Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Ertuğruloğlu:1974’te Türkiye’nin Ada’ya müdahalesi Kıbrıs sorununun başlangıcı değil

Published

on

 

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 1974’te Türkiye’nin Ada’ya müdahalesinin Kıbrıs sorununun başlangıcı olmadığını, bunun Rumların neden olduğu problemler neticesinde gerçekleştiğini söyledi.

Ertuğruloğlu, Doğu Akdeniz’de yaşanan hidrokarbon krizinin ise Rumların saldırgan tutumunu özetlediğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen “Orta Doğu Jeopolitiğinde Kıbrıs Adası” başlıklı konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansta, Ertuğruloğlu, ilk olarak Kıbrıs’ın tarihçesi ve tarihteki rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs meselesinin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı ile başlamadığını ve 1963’te Rumların, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden Türkleri dışlamasıyla başladığını hatırlatarak, “1974’te Türkiye’nin Ada’ya müdahale etmesi, Kıbrıs sorununun başlangıcı değildir. Bu müdahale, Rumların neden olduğu problemler neticesinde gerçekleşti. Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak Ada’ya müdahale etti” dedi.

Ertuğruloğlu, Osmanlı’nın Kıbrıs’ı 1571’de fethettiğini hatırlatarak, Kıbrıs’ın çok önemli bir jeopolitik konumunun olduğunu, birçok süper ve uluslararası gücün de Ada ve bölgeyle ilgili politikalarının bulunduğunu kaydetti.

Kıbrıs meselesinin yalnızca Kıbrıs Türkleri ile Rumlar arasında olmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, Türkiye ile Yunanistan’ın yanı sıra, AB, BM ve birçok ülkenin bu meseleye taraf olduğunu aktardı.

Bakan Ertuğruloğlu, “Bugün Kıbrıs’taki Rumlarla konuştuğunuzda, onlar Ada’nın bir Helen Adası olduğuna inanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türklerini eşit görmüyor. Bunun Ada’nın gerçekliğiyle hiçbir alakası yok. Kıbrıs, hiçbir zaman bir Yunan adası olmadı. Ada, 300 yıl Osmanlı tarafından yönetilirken, hiçbir zaman bir Yunan adası olmadı” dedi.

Doğu Akdeniz’de yaşanan hidrokarbon krizinin Rumların saldırgan tutumunu çok iyi özetlediğini kaydeden Ertuğruloğlu, Türkiye ve KKTC’nin hesaba katılmadığı tüm senaryoların başarısız olacağını vurguladı.

Türkiye’nin, Rumların Doğu Akdeniz’deki saldırgan ve tek yanlı faaliyetlerine karşı bütün önlemlerini aldığının altını çizen Ertuğruloğlu, bu noktada Türkiye ile Libya arasında 2019’da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının ​önemini hatırlattı.

Ertuğruloğlu, Doğu Akdeniz’de Rum kesimi ve Yunanistan’ın, farklı ülkelerden enerji şirketlerinin de desteğiyle, Türkiye’yi ve KKTC’yi hesaba katmadan atacağı adımların başarılı olamayacağını, Türk tarafının bunun gerçekleşmesine izin vermeyeceğini kaydetti.

 

 

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo ile görüştü

Published

on

By

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Türkiye’yi ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile bir araya geldi.

Bakanlığın, X sosyal medya platformundaki hesabından görüşmeye ilişkin paylaşım yapıldı. Paylaşımda, Bozay ile DiCarlo’nun görüşmede, mart ayında İsviçre’de düzenlenmesi öngörülen Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayri resmi toplantının hazırlıkları ile muhtelif bölgesel ve uluslararası konuları ele aldıkları bildirildi.

Görüşmeye ilişkin diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Cenevre’de 27-29 Nisan 2021’de düzenlenen gayri resmi 5+BM toplantısında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, artık tükenmiş iki toplumlu ve iki kesimli federasyon modelinden desteğini çektiğini açıkladığı ve Kıbrıs meselesinin çözümüne dair iki “devletli çözüm vizyonu”nu ortaya koyduğu hatırlatıldı.

Türkiye tarafının da Tatar’ın ortaya koyduğu yeni vizyona tam destek verdiğine işaret eden kaynaklar, görüşmede BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo’ya Kıbrıs meselesi bağlamında Türkiye’nin tam destek verdiği iki devletli çözüm vizyonu hakkında bilgilendirmede bulunulduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 77, 78 ve 79. BM Genel Kuruluna hitaplarında uluslararası topluma bir an önce KKTC’nin tanınması çağrısı yaptığını aktaran kaynaklar, Ocak 2024’te eski Kolombiya Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki şahsi temsilcisi olarak atanmasına, adı geçenin görev tanımının Ada’daki iki taraf arasında yeni resmi çözüm müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin ortak zemin bulunup bulunmadığının araştırılmasıyla kısıtlı tutulması ve görev süresinin 6 ayı aşmaması şartıyla Kıbrıs Türk tarafıyla bilistişare onay verildiğini belirtti.

Bu süre zarfında Ada’da ve garantör devletlerde temaslarda bulunan Holguin’in, Temmuz 2024’teki görev süresi sonunda BM Genel Sekreteri’ne rapor sunduğunu ancak içeriğinin kamuoyuyla veya taraflarla paylaşılmadığını vurgulayan kaynaklar, 15 Ekim 2024’te New York’ta BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in katıldığı gayriresmi akşam yemeğinin ardından BM Sözcülüğü tarafından yayımlanan açıklamada, eski şahsi temsilcinin çalışmalarına da atıfla, taraflar arasında halihazırda ortak zemin bulunmadığının ilk defa resmi olarak kayda geçirildiğini bildirdi.

Kaynaklar, 15 Ekim’deki akşam yemeğinde ayrıca, izleyen dönemde BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Ada’daki iki lider Tatar ve Hristodulidis’in, ana vatanların Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ve üçüncü garantör ülke İngiltere’nin daha düşük düzeyli katılımıyla “genişletilmiş formatlı gayri resmi toplantı” düzenlenmesinin kararlaştırıldığını kaydetti.

Mart ayında Cenevre’de düzenlenecek gayri resmi toplantıyla, taraflar arasında ortak zeminin bulunmadığı mevcut durum çerçevesinde Kıbrıs’ta ilerleyen dönemde atılabilecek adımların istişare edilmesinin hedeflendiğini dile getiren kaynaklar, bu toplantının hiçbir surette “yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı” veya “geçmiş müzakere süreçlerinin kaldığı yerden devamı” niteliğini taşımadığını vurguladı.

Hazırlık çalışmaları bağlamında 10 Şubat’ta Ada’yı ziyaret eden DiCarlo, Cumhurbaşkanı Tatar ile Rum liderle ayrı ayrı görüşmüştür. 12 Şubat’ta Yunanistan’a geçen DiCarlo, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yerapetritis’le bir görüşme yapmıştı. DiCarlo, temasları kapsamında bugün de Türkiye’ye günübirlik ziyaret gerçekleştirdi.

Devamını Oku

Dünya

İsrail Başbakanlık Ofisi: Hamas ile krizin çözümü konusunda henüz uzlaşıya varılmadı

Published

on

By

İsrail, Hamas ile ateşkes ve esir takası anlaşması krizinin çözülmesine yönelik uzlaşıya varılmadığını duyurdu.

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Mısır basınında çıkan ve ateşkese ilişkin krizin çözüldüğüne ilişkin iddialar yalanlandı.

Açıklamada, “Hamas ile krizin çözümü konusunda şu ana kadar bir uzlaşıya varılmadı.” ifadesi kullanıldı.

Ateşkes anlaşmasıyla ilgili Hamas’ın İsrailli esirlerin teslimini askıya almasıyla ilgili arabulucu tarafların “krizi çözmedeki başarısına ilişkin her türlü haberin sahte ve mesnetsiz” olduğu öne sürüldü.

Mısır’da yayın yapan “El-Kahire el-İhbariyye” televizyonunun ismi açıklanmayan Mısırlı yetkiliye dayandırdığı haberinde, “Mısır ve Katar’ın Gazze’de ateşkes anlaşmasının önündeki engelleri aşma çabalarının başarı gösterdiği ve tarafların ateşkesin uygulanması konusunda kararlı olduğu” ifade edilmişti.

– ⁠Hamas’tan esir takasını askıya alma kararı

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, 15 Şubat’ta gerçekleştirilmesi beklenen esir takasının İsrail’in ateşkes anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle askıya alındığını bildirmişti.

Hamas’ın yaptığı açıklamada, askıya alma kararının esir takasından 5 gün önce duyurulduğu, böylece arabulucu ülkelere İsrail’e ateşkes maddelerine bağlı kalmasını sağlayacak baskıyı kurma fırsatı verildiği belirtilmişti.

ABD Başkanı Trump ise Gazze’deki tüm esirlerin cumartesi günü öğle vaktine kadar serbest bırakılmaması halinde ateşkesin iptal edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Sonra kıyamet kopsun” ifadesini kullanmıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrailli esirler serbest kalmazsa “ateşkesin biteceği ve şiddetli saldırılara başlayacakları” tehdidinde bulunmuş ve orduya Gazze içine ve çevresine takviye birlik gönderilmesi talimatı vermişti.

Hamas, bugün arabulucu ülkelerin İsrail’in ateşkes anlaşmasıyla ilgili engellerini kaldırma taahhüdü üzerine anlaşmayı imzalandığı gibi ve esir takasını da kapsayacak şekilde uygulamaya devam edeceğini duyurdu.

Devamını Oku

Dünya

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile görüş… Erdoğan: Pakistan’ın Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına desteği bizim için son derece anlamlı

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Pakistan’da Başbakan Şahbaz Şerif ile bir araya geldi.

İki ülke arasındaki ilişkiler, terörle mücadele ve bölgesel konuların ele aldınıdğı görüşmenin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan Pakistan Başbakıanı Şahbaz Şerif, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işgal altındaki Cammu-Keşmir bölgesiyle ilgili duruşunu net bir biçimde ortaya koydunu belirterek, ülkesinin de benzer bir şekilde Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili pozisyonuna ilişkin, çok net bir duruş sergilediğini ve her zaman Türkiye’nin yanında olmaya devam ettiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Pakistan’ın Kıbrıs Türkünün haklı davasına olan desteğinin kendileri için son derece anlamlı olduğunu söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam