Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Facebook’un eski yöneticisi şirketin demokrasiye zarar verdiğini savundu

Facebook’un eski ürün yöneticisi Frances Haugen, şirketin karından vazgeçmemek için çocuklara ve gençlere zarar veren özelliklerini kamuoyundan bilerek sakladığını ve demokrasiye zarar verdiğini savundu.

Published

on

Kısa süre önce şirket aleyhine muhbirlik yaparak kamuoyunun önüne çıkan eski Facebook yöneticisi Haugen, şirketin bazı yöntemleriyle ilgili olarak Senato Ticaret, Bilim ve Ulaştırma Alt Komitesinde düzenlenen oturuma katıldı.

Haugen, Facebook’un, yüksek kardan vazgeçmemek için özellikle çocuk ve gençlerin bağımlı olduğu özelliklerini ve bu kesimlere zarar veren birçok uygulamasını bilerek düzenlemediğini ve konuyla ilgili araştırma sonuçlarını kamuoyundan sakladığını savundu.

“Bizi birbirimize bağlayan bir sosyal medyaya, demokrasimize zarar vermeden, çocuklarımızı tehlikeye atmadan ve dünya genelinde etnik şiddete yol açmadan da sahip olabiliriz.” ifadesini kullanan Haugen, Facebook’un birçok tercihiyle hem ABD’de hem de dünya genelinde demokrasiye zarar verdiğini ve ayrımcılığı körüklediğini ileri sürdü.

“Facebook’un regüle edilmesi için Kongrenin harekete geçmesi lazım. Şirket, karını kamu güvenliğine tercih ediyor.” diyen Haugen, Kongrenin adım atmaması halinde sosyal medya şirketlerinin, sorumluluk almadan sadece yüksek karlar elde etmeye devam edeceklerini dile getirdi.

Şirketin çocuk ve gençlere yönelik birçok düzenlemesinin ne gibi sonuçlarının olduğuna ilişkin araştırmaların kamuoyuna açıklanması gerektiğini de söyleyen Haugen, ABD yasalarına göre söz konusu şirketlerin “içeriklerden sorumlu tutulmamasının” da bu firmaları sorumsuzluğa ittiğini belirtti.

Haugen, Facebook raporlarını sızdırmıştı

Facebook kurucusu Mark Zuckerberg ile aynı üniversiteden mezun olan veri bilimcisi 37 yaşındaki Haugen, CBS kanalında yayınlanan “60 Dakika” programında, şirketin kendi iç raporlarını Wall Street Journal’a ve federal birimlere kendisinin sızdırdığını açıklamıştı.

Facebook’un iç araştırmalarının, nefreti ve yanlış bilgiyi nasıl büyüttüğünü gösterdiğini belirten Haugen, geçen yıl Joe Biden’ın başkan seçilmesinden sonra şirketin yanlış bilgi yayımı ve olası ayaklanmaları engellemek için alınmış önlemleri kapattığını ve bunun da 6 Ocak’taki Kongre baskınına katkıda bulunduğunu iddia etmişti.

Haugen, Facebook’un 2019’dan beri çalıştığı ilgili “sivil bütünlük” birimini 3 Kasım 2020 seçimlerinden sonra dağıtmasının ardından şirkete güveninin kalmadığını ve işinden ayrıldığını kaydederek, “Facebook, tekrar tekrar gösterdi ki kar etmeyi güvenliğe tercih ediyor.” diye konuşmuştu.

Facebook üst yöneticisi Nick Clegg ise, Haugen’in iddialarının “yanıltıcı” olduğunu öne sürerek eldeki kanıtların, Facebook’un veya daha genel olarak sosyal medyanın, kutuplaşmanın başlıca nedeni olduğu fikrini desteklemediğini savunmuştu.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi, eylül ayı ortasında yayımladığı haberde, Facebook ürünleri ile çocuk ve gençlerin zihin sağlığı arasındaki ilişkiyi araştıran bazı belgeleri kamuoyu ile paylaşmış, Facebook’un şirket içinden sızan raporlardaki bulgular tartışmalara neden olmuştu.

FactSet analistlerine göre, 2018’de 56 milyar dolar geliri olan Facebook’un, bu yıl gelirini 119 milyar dolara çıkardığı, yine 2018’de 375 milyar dolar olan şirketin piyasa değerinin bu yıl yaklaşık 1 trilyon dolara yükseldiği kaydediliyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran, MOSSAD karargahını vurdu

Published

on

By

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Tel Aviv’deki MOSSAD ve Askeri İstihbarat Müdürlüğünün hedef aldığını duyurdu. “Operasyon başarıyla gerçekleşti, merkez şu an yanıyor” dedi.

İsrail İran’a 5 gündür saldırıyor. Karşılığında Tahran, füzelerle misilleme yapıyor. İsrail’in pek çok noktasında sirenler çaldı. “Sığınaklara girin” uyarısı yapıldı.

İran, MOSSAD karargahını vurduğunu duyurdu. Açıklama, İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapıldı.

İsrail ordusuna ait İstihbarat Birimi Aman(AMAN) ve MOSSAD Karargahı vurulduğu ifade edildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu açıklamasında, “MOSSAD Karargahı yanıyor” dedi.

Açıklama, İran Devlet Radyosu’ndan duyuruldu, tekbirlerle kutlandı. İsrail’den ise henüz bir açıklama gelmedi.

İsrail, üst düzey komutanını öldürdüğünü iddia etti
İsrail ordusu, Tahran’a düzenlediği bir saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (IRGC) Khatam el-Enbiya Merkez Karargâhı Başkanı Ali Shadmani’yi suikastla öldürdüğünü açıkladı.

Ordu açıklamasında, Shadmani “İran’ın en üst düzey askeri komutanı” ve “İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e en yakın isim” olarak tanımlandı.

İran’dan ise konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Shadmani, aynı karargâhın bir önceki başkanı Gholamali Rashid’in hafta başında İsrail tarafından suikastla öldürülmesinin ardından bu göreve getirilmişti.

İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in saldırılarını kınadı

Published

on

By

Arap ve İslam ülkeleri, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını kınadı ve bölgesel sükunet ve nükleer silahsızlanma çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin farklı ülkelerden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin ardından 21 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

Mısır haber ajansı MENA’ya göre, ortak açıklamaya, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan, Bahreyn, Brunei, Türkiye, Çad, Gambiya, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Suudi Arabistan, Sudan, Somali, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Libya, Mısır ve Moritanya imza attı.

Ortak açıklamada, İsrail’in, 13 Haziran’dan bu yana İran’a düzenlediği saldırılar ile uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletlerin ilke ve amaçlarını ihlal eden her türlü eylem kınananarak, devletlerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, iyi komşuluk ilkelerine ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabilecek bu gerilimden derin endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının durması gerektiği, gerginliğin azaltılması ve kapsamlı sükunet sağlanması için de çalışılmasının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir Orta Doğu inşasının önemine dikkati çekilerek, bölge ülkelerinin tamamının hızlıca Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olması gerektiği ifade edildi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından teminat altına alınmış olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, bunun 1949 Cenevre Sözleşmesi uyarınca uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İran’ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına geri dönmek olduğunun altı çizildi.

Bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun diplomasi, diyalog ve uluslararası hukuk kuralları olduğu ifade edilen açıklamada, mevcut krizin de askeri yollarla çözülemeyeceği vurgulandı.

⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail halkına “ülkeyi terk etmeleri” çağrısı

Published

on

By

İran Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Rıza Seyyad, İsrail halkına seslendiği açıklamasında, İsrail’i terk etmeleri çağrısında bulunarak hayatlarını kurtarmalarının tek yolunun bu olduğunu söyledi.

İran devlet televizyonu, Silahlı Kuvvetler Basın Sözcüsü Seyyad’ın İsrail’in terk edilmesi çağrısı yaptığı açıklamasını yayımladı.

Açıklamasında İsrail halkına seslenen Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, bu, hayatınızı kurtarmanın tek yoludur.” ifadesini kullandı.

İsrail’in saldırılarına “ezici ve pişmanlık verici” bir cevap vermekten başka kendilerine bir seçenek bırakılmadığını belirten Seyyad, “Cesur İran savaşçılarının yıkıcı tepkisinin kapsamı şüphesiz işgal altındaki toprakların tamamını kapsayacaktır.” dedi.

Askeri, güvenlik ve karar alma merkezileri ile İsrailli komutan ve bilim adamlarının ikametgahları başta olmak üzere birçok önemli yerin vurulduğunu kaydeden Seyyad, “İşgal altındaki toprakları terk edin, çünkü gelecekte sizin için kesinlikle yaşanabilir olmayacaklar. Suçlu rejimin sizi canlı kalkan olarak kullanmasına izin vermemeniz gerektiğini vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Seyyad ayrıca, sığınaklarda bulunmanın güvelik sağlamayacağı uyarısında bulundu.

– İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın çeşitli kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda hayatını kaybederken, toplam sivil can kaybı da 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede ise 24 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Trending

Reklam