ve egemenliğimize sahip çıkılması yönündeki vasiyetinin devamıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, iki devlet siyasetinin halk arasında yer bulduğunu belirterek, yıllardır süren ortaklık temelinde bir anlaşmaya ilişkin görüşmelerin sonuçsuz kaldığını anımsattı.

Dünyadaki dengelerin artık değiştiği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki hak ve milli çıkarları göz önünde bulundurulduğunda iki devlet siyasetinin çok daha önemli bir noktaya geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, toplumdan topluma değil, devletten devlete bir anlaşma olması gerektiğini söyledi.

Federasyon temelinde bir anlaşma modelinin içerdiği tehlikelere işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, zamanla sıfır garanti ve sıfır asker hedefini barındıran federasyon temelli bir ortaklıkta çoğunluğun azınlığa hükmettiği bir zeminle Girit misali Kıbrıs Adası’nda da Kıbrıs Türklerinin sonunun geleceğini söyledi.

Ortaya konulan iki devlet siyasetinin arkasında Türkiye Cumhuriyeti’nin de büyük desteğinin olmasının son derece önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Hakkı Atun’a iki devlet siyasetine ilişkin desteği ve ortaya koyduğu görüşler dolayısıyla teşekkür etti.

Hakkı Atun da, Kıbrıs Türklerinin Gazze’de olduğu gibi bertaraf edilmesini isteyen zihniyetin sürdüğüne işaret ederek, “Bu zihniyet ile anlaşabilmek artık hayaldir. İki devlet siyasetine sarılmaktan başka bir yol yoktur ve Türkiye’nin bu konuda Cumhurbaşkanımızı inançlı bir biçimde desteklemesi, aynı paralelde olması ve ‘aynı yoldayız’ demesi bizim için büyük bir şanstır” dedi.

Stratejik yönden Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin ‘olmazsa olmazı’ olduğunu belirten Atun, karşılıklı olarak KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birbirine sahip çıkmasının önemini vurguladı. 

Atun, devletimize inanarak sahip çıkan Cumhurbaşkanı Tatar’ın doğru yolda olduğunun altını çizdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam