Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ertuğruloğlu:BM’den çok fazla bir beklentimiz yok

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Birleşmiş Milletler’in (BM) rolüne ilişkin, “BM’den fazla bir beklentimiz yok. BM’nin bugüne kadar hiçbir siyasi sorunu çözmediği gerçeği de ortadadır.

Published

on

Ertuğruloğlu:BM’den çok fazla bir beklentimiz yok

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Birleşmiş Milletler’in (BM) rolüne ilişkin, “BM’den fazla bir beklentimiz yok. BM’nin bugüne kadar hiçbir siyasi sorunu çözmediği gerçeği de ortadadır.” dedi.

Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşmelerin ardından KKTC’nin duruşunu Washington DC’deki basın mensuplarına anlattı.

Guterres’in nisan ayında Cenevre’de yapılan toplantının ardından ortak bir zemin olmadığı sonucuna vardığını ancak bu sonucu BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bildirmeyip ikinci bir toplantı yapılacağını söylediğini aktaran Ertuğruloğlu, aradan 6 ay geçmesine rağmen bu toplantının gerçekleşmediğini vurguladı.

 “OR ZEMİN YOK”

Ertuğruloğlu, şu anda Guterres’in Kıbrıs sorunu konusunda bir kişisel elçi görevlendirmeyi planladığını ve bu elçinin ortak zemin olup olmadığını araştıracağını belirterek, “Şimdi bu bana göre Genel Sekreter’in zamana oynayan bir taktiği, o da biliyor ki ortak zemin hâlâ yoktur. Ve yakın bir zamanda 5 artı BM toplantısını gerçekleştirirse, ilk toplantıda söylemeyeceğim dediği neticeyi söylemek durumunda olacak. Onu da yapmaya pek niyetli görünmüyor. Dolasıyla zamana oynuyor.” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Guterres’in atayacağı elçiye zaman şartı getirilmesi gerektiği yönündeki ikazlarını kendilerine ilettiklerinin altını çizen Ertuğruloğlu, “Ortak zemin yok, bana göre de olacağı da yok. Ortak zemin olabilmesi için tarafların pozisyonlarında geri adım atmaları gerekir, ne bizim geri adım atacak lüksümüz var ne de Rumların öyle bir niyeti var.” ifadesini kullandı.

Dünya Güney Kıbrıs’a “Kıbrıs Cumhuriyeti” dediği müddetçe Rumların geri adım atmayacağına işaret eden Ertuğruloğlu, Guterres’in bir an önce BMGK’ye ortak bir zemin olmadığını bildirmesi, BMGK’nin de bir karar alması gerektiğini kaydetti.

“KKTC’NİN TANINMAMASI KKTC’NİN OLMADIĞI ANLAMINI TAŞIMAZ”

Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Şunu iyice bilmeleri gerekir ki Rum tarafının ‘devlet’, bizim ‘toplum’ muamelesi gördüğümüz sürece müzakere süreçlerine tekrar başlamak, yeni bir müzakere sürecine girmek söz konusu değil. KKTC’yi tanımıyor olabilirler ama KKTC’nin tanınmaması KKTC’nin olmadığı anlamını taşımaz. KKTC vardır, realitedir. Tanınıp tanınmaması başka bir konu, ama ‘Ada’da tek devlet var’ politikasından çıkılması gerekir, Ada’da iki devlet vardır. Bu gerçek zemin olmadığı sürece ve yeni müzakere sürecinin iki devlet arasında bir müzakere süreci olması gerçekleştirilmediği sürece de bir müzakere sürecine geçilmeyeceğini herkesin bilmesi lazım.”

BM yetkililerinin kendilerine “Haklısınız ama alacak pek bir şeyiniz de yok” tavrıyla yaklaştığına dikkati çeken Ertuğruloğlu, bunun nedeninin geride kalan 60 yıllık süreç olduğunu belirtti.

Dünyanın Kıbrıs sorununu bugüne kadar hep arka plana attığına işaret eden Ertuğruloğlu, “Buna tavır koyan da biziz, bununla asla yola devam edemeyeceğimizi, etmeyeceğimizi bu sürece mahkum olmadığımızı, tek seçeneğimizin Rumlarla aldatmaca dahi olsa bir ortaklığa asla mahkum olmadığımızı, tek seçeneğimizin Rumlarla ortaklık olmadığını, başka seçeneklerimizin de olduğunu açık açık söyleyerek Kıbrıs konusunda yeni bir sayfa açıyoruz. Bu sayfa kalıcı bir sayfa, bundan tekrar geriye dönüş yok.” değerlendirmesinde bulundu.

“KIBRIS SORUNU, STATÜ SORUNUDUR”

Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun tam olarak ne olduğu konusuna da bir açıklık getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kıbrıs sorunu, tam da Rum tarafının ‘Kıbrıs cumhuriyeti’ olarak tanınmış olmasıdır. Kıbrıs sorunu, statü sorunudur. Rumların hak etmediği yasal olmayan bir statü ile yola devam etmesidir. Bizim de hak etmediğimiz bir muameleye tabi tutulmamız, bir statüye tabi tutulmamızdır. Kıbrıs sorunu budur.” dedi.

BM Barış Gücü’nün 1964’te aslında var olmayan bir Kıbrıs hükümetine atıfta bulunarak Ada’ya geldiğini ancak Kıbrıs Türklerinin acısını dindirmediğini anlatan Ertuğruloğlu, “Dolayısıyla BM’den fazla bir beklentimiz yok. BM’nin bugüne kadar hiçbir siyasi sorunu çözmediği gerçeği de ortadadır. Dolayısıyla bizi suçluluk psikolojisine iterek, haklı davamızdan vazgeçirerek Kıbrıs Türkü’nü Rum’un boyunduruğu altına sokacak tablolara mahkum etmeye çalışanlara karşı sabırla direnişimizi, mücadelemizi sürdürmeye mecburuz. Bu yoldan geri dönüş yoktur.” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu: Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam TMK’dır

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını kararı BRT ekranlarında değerlendirdi.

Hasipoğlu, AİHM’in bu kararla bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Kararın, Güney Kıbrıs’ın TMK’yı etkisizleştirme çabalarına güçlü bir yanıt niteliğinde olduğunu belirten Hasipoğlu, TMK’nın varlığını sürdürebilmesi için yapılan ödemelerin ve hükümetin bu konudaki kararlılığının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin Rum Mediterranean Tours şirketiyle ilgili Türkiye hakkında verdiği kararı değerlendirdi. Hasipoğlu, AİHM’in bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu tescillediğini belirtti.

BRT ekranlarında konuşan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 67/ 2005 sayılı yasa ile kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK)’nun etkinliğini ortadan kaldırmak için elinden geleni yaptığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ın daha öncede benzer bir davayı da AİHM’e götürdüğünü anımsatan Hasipoğlu “ AİHM, bir kez daha etkin iç hukuk yolu olarak TMK’yı gösterdi. Bu önemli bir karardır.” Dedi.

Davaya konu olan mülkün Kapalı Maraş bölgesinde bulunduğunu belirten Hasipoğlu, Rum tarafının bu meseleyi hızla AİHM’e taşıyarak, TMK’nın etkinliğini zayıflatmak ve aleyhte bir karar çıkması durumunda “haksız tutuklamaların” önünü açmayı hedeflediğini belirtti. Hasipoğlu, “Bu karar, AİHM’in Güney Kıbrıs’a tutuklamalar konusunda verdiği sert bir cevaptır. Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam, yargı yolu TMK’dır. Bunun dışında alternatif yoktur.” Dedi.

Kararda, Vakıflar İdaresi’nin davada taraf olmasının adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmediğinin de tespit edildiğini söyleyen Hasipoğlu, AİHM’in “mülkiyet hakkı ihlalinin giderilmesinde tek çözüm iade değildir, tazminatla da çözülebilir” vurgusunu önemli bulduklarını belirtti.

TMK’nın etkinliğinin büyük ölçüde yapılan ödemelere bağlı olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, Ünal Üstel hükümeti döneminde bu konuda ciddi adımlar atıldığını ifade etti.
Hasipoğlu,” Biz bugün TMK’da bu ödemeleri yapmasaydık bizim lehimize olacak bir karar çıkmayacaktı. Bu zamana kadar Rum vatandaşlarına 350 milyon 850 bin sterlin ödeme yapılmıştır. Sadece 2024-2025 yılında Üstel hükümetinin yaratmış olduğu fonla 106 milyon 374 bin sterlinlik ödeme yapılmış ve 230 dava sonuçlandırılmıştır.” İfadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta KKTC Meclis heyetiyle birlikte Strasbourg’da olduklarını belirten Hasipoğlu, Avrupa Konseyi’nde TMK’nın etkinliğiyle ilgili yapılması beklenen bir oylamanın, AİHM kararının açıklanması nedeniyle Aralık ayına ertelendiğini de bildirdi.

Hasipoğlu, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin mallarına vasilik sistemi kurduğunu belirterek “Bütün Kıbrıslı Türklerin mallarını adeta dondurmuş kamulaştırmış, bir kısmını ise hiç kamulaştırmadan GKRY vatandaşlarının tahsisine bırakmış, Kıbrıslı Türklerin mallarının üzerine evler, apartmanlar inşa etmiştir. Her şeyi çözümden sonraya endekslemiş. Biz ise çözümü beklemeden onlara bu ödemeleri yapıyoruz.” dedi.

Avrupa’nın tanımadığı bir devlet olarak Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’nun içinde kaldıklarını ancak sözde tanınan bir devlet olan GKRY ise TMK’yı yok saymaya devam ettiğini kaydeden Hasipoğlu, Rum tarafının tek taraflı ve hukuka aykırı uygulamaları karşısında karşılıklılık ilkesi gereği ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP Genel Başkanı Özersay: “TMK hala etkili bir iç hukuk yoludur; gecikmeler acilen giderilmeli”

Published

on

By

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarına ilişkin bugün açıklanan kararı değerlendiren Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) tüm olumsuzluklara rağmen AİHM tarafından hâlâ etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini belirterek, “AİHM kararını hafife almak yerine ciddiyetle dikkate almalıyız” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, AİHM kararında başvuru sürecindeki gecikmeler nedeniyle Türkiye aleyhine tazminata hükmedildiğini ancak TMK’nın işlevselliğinin ortadan kalkmadığını belirten Özersay, bu gecikmelerin giderilmesi için acilen önlem alınması gerektiğini savundu.

“Bu konunun şakası yoktur” diyen ve TMK’nın bu çerçevede etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Özersay, Rum tarafının tutuklamalarla Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı baskının mantıksızlığının dünya kamuoyuna anlatılması açısından da bu durumun önemli olduğunu söyledi.

Değerlendirmesinde, AİHM’in Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine taraf olarak katılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğini, iadenin taşınmaz hakkı açısından tek çözüm yolu olarak görülmediğini ve Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığına yönelik iddialarının da AİHM tarafından yerinde bulunmadığını ileri süren Özersay, TMK’nın geçerliliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurguladı.

İdari gecikmelerin giderilmemesi halinde ileride daha ciddi sorunların yaşanabileceğini belirten Özersay, Komisyonun etkinliğinin artırılması için düzenli bir fon sistemi oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı’ndan AİHM kararına ilişkin açıklama: “TMK etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildi”

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugünkü K.V. Mediterranean Tours Limited kararına ilişkin açıklama yaparak, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildiğine vurgu yaptı.

Açıklamada, AİHM’in söz konusu kararında, Kapalı Maraş’taki bir taşınmaza ilişkin hak iddialarını içeren başvuruyu değerlendirirken, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ileri sürmek isteyen Kıbrıslı Rumlar için etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiği belirtildi.

AİHM’in ayrıca, taşınmazın Kapalı Maraş’ta bulunması sebebiyle Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin (Evkaf) TMK sürecine taraf edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirdiği ve Yüksek Mahkeme’nin tarafsızlığına yönelik iddiaları reddettiği vurgulandı.

Bakanlık açıklamanın devamında, “Gelinen aşamada, ülkemizdeki mülkiyet rejiminin güvencesi olarak gördüğümüz Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmeye devam etmesi için gerekenin yapılması hususundaki kararlılığımızı bu vesileyle bir kez daha yineleriz” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam