Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, görev süresini tamamlayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi.
BRT’de katıldığı Gündem+’programında açıklamalarda bulunan Ertuğruloğlu, Özel Temsilci Stewart’ın özellikle Yiğitler-Pile yolundaki tutumunun işi çatışma noktasına taşımış olduğunu anımsattı.
“Bugüne kadarki tutumundan ötürü ayrılırken gerek Rum basınına gerekse bizden bazı basın organlarına yapmış olduğu açıklamaları da yadırgamadım” diyen Ertuğruloğlu, Stewart’ın açıklamalarının Ada’nın gerçekleriyle bağdaşmadığını kaydetti. Ertuğruloğlu, “bu durumu kendisine söylediğinizde size küstahça cevaplar vererek işin özünden kaçan bir BM görevlisi olarak Rum taraftarlığını bugüne kadar çok net bir şekilde sergilemiştir” dedi.
Colin Stewart’ın ifadelerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres tarafından bile kullanılmadığının altını çizen Ertuğruloğlu, “bu Kıbrıs Türk tarafına büyük bir saygısızlıktır” vurgusunda bulundu.
Stewart’ın göreviyle uyumlu olmayan ifadeler kullandığını belirten Ertuğruloğlu, “sonuç olarak bizim bu tip görevlere atanan kişilerin ülkelerinin ne olduğuna bakmakta haklı olduğumuzu ortaya koyuyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununu yaratanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi olduğunun altını çizdiği açıklamasında, Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak görüldüğü müddetçe kimsenin Kıbrıs sorununun çözümünden bahsedemeyeceğini söyledi.
Seçim ortamına girildiğine işaret eden Ertuğruloğlu, bu çerçevede, iki devletli egemen eşitlik temelindeki çözüm modelini eleştirenlerin “iki devletli çözüm çözümsüzlüktür” ifadelerini kullandıklarını anımsattı.
Ertuğruloğlu, “bu ifade gerçekten çok üzücüdür. Çözüm ne demektir, çözümsüzlük ne demektir, sorun ne demektir? Bazı arkadaşlara bu ifadeleri kullanmak çok kolay gelebilir. Ama önce sorun nedir, sorunu iyi teşhis etmiyorsanız bunun çözümü mümkün değildir. İki devletli çözüm, çözümdür. Çünkü sorun Ada’da tek devlet varmış gibi bir politkanın varlığıdır. Sorun budur” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü Başkanı olarak atanan Khassim Diagne, Kıbrıs’a geldi, görevini resmen devraldı.
Diagne, Ağustos 2025’te görev süresi sona eren Colin Stewart’ın yerini aldı.
Kıbrıs’a varışında açıklama yapan Diagne şunları söyledi:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi olarak Kıbrıs’ta bulunmaktan onur ve mutluluk duyuyorum. Kıbrıs genelinde tüm paydaşlarla iş birliği yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum.”
25 yılı aşkın uluslararası ilişkiler ve Birleşmiş Milletler bünyesinde üst düzey liderlik deneyimine sahip olan Diagne, adadaki barış ve istikrar çalışmalarını yönetecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 6’ncı Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman, cuma günü Meclis’te ant içerek, resmen görevine başlayacak.
Meclis Genel Kurulu, ant içme töreni için saat 09.30’da Ziya Öztürkler başkanlığında olağanüstü toplanacak.
Erhürman daha sonra, Lefkoşa Atatürk Anıtı, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Anıt Mezarlarına çelenk sunacak.
Ardından Cumhurbaşkanlığı’nda devir teslim töreni yapılacak.
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, törenlere katılmak üzere KKTC’ye gelecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Tufan Erhürman’a, pazartesi günü mazbatasını, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Bertan Özerdağ takdim etmişti.
Sözcü Tv’de İpek Özbey’in Nokta Atışı programına canlı bağlantı ile katılan TAM Parti Kurucusu Serdar Denktaş, seçim sonuçlarının Kıbrıs Türk halkına rahat bir nefes aldırdığını belirtti.
Seçim sonuçlarının doğru okunması gerektiğini ifade eden Denktaş, “Bu seçimlerle Kıbrıs Türk halkı ‘biz burada varız, var olmaya devam edeceğiz’ mesajını vermiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Erhürman’ın Kıbrıs Türkü’nün yıllardan beri gasp edilen haklarını dünyaya anlatacağına ve Türkiye ile çok iyi ilişkiler kuracağına inancının tam olduğunu ifade eden Denktaş, Kıbrıs Türkü’nün kim olduğu konusunda yıllardan beri yapılan ayrımın sadece kutuplaştırmak ve ayrıştırmak için olduğunu vurguladı. “Kıbrıs Türkü bizim için nerede doğmuş olursa olsun, bu topraklarda gözlerini yumacak her ferttir. Artık bunu dünyaya duyurmanın vakti geldi” diye konuştu.
“TÜRKİYELİ-KIBRISLI AYRIMI SON BULMALI”
Son yıllarda Türkiyeli Türk-Kıbrıslı Türk ayrımının oy devşirme amaçlı bir kutuplaştırma olduğunu ifade eden Denktaş, bunun topluma büyük zarar verdiğini, son beş yılda da bu durumun doruğa çıkmasından duyduğu rahatsızlığı belirtti. “Mehmetçik ile mücahit burada kol kola şehit düştü, bu toprakları vatan yapmak için. Bugün bu insanların çocukları ve torunları birlikte bu ülkeyi daha ileriye götüremeyecek, var mı böyle bir şey? Bizim insanımız anavatanına bağlıdır, Türkiye’siz hiçbir şey yapılamayacağını bilir. Fakat bu ayrıştırma, insanımızın anavatanı ile olan bağlarının zayıflamasına sebep oluyor” diye konuşan Denktaş, bu ayrıştırmanın bitmesi gerektiğine dikkat çekti.
“1571’DEN BERİ ADADAKİ TÜRK VARLIĞINI BİZ KORUDUK”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nden sonra, bir kurtuluş mücadelesi vererek, 20. Yüzyılda kurulan, ikinci Türk devleti olduğunu vurgulayan Denktaş, MHP Lideri Bahçeli’nin sözlerini eleştirerek, “Dünya ve Türk devletleri bizi tanımayabilir. Hepsinden daha Türk’üz. 1571’den beri Kıbrıs Adası’ndaki Türk varlığını da koruyan bizleriz. Bunun unutulmaması gerekirdi. Biz ne Türk’lüğümüzden vazgeçeriz, ne de Kuzey Kıbrıs’ımızdan vazgeçeriz. Bunu bütün halk böyle bilmelidir. Çünkü bizim için Türkiye, 85 milyonluk Anadolu’dur, başka hiç kimse değildir” diyerek Bahçeli’nin açıklamalarının çok talihsizce olduğunu söyledi.