Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Esendağlı İsias Otel bilirkişi raporunu değerlendirdi: “Olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçunun unsurları oluştu”

Published

on

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, “İsias Otel bilirkişi raporu olgularını değerlendiren hukukçularımız ve danışman ceza hukuku uzmanları ‘sanığın eyleminin sonucunda ciddi bir zarar oluşabileceğini öngörmesi ve bu olasılığı kabul etmesine rağmen eylemi gerçekleştirmesi durumu’ olarak tanımlanan olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçunun unsurlarının oluştuğu kanaatine varmışlardır.” dedi.

Esendağlı, bilirkişi raporuna göre, bina sahibi ve müteahhit Ahmet Bozkurt’un İsias Otel’in sahibi olarak, projeye ve mevzuata aykırı inşaat süreçlerinden ve kaçak kat eklemelerinden doğrudan sorumlu olduğunu vurgulayarak, davadaki tüm sanıklara sorumluluk addedildiğini kaydetti.

Esendağlı, İsias Otel sanıkları ve Belediyedeki kamu görevlilerinin normal koşullarda otel olarak inşası tamamlanamayacak ve hizmete açılamayacak bir binayı, hile ve sahtekarlık teşkil edecek şekilde ruhsatlandırarak ve kamunun kullanımına açtığının bilirkişi raporunda yer aldığını kaydetti.

Sanıkların işledikleri suçun hukuki nitelemesinin yapılmasında bilirkişi raporunda yer alan bulguların esas alınacağına dikkat çeken Hasan Esendağlı, özellikle yapı ruhsatı ve yapı kullanım belgesinin, sanıkların kusurları ile binanın yıkılma sebepleri arasındaki sebep sonuç ilişkisi bakımından taşıdığı önemin çok bariz olduğunu vurguladı.

Esendağlı yaptığı yazılı açıklamada, 9 Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan ve 28 Ekim Pazartesi günü açıklanan İsias davası bilirkişi raporu hakkında değerlendirmelerde bulunarak, raporda binanın yıkılma sebeplerine ilişkin teknik değerlendirmeler ve sanıkların sorumluluk durumlarının belirlendiğini ifade etti.

Esendağlı, raporda yer alan binanın yıkılma sebeplerini şu başlıklar altında değerlendirdi:

“Sabit Beton ve Malzeme Kusurları, Projeye Aykırı Kaçak Katlar ve Yapısal Değişiklikler, Etriye ve Donatı Eksiklikleri, Çekiçleme Etkisi İddiasının Gerçeği Yansıtmaması, Deprem Güçlerine Dayanacak Yapısal Hesaplamaların Eksikliği, Binaya Projeye Aykırı Asansör Eklenmesi, Deprem Güçlerine Dayanacak Yapısal Hesaplamaların Eksikliği, Binaya Projeye Aykırı Asansör Eklenmesi, Eksik Burulma Düzensizliği ve Yumuşak Kat Etkileri, Zemin Etüt Çalışmasının Zorunlu Olmasına Rağmen Yapılmaması ve İskan Belgesine İlişkin Bulgular.”

Esendağlı, bilirkişi raporunun; Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli ara kararı ile dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri, ayrıca taraf avukatlarının iddia ve taleplerini de dikkate alarak yaptığı kapsamlı inceleme ve değerlendirmeleri içerdiğini kaydetti.

-Binanın yıkılma sebepleri…

Esendağlı, bilirkişi raporuna göre binanın yıkılmasının sebeplerinin şöyle sıralandığını aktardı:

“Otelin taşıyıcı kolonları, kiriş ve bodrum kat perdesinde standart dışı, dayanıklılığı olmayan kalitesiz malzemeler kullanıldığı ve betonda olması gereken standardın izin verdiği büyüklüğün çok üzerinde ve kusurlu agrega bulunduğu tespit edilmiştir.

Bina, 2001 ve 2016 yıllarında ruhsatsız katlar eklenerek ağırlaştırılmış, fakat bu kaçak katlar için gerekli statik hesaplamalar yapılmamıştır.

-Taşıyıcı sistemdeki yetersizlikler…

Bina taşıyıcılarının birçok noktasında yönetmeliklere aykırı olarak etriye sıklaştırması yapılmamış, etriye aralıkları gereğinden fazla bırakılmıştır. Taşıyıcı sistemdeki bu yetersizlikler, yapı güvenliğini tamamen ortadan kaldırmıştır.

-Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmadığı…

Sanık avukatlarının iddia ettiği gibi binanın çekiçleme etkisi ile yana değil, Atatürk Bulvarı’na doğru tamamen öne doğru çöktüğü tespit edilmiştir. Ayrıca derz aralığını bırakma yükümlülüğünün binayı en son inşa eden İsias Otel sahipleri ve fenni mesullerinde olduğu ifade edilmiştir.

Sanıkların ‘deprem kuvveti çok fazlaydı; bina bu sebeple yıkılmıştır’ şeklindeki kusursuzluk savunmasına karşın; rapor, binanın yıkılmasının deprem kuvveti ile ilgisi olmadığını, binanın deprem yönetmeliklerine uygun bir şekilde yapılmış olsaydı yıkılmayacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.”

-İkinci asansör..

Binanın projesinde olmayan ikinci bir asansörün eklenmesi için statik hesap yapılmadan asmolen döşemede boşluk açılmasının, binanın temel kusurlarından biri olarak bilirkişi raporunda yer aldığına işaret eden Hasan Esendağlı, şöyle devam etti:

“Eksik Burulma Düzensizliği ve Yumuşak Kat Etkileri: Binanın statik hesaplamalarında, asma katın oluşturacağı burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkilerinin görmezden gelindiği bulgusu raporda yer almaktadır.

Raporda sanıkların, binanın temel güvenlik gereksinimlerinden olan zemin etüt çalışması yapmamış oldukları bulgusu da yer almaktadır.

Bilirkişi raporu, binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesine olanak sağlayan kapsamlı bulgulara varmıştır. Bu bulgular, önceki maddelerde belirtilen yapısal kusurlara rağmen binanın nasıl otel olarak ruhsat ve yapı kullanım belgesi alabildiğini ortaya koymaktadır.”

-Sanıkların sorumlulukları…Bina sahibi ve Müteahhit Ahmet Bozkurt doğrudan sorumlu

Esendağlı, bilirkişi raporunda yer alan bulgular ışığında sanıkların sorumluluklarının da şu şekilde saptandığını aktardı:

“Bina sahibi ve müteahhit Ahmet Bozkurt; İsias Otel’in sahibi olarak, projeye ve mevzuata aykırı inşaat süreçlerinden ve kaçak kat eklemelerinden doğrudan sorumludur.

Efe Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve diğer sanık aile bireyleri (Şirket Ortakları); İSİAS Otelcilik Şirketi’nin ortakları olarak yapıya kaçak kat eklenmesi, yönetmeliklere aykırı ikinci asansör boşluğu ve statik değerlendirmelerin yapılmamış olmasından dolayı sorumlulukları bulunmaktadır.

Fenni Mesul Mimar H. Erdem Yıldız, mimari projede kendisine ait olmayan mühendislik hesaplarının sorumluluğunu alarak bina güvenliğini tehlikeye atan işlemler yapmış; binaya otel olarak ruhsat ve yapı kullanım belgesi verilmesini sağlamış olarak sorumlu bulunmuştur.

İnşaat Mühendisi Mehmet Göncüoğlu; projeye uygun olmayan yapısal düzenlemelerden ve binanın taşıyıcı sistemindeki eksikliklerden sorumlu olan mühendistir.

İnşaat Mühendisi Hasan Aslan; binanın teknik uygulama sürecinde mevzuatı ihlal etmek suretiyle yapı güvenliğini göz ardı eden mühendis olarak sorumlu bulunmuştur.

Statik Proje sorumlusu Halil Bağcı; statik hesaplamaları eksik yapmak; binanın güvenliğine dair alınması gereken zorunlu önlemleri almamak; 2001 tarihli ruhsatın zorunlu statik hesaplarını eksik bırakmak suretiyle binanın güvenliğini tehlikeye attığı cihetle sorumluluğu bulunmaktadır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bay-Sen ve Kamu-iş, Genç İşçiler Büyük Kurultayı’na katıldı

Published

on

By

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’na bağlı Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası ile Kamu İşçileri Sendikası’na (Kamu-İş) üye genç çalışanlar Ankara’da gerçekleştirilen Türk Metal Sendikası Ankara’da Genç İşçiler 2’nci Büyük Kurultayı’na katıldı.

Birçok farklı ülkeden genç katılımcının yer aldığı kurultaya Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ da katılarak konuşma gerçekleştirdi..

Altundağ konuşmasında gençlerin ve kadınların çalışma yaşamına aktif katılımının önemine işaret etti.

Kurultayda Bay-Sen üyesi Sonay Orbay da Hür-İş Federasyonu adına konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 6 sendikanın oluşturduğu Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’nun kurulduğu tarihten itibaren işçi ve emekçilerin hakları için büyük mücadeleler verdiğini ve şu anda ülkenin en büyük işçi federasyonu olduğunu belirten Orbay Federasyon’un Türk-Metal Sendikası ile yakın bir işbirliği içerisinde olduğunu kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinde uygulanan haksız uluslararası izolasyonların diğer ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve sendikalarla olan işbirliklerine de engel olduğunu ifade eden Orbay, ancak her anlamda Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sendikal yaşamın en önemli kuruluşlarından Türk Metal Sendikası’nın Hür-iş Federasyonunu da arasına alarak Türkiye Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türkü’ne verilen değeri bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Kurultay’da konuşan Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da sendikaları yalnızca paydaş değil çözüm ortağı olarak gördüklerini belirterek gençlerin çalışma yaşamına katılmalarına yönelik yürütülen çalışmaları anlattı.

Öte yandan Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu ile BAY-SEN Başkanı Salih Sakallı, Avrasya Metal İşçileri Sendikası’nın 59. Merkez Komite Toplantısına katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği yapıldı

Published

on

By

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği, Birliğin lokalinin bahçesinde yapıldı.

Birlik üyelerinin yanı sıra ülkede görev yapan gazetecilerin de yer aldığı geceye Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de katıldı.

Dış Basın Birliği’nden yapılan açıklamaya göre  etkinlikte gazeteciler kaynaşma imkanı buldu.

Gazetecilere hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dış Basın Birliği’ni kutlayarak çalışmalarında başarılar diledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Kıbrıslı Türklerle eşitlik çerçevesinde bir anlaşma yapma niyeti olmadığına işaret eden Tatar, artık yeni bir yola girildiğini ve iki devletlilikten başka bir çözümün mümkün olmadığını söyledi.

Dış Basın Birliği’nin Kıbrıs Türkünün sesini duyurduğunu ifade eden Tatar, bütün gazetecilere çalışmalarında başarılar diledi.

Açılış konuşmasını yapan Dış Basın Birliği Başkanı Burhan Canbaz ise, hayatını kaybeden Şair, Gazeteci ve Emekli Öğretmen Neriman Cahit’i saygıyla andı.

Yaza iyi bir başlangıç yapmak için  etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Canbaz, geceye katılan herkese teşekkür etti ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

Canbaz, Birliğin önceki başkanlarından Rasıh Reşat’ın doğum gününü de kutlayarak kendisini sahneye davet etti.

Rasıh Reşat ise burada yaptığı konuşmada, Dış Basın Birliği’nde birçok değerli ismin görev yaptığını anımsatarak “Burası benim evim.” dedi.

Etkinlik, Sanatçı Serdar Kavaz’ın şarkıları ile akşamın ilerleyen saatlerine kadar devam etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hekimler Sendikası: “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Genel Sekreteri Dr. Bayram Taşseven, yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin korunması ve bakımlarının, anayasal hakları olduğuna işaret ederek, “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur.” dedi.

Taşseven, yazılı açıklamasında, Birleşmiş Milletler’in yaşlanma ile ilgili araştırmalarının, dünya nüfusunun her geçen yıl hızla yaşlandığını gösterdiğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs’ın nüfusunun da son yıllarda aynı şekilde hızla yaşlandığını, yaşlı nüfusun arttığı gerçeğinin de tüm yetkililer tarafından görülmesi ve bu yöndeki politikalarını hazırlamaları gerektiğini ifade eden Taşseven, ülkede yaşlılara yönelik plan ve projeler halinde, bütünlüklü bir şekilde evde bakım hizmetlerinin yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

Ülkede yerel yönetimler ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından bu çalışmaların yürütülmeye çalışıldığını belirten Taşseven, şöyle devam etti:

“Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi, Lapta Huzurevi ve Kalkanlı Yaşam Evi devlet bünyesinde hizmet sunmaya çalışmakta ancak devletin yürütmesi konumundaki iktidar oralarda da görevini layıkıyla yerine getirmemektedir.

Devletten yeterli ilgi ve desteği göremeyenler ise çareyi özel bakımevlerinde aramakta ya da kendi hasta ve yaşlılarına kendileri bakmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz ekonomik şartlarında aile bireylerinin neredeyse tümü çalıştığı için yaşlı bakımı genellikle eğitimsiz, deneyimsiz bazen aynı dili konuşmayan bakıcılar eliyle sürmektedir.”

Sınırüstü’nde, özel bir bakımevinde geçmişte yaşananları anımsatan Taşseven, bazı eleştirilerde bulundu.

Ülkede bulunan yabancıların yaş ortalamasının 75 üstü olduğuna da işaret eden Taşseven, bu insanların bakıma ihtiyacı olduğunu, evlerinde çeşitli hizmetlere ihtiyaçları olduğunu, bunun da en temel insan haklarından olduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanlığı çatısı altındaki dairelerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütleri ve ilgili derneklerin de katkı sağlayacağı politikalar üretilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Taşseven, yaşlılarla ilgili siyasilerin bir planı olmadığını savundu.

Yaşlıların unutulduğunu ve terk edildiğini iddia eden Taşseven, “Yazıklar olsun.” ifadesini kullandı ve eleştirilerde bulundu.

Ülkede tedavi edici kurumlarda olduğu gibi temel sağlıkta da ciddi hekim, personel ve alt yapı eksikleri olduğunu ifade eden Taşseven, “En büyük eksik sağlık politikalarıdır. İktidar, gerçek anlamda koruyucu, sağaltıcı ve rehabilite edici hizmetler içeren politikalar için yetkili tüm paydaşlarla istişare içinde olmalı, uyarı ve önerileri dikkate almalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam