Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

EVKAF Genel Müdürü Benter Engelliler Dayanışma Derneğini kabul etti

Published

on

İnsan Hakları Platformu, ülkede ifade özgürlüğü ile ilgili açılan iki davanın geri çekilmesini talep etti.

İnsan Hakları Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ifade özgürlüğü ile ilgili olarak Şener Levent ve Hasan Altıok ile Şener Levent ve Ali Osman Tabak’a yönelik açılan davaların geri çekilmesini talep edildi.

Açıklamada, ifade özgürlüğünün Anayasa’nın 1. maddesi ile korunan demokrasi ve hukukun üstünlüğünün var olması için olmazsa olmaz olan bir hak olduğu vurgulanarak, ifade özgürlüğü hakkına geniş bir garanti sağlanmaksızın özgür bir ülke olmaktan ve demokrasiden bahsetmek mümkün olmayacağı kaydedildi.

Kişilerin düşüncelerini açıklamalarından dolayı hapislik cezası ile sonlanacak şekilde ceza mahkemelerinde yargılanmasının çok istisnai hallerde mümkün olabileceğinin belirtildiği açıklamada, “Bu istisnai haller ırkçılık söylemi, nefret söylemi, holokost inkarı ve derhal gerçekleşebilecek şiddeti teşvik etmektir” denildi. Kuzey Kıbrıs’ta ise artık düşüncelerini ifade eden kişilerin ceza mahkemelerinde yargılanmasının olağan hayatın parçası haline geldiğinin savunulduğu açıklamada, dava açılmadan önce çok ciddi bir araştırma yapılması ve açılacak olan davanın ifade özgürlüğü üzerinde ‘soğutucu bir etkisi’ olup olmayacağının da değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

– “Bu süreç ‘yargısal tacize’ doğru gitmektedir”

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“8/11/22 tarihinde Şener Levent ve Hasan Altıok, Avrupa Gazetesi’nde TC Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir yayından dolayı Lefkoşa Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladılar. Dava ithamnamesinde sanıkların iddia edilen suçu nasıl işledikleri dahi anlaşılmamaktaydı. İfade özgürlüğü ile ilgili davalar açılmadan önce ciddi bir şekilde değerlendirme yapılması gerekirken, bu şekilde davalar açılması, dava açılmadan önce ifade özgürlüğünün hiç göz önünde bulundurulmadığını göstermektedir. Başsavcılık 8/11/22 tarihinde sanık Hasan Ulaş Altıok’un ithamnamedeki suçu nasıl işlediğine dair detaylı bilgi vermek için 8/11/22 tarihinde mahkemeden süre talep etmişti ve dava 29/11/22 tarihine ertelenmişti. Ancak, 29/11/22 tarihinde de yine savcılık tarafından Hasan Ulaş Altıok’un suçla ilgisinin ne olduğunu açıklanmadı. Bununla beraber, diğer sanıklar Şener Levent ve Ali Osman Tabak’ın daha önceden karikatür davası olarak bilinen ve beraat ettikleri ve savcılığın Yüksek Mahkeme’ye beraat kararının bozulması için yaptığı başvurunun kararının da beklenmesi için savcılık yine süre talep etti ve dava 22/12/22 tarihine ertelendi. Yüksek Mahkeme’nin benzeri konuda vereceği karar önemlidir ancak bu karara göre hareket edilecekse neden bu kararın sonucu çıkmadan düşüncelerin yargılandığı ve kişilerin mahkemeye çağrıldıkları anlamlı değildir. Bu süreç “yargısal tacize” doğru gitmektedir.

Diğer taraftan, Sayın Mustafa Akıncı’nın 2019 yılında Cumhurbaşkanı olduğu zaman kendisine facebook üzerinden hakaret edildiği iddiası ile yapmış olduğu şikayetler de söz konusu zamanda Bilişim Suçları Yasası yürürlükte olmamasına rağmen, 6/12 Elektronik Haberleşme Yasası’na dayanılarak bir kişinin Lefkoşa Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı da bilgimize geldi. Unutulmamalıdır ki hem yerel mahkemeler hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, siyasetçilerin eleştirilere tahammül eşiğinin çok yüksek olmasını gerektiğini birçok kez tekrarlamıştır.”

Açıklamada, bahse konu iki davanın da ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etkisi olduğu ve kişileri ifade özgürlüklerini kullanmaktan caydırdığı belirtilerek, bu davaların geri çekilmesi talep edildi.

İnsan Hakları Platformu; “Kuir Kıbrıs Derneği, Mülteci Hakları Derneği, Sivil Toplum İnsiyatifi, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Üçüncü Toplum Forumu ve Pozitif Düşün İnisiyatifi”nden oluşuyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 21 Temmuz Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Üstel mesajında;
‘“1974 yılında Aleminyo köyünde, EOKA-B ve Yunan destekli Rum Ulusal Muhafızları tarafından hunharca gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi asla unutmadık, unutmayacağız.

Kıbrıs Türk halkının hafızasında derin izler bırakan bu insanlık dışı katliamda yaşamını yitiren Aleminyo Şehitlerini rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3. Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, genel kurulda yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıldönümünün ardından önemli bir etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Avustralya, İngiltere, Polonya ve Almanya ziyaretlerinde MÜSİAD’ı ziyaret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD’a yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, genel kurulun hayırlara vesile olmasını diledi.

Genel kurula katılan Mavi Vatan’ı gündeme getiren Cihat Yaycı’ya yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Başkanı Ramazan Gündoğdu’nun da bir denizci olduğuna işaret etti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki limanlarda yapılan lojistik işlerle tanınmamışlığa rağmen başarılı çalışmalar yapıldığına dikkat çekti.

Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz ile ilgili yaptığı açıklamalarının kitaplaştırıldığını ve kendisine takdim edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu noktadan hareket edilerek, Topkapı Üniversitesi’nde Mavi Vatan ile ilgili araştırma merkezi kurulduğunu vurguladı.

Ülkeye yatırım için güven duyulması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bir ülkede gelecek yoksa yatırım yapılmadığını aktardı.

İki devletli çözüm siyasetinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Federasyon temelinde çözüm olursa Türk askeri çekilecek ve Türkiye’nin garantörlüğü sona erecek, böylece güven ortamı ortadan kalkacak” dedi.

Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü’nün gelişip kalkınmasını önlemek için mülkiyet konusunda haksız saldırılarda bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, geçen hafta New York’ta Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Toplantı’da Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkları dile getirdiğini ve Rumların Kıbrıs Cumhuriyetini ele geçirmelerinin ardından Kıbrıslı Türklerin’in de kendi devletini kurduğunu söylediğini kaydetti.

KKTC’nin turizm, yükseköğrenim, inşaat, hizmet sektörü, tarım ve sanayide başarılarının bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, TEKNOFEST’in başarıyla gerçekleştirildiğini, Türktelekom’un fiber optik altyapıyı yapmaya başladığını ve bilişim adası olma yolunda ilerlenildiğini dile getirdi.

Üretileni ihracat etmenin önemli olduğunu ancak kolay olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu nedenle mukayeseli avantajlı olunan sektörler turizm ve yükseköğrenim ile yan sektörlere önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Alaminyo Şehitleri anıldı

Published

on

By

1974 Barış Harekatı sırasında Geçitkale Bölüğü, Alaminyo takımında görev yaparken şehit olan 20 Kıbrıslı Türk için Değirmenlik Alaminyo Şehitleri Anıtı’nda tören düzenlendi..

Şehitler Anıtı’na çelenklerin konulması ile başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Değirmenlik Lisesi öğrencisi Eylül Akkoyun “Şehitler” adlı şiiri okudu..

Törende konuşan Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler, masum ve savunmasız insanların ailelerinden koparılarak şehit edilişinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.

Karavezirler şehitleri hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayarak şehitlere rahmet Mehmetçik ve Mücahitlere şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, varlığını ülkenin eşit bir halkı olarak haykırmaya devam ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Rumlar adayı Yunanistan’a bağlamak için Kıbrıs Türk halkına yönelik her türlü çirkin saldırıyı gerçekleştirdi. İngiltere de dahil dış ülkeler seyirci kalmıştır. Bizi kurtaran Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 20 Temmuz 1974 de buraya müdahalesiydi.” dedi.

Barış ve Özgürlük Bayramını kutlarken şehitlerin de unutulmadığını vurgulayan Tatar, barış, huzur ve güven içerisinde yaşayabilmek için Kıbrıs’ta bir çözümden yana olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin garantörlüğünün altını çizdi.

Tatar, “Bu coğrafyada yaşamımızı barış, huzur, güven içerisinde sürdüreceksek bizlerin de şartı vardır. O şartlar Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin barışı korumak adına devamlılığıdır” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam