Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ertuğruloğlu:BM bize saygı duyuyorsa, bizimle bu anlaşmayı yapması lazım

Published

on

 

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne (UNFICYP), KKTC’de görev yapma yetkisini veren makamın KKTC makamları olacağını ifade ederek, “BM’ye, anlaşmayı imzalamadıkları takdirde, KKTC topraklarındaki varlığının masaya yatırılacağını söylediklerini, ‘KKTC topraklarından çıkmanız gerekir’ söylemin de buna dahil olduğunu” söyledi.

 

 

Ertuğruloğlu, “Adada iki ayrı egemen halkın olduğunu, iki ayrı egemen eşit devletin var olduğu gerçeğini kaale alan BM bize saygı duyuyorsa, bizimle bu anlaşmayı yapması lazım. BM Barış Gücü, Rum’un, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatıyla verdiği onayla KKTC topraklarında görev yapamaz. Olay bu kadar net ve basit” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre TRT Haber’in sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kuvvetler Anlaşması Statüsü (Status of Forces Agreement) (SOFA) anlaşma taslağını New York’ta BM’ye sunduklarını hatırlatarak, Kıbrıs Rum tarafının sözde Kıbrıs Cumhuriyeti unvanı ile onay vermesinin BM Barış Gücü’nün KKTC’de görev yapacağı anlamına gelmediğini, BM Barış Gücü’ne KKTC’de görev yapma yetkisini veren makamın KKTC makamları olacağını, BM’nin de bunun bilincinde olduğunu kaydetti.

 

-“Brahmi raporu göz ardı edildi”

 

Kıbrıs Türk tarafının yıllardır, BM Barış Gücü askerlerinin 6 ayda bir görev süresinin uzatılması aşamasında hep Türk tarafının onayının da alınmasını talep ettiğini aktaran Ertuğruloğlu, bunun gerekçesinin de BM’nin Brahimi raporu olduğunu belirtti. Brahmi raporunun, BM operasyonlarının bulundukları ülkelerde başarılı olabilmeleri için soruna taraf herkesle uyum ve anlaşma içinde olmasını öngördüğünü aktaran Ertuğruloğlu, “Bunun hep göz ardı edildiğini, Kıbrıs Türk tarafının da iyi niyetle misafir kabul edip, BM Barış Gücü’nün KKTC’de görev yapasına onay verildiğini” anlattı.
Ertuğruloğlu, 2017’de Crans Montana’da Kıbrıs müzakerelerin çökmesiyle, egemen eşit iki devlet ve eşit uluslararası statünün tescili yönünde politika değişikliğine gidildiğini işaret ederek, “Bu politikaya geçtikten sonra, yıllarca gösterilen hoşgörü ve misafirperverliği devam ettirmenin, izlenilen politika ile ters düşeceği ve tutarsızlık olacağını düşünerek BM’ye anlaşma taslağı verdiklerini” kaydetti.

 

 

-“BM’ye süre kısıtlaması verilmedi, KKTC heyetinin değerlendirmesinde bir aylık süre öngörüldü”

 

 

“BM’ye, imzalamadıkları takdirde, KKTC topraklarındaki varlığının masaya yatırılacağını söylediklerini, ‘KKTC topraklarından çıkmanız gerekir’ söylemin de buna dahil olduğunu, bunu bilerek hareket ettiklerini” söyleyen Ertuğruloğlu, “BM’ye bir süre kısıtlaması verilmediğini, KKTC heyeti olarak yaptıkları değerlendirmede bir aylık süre öngördüklerini” belirtti.

 

Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

 

“Adada iki ayrı egemen halkın olduğunu, iki ayrı egemen eşit devletin var olduğu gerçeğini kaale alan BM bize saygı duyuyorsa, bizimle bu anlaşmayı yapması lazım. BM Barış Gücü, Rum’un, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatıyla verdiği onayla KKTC topraklarında görev yapamaz. Olay bu kadar net ve basit. Bizim kimseden özür dileyecek bir yanımız yok. Hakkımızı talep ediyoruz. Bu adanın Elen adası olmasını engelleme adına mücadele veriyoruz. Bu adanın, Türk ulusunun bu coğrafyadaki hak ve çıkarlarını, güvenliğini tehdit etmeyecek ada olmasına yönelik görevimizi yerine getiriyoruz.”
Kıbrıs’taki BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ve ekibi ile dün görüştüğünü belirten Ertuğruloğlu, “Onun söylediklerine de bakılırsa, inceleme aşamasındadırlar. Yapabilecekleri, yapamayacakları ne ise onları belirleyip bize geri dönüş yapacaklar” dedi.

 

 

-“Ne kadar önemli bir hamle olduğu önümüzdeki süreçte daha iyi anlaşılacak”

 

 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı KKTC’nin tanınma çağrısının tarihi bir olay olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, “O tarihe tanıklık ettiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” dedi.
Ertuğruloğlu, “İnsanların bugün çok farkına varmadığını ama önümüzdeki süreçlerde yaşanan olaylar sonucunda bu çağrının ne kadar önemli bir hamle olduğu ve ne kadar anlamlı bir olay olduğunu görüleceğini” ifade etti.
BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarının KKTC’nin tanınmasına engel olduğu söylemlerine ilişkin Ertuğruloğlu, şu ifadeleri kullandı:

 

“Anavatan Türkiye Cumhuriyeti KKTC’yi tanıyan bir devlettir ve BM Güvenlik Konseyi’nin ve BM örgütünün Türkiye’ye karşı uygulama içerisine girdiğini bugüne kadar kimse duymamıştır. Çünkü, şunun da unutulmaması gerekir; BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs konusuyla ilgili aldığı bütün kararlar BM Anayasasının 6’ıncı başlığı altındadır ve sadece tavsiye niteliklidir. 7’inci başlık altında olduğunda bağlayıcı olur, uymayanlara ceza gelebilir. BM’nin Kıbrıs konusundaki bütün kararları, bizim için ne kadar olumsuz olsalar bile, Allah’ın emri değil, buna uymamak da her üye ülke serbesttir, işte Türkiye Cumhuriyeti uymuyor, hiçbir müeyyide ile karşı karşıya değil.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erdoğan, Tokayev ile basın toplantısı düzenledi : “Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüşmesinde, Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını istişare ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile baş başa görüşmesi ve Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katılmasının ardından çeşitli alanlardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık etti ve ortak basın toplantısı düzenledi.

-“Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Doğu Akdeniz’den Türkistan’ın en ücra köşelerine uzanan coğrafyada, “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Gerek ikili ilişkiler, gerek aile meclisimiz olan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, Türk dünyasının güçlenmesi için birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2026’daki Gayriresmi Zirvesine Türkistan’da ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türk dünyasının asli ve ayrılmaz bir unsuru olan Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Biraz önce Sayın Tokayev ile kabul ettiğimiz ortak bildiride Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

-“Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Tokayev ve heyetini, Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatırlayacaksınız, 2019’da Stratejik Ortaklığımızı ilan ettiğimiz Kazakistan ile münasebetlerimizi üç yıl önce Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Kazakistan, bölgenin en büyük ekonomisi, bizim de bölgedeki en büyük ticari ortağımız. Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Türkiye’nin Kazakistan’daki yatırımlarının 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını, Kazakistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının ise 1,5 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Müteahhitlik firmalarımız bugüne kadar 30 milyar dolar değerinde 500’ün üzerinde projeyi başarıyla üstlendi. Bugün de savunmadan enerjiye, ulaştırmadan bilim ve teknolojiye çok geniş bir yelpazede görüş alışverişimiz oldu. Neticede biraz önce şahit olduğunuz 20 belgeyi imzaladık. Madencilik ve nadir toprak elementleri gibi bu sektörlerde işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Daha fazla miktarlarda Kazak petrolünün ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasının yollarını ele aldık. İpek Yolu’nun günümüzdeki karşılığı olan Hazar Geçişli Orta Koridor’un kullanımı ve geliştirilmesi hususunda yapabileceklerimizi istişare ettik.”

Tokayev ile askeri ve savunma sanayi işbirliğini daha ileriye taşıyacak somut projeleri de görüştüklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Güvenlik işbirliği ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konuları da gündem başlıklarımız arasında yer aldı. Ülkemizi ziyaret eden Kazak turist sayısı her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz sene 900 bine yakın Kazak kardeşimizi ülkemizde ağırladık. Ülkemizden de Kazakistan’a yönelik bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Kazakistan, Türk vatandaşlarına vize muafiyet süresini 90 güne çıkardı. Bu karardan dolayı değerli kardeşim Tokayev’e teşekkür ediyorum. Eğitim ve kültür konuları her zaman olduğu gibi yine gündemimizdeydi. İlk kapsamlı ortak projemiz olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 30 yılı aşkın süredir 100 binden fazla mezun verdi. Şimdi de Sayın Tokayev’in desteğiyle Türkiye Maarif Vakfı’nın Astana ve Almatı’da birer okul açma çalışmalarına başladığının müjdesini buradan vermek isterim. Ayrıca, Gazi Üniversitesi de Güney Kazakistan Pedagoji Üniversitesinde bir şube açacak.”

Bu yılın Kazakistan’ın milli şairi, Kazak halkının büyük dahisi, mütefekkir Abay Kunanbayev’in 180’inci doğum yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Kunanbayev’i rahmetle yad etti.

Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Terör devleti İsrail, 22 aydır Filistin halkını canice katlediyor. 360 kilometrekareye hapsettiği Gazzeli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Gazze’den, Nazi kamplarından çok daha kötü daha vahşi ve insanlık dışı fotoğraflar geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. Masum çocuklar ya açlıktan ya da İsrail işgal güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlardan dolayı can vermektedir. İsrail’in açlığı özellikle Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanması, bunların insanlıktan nasibini almadıklarının en açık göstergesidir. Bu barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere herkesin, vicdan sahibi tüm ülkelerin tüm halkların sesini daha fazla yükseltmesi şarttır. Biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze halkına soykırım uygulayanların hukuk ve tarih önünde hesap verdiği günleri de inşallah göreceğiz.”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve heyetine, Türkiye’yi ziyaretleri için bir kere daha teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıymetli kardeşim, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koymuştur. Kendisine Türkiye-Kazakistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan dolayı devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu düşüncelerle konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, buradan kardeş Kazakistan’a sağlık esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Trending

Reklam